Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/7 E. 2023/1 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/7
KARAR NO: 2023/1
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2019
NUMARASI: 2018/1155 Esas, 2019/915 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi tespit
KARAR TARİHİ: 10/01/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkin olup, mahkemece davacı vekilinin davasının kabulüne dair verilen karara karşı davalı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, davalının taahhütlerini yerine getirmemesi ayrıca yaptığı işlere karşılık da fatura kesip alacaklı konuma geçme çabası sonucu davacı şirketin davalı ile ticari ilişkisini kestiğini, alacaklı görünen davalıdan aslında davacının 37.776,76 TL alacaklı olduğunu, alacaklı görünen davalının davacı şirkete herhangi bir mal satmadığını, bir hizmet vermediğini, aksine davacı şirketten fazla para aldığını, davalının yaptığı icra takibinden davacı şirketin haberinin olmadığını belirterek, icra takibine konu alacaktan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra dairesine yatıracakları paranın davalıya ödenmemesi için teminat karşılığında ihtiyati tedbire, davalının takipte kötü niyetli olması nedeniyle %20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında 10/04/2018 – 10/08/2018 tarihleri arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı firmanın 3.kişi … Anonim Şirketi’ne ait tekstil ürünlerinin dikimi ve yapımına ilişkin işin yüklenicisi olduğunu ve bu işleri de davalıya yaptırdığını, yapılan işlerin eksiksiz olarak alınarak 3. kişiye teslim edildiğini, hatta davalı atölyesindeki dikim işleri sırasında tekstil ürünlerinin zaman zaman … Anonim Şirketi görevlisi … tarafından kontrol edilerek rapor edildiğini, iş karşılığı düzenlenen 8 adet faturaya karşılık KDV dahil 1.155.151,19 TL alacaklı olduklarını, alacağa karşılık davacıdan 10 ayrı tahsilat ile toplam 1.030.000,00 TL tahsil ettiklerini, bakiye 125.151,19 TL alacaklarının ödenmemesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, takibin kesinleşmesi ve devamında uygulanan haciz işlemleri sonucu davacının takibe konu icra dosyasını ödeyerek iş bu davayı açtığını ve icra dosyasına yatan paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, 08/05/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; ihtilafın 09/08/2018 tarihli 162.927,66 TL tutarındaki dikim hizmeti faturasından kaynaklandığı, davacı tarafın bu faturaya istinaden fatura konusu ürünlerin teslim alınmadığını, iddia ettiği teslimi ispat yükünün davalı üzerinde olduğu, takibe konu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, faturanın ait olduğu yıla ilişkin davalı …’nın BS, davacı … Limited Şirketi’nin ise BA formlarının incelenmesinde davalının 2018 yılına dair BS formlarında 954.060,00 TL ve 156.661,00TL olmak üzere davacı şirkete satış yapıldığına ilişkin bildirimde bulunduğu, ancak davacının 2018 yılına ait sadece 954.060,00 TL’nin bildirimini yaptığı, takibe konu 09/08/2018 tarihli faturanın davacının BA formlarında bildiriminin yapılmadığı, her ne kadar bu fatura tarihinden sonra 50.000,00 TL davacının ödeme yaptığını ve bu ödemenin bu faturaya ilişkin olduğunu iddia etmiş ise de fatura tarihi 09/08/2018 olup ilgili ödeme fatura tarihinden önce 03/08/2018 tarihinde yapıldığından ödemenin bu faturaya ilişkin yapıldığı kabul edilmeyerek davalı tarafın malı teslim ettiğini ispatlayamadığı, ancak cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığı gözetilerek mahkemece davacıya yemin teklifinde bulunulduğu, davacı şirket yetkilisinin 09/08/2018 tarihli fatura konusu ürünlerin kendilerine teslim edilmediğine dair yemin etmesi üzerine davalının takibe konu faturaya ilişkin malları davacıya teslim etmediği, dolayısıyla takibe konu alacağının bulunmadığı kanaatine varıldığı gerekçeleriyle, davanın kabulüne ve davacının Bakırköy 8. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki alacağa ilişkin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, 10/04/2018-10/08/2018 tarihleri arasındaki hizmet akdine dayalı olarak davalının tekstil ürünlerine ilişkin malın tedarikçisi olan davacıdan 3. kişi … Anonim Şirketi’nin tekstil ürünlerinin kesim ve dikim işlerini yaptıklarını, hatasız ve eksiksiz olarak teslim alınan malların davacı tarafından 3. kişiye teslim edildiğini, yapılan işe ilişkin 8 adet fatura düzenlendiğini, toplam fatura bedeli 1.155.151,19 TL olup 1.030.000,00 TL’nin tahsil ediliğini, bakiye 125.151.19 TL kaldığını, tüm faturaların ticari defterlerine kayıtlı olduğunu, davalı tarafın takibe konu edilen 09/08/2018 tarihli … seri nolu 162.927,96TL tutarlı faturanın ticari kayıtlarında olmadığını, buna ilişkin hizmet almadıklarını, ayrıca 10/08/2018 tarihinde 50.000,00 TL ödediklerini, bu ödemeden dolayı 37.776,76 TL fazla ödemede bulunduklarından kendilerinin alacaklı olduklarını iddia ettiklerini, yapılan son ödemenin bu faturaya istinaden yapıldığını, 3.kişi … Anonim Şirketi’nin davaya dahil edilmediğini, tanıkların dinlenmediğini, mahkemenin davacı şirket yetkilisi tarafından takibe konu faturaya ilişkin ürünlerin kendilerine teslim edilmediği hususunda yemin etmesine dayanılarak davalının takibe konu fatura nedeniyle davacıdan alacaklı olmadığına, davanın ispat edilemediğine dair verdiği kararın yerinde olmadığını, malların davacıya teslim edildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağına ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise alt yüklenicidir. Taraflar arasında sözlü eser sözleşmesi düzenlendiği tarafların kabulündedir. Dava Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibine konu cari hesap alacağından dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti ve kötüniyet tazminatı talebine ilişkindir. Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; alacaklı …, borçlu … Ticaret Limited Şirketi olduğu, 125.151,19 TL asıl alacak ile 1.697,26 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 126.848,45 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil gününe kadar işleyecek yasal faiziyli birlikte tahsili için için faturaya dayalı ilamsız icra takibi yapılmıştır. Davacı yüklenici dava dışı asıl iş sahibi … Anonim Şirketinden aldığı kesim dikim işini alt yüklenici olarak davalıya yaptırmıştır. Bu iş karşılığı davalı toplam 1.155.151,19 TL tutarında 8 adet fatura düzenlemiştir. Davacı tarafça 1.030.000,00 TL ödemede bulunulmuştur.Davalı, 09/08/2018 tarihli 162.927,96TL tutarlı faturadan kaynaklanan ödenmeyen 125.151,19 TL asıl alacak ve işlemiş faizi üzerinden icra takibi başlatmıştır. Davacı taraf, fatura konusu malın kendilerine teslim edilmediğini, dolayısıyla borçlu olmadıklarını iddia etmiş, davalı fatura tarihinden sonra 10/08/2018 tarihinde 50.000,00 TL ödeme yapıldığını, bu 50.000,00TL ödemenin bu faturaya istinaden yapıldığını iddia etmiş ise de iddia edildiği gibi 50.000,00 TL 10/08/2018 değil 03/08/2018 tarihinde yapıldığından bu faturaya istinaden yapıldığı ispatlanamamıştır. Davada fatura konusu malın davacıya teslim edildiğini ispat yükü davalıya ait olup davalı cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığından mahkemece davalıya davacı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmıştır. Davalı şirket yetkilisi 09/10/2019 tarihli duruşmada davalı tarafın icra takibine konu ettiği 09/08/2018 tarihli 162.926,66 TL bedelli fatura konusu malların teslim edilmediğine ve takibe konu herhangi bir borçlarının olmadığına dair yemin etmiştir. İspat yükü kendisinde olan davalı fatura konusu malları davacıya teslim ettiğini imzalı teslim belgesi ve yeminle ispat edemediğinden davacının açmış olduğu menfi tespit davasının kabulüne dair verilen mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/10/2019 tarih ve 2018/1155 Esas, 2019/915 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 8.665,01 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 2.166,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.498,76‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.