Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/571 E. 2020/605 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/571
KARAR NO : 2020/605
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/05/2019
NUMARASI : 2015/990 Esas, 2019/393 Karar
BİRLEŞEN İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2015/931 ESAS, 2016/131 KARAR SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali, Alacak
KARAR TARİHİ : 16.06.2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak, birleşen dava, sözleşme gereğince imal edilen ancak teslim alınmayan mallara ait imalat bedellerinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve kdv alacağı talebine ilişkin olup, mahkemece; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı asıl ve birleşen davada davalı tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur.Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 27/04/2012 tarihli sözleşme ile müvekkili şirketin davalı için zeytinyağı depolama tanklarını imal etmesinin kararlaştırıldığını, imalatların tamamlanıp teslim edilmesinden sonra eserin Suudi Arabistan’da montajının yapılması akabinde ödemenin gerçekleştirileceği konusunda tarafların anlaşıldığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında belirlenen yükümlülüklerini kısım kısım yerine getirdiğini ancak davalının son üretim ve imalatları teslim almaktan imtina ettiğini ve müvekkili şirket tarafından montaj işlemlerinin yapılabilmesi için gereken şartların sağlanmadığını, bedellerinin de ödenmediğini, bunun üzerine davalı hakkında Karşıyaka …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının takibe itirazı üzerine Karşıyaka 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/276 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtıklarını, yetkisizlik kararı ile dosyanın İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 150.000 USD karşılığı olan 312.525,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen Karşıyaka 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/276 Esas sayılı davada davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereğince müvekkili tarafından yapılan son üretim ve imalatların davalı tarafça teslim alınmadığını, bedellerinin de müvekkiline ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında Karşıyaka …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve davalı hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece verilen yetkisizlik kararı ile dosya İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/931 Esasına gönderilmiş, mahkemece davanın istinafa konu eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacının dayanağı faturanın davacı tarafından düzenlenmediğini, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, davacı tarafça kendilerine teslim edilen tüm makina bedellerinin davacıya ödendiğini, dava dışı Teknik İş ünvanlı firma tarafından düzenlenen faturanın ilgili firmaya iade edildiğini, müvekkilinin iş bu fatura nedeni ile davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, Suudi Arabistan’daki müşterinin malları almaktan vazgeçmesi üzerine davacı ile görüşülerek kalan imalatların yapılmasının durdurulduğunu bu nedenle davacı şirket tarafından müvekkiline teslim edilmeyen makinaların bedelini talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile, 304.399,35TL’nin temerrüt tarihi olan 01/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın kabulü ile, 73.078,56TL’nin dava tarihi olan 25/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, asıl ve birleşen davalar yönünden verilen kararın dosya kapsamına, usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili Av…. tarafından dosyaya sunulan 20/12/2019 tarihli dilekçe ile, tarafların sulh oldukları ve karşılıklı birbirlerini ibra ettikleri belirtilerek, HMK’nın 315. maddesi gereğince işlem yapılması istenmiş, davacı vekili Av. … da 18.12.2019 tarihli dilekçesi ile Sulh Protokolü doğrultusunda dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizin 15.02.2020 tarih, 2019/2339Esas, 2020/55 Karar sayılı kararı ile, taraf vekillerince düzenlendiği bildirilen sulh protokolü dosya kapsamında bulunmadığından, taraf vekillerinden temini ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş, taraflarca düzenlenen 25.11.2019 tanzim ve 13.12.2019 imza tarihli Sulh Protokolü davalı vekilince 25.02.2020 tarihli dilekçe ekinde sunulmuştur. Taraflar arasında imzalanan 27.04.2012 tarihli sözleşme niteliğince BK’nın 355 (TBK’nın 470) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesidir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Bu sözleşme ile, davacı yüklenici sözleşmede belirtilen adet ve özellikteki zeytinyağı depolama tankları imal ve montaj etme işini üstlenmiştir. Taraf vekillerince Dairemize ibraz edilen dilekçeler ile, HMK.315.maddesi uyarınca taraflar arasında imzalanan sulh protokolü doğrultusunda karar verilmesi talep edilmiştir.Dosya kapsamında mevcut İzmir Karşıyaka … Noterliği’nin 15.01.2019 tarihli süresiz vekaletnamesi ile davacı şirket vekili Av….’nın sulhe yetkili kılındığı, Kartal ….Noterliği’nin 14.03.2014 tarih, … yevmiye numaralı imza sirküleri ile … ve … davalı … münferiden temsile yetkili oldukları, Kartal …. Noterliği’nin 03,07.2015 tarih, … yevmiye nolu süresiz vekaletnamesi ile … tarafından Av….’ye verilen vekaletnamede vekilin sulhe yetkili kılındığı anlaşılmaktadır.Davaya son veren taraf işlemleri olan feragat, kabul ve sulh 6100 sayılı HMK’nın 307 ila 315.maddeleri arasında düzenlenmiştir. Tasarruf ilkesinin bir sonucu olarak taraflar, davaya son veren taraf işlemlerini hüküm kesinleşinceye kadar yapabilirler. Sulh sözleşmesi, tarafların karşılıklı olarak aralarında mevcut bir hukuki ilişki üzerindeki anlaşmazlığa veya tereddüt haline son veren ve tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Sulhün etkisi HMK’nın 315.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde düzenlenmiştir. Buna göre sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Şu halde mahkeme içi sulh, mahkeme tarafından bir hüküm verilmesine gerek olmaksızın davayı sona erdirir. Tarafların sulh yapmaları durumunda mahkeme “esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına” veya “sulh sebebiyle hüküm verilmesine yer olmadığına” karar vermek suretiyle yargılamaya son verecektir. Zira sulhün temel işlevi hükmün tamamlayıcısı olmak değil hüküm yerine geçmektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14/02/2018 tarih, 2017/863 Esas, 2018/197 Karar sayılı kararı)Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin usul yönünden kabulü ile yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak, taraflar arasında imzalanan 25.11.2019 tanzim ve 13.12.2019 imza tarihli Sulh Sözleşmesi dikkate alınarak yeniden bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE,2-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/05/2019 tarih, 2015/990 Esas, 2019/393 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.