Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/495 E. 2020/357 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/495
KARAR NO : 2020/357
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2019
NUMARASI : 2019/1321 D.iş Esas, 2019/1330 Karar,
DAVANIN KONU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 11/03/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda Değişik İşler esası üzerinden verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : İhtiyati tedbir talep eden vekili; taraflar arasında 12/03/2019 tarihinde imzalanan hizmet sözleşmesi kapsamında taahhüt edilen işlerin karşılığı olarak karşı tarafa iki adet çek keşide edip verdiklerini, sözleşme uyarınca yapılması gereken işlerin taahhüt edilen sürede yapılmadığını, sözleşmede kararlaştırılan ve vade tarihi geçmesine rağmen yapılmayan işler nedeniyle iki adet çekin iadesi için karşı tarafa ihtarname keşide ettiklerini, ihtarnameye rağmen çeklerin iade edilmediğini, karşı tarafça çeklerin takibe konmasından endişe ettiklerini, karşı tarafa verilen çeklerin bedelsiz kaldığının tespiti ile karşı tarafa borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi için menfi tespit davası açacaklarını, ancak açılacak menfi tespit davasının başlatılacak icra takibini durdurmaya yeterli olmayacağını beyanla 30/09/2019 keşide tarihli 40.000,00 TL bedelli çek ile 30/10/2019 keşide tarihli 40.000,00 TL bedelli çeklerin tedavülü ve icrasının engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İhtiyati tedbir talep eden tarafça arabulucuya başvurulduğu ve anlaşma sağlanamadığına dair düzenlenen 14/10/2019 tarihli arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece “talepte istenilen ve ileri sürülen hususların yargılamayı gerektirmesi ve haklılık durumunun yargılama sonucunda ortaya çıkacağı gözetilerek dosya ve delil durumuna göre HMK. 389. madde gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının oluşmadığı” gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf yoluna başvurularak, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 12.03.2019 tarihinde imzalanan sözleşme uyarınca, şaft kapakları ve yangın kapaklarının 20.04.2019 tarihine kadar imalat ve montaj işlemlerinin yapılacağı, çelik kapı imalat ve montaj işlemlerinin 31.07.2019 tarihine kadar biteceğinin davalı şirket tarafından taahhüt edildiğini, iş karşılığı olarak keşidecisi müvekkili ve lehtarı davalı taraf olan … Bankası Bakırköy Şubesi’ne ait, 30.09.2019 vade tarihli, … çek numaralı, 40.000,00 TL bedelli ve … Bankası Bakırköy Şubesi’ne ait, 30.10.2019 vade tarihli, … çek numaralı, 40.000,00 TL bedelli iki adet çekin davalı tarafa teslim edildiğini, sözleşmede kararlaştırılan ve karşı tarafça süresinde yapılmayan işlerle ilgili olarak davalı firmaya verilen iki adet çekin müvekkili şirkete iadesi için, davalı tarafa Büyükçekmece …. Noterliği’nin 01.08.2019 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle yapılan uyarıya rağmen, çeklerin teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin 10.2 maddesi uyarınca tek taraflı olarak feshedildiğini, davalı tarafa menfi tespit davası açılacağını, ancak ticari davalarda arabuluculuk yolunun yasal zorunluk haline getirilmesi nedeniyle arabuluculuk başvurusunun tamamlanması sürecinde işbu çeklerin ödenmesi ve hatta müvekkilinin haciz tehdidi altında bulunması nedeniyle mahkemeden ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğunu, yerel mahkemenin tesis etmiş olduğu “ihtiyati tedbir taleplerinin reddine” şeklindeki usul ve yasalara aykırı kararın kaldırılarak öncelikli olarak herhangi bir teminat talep edilmeksizin ihtiyati tedbir kararı verilmesine yahut söz konusu iki çek bedelinin %15’ini temsil eden 12.000,00 TL’nin teminat gösterilmesi karşılığında, ivedi olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasında düzenlenen 12.03.2019 tarihli sözleşmenin 4.maddesinde “şaft kapakları ve yangın kapaklarının 20.04.2019 tarihine kadar imalat ve montaj işlemlerinin yapılacağı, çelik kapı imalat ve montaj işlemlerinin 31.07.2019 tarihine kadar biteceği” hükme bağlanmış ve 5.maddesinde ise “bu iş için 30.09.2019 tarihli 40.000 TL bedelli ve 30.10.2019 tarihli 40.000 TL bedelli iki adet çekin avans olarak verildiği” belirtilmiştir. İhtiyati tedbir talep eden tarafından karşı tarafa gönderilen Büyükçekmece …. Noterliği’nin 01.08.2019 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde “işlerin yapılmaması nedeniyle sözleşmenin feshedildiği, zararın tazmini için dava açma hakkı saklı tutularak verilen iki adet çekin iadesinin istendiği” ihtar edilmiştir. HMK 389/1. maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İİK’nın 72/2 maddesinde, “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda ihtiyati tedbir talep eden tarafça, işin karşı tarafça yapılmaması nedeniyle sözleşmenin feshedildiği ve ihtara rağmen avans olarak verilen iki çekin iade edilmediği, çeklerin bedelsiz kaldığı belirtilerek, bu durumun ve borçlu olunmadığının tespiti için menfi tespit davası açılacağı belirtilmiş olup, tarafların tacir olması nedeniyle dava öncesi zorunlu arabulucuya başvurulduğuna dair son tutanağın dosyaya sunulduğu, bu suretle yaklaşık ispatın sağlandığı anlaşılmaktadır. Talep eden tarafın ihtiyati tedbir istemi mahkemece hatalı olarak HMK’nın 389. Maddesi kapsamında değerlendirilmiştir. Oysa, talep dilekçesinde menfi tespit davası açılacağı bildirilip, buna ilişkin deliller ibraz edilmiş olup, menfi tespit davalarında tedbir müessesesi İİK’nın 72. Maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Mahkemece bu düzenlemeye göre değerlendirme yapılarak ve yaklaşık ispat şartı da gözetilerek talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerine olmamıştır. Bu nedenlerle, davacı tarafça menfi tespit davasına konu edileceği belirtilen sözleşmeye konu iki adet çek ile ilgili talep tarihi itibariyle henüz icra takibi yapılmadığı, davacı tarafça ibraz edilen deliller ile yaklaşık ispatın sağlandığı ve İİK’nın 72/2. Maddesindeki şartların oluştuğu anlaşıldığından tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi için HMK’nın 353/1-a-6.bendi gereğince kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2019 tarih, 2019/1321 D.iş esas, 2019/1330 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.