Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/321 E. 2020/544 K. 02.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/321
KARAR NO: 2020/544
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2019
NUMARASI: 2018/1075 Esas, 2019/1175 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ : 02/06/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, pvc işleri yapım ve montajı işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan ve işin eksik ve ayıplı yapıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece istinaf incelemesine konu karar ile davacının duruşmaya gelmemesi nedeniyle dosyanın 02.07.2019 tarihinde işlemden kaldırıldığı, bu tarihten itibaren aradan 3 aydan fazla zaman geçtiği halde davanın yenilenmediği belirtilerek HMK’nın 150.madde hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, iş bu hüküm davacı vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf talebinde özetle, başka mahkemelerdeki duruşmaları nedeniyle dosya numaraları da belirtilmek suretiyle mazeret bildirdikleri halde mahkemece haksız olarak mazeretlerinin kabul edilmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamına göre; mahkemece, davacı vekilinin mazereti kabul edilmeyerek dosyanın 02/07/2019 günlü celsede işlemden kaldırıldığı ve üç ay içerisinde de yenilenmediği gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı vekilince bildirilen mazeretin geçerli olup olmadığı noktasındadır. Davacı vekili mazeret dilekçesinde aynı gün ve saatlerde başka mahkemelerde duruşması olduğunu beyan ederek buna ilişkin 4 adet dosya esası bildirmiş ve fakat bu dosyaların ilgili tutanakları eklenmemiştir. Dosyadaki vekaletnameden mazeret bildiren vekil dışında aynı vekaletnameyle bir başka Avukata da yetki verildiği ve dolayısıyla iş bu dosyada davacının birden fazla vekil ile temsil edildiği anlaşılmaktadır. Diğer vekilin mazeret dilekçesinde esas numaraları bildirilen dava dosyalarında da vekil olduğu iddia ve ispat edilmediği gibi bu vekil tarafından ayrıca her hangi bir mazeretde bildirilmediğine göre iş bu dosya duruşmasının diğer vekil tarafından takip edilme imkanı olduğu halde takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla; mahkemece, mazeretin kabul edilmeyerek dosyanın işlemden kaldırılmasında bir yanlışlık yoktur. Davacı vekili dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren davayı 3 ay içerisinde yenilediğini de iddia etmemiştir. Yapılan açıklamalara göre süresinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2019 tarih ve 2018/1075 Esas, 2019/1175 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 02/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.