Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/767 E. 2020/523 K. 02.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/767
KARAR NO : 2020/523
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2019
NUMARASI : 2019/511 Esas, 2019/857 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 02/06/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkilinin gemi bakım ve onarım işlerini yaptığını, davalı şirketle 07.08.2017 tarihinde sözleşme akdedildiğini, davalının gemileriyle ilgili işçilik, alet, ekipman montajı ve bakımı işlerini belirli bir ücret karşılığında anlaştığını, yapılan işler nedeniyle peyder pey fatura kesildiğini ve davalı tarafından faturaların ödendiğini, ancak icra takibine konu edilen alacağa ilişkin davacı tarafça ifa edilen işlere ilişkin bedellerin davalı şirketçe müvekkile ödenmediğini, hizmetlere ilişkin düzenlenen faturalarla birlikte Kadıköy …. Noterliği’nin 05.11.2018 tarih, … yevmiye numaralı ödeme ihtarnamesi gönderildiğini, davalı tarafın da Kartal … Noterliği’nin 13.11.2018 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiğini, davalı tarafından ödeme olmaması nedeniyle İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, ödeme emrinin tebliği akabinde borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, icra takibine konu 7 adet fatura içeriğine ilişkin hizmetlerin davalı şirketin talebi neticesinde ifa edildiğini, bu durumda hizmetlerin ifa edildiğinin şüpheye yer bırakmayacak derece açık ve bedellerin müvekkile ödenmesi gerekmekte olduğunu, arz ve izah olunan nedenlerle ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla işbu itirazın iptali ile takibin devamını, alacak miktarının %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde TTK’nın deniz ticaretine ilişkin hükümlerinin uygulanmasının zorunlu olduğu, bu durumu değerlendirme görevinin denizcilik ihtisas mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine, HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine, dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğunu, davanın deniz ticaret hukuku alanına değil icra iflas hukuku alanına girdiğini ve uyuşmazlığın deniz ticaretinden değil, hizmet sözleşmesinden kaynaklandığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında davacı tarafından davalının gemilerinin bakım, onarım ve montaj işlerinin yapımına ilişkin eser sözleşmeleri bulunduğu anlaşılmaktadır. TTK’nın 1352. Maddesinde deniz alacakları sayılmıştır. Buna göre doğrudan deniz ticareti alanıyla ilgili tazminat ve alacaklar deniz alacağı olarak tanımlanmıştır. Denizcilik İhtisas Mahkemeleri’nin davaya bakabilmesi için davanın deniz ticaretinden kaynaklanması gerekli ve zorunlu olup, somut olayda ihtilâf davalıya ait gemilerin bakım ve onarım işlerinin yapımından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Bu haliyle taraflar arasındaki ihtilâf TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 18/05/2017 tarih 2016/2840 esas, 2017/2126 karar; 05/10/2015 tarih, 2015/3948 esas, 2015/4790 karar; 09/11/2015 tarih, 2014/6962 esas, 2015/5607 karar sayılı kararları)Dava asliye ticaret mahkemesinde açılmış ve eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, deniz ticaretiyle ilgili bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Şu halde davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkemece davanın esasının incelenmesi gerekirken, denizcilik ihtisas mahkemesinin görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine ve dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının kaldırılarak, işin esasının incelenip sonucuna uygun bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/11/2019 tarih, 2019/511 esas, 2019/857 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/06/2020