Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/344 E. 2020/264 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/344
KARAR NO : 2020/264
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25.11.2019
NUMARASI : 2018/838 Esas (Derdest)
ASIL DAVADA;
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
BİRLEŞEN İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2019/32 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: Menfi tespit
KARAR TARİHİ : 18/02/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl dava, taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesi gereğince cezai şartın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, Birleşen dava, sözleşme gereğince iş bedelinin tahsili için yapılan takip nedeniyle menfi tespit talebine ilişkin olup, mahkemece, 25/11/2019 tarihli davacı vekilinin birleşen dosyadan verilen ihtiyati tedbir kararının teminatsız tedbire dönüştürülmesi talebi ile davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine dair verilen ara karara karşı asıl ve birleşen dosya davacısı vekili istinaf talebinde bulunmuştur. Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 28/04/2017 tarihli sözleşme ile müvekkili şirketin çalışma alanı olan insan kaynakları için … ve … telefon uygulaması yazılım işinin davalı yüklenici şirkete verildiğini ancak sözleşmede belirlenen süre içerisinde ürün tesliminin gerçekleşmediğini, bu nedenle davalı aleyhinde İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve dava sonuçlanıncaya kadar davalının aktif mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 28/04/2017 tarihli sözleşme ile davalı şirketin yazılım geliştirme projesini 3 ay içinde bitirme yükümlülüğü altına girdiğini, davalıya gönderilen ihtarname ile yükümlü olduğu edimi süresi içerisinde yerine getirmesi hususunun ihtar edildiğini, bu ihtara rağmen edimin yerine getirilmediğini, bunun üzerine sözleşmenin müvekkili şirket tarafından feshedildiğini, davalı tarafça müvekkili şirket hakkında sözde alacak iddiasıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibin Uyaptan kaynaklı sebeplerden dolayı kesinleştiğini, davalı tarafın müvekkili şirketten hiçbir alacağının bulunmadığını belirterek icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına ve icra dosyasından davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/32 Esas sayılı dava dosyasından 31/01/2019 tarihli tensip tutanağının 11 nolu ara kararı gereğince, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile icra dosyası kapak hesabının %100’ünün icra dosyasına, iş bu dava değerinin %20’sinin mahkememiz veznesine yatırılması halinde, İİK 72/3 gereğince icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmiştir. İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/32 Esas sayılı dosyasının asıl dosya olan İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/838 Esas sayılı dosyası ile birleşmesinden sonra asıl dosya üzerinden yapılan yargılama sırasında davacı vekili 23/10/2019 tarihli celsede birleşen dosyadan verilen tedbir kararının teminatsız tedbire dönüştürülmesini, davalı vekili de birleşen dosyadan verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece duruşma akabinde verilen 25/11/2019 tarihli ara karar ile, İİK 72/3. maddesi gereğince davacı vekilinin birleşen dosyadan verilen ihtiyati tedbir kararının teminatsız tedbir kararına dönüştürülmesi talebinin ve icra takibinin dayanağını oluşturan faturaların davacı tarafça reddedildiği gerekçesiyle davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, birleşen dosyaya ilişkin olarak verilen tedbir kararının teminatsız olarak verilmesi taleplerinin mahkemece red edildiğini, tedbirin teminatlı verilmesinin dosya kapsamına uygun olmadığını belirterek mahkemenin red kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında 28.04.2017 tarihli yazılı eser sözleşmesi tanzim edilmiştir. Asıl ve birleşen davalarda davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.Sözleşmenin konusu, davacı şirketin çalışma alanı olan insan kaynakları için … ve … telefon uygulaması yazılım işinin davalı yüklenici tarafından yapılmasıdır. Sözleşmenin 18.maddesine göre süre 3 aydır. Sözleşmenin “mali hususlar” başlığı altında işin bedeli 65.000+KDV olarak belirlenmiş, danışman mühendise 1.600TL ve eğitmene 1.250TL ödeneceği ve sözleşme bedelinin TEFE, TÜFE’ye göre uyarlanacağı kararlaştırılmıştır.Sözleşmenin 9/11. maddesinde sözleşme süresi boyunca iş sahibi tarafından 30 gün önceden yapılacak olan bir bildirimle sözleşmenin feshedilebileceği, yüklenicinin edimini yerine getirmemesi halinde iş sahibinin noter aracılığıyla göndereceği bir ihtarname ile yükleniciye 7 günlük mehil vereceği, süre sonunda da sözleşmeyi derhal ve tazminatsız feshedebileceği, fesih halinde iş sahibi şirketin tüm zararlarının ve sözleşme bedeli kadar cezai şartın yüklenici tarafından ödeneceği kararlaştırılmıştır. İİK. 72/3. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.Somut olayda, birleşen dava menfi tespit talebine ilişkin olup davalı tarafından davacı hakkında yapılan icra takibinden sonra açılmıştır. Bu nedenle mahkemece İİK.72/3. maddesi gereğince birleşen dosyadan davacı vekilinin teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin reddine karar verilmesi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, birleşen dosya davacısı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.11.2019 tarih ve 2018/838 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40TL’nin mahsubu ile bakiye 10TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 18/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.