Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/665 E. 2020/462 K. 31.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/665
KARAR NO: 2020/462
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2019
NUMARASI: 2019/628 D.iş Esas, 2019/653 Karar,
DAVANIN KONUSU: İhtiyati haciz
KARAR TARİHİ: 31/03/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen ara karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Talep, taraflar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin teminatı olarak verilen senede ilişkin olarak alınan ihtiyati haciz kararına itiraz talebine ilişkin olup, mahkemece, karşı taraf vekilinin ihtiyati haciz kararına itiraz talebinin reddine dair verilen ara karara karşı karşı taraf vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Talep eden vekili, müvekkilinin davalı borçlulardan 13.12.2017 tanzim, 31.12.2018 ödeme tarihli 300.000TL tutarlı bono nedeni ile alacaklı olduğunu, bononun taraflar arasında akdedilen 04.10.2017 tarihli sözleşme ve 13.12.2017 tarihli ek protokole teminat olarak keşide edildiğini, sözleşme ve ek protokoldeki yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde takibe konulabileceğinin kararlaştırıldığını, bu protokol gereğince, davalı tarafça, … Mh. … Sk. No: … Ataşehir/İstanbul adresinde yer alan taşınmazın 6. ya da 7. dairesinin, 31.01.2018 tarihine kadar müvekkiline tapuda devrinin gerektiğini ancak davalı tarafça bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, bu nedenle teminat senedinin sözleşme gereğince icraya konulabilir hale geldiğini, tüm uyarılarına rağmen davalı borçluların borcu ödemediklerini, davalıların kendi adlarına olan menkul ve gayrimenkulleri kaçırmaya çalıştıklarının müvekkili tarafından öğrenildiğini, borçluların mal kaçırmaları halinde alacağın tahsilinin zorlaşacağını hatta imkânsız hale geleceğini ileri sürerek borçluların borca yeter miktarda, menkul ve gayrimenkul malları ile 3. kişiler nezdindeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 12/09/2019 tarihli ara karar ile, talebe konu alacağın muaccel olduğu ve İİK.’nun 257. maddesindeki şartların gerçekleştiği gerekçesiyle talep eden vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; alacak miktarının %15’i oranında nakdi teminat yatırıldığı veya aynı miktarda kesin ve müddetsiz muteber banka teminat mektubu dosyaya sunulduğu taktirde borçluların yedinde veya üçüncü şahıslarda bulunan taşınır ve taşınmaz malları ile diğer hak ve alacaklarının borca yeter miktarı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. Karşı taraf vekili itiraz dilekçesinde, icra takibine karşı İstanbul Anadolu 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/635 Esas saylı dosyası ile senet üzerindeki imzaya ve borca itiraz davası açıldığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, senedin teminat senedi olarak verildiğini belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece duruşma açılarak verilen 25/10/2019 tarihli ek karar ile, haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itirazda bulunulabileceği, davacının ise senet üzerindeki imzaya itirazının yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati haciz talebinde sunulan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olduğu, yaklaşık ispata göre teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verildiği gerekçesiyle ihtiyati hacze ilişkin itirazın reddine karar verilmiştir. Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde, dosyaya sunulmuş teminat senedinin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığından icra takibine konu edilemeyeceğini, takibe konu senedin müvekkilinin eli ürünü olmayıp üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, müvekkilinin alacaklıya karşı muaccel olmuş ve istenebilir bir borcu bulunmadığını belirterek yerel mahkeme ek kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında tanzim edilen 04/10/2017 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve 13/12/2017 tarihli ek protokol ile, … Mh. … Sk. No: … Ataşehir/İstanbul adresinde yer alan 2 parsel sayılı taşınmazın satışı ve arsa bedeli olarak 150.000TL ile karşı tarafın bu arsa üzerine yapacağı inşaatın 2. katındaki 6. yada 7. dairesinin talep edene devredileceği kararlaştırılmıştır. Talep eden arsa sahibi, karşı taraf yüklenicidir. Taraflar arasında düzenlenen 13/12/2017 tarihli ek protokolde, İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/628 Değişik İş ihtiyati haciz dosyasında bulunan 31.12.2018 tarihli 300.000TL bedelli senedin 6 veya 7 nolu dairelerin alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunana tapuda devir edilmemesi halinde icra takibine konu edilebileceği düzenlenmiştir. Yerel mahkemece bu taahhüdün yerine getirildiğinin karşı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle ihtiyati haczin kaldırılması talebi reddedilmiştir. Karşı taraf yüklenici vekilince istinaf aşamasında 23/03/2020 tarihli dilekçe ekinde İstanbul Anadolu 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 05/02/2020 tarih, 2019/635 Esas, 2020/115 Karar sayılı kararı dosyaya ibraz edilmiştir. Bu kararın incelenmesinde, yüklenici tarafından arsa sahibi … aleyhinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin dayanağı olan senetteki imzanın yüklenici …’ye ait olmadığı ileri sürülerek takibin iptaline karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda senetteki imzanın yüklenici …’ye ait olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle icra takibinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Ortaya çıkan bu durum karşısında mahkemece ihtiyati haciz kararına itirazın yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. O halde, karşı taraf yüklenici vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak, mahkemece karşı taraf yüklenici tarafından dosyaya sunulan İcra Hukuk Mahkemesi kararı değerlendirilerek karşı taraf yüklenici vekilinin talebi hakkında yeniden olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2019 tarih, 2019/628 D.iş Esas, 2019/653 karar sayılı ek kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Karşı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Karşı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 31/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.