Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/363 E. 2023/31 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/363
KARAR NO: 2023/31
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI: 2017/981 Esas, 2019/1101 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin iadesi için girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davacı şirketin yetkilisi olan …’a ait … İş Merkezinin asansörünü 25/02/2010 tarihli sözleşme ile KDV dahil 14.500,00 TL ödeme yaparak davalıya yaptırdığını, asansörlerin iş merkezine yapılıp teslim edildiğini, ancak ilk günden itibaren sorunlar ve arızalar çıkardığını, servislerle sorunlara çözüm bulmaya çalışılmış ise de asansörlerin çalışmadığını, asansörlere ruhsat alınamadığını, ruhsatsız ve ayıplı asansörlerin çalışmadığını, çalışmasının sakıncalı bulunduğu tespit edildiğinden Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın durumu Makine Mühendisleri Odasına bildirdiğini, Bakanlık raporunda ve Makine Mühendisleri Odası raporunda asansörün kullanımı can ve mal güvenliği açısından sakıncalıdır (kırmızı etiket) şeklinde tespit ve rapor düzenlendiğini, davalı şirkete Kartal …Noterliğince düzenlenen 06/01/2014 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, ödenen sözleşme bedelinin iadesinin talep edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, borçlu şirketin itirazı üzerine İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/117 esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, dosyada bilirkişi incelemesi ve tüm delillerinin toplandığını, son celse de aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın usulden reddedildiğini, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşitğini, … Ltd. Şti adına takip yapma zorunluluğu doğduğunu, davalı şirket tarafından talep ve ihtarlara olumlu cevap verilmemesi üzerine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe itiraz edilerek takibin durduğunu belirterek, davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 25.02.2010 tarihli sözleşmeye göre sözleşme tarihinden sonra, 45 gün içinde asansörlerin yapılarak davacıya teslim edildiğini, asansörler nedeniyle ileri sürülen taleplerin zamanaşımına uğradığını, Borçlar Kanunu’nun 147/6. (EBK.m.126/IV) maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, ayrıca 2010 yılında yapılan sözleşme gereğince 45 gün içinde teslim edilen asansörlerin davalı tacir olup gerekli muayenesi yapılarak ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesi gerektiğini, herhangi bir ihbarda bulunulmadığını, bedele ilişkin çeklerin herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden ödendiğini, sözleşmesel yükümlülüklerin yerine getirildiğini, dava tarihinden önce 7,5 yıl kullanılan asansörler nedeniyle ileri sürülen taleplerin iyi niyetli olmadığını belirterek, davanın reddi ile kötü niyetli ve haksız takip nedeniyle %20’den az olmamak üzerine kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında bir adet elektrikli insan asansörünün yapımı için 25/02/2010 tarihinde KDV hariç 14.500,00 TL bedel ile tarafların anlaştığı, uyuşmazlığın asansörün ayıplı olması nedeniyle davalıya ödenen bedelin iadesine ilişkin olduğu, davalı tarafın ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun olmadığı, alacağın zamanaşımına ilişkin itirazının bulunduğu, hem İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/117 Esas sayılı dosyasında hem de mahkeme dosyasında alınan bilirkişi raporlarında dava konusu asansörün önemli derecede ayıplı odluğu, davalının ağır kusurlu olup ayıplı ifada bulunduğunun belirlendiği, davalının ayıp ihbarının süresinde olmadığına yönelik itirazının incelenmesinde davacının ayıp ihbarının süresinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği, zira ayıplı asansör için daha önce İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığı, itiraz üzerine İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/117 Esas sayılı dosyası ile zamanaşımı süresinin kesildiği ve yeniden işlemeye başladığı, alınan bilirkişi raporları ile asansördeki ayıbın gizli ayıp olduğunun tespit edildiği, hatta bilirkişinin herhangi bir bedel ödenmesine gerek olmadığına ilişkin kanaat bildirdiği, ancak asansördeki eksikliklerin asansör montaj firması tarafından giderildiği takdirde davalının herhangi bir bedel ödemesine gerek olmadığının da belirtildiği, davalı veya 3. kişi tarafından asansördeki eksikliklerin giderilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, asansördeki eksikliklerin giderimi için hesaplanan asansörün yapım bedelinin %20’si olan 2.900,00 TL asıl alacak ile 955,16 TL işlemiş faizi üzerinden itirazın iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, davacı tarafın davalıya yaptırdığı asansöre ilişkin KDV dahil 14.500,00 TL ödeme yaptığını, asansörün ruhsatının alınamadığını, sürekli arıza çıkardığını, Bilim ve Teknoloji Bakanlığının asansörü sakıncalı bularak kırmızı etiket yapıştırdığını, davalı şirkete önce ihtar çekildiğini, sonra icra takibi başlatıldığını ve İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/117 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, açılan davada mahkemenin 03/03/2016 tarihli kararı ile davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verildiğini, dosyanın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, bu davada sözleşmenin tarafı davacı şirket olduğu halde, davacı olarak “…” tarafından dava açılmış olduğunu, kararın kesinleşmesi üzerine davacı şirket tarafından davaya konu icra takibinin başlatıldığını, ayıp ihbarının süresinde yapıldığını, İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/118 D.İş dosyası ile tespit yaptırıldığını ve Kartal … Noterliğinin 06/01/2014 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek ayıbın bildirildiğini ve bedelin istendiğini, mahkemenin %20 oranında tenzil yaparak verdiği kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının ödüllendirildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, sözleşmeye göre 45 gün içerisinde edimlerinin kusursuz ifa edildiğini, işin teslim edilmesinin üzerinden 4 yıl geçtikten sonra davalı şirkete Kartal … Noterliğinin 06/01/2014 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, asansörün tamir edilemediğini beyan ederek 14.500,00TL +KDV iadesinin talep edildiğini, kendilerinin de Kartal … Noterliğinin 16/11/2014 tarih … yevmiye nolu ihtarı ile davacının yerine getirmediği, yükümlülüklerden doğan sorunlardan sorumlu olmayacaklarını bildirdiklerini, davacı tarafın yapı ruhsatını dahi vermekten kaçındığını, cevabi ihtarnameden sonra İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, itirazları üzerine de İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/117 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, açılan davanın aktif ehliyet yokluğu nedeniyle reddedildiğini ve kesinleştiğini, mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair verdiği karara karşı zamanaşımı def’inde bulunduklarını, zamanaşımı def’i reddedilerek verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi davalı ise yüklenicidir. Davacı şirket yetkilisi … ile davalı şirket arasında 25/02/2010 tarihli Vip Asansör sözleşmesi akdedilmiştir.Davacı taraf asansörün gizli ayıplı olduğunu, kullanılamadığını, asansör ruhsatı verilmediğini ve kırmızı etiket yapıştırıldığını belirterek, ödenen 14.500,00 TL + KDV bedelini talep etmiştir. Davalı taraf ise zamanaşımı def’inde bulunmuş ve davanın reddini istemiştir. Dosyada mevcut Makine Mühendisileri odasının düzenlediği 23/09/2013 tarihli rapor ile asansörün kullanılmasının tehlikeli olduğu belirtilerek kırmızı etiket verilmiştir. Davacı tarafça Kartal … Noterliğinin 06/01/2014 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile asansördeki ayıp davalıya ihbar edilerek bedel iadesi talep edilmiştir. İhtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine davacı taraf İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/117 Esas sayılı dosyasında dava açmış ise de bu davada şirket yetkilisi davacı olduğundan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek kesinleşmiştir. İstinaf incelemesine konu işbu dava ise 13/09/2017 tarihinde davacı şirket tarafından açılmış; davalı taraf eser sözleşmesinden kaynaklanan davanın 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, zamanaşımının dolduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeye göre yüklenici tarafından yapılacak asansörün işletme ruhsatı alınarak çalışır vaziyette teslimi gerekmektedir. İşletme ruhsatı alınmadığından asansörlerin hukuken teslimi gerçekleşmemiştir. TBK’nın 149.maddesine göre zamanaşımı eserin teslimi ile işlemeye başlayacağından henüz zamanaşımı süresi işlemeye başlamamıştır. Davada bilirkişi raporuna göre asansörlerin gizli ayıplı olduğu ve 30/09/2013 tarihli Mimar Mühendisler Odası, Bilim ve Sanayi Teknoloji Bakanlığı tutanaklarından asansöre kırmızı etiket verildiği anlaşılmaktadır. Davacı iş sahibi gönderdiği 06/01/2014 tarihli ihtar ile, asansörün ayıplı olduğunu belirterek, ödenen 14.500,00 TL + KDV bedelin iadesini istemek suretiyle ayıp ihbarında bulunmakla birlikte cevaba cevap dilekçesinde bu durumun davalı yükleniciye gerek şifaen, gerek ihtarname ile bildirildiğini beyan etmiştir. Ayıp ihbarı tanık dahil her türlü yasal delille ispatlanabilir. Mahkemece davacıya ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığına ilişkin tanık dahil tüm delilleri bildirmek üzere süre verilerek, bu konudaki deliller toplanmak suretiyle TBK’nın 477/3 maddesi gereğince sonradan anlaşılan gizli ayıbın süresinde ihbar edilip edilmediği değerlendirilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekir. Ayıp ihbarının süresinde yapılmaması halinde davacı iş sahibi eseri ayıplı haliyle kabul etmiş sayılacaktır. Ayıp ihbarının süresinde yapıldığının anlaşılması halinde ise mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak ayıplı hususların nelerden ibaret olduğu belirlenerek, bu imalatların dava tarihindeki serbest piyasa rayicinin tespiti ile bu miktara hükmedilmesi gerekmektedir. Mahkemece fatura bedelinin %20si şeklinde hatalı yöntemle hesap yapan bilirkişi raporu esas alınarak sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Taraflar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/11/2019 tarih, 2017/981 Esas, 2019/1101 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraf vekillerince yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Taraf vekillerince yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.