Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/590 E. 2023/504 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/590
KARAR NO: 2023/504
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2019
NUMARASI: 2018/463 Esas, 2019/1166 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 18/04/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan kira kaybı ve eksik iş bedeli talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davacı şirketin “… Konakları … Etap … Sok. No:… Büyükçekmece/İstanbul” adresindeki villasının tüm mermer ve doğal taş işlerinin malzeme ve işçilik dahil olmak üzere toplam 295.000,00-TL’ye yapılması hususunda davalı şirket ile şifahen anlaştığını, sözleşmeye göre davalı tarafın, bahçe de dahil tüm villadaki mermer kaplama ve doğal taş süslemelerini 1. kalite olarak yaparak kullanıma hazır bir şekilde davacıya teslim edeceğini, davacının ise nakit ve çekler halinde iş bedelini davalı tarafa 295.000,00-TL olarak eksiksiz ödediğini, ancak, davalı yüklenicinin edimini tam olarak yerine getirmediğini, bir kısım işleri hiç yapmadığını, bir kısmını ise düşük kaliteli ve defolu malzeme kullanarak, yetersiz işçilikle üstün körü bir şekilde yaptığını ve aradan geçen sürede de işi bitirerek davacıya teslim edemediğini, bunun üzerine davalıya Bakırköy … Noterliğinin 19.10.2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, eksik ve hatalı işlerin tamamlanmadığını, eksik ve hataların 3 gün içerisinde giderilerek eksiksiz olarak teslim edilmesinin bu eksilikler tamamlanmadan villada oturuma başlanamayacağının bildirildiğini ve işin tesliminin gecikmesinden dolayı emsal kira ve kullanım bedeli ile eksik işlerin tamamlattırılma bedeline ilişkin haklarını saklı tuttuklarını ihtar ettiklerini, ihtara rağmen davalı tarafından edimin yerine getirilmemiş olduğunu, bunun üzerine taraflarınca 13.12.2017 tarihinde Büyükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/128 D.İş dosyasında eksik ve hatalı işlere ilişkin delil tespiti yaptırıldığını tespit raporunda, tespit edilen hatalı işçiliklerin, kullanılan çatlak, kısık ve defolu malzemelerin tüm imalata oranının %20 seviyesinde olduğu, 2 aylık sürede düzeltilebileceği ve söz konusu eksik ve ayıplı iş bedelinin giderilmesinin 59.000,00 TL olduğunun tespit edildiğini, mevcut hatalı/defolu imalatların sökülerek yeniden yapılması ve eksik yapılan işlerin tamamlatılması işini davacının aynı şartlarda 3. kişilere yaptırma imkânı da bulunmadığını bu sebeple belirtilen işin daha fazla bir bedel mukabili yaptırılması durumunda aradaki ücret farkından kaynaklı olarak oluşacak zararın da oluşacağını, ayrıca aradan geçen 5 aylık dönem İçinde davacının villayı kullanamamış olduğunu, rayiç kira bedelleri ortalama aylık 8.000,00-TL olduğu düşünüldüğünde yaklaşık 40.000,00-TL kira zararlarının oluştuğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla gecikme nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL kira bedeli ve 20.000,00 TL halen teslim edilmemiş bulunan eksik ve vasıfsız işlerden kaynaklı zararlarının davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, işlerin eksik yapıldığı iddia edilerek davacının ödemenin yalnızca 150.000 TL + KDV’ye denk gelen kısmını ödediğini, kalan bakiye ödemeyi gerçekleştirmediğini, davalının sözleşmede taahhüt edilen ve sözleşme dışındaki ek işleri de tamamen ifa ettiğini, eksik bir iş kalmadığını, davacı şirketçe, davalı şirketin showroomundan seçilen taşların kullanıldığını, dolayısıyla 2. kalite veya defolu ürün kullanımı söz konusu olmadığını, netice itibariyle davalının gerekli dikkat ve özeni göstermiş olup hiçbir şekilde defolu, kırık, çatlak ürün kullanmadığını, giderilmesi mümkün olmayan da bir hata, eksiklik söz konusu olmadığını, villanın ikamet edilebilecek konuma gelmemesinin nedeninin davalıyla ilgili olmadığını, diğer teknik hususlarda da imalat ve tadilat işlerinin devam ettiğini, öncelikle dosyanın görevsizlik nedeniyle Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise süresinde ihbar yapılmadığından davanın reddine, bilirkişi incelemesi yapılarak müvekkiline yapılmayan hiç bir eksik/ayıp iş bulunmadığının tespiti ile davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan geç ifa nedeniyle kira bedeli ile eksik ve ayıplı işler bedeline ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı olmayan sözleşme bedelinin 295.000,00 TL olup, bedelin ödendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın eksik bir iş olup olmadığı, 2.kalite veya defolu ürün kullanımının söz konusu olup olmadığı, ve varsa gecikmenin kimden kaynaklandığına ilişkin olduğu hususunda yapılan yargılamada mahkeme davacı iş sahibinin dava konusu taleplerle ilgili davalıya Bakırköy … Noterliğinin 19/10/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini göndererek ihtarda bulunduğu, eksik ve ayıplı işlerin giderilmesini talep ettiği, taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığından teslim tarihinin belirlenemediği, teslime ilişkin yapılmış bir tutanak da bulunmadığı, keşif tarihinde davacının söz konusu villada ailesiyle birlikte ikamet ettiği, bu nedenle davacının taşınmazın kullanılamaması sebebiyle emsal kira bedeline ilişkin talebinin reddi gerektiği; eksik iş bedeline ilişkin talebinin ise davacı tarafça yaptırılan tespitte alınan 18/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen hatalı ve gereği gibi yapılmayan hatalı ve defolu malzeme ve imalata ilişkin tespit edilen imalatın tüm işe oranının %20 seviyesinde olduğu, 2 ay süre içerisinde giderilebileceğinin belirlendiği, mahkemece alınan 28/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda ise, yerinde yapılan incelemede davalı tarafından eksik bırakılmış bir kaplamanın bulunmadığı bir kısım imalatlarda işçilik hatası ve kaplamalarda kırık ve çatlakların bulunduğu, bu durumun taraflar arasında sözlü olarak götürü 295.000,00 TL bedelden %10 oranında hesaplanan 29.500,00 TL nefaset kesintisini gerektirdiği, gecikmenin yaşandığına ilişkin kanaat bildirilemeyeceği yönünde görüş bildirdiği, alınan 05/02/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda ise 2. Rapordaki değerlendirmelerin yerinde olduğu, dosyada dinlenen tanık beyanlarına göre davacının 2018 yılı mart sonunda villaya taşındığı, ihtar tarihi ile taşınma arasında gecikme kabul edilir ise 5 ay 10 günlük gecikmenin aylık rayiç kira bedeli 8.000,00 TL üzerinden 42.666,67 TL olacağı ayrıca sözleşme bedeline göre %10 oranında nefaset kesintisinin de yerinde olduğu yönünde kanaat bildirildiği gerekçesiyle, davacının eksik iş bedeli talebinin kabulü ile, 29.500,00 TL eksik iş bedelinin 20.000,00 TL’lik kısmının temerrüt tarihi olan 27/10/2017, 9.500,00 TL lik kısmının ise talep arttırım tarihi olan 25/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; davacının taşınmazın kullanılamaması sebebiyle emsal kira bedeli talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, mahkemenin eksik ve hatalı değerlendirme yaptığını, dava dilekçelerinde eksik iş bedeli, mahrum kalınan kira bedeli ve ayıplı ifa nedeniyle taşınmazda meydan gelen değer kaybını talep ettiklerini, değer kaybına ilişkin mahkemece herhangi bri değerlendirme yapılmadığını, eksik ve ayıplı işler nedeniyle ödenen bedelden ayıplı işlerin asıl işe olan oranında indirim yapılması gerektiğini, mahkemenin oranlamasının hatalı olduğunu, ayrıca ayıplı ve geç ifa nedeniyle villanın aylarca kullanılamadığını, kullanım/kira zararı meydana geldiğini, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekirken esastan inceleme yaparak karar verdiğini, eseri teslim alan iş sahibinin teslimden çok zaman geçtikten sonra ayıp ihbarında bulunduğunu süresinde bildirilmeyen ayıpların üstü kapalı kabulünün gerektiğini mahkemenin zamanaşımı itirazlarının reddine dair değerlendirmesinin hatalı olduğunu, kullanılan doğal taş ve mermerlerin doğası gereği mevcut ve sonradan oluşan kusur ve çatlaklardan sorumlu tutulamayacaklarını, tespit ve keşif tarihleri itibariyle uzun zaman geçmesi ve kullanıma bağlı çatlaklar oluşabileceği gibi yerden ısıtma sistemi kaynaklı kusurlarında mahkemece değerlendirilmediğini ispat yükü davacıda olan davacının kusurun davalıdan kaynaklandığını ispat edemediğini işin eksiksiz teslim edildiğini mahkemenin eksik iş bedeline ilişkin kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Taraflar arasında 295.000,00 TL bedel karşılığında davacının villasının tüm mermer ve doğal taş işlerinin malzeme işçilik dahil yapımına ilişkin sözleşme akdedilmiştir. Davacı eksik iş bedeli ve geç teslim nedeniyle kazanç/kira alacağı talebinde bulunmuştur. Taraflar tacir olup görevli mahkeme ticaret mahkemesi olduğundan mahkemenin görevine ilişkin itiraz yerinde görülmemiştir. Eser sözleşmelerinde 6098 sayılı TBK’nın 147/6 maddesine göre eser sözleşmesi nedeniyle hak talepleri 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresinin başlangıcı ise eserin teslim tarihinden itibaren başlamaktadır. Davalı taraf zamanaşımı def’inde bulunmuş olup, davacı ayıp ihbarında bulunduğu gibi dava tarihi itibariyle de 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Dava dilekçesinde gecikmeden kaynaklı kira tazminatı yanında halen teslim edilmemiş bulunan eksik ve vasıfsız işlerden kaynaklı zararların (menfi ve müspet zararların) tahsili talep edilmiş, mahkemece müspet ve menfi zararların neler olduğu açıklattırılmaksızın eksik iş bedeli olarak değerlendirilmek suretiyle karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece, talep edilen müspet ve menfi zarar kalemlerinin neler olduğu, her bir zarar kalemi yönünden ne miktar talep edildiği, bu zarar kalemlerine yönelik ıslah dilekçesindeki artışın her bir kalem yönünden ne miktar yapıldığı davacı vekiline açıklattırılıp, gerekirse bu talep kalemleri yönünden bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE, 2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/12/2019 tarih, 2018/463 Esas, 2019/1166 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/04/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.