Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/518 E. 2020/382 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/518
KARAR NO: 2020/382
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2019
NUMARASI: 2019/995 Esas, 2019/1390 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 11/03/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı site yönetimi vekili, davalı tarafından yapılan sitede birçok izolasyon sorunu olduğunu, tadilatlara rağmen giderilemediğini, gizli ayıp niteliğinde olduğunu, yüklenicinin ayıplardan sorumlu olduğunu belirterek, şimdilik 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiş, mahkemece tensiben görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, dosyanın Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesi tebliğ edilmeden ve ön inceleme duruşması yapılmadan görevsizlik karar verilmesinin HMK’nın 27.maddesindeki hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğunu, görev hususunda sunulacak iddia ve savunmaların olabileceğini, ayrıca müvekkilinin konut imalat ve satış işi yaptığından görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Somut olayda, dava dilekçesinin sunulmasının ardından mahkemece tensiben görevsizlik karar verilmiştir. Dosya kapsamında davalının yüklenici olduğu anlaşılmakta ise de, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, varsa bunun inşaat yapım sözleşmesi veya kat karşılığı inşaat sözleşmesi olup olmadığı, davacının tüketici sıfatı bulunup bulunmadığı hususları gibi mahkemenin görevini etkileyebilecek bilgi ve belgelerin henüz dosyaya sunulmadığı, bu hususlarda taraflardan açıklama alınmadığı, cevap dilekçesi ve ikinci dilekçelerle açıklama fırsatı da verilmediği, sonuç olarak mahkemenin görevli olup olmadığını belirlemeye yarayacak bilgi ve belgeler henüz toplanmadan görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11/04/2019 tarih ve 2017/15-2141 esas, 2019/442 karar sayılı kararı gereğince görevsizlik kararı verilebilmesi için dilekçelerin teatisi ve ön inceleme aşamalarının tamamlanma zorunluluğu bulunmasa da görev ilişkisinin netleştirileceği safhaya kadar yargılama yapılması gerekli ve zorunludur. Bu durumda, mahkemece henüz görevli mahkemenin tespit edilebilmesi için asgari soruşturma, inceleme ve yargılama yapılmaksızın tensiben görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-3.bendi gereğince kaldırılarak, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2019 tarih ve 2019/995 esas, 2019/1390 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.