Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/380 E. 2023/32 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/380
KARAR NO: 2023/32
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
TARİHİ: 16/10/2019
NUMARASI: 2015/1008 Esas, 2019/1080 Karar
DAVANIN KONUSU: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dair kayıt kabul talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davacı ile davalı müflis şirket arasında 05/06/2007 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre davalının asıl iş sahibinden aldığı işin bir kısmının yapılması işlerini davalıya verdiğini, davacının işi yaparak teslim ettiğini, ancak davalı müflis şirketin davacıya verdiği çeklerin bedelini ödemediğini, müflisin Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/801 Esas sayılı dosyasından iflasına karar verildiğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu … İcra ve İflas Müdürlüğüne alacağı için başvuruda bulunduğunu, davacının toplam 4.957.774,71 TL alacağının sıra cetvelinin … Sırasına kayıt edildiğini, borçlu müflis şirketin kötüniyetli beyan ve itirazı ile iflas müdürlüğünün talep edilen alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle 12/06/2015 tarihli kararı ile davacının sıra cetvelinden çıkarılmasına karar verildiğini, kararın 22/10/2015 tarihinde elden kendilerine tebliğ edildiğini belirterek, kayıt kabul davasının kabulüne, davacı şirketin tekrar sıra cetveline yazılmasına, bu esnada yapılacak olan 2. Alacaklılar toplantısına katılmaya karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının alacağının yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenle itiraz edildiğini ve haklı olarak iflas dairesinin davacıyı sıra cetvelinden çıkardığını, davacı tarafça alacağa ilişkin ibraz edilen belgelerin yetersiz olduğunu belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının sözleşmeye göre yüklenici olarak üstlendiği işi yaparak alacağa hak kazandığını ileri sürdüğü, buna göre önce kendi defter ve kayıtları ile alacağını ortaya koyması gerektiği, sonra da davalı tarafça düzenlenen hakediş, mutabakat, BA formu gibi işin yapıldığını ortaya koyan belgelerle bunun desteklenmesi durumunda masaya kaydı gereken alacağın belirleneceği, davacının alınan bilirkişi raporları ile masaya kaydı gereken alacağını ispatlayamadığı, müflisin kayıtlarına göre talep konusu çeklerin de davacı tarafa avans olarak kayıtlı olduğu gerekçesiyle, davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, davalı tarafın itirazlarını kabul etmediklerini, alacağa konu çeklerin avans çekleri olduğunun ticari defterler ya da BA BS formları ile tespit edilemediğini, sözleşmenin 17. maddesinde açıkça herhangi bir avans ve ihzarat ödemesi yapılmayacaktır denildiğini, buna göre çeklerin avans çeki değil hakediş ödemelerine ilişkin verildiğini, bilirkişi raporlarının birbiriyle çeliştiğini, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını hukuki ve inşaat açısından değerlendirme yapılmasını, ticari defterlerin yeniden incelenmesini, asıl iş sahibi … A.Ş’nin davacının inşaat işlerini yaptığına dair yazısının dikkate alınmasını, inşaat işlerinin %88,72’sinin tamamlandığının, bu yazı ile sabit olduğunu, mahkemenin sadece bilirkişi raporuna bağlı kalarak verdiği kararın usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek, davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin kayıt kabul davasıdır. Davacı alt taşeron davalı ise yüklenici müflis şirkettir. Davalı müflis şirket hakkında Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/801/270 Esas, 2012/1396 Karar sayılı ve 26/12/2012 tarihli kararı ile, bu tarih itibariyle davalı şirketin iflasına karar verildiği, bu kararın 08/11/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı şirket, müflis şirketi ile davalı arasında … Toplu Konut inşaat projesi ile ilgili sözleşmeler olduğu, davacı taraf bu kapsamda tüm edimlerini yerine getirdiğini ancak müflis şirketin verdiği çek bedellerini ödemediğini ileri sürerek toplamda 4.957.774,71 TL alacaklı olduğunu ileri sürmüş ve İflas İdaresine başvurarak sıra cetveline kaydını yaptırmıştır. Somut olayda, iflas müdürlüğüne yazılan müzekkereye gelen cevaptan, 2012/49 iflas sayılı dosya üzerinden yürütülen iflas tasfiyesinde, davacının iflas masasına 9 kayıt sıra numarası ile 4.957.774,71 TL alacağı olduğundan bahisle kayıt talebinde bulunduğu, bu sırada tebliğ için de masraf yatırdığı, masanın red kararının davacı vekiline 22/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, ayrıca sıra cetvelinin 02/07/2015 ve 06/07/2015 tarihlerinde ilan edildiği anlaşılmıştır. Kayıt kabul davasının (22/10/2015 tarihinden itibaren on beş günlük süre dolmadan) 03/11/2015 tarihinde süresi içinde açıldığı sabittir. Davacının süresinde dava açtığı anlaşılmakla alacağının var olup olmadığına ilişkin mahkemece inceleme yapılmış olup ilgili vergi dairesinden BA ve BS formları getirtilmiştir. Müflisin İstanbul 24. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/1253 Esas sayılı dava dosyasında, eldeki davanın davacısı …İnşaat Taahhüt Ltd.Şti’ne karşı menfi tespiti davası açtığı, borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, ancak bu davada müflisin ibraname düzenlediği, davanın feragat ile sonuçlandığı anlaşılmaktadır. Tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup 10/09/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre, müflis şirket yetkilisi …’nun iflas müdürülğüne “İser İnşaat Şirketi’nin alacaklarına sehven itiraz ettim,…inşaat..AŞ ye tüm borçları kabul ediyorum” şeklinde dilekçe verdiği, davacının defterlerine göre de davalıdan 5.118.430,03 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir. Ayrıca vergi dairesinden gelen BA ve BS formları ile yapılan inceleme sonucunda ise 10/04/2019 tarihli birlikişi raporunda davacının iki ayrı hesaptan müflis şirketten alacaklı göründüğü, toplam (3.019.551,43 TL+ 1.981.500,22 TL ) 5.001.051,65 TL kaydi alacaklı göründüğü ancak müflisin kayıtlarına göre davacıya avans niteliğinde çekler verilmiş olması nedeniyle müflisin 1.364.730,02 TL alcaklı göründüğünü, BA ve BS formalarına göre de davacının alacağını ortaya koyamadığı, ayrıntılı cari hesabının tutumadığı, tevsik edici belgelerin olmadığı, ana hesap bazında tutulan davacı kayıtlarına göre alacağın ispata muhtaç olduğu mütaala edilmiştir. Taraflar arasında 05/06/2007 tarihli … Toplu Konutları 768 Konut 1 adet yönetim binası 1 adet ticaret merkezi, 2 adet müteferrik sosyal tesis inşaatı sözleşmesi akdedilmiştir. Davacı yüklenici davalı ile düzenledikleri sözleşme gereğince işleri yaptığını ancak iş bedellerinin ödenmediğini, toplam 4.957.774,71 TL alacaklarının sıra cetveline kaydedildiğini, ancak iflas idaresine alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle sıra cetvelinden çıkarıldığını belirterek tekrar sıra cetveline yazılmasına ve yapılacak olan 2. alacaklar toplantısına katılmalarına karar verilmesini istemiş, mahkemece alacağın davacı defter ve kayıtlarında bulunmadığı, hakediş mutabakat BA formu gibi belgelerle masaya kaydı gereken alacağın ispatlanamadığı, müflisin kayıtlarına göre de talep konusu çeklerin davacıya avans olarak kayıtlı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 05/06/2007 tarihli sözleşme ile yüklenicinin … A.Ş’den üstlendiği inşaat işlerinin sözleşmede belirtilen blokların dış cephe dahil yapılması hususunda tarafların anlaştıkları, davacının da bu işleri yaptığını iddia ettiği anlaşıldığından, mahkemece … A.Ş’den bu sözleşmeye konu işlerle ilgili hakediş belgeleri ve eklerinin getirtilerek mahallinde keşif yapılmak suretiyle işlerin yüklenici tarafından yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bu işler nedeniyle sözleşme fiyatlarıyla davacının ne miktar alacaklı olduğu hususlarında rapor düzenlettirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmaksızın yalnızca ticari defter kayıtlarında alacağın yer almadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/10/2019 tarih, 2015/1008 Esas, 2019/1080 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.