Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/457 E. 2023/187 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/457
KARAR NO: 2023/187
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2019
NUMARASI: 2016/1115 Esas, 2019/1200 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 21/02/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davacı vekilinin davanın reddine dair verilen karara karşı davacı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davacının müşterisinden aldığı sipariş üzerine davalıya kumaş siparişi verdiğini ve 20/11/2015 tarihli fatura karşılığı lacivert dokuma kumaş satın aldığını, davalıya üretimini yaptırarak satın aldığı kumaşı Rusya’da faaliyet gösteren müşterisine sattığını, o dönem Türkiye ile Rusya arasındaki uluslararası kriz nedeniyle malların 02/02/2016 tarihinde gümrüğe verilebildiğini ve faturanın da bu tarihte düzenlendiğini, satışın yapılabilmesi için nakliye ve gümrük bedelinin ödendiğini, kumaş ile pantolon dikimi yapan müşterinin 17/03/2016 tarihinde davacıya dikilen pantolonlarda kumaştan kaynaklı sorunlar yaşandığını, kumaşın yırtıldığını video göndererek bildirdiğini bunun üzerine Rusya’daki müşteriden pantolonların numunesinin istendiğini ve bir kısmının da davalıya teslim edilerek ayıplı malla ilgili bilgi verildiğini, kalan ürünlerin iptal edildiğini, zararlarının talep edildiğini, davalının ayıbı kabul ederek ürünün boyamasının … Tekstil’de yapıldığını ve boyama sırasında kumaşın bozulmuş olabileceğini belirterek örnek istediğini, davacı tarafından kumaşların … Gözetim Hizmetleri A.Ş’ne 18/04/2016 tarihinde teslim edildiğini, davalı tarafça da … Tekstil firmasında Rusya’dan gönderilen kumaşlar üzerinde test yaptırıldığını ve kumaşlardaki kopma mukavetinin istenilen kalitenin çok altında olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafça üretilen 3 ayrı kumaş tonu için örnek almak için Rusya’ya gidilip burada uçak, otel vs. masrafı yapıldığını, müvekkilinin, müvekkili için davalı tarafça üretilen kumaşın talep edilen ve olması gereken kalite ve dayanıklılığın altında olup, ayıplı olarak üretildiğinin raporlarla sabit olduğunu belirterek, şimdilik zarar nedeniyle 15.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafın davalıdan numune üzerine 20/11/2015 tarihli 115.152,17 TL tutarlı fatura ile 8.687,21 metre kumaş aldığını ve bu kumaşları Bulgaristan üzerinden Rusya’daki müşterisine sattığını, Rusya ile Türkiye arasında yaşanılan kriz nedeniyle malların 02/02/2016 tarihinde gümrüğe verilebildiğini, ayrıca satış için 10.000 USD nakliye ve gümrük bedeli ödediğini beyan ederek uğradığı zararlar nedeniyle zararın tazmini için Bakırköy … Noterliğinin 27/10/2016 tarihli ihtarnamesini gönderdiğini, ihtarnamede Rusya’ya ihraç edilen malın uluslararası kalite standartlarına uygun olmadığını iddia ettiğini, oysa ki davacı ile davalı arasında böyle bir anlaşma bulunmadığını, istenilen kumaşların hangi ülkeye ihraç edileceğini, ne şekilde kullanılacağına ilişkin bilgi verilmediğini, davalının üretilen kumaşların uluslararası standartlara uygunluğu konusunda taahhütte bulunmadığını, kumaşların kalitesi, atkı oranı, yırtılma mukavemeti ve çözgü oranına ilişkin herhangi bir anlaşma olmadığını, ayıp iddiasını kabul etmediklerini, ayrıca 2500 adet üretilen pantolonların bazılarında yırtılma gözlemlendiğine ilişkin beyanları kabul etmediklerini, ayıp ihbarının usulsüz olup süresinde yapılmadığını, davacının ihtarla Kahramanmaraş … Noterliğinin 11/11/2016 tarih … yevmiye nolu ihtar ile cevap verdiklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın ayıplı imalat iddiasına dayalı uğranılan zararın tazmini talepli açıldığı, dosyada alınan 06/04/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda, incelenen kumaşların gizli ayıplı olduğunun bildirildiği, itiraz üzerine alınan 03/07/2018 ve 10/01/2019 tarihli bilirkişi raporlarında ise, net bir değerlendirme yapılmaması üzerine dosya bilirkişi heyetine tebliğ edilerek alınan 07/10/2019 havale tarihli bilirkişi heyet raporu ile davacının davalı … San.ve Tic.A.Ş. tarafından imal edilen 8.687,21 metre pamuk boyalı dokuma kumaşın 20.11.2015 tarihinde davacıya teslim edilerek 115.152,17 TL tutarındaki 20.11.2015 tarihli … nolu fatura kesildiği, davacının satın aldığı kumaşı 02.02.2016 tarihli … nolu faturayla Bulgaristan’da mukim … Ltd.Şti’ne sattığı, kumaşın Bulgaristan üzerinden Rusya’ya geçtiği ve 2.500 adet pantolon üretildiği, üretilen pantolonlarda kullanılan kumaşın yırtıldığının tespit edildiği iddiasıyla çekilen videonun 17.03.2016 tarihinde alıcı tarafından davacıya gönderildiği, numune olarak davacıya gönderilen kumaş ve pantolon numunelerinin yırtılma testine gönderildiği ve ayıplı çıktığının anlaşıldığını, yırtılma yönünden ayıplı olduğu iddia edilen kumaşların bilirkişi incelemesine sunulmadığı gibi, bilirkişi incelemesine sunulan birkaç metre kumaş ve birkaç pantolonun incelenmesiyle davalı tarafından davacıya satılan 8.687,21 metre kumaşın ayıplı olduğu sonucuna varılamayacağı, kumaşta yırtılma mukavemetinin azalması mukavemeti düşük iplikten, hatalı kasar ve boyama işlemlerinden kaynaklanabileceği, davalının davacıya sattığı kumaşların az bir kısmının veya tamamının da ayıplı olmasının mümkün olduğu, yırtılma yönünden ayıplı olduğu iddia edilen kumaşlar bilirkişi incelemesine sunulmadığı gibi, kumaşların ayıplı olduğuna dair tarafsız kişi veya kurumlarca yapılmış herhangi bir tespit raporu da dosyaya sunulmadığı, dosyaya sunulan test raporları, davacının test yapılması için laboratuarlara gönderdiği kumaş numunelerine yapılan test sonuçlarını içermekte olup, tarafsız kişi veya kurumlarca ayıplı olduğu iddia edilen kumaşları temsil edecek miktar ve şekilde numune alma işlemi gerçekleşmediği, davalının satmış olduğu kumaşın yırtılma yönünden ayıplı olduğunu kabul edilemeyeceği, davacının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğunu, kumaşta yırtılma ayıbı, elle çekerek ve/veya mukavemet test aletleri kullanılarak anlaşılabilecek açık ayıp olduğundan dokuma kumaşta yırtılma mukavemeti testi, sektörde sıklıkla yapılan testlerden olup, davacı, 20.11.2015 tarihinde teslim almış olduğu kumaşı, işin olağan akışına göre, yırtılma mukavemeti testine göndererek ayıplı olup olmadığını 1 hafta içerisinde anlayabileceği, davacının teslim almış olduğu kumaşı işin olağan akışına göre süresinde muayene etmediği, muayene etmeden yurt dışına sattığı, davacının teslimden 118 gün sonra, 17.03.2016 tarihinde yurt dışı müşterisinin ihbarından sonra, ayıp iddiasında bulunduğu, yırtılma yönünden ayıplı olduğu iddia edilen kumaşların bilirkişi incelemesine sunulmadığı, incelemeye birkaç metre kumaş ve birkaç pantolonun gönderildiği, buradan davacıya satılan 8.687,21 metre kumaşın ayıplı olduğu sonucuna varılamayacağı, kumaştaki yırtılma ayıbının elle çekerek ve/veya mukavemet test aletleri kullanılarak anlaşılabilecek açık ayıp olduğu, davacının teslim almış olduğu kumaşı işin olağan akışına göre süresinde muayene etmediği, muayene etmeden yurt dışına sattığını dolayısıyla yasal süresi içinde kumaşları muayene (gözden geçirme) ve ayıp ihbarında bulunma yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacı-alıcının TBK göre kumaşları mevcut haliyle kabul ettiği yönünde bildirilen kanaat doğrultusunda ayıp iddiasını ve süresinde ihbar yükümlülüğünü kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, dava konusu kumaşların ayıplı olduğunu, davacının … Gözetim A.Ş’de talep edilen kumaş numuneleri üzerinde inceleme yaptırdığını, 31/05/2016 tarihli raporda kumaşların ayıplı olduğunun tespit edildiğini, yine mahkemece alınan 05/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda da kumaşların ayıplı olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafa 26/10/2016 tarihli ihtar ile ayıp ihbarında bulunulduğunu, davalının da ayıbı kabul ettiğini, mahkemenin davalı tarafça ayıbın kabul edilmediğine ilişkin değerlendirmesinin yerinde olmadığını, 05/042018 tarihli kök rapor ile 03/07/2018 tarihli ek raporda ayıbın gzili ayıp olarak nitelendirildiğini, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporundaki değerlendirmelerin yerinde olmadığını, bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, itirazlarının mahkemece reddedildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi davalı ise yüklenicidir.Taraflar arasında kumaş üretilmesi ve alınmasına ilişkin sözlü sözleşme eser sözleşmesi akdedilmiştir. Dosya kapsamına göre, davacının talepleri doğrultusunda davalı tarafın ürettiği 8678,21 metre kumaş 20/11/2015 tarihli fatura ile davalıya teslim edilmiş olup, davacı taraf kumaşları Bulgaristan üzerinden Rusya’daki müşterisine 02/02/2016 tarihinde gönderdiğini, müşterisinin kumaşlardan pantolon diktiğini, dikilen pantolonlarda yırtılma olduğunu, 17/03/2016 tarihinde kendilerine ilettiğini, buna ilişkin video gönderdiğini, bunun üzerine davacıya 27/10/2016 tarihinde ihtarda bulunduklarını, ayrıca … Gözetim A.Ş’de 18/04/2016 tarihinde test yaptırdıklarını ve 31/05/2016 tarihli rapor ile malların ayıplı olduğunun belirlendiğini, uluslar arası kalite standartlarına uygun olmayan malla ilgili uğradığı zararların tazminini talep etmiş olup, davalı taraf malın ayıplı olduğu iddiasının süresinde ve usulüne uygun ileri sürülmediğini, tacir olan davacının satın aldığı ürünlerde teslimden sonra 1 haftalık süre içerisinde inceleme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dosya kapsamında ayıbın açık ayıp olup, elle yapılacak basit bir kontrolle anlaşılabileceği yönündeki bilirkişi raporları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında incelemeye konu kumaş ve pantolonların birkaç metre kumaş ve pantolon olduğu bunlar üzerinde yapılan incelemenin üretilen 8678,21 metrekare kumaşın ayıplı olduğunu göstermeyeceği, ayrıca kumaşın alındığı tarihten sonra 1 yıl süre geçtiği, ayıbın basit bir inceleme ve elle kumaşı çekmek suretiyle anlaşılabileceği, usulüne uygun olmayan ve süresinde yapılmayan ayıp ihbarı nedeniyle davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece tüm ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıbın gizli mi açık ayıp mı olduğu, buna göre ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, süresinde yapılmış ise ayıpların ortaya çıktığı tarih itibariyle serbest piyasa rayiçine göre bedelinin oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetince tespit ettirilip, raporlar arasındaki çelişkinin de giderilerek, davacı vekilinin talepleri hususunda değerlendirme yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2019 tarih, 2016/1115 Esas, 2019/1200 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/02/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.