Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/757 E. 2020/870 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/757
KARAR NO: 2020/870
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2017
NUMARASI: 2014/696 Esas, 2017/813 Karar
B İ R L E Ş E N İ S TANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2014/779 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali, Alacak
KARAR TARİHİ : 17/09/2020
Dairemizce verilen kararın temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nce hükmün bozulmasına karar verilmiş olup, Dairemiz’ce açılan duruşmada bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacılar vekili, taraflar arasında Gaziantep’te … isimli AVM’nin inşaatı ile ilgili sözleşme imzalandığını, mahallin 10/04/2012’te teslim edildiğini, ilk aşamada 660 gün olan teslim süresinin daha sonra kısaltılarak 521 güne düşürüldüğünü, müvekkilinin işleri yapıp davalıya teslim etmesine rağmen davalının geçici ve kesin kabul işlemlerini yapmaktan kaçındığını, ayıplı işler bulunduğunu ileri sürdüğünü, ayıplı işler bulunduğu kabul edilse dahi bunların oranı %5’i geçmediğinden kabul işlemi yapılması gerektiğini, yapılan ve teslim edilen işlerden dolayı müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibine devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili, mahkememizin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, icra takibine konu alacağın muaccel olmadığını, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, takip konusu tutarın nasıl belirlendiğinin belirsiz olduğunu, sözleşme dikkate alınmaksızın yapılan hesaplama tablosunun bağlayıcı olmadığını, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı istenemeyeceğini, davacı tarafından teslim edilen işlerin geçici kabule uygun olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiş, karşı davasında ise; davacının edimini yerine getirmemesi sebebiyle gecikme cezası, eksik ve ayıplı işlerden kaynaklanan zararlar dikkate alındığında müvekkilinin 3.692.250,86 EURO + 2.291.177,15 TL alacaklı olduğunu belirterek, alacağın doğduğu tarihten itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Asıl davada davacılar-karşı davada davalılar vekili birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/779 Esas sayılı dosyasında, dava konusu AVM inşaatı ile ilgili 9.999.-EURO bedelin 13/09/2013 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, bilahare 07/03/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 2.705.142,60.-EURO’ya yükseltmiştir. Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacı ve davalılar arasında imzalanan 02/04/2012 tarihli … Gaziantep Alışveriş Merkezi Garanti Edilmiş Azami Fiyatlı İnşaat Hizmetleri Sözleşmesi ve sonrasında imzalanan ek protokollere göre davacıların sözleşme konusu eseri inşaat sahasının teslim edildiği 10/04/2012 tarihinden itibaren 521 gün içerisinde azami 56.000EURO + KDV bedeli karşılığında teslim etme sorumluluğunu üstlendiklerini, alışveriş merkezinin 13/09/2013 tarihinde hizmete açıldığını, ayıpların davacılar tarafından giderilmediğini, bu yüzden geçici kabulün ancak 12/03/2014 tarihinde yapılabildiğini, alacağın muaccel olmadığını belirterek birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 06/07/2017 tarihli karar ile, asıl davanın kısmen kabulü ile, icra takibine yapılan itirazın kısmen iptaline, 3.500.000 Euro yönünden takibin devamına, fazla talebin reddine, asıl alacağa takipten itibaren Euro cinsi 1 yıllık mevduata devlet bankalarının uyguladığı en yüksek faiz oranının ugulanmasına, icra inkar ve kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine; karşı davanın reddine; birleşen davada ıslah da gözetilerek 2.705.142,60 Euro alacağın 9.999 Euro kısmına dava tarihinden, bakiyesine ıslah tarihinden itibaren Euro cinsi 1 yıllık mevduata devlet bankalarının uyguladığı en yüksek faiz oranıyla birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; taraf vekillerinin istinaf talebi üzerine, Dairemiz’in 18/12/2018 tarih ve 2017/1324 esas, 2018/1683 karar sayılı kararı ile, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl davada 3.500.000 Euro yönünden itirazın iptaline, işlemiş faiz ve tazminat taleplerinin reddine; birleşen davada 3.054.150,74 Euro’nun, 9.999 Euro’suna 15.04.2014 dava tarihinden, 3.044.151,74 Euro’suna ise 07.03.2017 ıslah tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden faiz yürütülerek davalıdan alınıp davacılara verilmesine; karşı davanın kısmen kabulü ile, cezai şart alacağına yönelik talebin reddine, eksik ve ayıplı işler bedeline yönelik talebin kısmen kabulü ile 1.025.979,23 TL’nin 11.06.2014 dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte karşı davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Dairemiz kararına karşı taraf vekillerince temyiz talebinde bulunulmuş, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 12/03/2020 tarih ve 2019/829 esas, 2020/1041 karar sayılı kararı ile, davacı yararına icra inkâr tazminatı verilmesinin koşullarının oluştuğundan İİK’nın 67/2 maddesi gereğince icra inkâr tazminatına karar verilmesi gerektiği, birleşen davada taleple bağlılık ilkesi gereğince ıslahla artırılan miktarla birlikte yüklenicilerin talebi 2.705.142,60 Euro olduğundan yükleniciler yararına toplam olarak bu miktara hükmedilmesi yerine talep aşılarak toplam 3.054.150,74 Euro’ya hükmedilmesinin HMK’nın 26. Maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamı sonrasında Dairemiz’ce duruşma açılarak yapılan yargılama sırasında bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamında da belirtildiği üzere, icra takibine dayanak olan 30.01.2014 tarihli e-mail yazısı ekindeki 07.01.2014 tarihli belgeye göre takibe konu alacak miktarı taraflar arasında belirli ve likittir. İcra takibine dayanak olarak sunulan 07.01.2014 tarihli yazı 6100 sayılı HMK’nın 199. maddesinde tanımı yapılan “belge” niteliğindedir. Bu nedenle davacı yararına icra inkâr tazminatı verilmesi koşulları oluştuğundan, asıl alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatının asıl ve birleşen davada davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 26/1. Maddesine göre hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar vermesi mümkün değildir. Taleple bağlılık ilkesi gereği, birleşen davada ıslahla artırılan miktarla birlikte yüklenicilerin talebi 2.705.142,60 Euro olduğundan yükleniciler yararına toplam olarak bu miktara hükmedilmesi gerekmektedir. Dairemiz’ce Yargıtay bozma ilamına uyularak, asıl davada davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmek ve birleşen davada ise ıslahla arttırılan taleple bağlı kalınarak 2.705.142,60 Euro’ya hükmedilmek ve bozma kapsamı dışında kalıp kesinleşen karşı davada 1.025.979,23 TL’nin tahsiline karar verilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-a) Asıl davanın KISMEN KABULÜNE, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibine yapılan itirazın KISMEN İPTALİYLE, takibin 3.500.000 Euro yönünden devamına, fazla talebin REDDİNE, asıl alacağın takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden devamına, b)Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında 700.000 Euro icra inkar tazminatının asıl ve birleşen davada davalı-karşı davada davacı …den alınarak asıl ve birleşen davada davacı-karşı davada davalı … Ltd. Şti ile … Ltd. Şti’ye verilmesine, c)Şartları oluşmadığından asıl ve birleşen davada davalı …nin kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE, 2-Karşı davanın KISMEN KABULÜYLE, cezai şart alacağına yönelik talebin REDDİNE, eksik ve ayıplı işler bedeline yönelik talebin KISMEN KABULÜYLE 1.025.979,23 TL’nin 11/06/2014 karşı dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte asıl ve birleşen davada davacı-karşı davada davalı … Ltd. Şti ile … Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsiliyle asıl ve birleşen davada davalı …ne verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 3-Birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/779 esas sayılı dosyasından davanın KABULÜYLE 2.705.142,60 Euro alacağın 9.999 Eurosuna dava tarihi olan 26/08/2014 tarihinden 2.695.143,60 Eurosuna ıslah tarihi olan 07/03/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işletilecek faiziyle birlikte asıl ve birleşen davada davalı …nden tahsiliyle,asıl ve birleşen davada davacı-karşı davada davalı … Ltd. Şti ile … Ltd. Şti’ne verilmesine,
ASIL DAVADA 1-Alınması gereken 703.818,42 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 132.012,25.-TL + 54.652,30 = 186.664,55.-TL’nin mahsubu ile bakiye 517,153,87 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 186.664,55 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davacı tarafından yapılan 29,60.-TL açılış gideri, 3000,00.-TL bilirkişi ücreti, 483,60.-TL tebligat, posta vs. gideri olmak üzere toplam 3.483,60.-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 3.475,03 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 174.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 3.241,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
KARŞI DAVADA 1-Alınması gereken 70.084,64 TL nispi karar ve ilam harcından davacı … tarafından peşin olarak yatırılan 218.203,00 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 148.118,36 TL harcın talep halinde davacıya iadesine, 2-Davacı … tarafından yatırılan 70.084,64 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı … verilmesine, 3-Davalılar tarafından yapılan 3.000,00.-TL bilirkişi ücreti, 483,60.-TL tebligat, posta vs. gideri olmak üzere toplam 3.483,60.-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 3.211,71 TL’nin davacı …den alınarak davalılara verilmesine, bakiye miktarın üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı … tarafından yapılan 181,90 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 14.20 TL’nin davalılardan alınarak davacı …ne verilmesine, bakiye miktarın üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı …kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 54.729,37 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı …ne verilmesine, 6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 186.393,07 TL vekalet ücretinin davacı …alınarak davalılara verilmesine, 7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN DAVA İÇİN 1-Alınması gereken 530.675,01 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 181.427,99 TL harcın mahsubu ile bakiye349.247,02 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yapılan 181.427,99TL peşin harç, 29,60 TL açılış gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 483,60 TL tebligat-posta gideri olmak üzere toplam 184.941,19 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 200.304,11 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/09/2020