Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/311 E. 2023/30 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO:2020/311
KARAR NO: 2023/30
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
ASIL DAVA DOSYASINDA
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2019
NUMARASI: 2018/342 Esas, 2019/1241 Karar
DAVANIN KONUSU:Tazminat
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/431 ESAS,
2018/656 KARAR NUMARALI DOSYASINDA:
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat, birleşen dava ise alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne birleşen davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen karara karşı davacı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davacı şirketin tekstil ve dış giyim imalatı alanında 2001 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini, davacı ile davalı arasında davacının ürettiği kot pantolonların tek paçası üzerine baskı yapılması hususunda görüşmeler yapıldığını, bu kapsamda davalı taraftan numune ürün baskısı istendiğini ve teslim edilen numunelerde yapılan yıkama işlemi sonucunda kumaşın baskılı alanında likra kaybına bağlı elastikiyet bozukluğu ve yapılan baskıda dökülmeler olduğunun görüldüğünü, bunun üzerine davalı firmaya tespit edilen hususlarda gerekli uyarıların yapıldığını, tekrar ham pantolon verilerek ikinci defa numune baskı istendiğini, 2. baskıdan sonra baskı işlemi üzerine yıkama prosesinde önceki sorunla karşılaşılmamış olduğunu, ürünlerin üretime geçilmek üzere müşteriye onaylatıldığını ve müşteri onayına istinaden tüm kumaşın kesilip dikildiğini ve yıkaması yapılmadan baskı yapılmak üzere davalıya sipariş verildiğini, müşterinin sipariş emrinde 1682 adet olarak sipariş verilen kot pantolonların baskıya hazır şekilde davalıya teslim edildiğini, davalıdan da söz konusu pantolonların baskılar yapılmış şekilde teslim alındığını, ilk numunede görünen problemden kaynaklanan endişe sebebiyle standart yıkama prosesi ile bir kazan deneme yıkaması yapıldığını, ancak yıkanan pantolonlarda ilk hatalı numunede olduğu gibi baskılarda sökülme, bazı ürünlerde paça ve paça üstü kısımlarda baskı yapılan taraf ile baskı yapılmayan taraf arasında gözle görülür nitelikte ölçü farkları ve likra kaçması olduğunun tespit edildiğini, baskılı olan tarafça kumaş kalitesi ve esnekliğinin tamamen ortadan kalktığını, estetiğe, ürün nitelik ve kalitesine uygun düşmeyecek kadar esneme ve bozulma gerçekleştiğinin gözlemlendiğini, bunun üzerine baskı işlemi ifasında gizli ayıp olduğu tespit edildiğinden, bu hususun derhal karşı tarafa bildirildiğini, kendi müşterisine sipariş verilen pantolonların zamanında teslim edilmemesi nedeniyle ticari itibarının zedelenmemesi amacıyla davacıya ayıplı olarak baskı yapılarak teslim edilen pantolonlara standart yıkama prosesine ilaveten maliyetli olsa da çözüm odaklı olarak reçine kullanılarak baskı sabitlenmeye çalışıldığını, 1682 adet ürüne ek olarak 187 adet ek üretim gerçekleştirildiğini, ayıplı baskı yapılan pantolonlardan 782 adedinin davacının teknik çabalarıyla müşteriye teslim edilebilecek şekilde kurtarılabildiğini ve müşteriye teslim edildiğini, ancak 1087 adet ürünün kullanılamaz hale geldiğini ve sevk edilmeyerek hatalı olarak stokta bırakıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi 5.000,00 TL manevi zararlarının ihtarname tarihi olan 11.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, Bakırköy 27. Noterliği’nin 09/01/2018 tarih 00703 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacının davalının kusuru ile telef olduğunu iddia ettiği mallardan dolayı uğradığı zarara istinaden 22.000,00 Euro talep ettiğini, bu davada ise 1.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunduğunu, davacı tarafın iş bedelinden ödenmeyen kısmın tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, itiraz üzerine Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/431 esas ayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtıklarını, bu dosya ile birleştirme talep ettiklerini, ayrıca taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafın davalıya yıkanmış numune getirdiğini, numunenin ve yıkanmış haldeki numunede oluşan rengi “ürünün ham halinde” istediklerini belirttiklerini yani davalıdan yıkama işleminden önce oluşacak ham haldeki baskı istenildiğini, davacının yıkama işlemi sonrası baskılarda bozulma olduğu ve ayıplı ifada bulunulduğu iddiasının yerinde olmadığını, siparişe rakle çekimi sırasında normalde 4 rakle kullanırken davacının istekleri doğrultusunda yarım rakle kullanıldığını, ayrıca sipariş edilen ürünlerin ham hallerinin davacının daimi çalışanı … isimli çalışan tarafından kontrol edildiğini ve onaylandığını, davalının ilgili ürünün üzerinde bulunan yıkama talimatında yazılı yıkama şekli için taahhüt verdiğini, ham hali istenen siparişler için hiçbir yıkama yapmadığını, baskı için gelen ürünlerin üzerinde yazan yıkama talimatlarına uygun olarak baskı işlemini gerçekleştirdiğini, davacının ise sanayi tipi yıkama ile yıkama işlemini yaptığını, yıkamada hangi kimyasalların kullanıldığını bilemeyeceklerini, sanayi tipi yıkamalarda yıkama talimatlarında belirtilen yıkamaların aksine hasar görme oranı ve hatalı yıkama yapılması halinde bu oranın çok daha yüksek olacağını, davacı tarafça 800 adet ürünün hatasız 1100 ürünün ise hatalı olarak baskılandığı iddiasını kabul etmediklerini, baskı işlemi yapılmış ürünlerin sanayi tipi yıkamaya maruz kaldığını, 800 ürünün kullanılmaz hale gelmesinin mümkün olmadığını, davalının 1730 parçalık ürün siparişini 1 gün içerisinde bitirdiğini ve 1730 parçanın tamamının tek günde davacıya teslim edildiğini, davacının iddiası gibi hatalı üretiminden kaynaklı bir sorun olması halinde 1730 ürünün hepsinin telef olmasının gerektiğini, bu nedenle davacının davasını kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/431 esas sayılı dosyasında davacı vekili, davacı yüklenicinin davalıya yaptığı … Baskı Hizmeti karşılığında faturalara dayalı toplam 23.039,46 TL alacaklı olduğunu, bu alacaktan 11.620,96 TL’nin tahsil edilemediğini, davalının yapılan işin ayıplı olduğu yönünde haksız itirazda bulunduğunu, ancak müvekkilinin kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, cari hesap alacağına ilişkin olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, iş bu takibe herhangi bir belge göstermeksizin ve denim baskı hizmetlerinin ayıplı olduğunu, bazı ürünlerde yıkama sonrası baskıda dökülme vb. sorunlar olduğunu beyan ederek itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/431 esas sayılı dosyasında davalı vekili, davacı yükleniciye 1682 adet kot pantolon üzerine baskı yapılmak üzere anlaşma yapıldığını, yapılan baskı işleminin gizli ayıplı olduğunu, bu durumun tespit edilmesi üzerine karşı tarafa derhal ihtarda bulunulduğunu Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/342 Esas sayılı dosya ile ayıplı ifa nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı zararlara karşılık maddi ve manevi tazminat davası açmış olduklarını belirterek, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde incelenen pantolonlarda onaylı numunedeki desenin aynısının basılmış olduğu, ancak onaylı numunedeki çiçek desen üzerindeki kırmızı rengin incelenen pantolonların baskısında bulunmadığı, baskı rengi farklılığının açık ayıp olduğu, davacının baskı rengiyle ilgili itirazına rastlanmadığından baskı renginin davacı tarafından kabul edildiği, yerinde yapılan inceleme esnasında rakle basıncının yarıma düşürüldüğünün fason takipçisi … tarafından kabul edildiği, dava konusu baskılarda rakle basıncının dörtten yarıma düştüğü, baskılı kısımda boyanın kumaşa tutunmasının da aynı oranda düştüğü, rakle basıncı düşürüldükten sonra numune çalışması yapılarak yıkanması ve baskı kalitesindeki değişim gözlendikten sonra pantolonların basılması gerektiği, incelenen pantolonlardaki baskı deseninde kırılma ve bozulma ayıbının rakle basıncının düşürülmesi nedeniyle oluştuğu ve kusurun rakle basıncının düşürülmesini isteyen davacıya ait olduğu, bu nedenle davalıya kusur yüklenemeyeceği, yapılan incelemeye likrası bozulmuş 2 adet pantolondan başka pantolon sunulmadığı, 1869 adet pantolondan 8-10 adet likrası bozuk pantolon çıksa bile bunun baskı fire oranı dahilinde olduğu, likra bozulması sebebiyle ayıp bulunduğu iddiasının ispata muhtaç olduğu, davacı/birleşen davada davalı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, sunulan ticari defterlere göre 31.12.2017 tarihi itibariyle davalı/birleşen davada davacıya 11.621,00 TL borçlu durumda olduğu, davalı/birleşen davada davacı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, sunulan ticari defterlere göre 31.12.2017 tarihi itibariyle davacı/birleşen davada davalıdan 11.620,96 TL alacaklı durumda olduğunu belirtmiş olup dosya kapsamı ve delil durumuna uygun düştüğü değerlendirilen ve bu nedenle mahkemece itibar edilen bilirkişi heyeti tarafından sunulan rapor ve tanık ifadeleri de hep birlikte değerlendirildiğinde asıl dava bakımından davacı birleşen dosya davalısı tarafından iddia edildiği şekilde ayıp sebebiyle davalı birleşen dosya davacısına kusur yüklenemeyeceğinden talep edilebilecek maddi bir zararın bulunmadığı, ayıp sebebiyle davalı birleşen dosya davacısının bir kusuru bulunmadığından ve bir manevi zararın da bulunduğu ispatlanamadığından asıl davanın reddi gerektiği; birleşen dava bakımından ise, her iki tarafın usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerine göre davalı birleşen dosya davacısının, davacı birleşen dosya davalısından 11.620,96 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine; birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının iptaline, takibin 11.620,96 TL asıl alacak ve 74,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 11.695,46 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’si olan 2.324,19 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir. Davacı birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesiyle, incelenen pantolonlardaki baskı desenindeki kırılma ve bozulma ayıbının rakle basıncının düşürülmesinden kaynaklandığını, rakle basıncının dörtten yarıma düşürülmesi talimatının davacı fason takipçisi … tarafından verildiğini, bu nedenle davalının kusurlu olamayacağı kanaatiyle ve incelemeye likrası bozulmuş iki pantolondan başka pantolonunun sunulmaması ve 1869 adet pantolondan 8-10 adet likrası bozuk pantolon çıksa bile bunun baskı fire oranı dahilinde olması sebebiyle likradan kaynaklı olup olmadığının ispatının gerektiğini, talimatın davacı tarafça verildiğinin ispatlanamadığını, bu husus kabul edilse dahi talebin pantolonlarda mevcut duruma yol açabileceğini bilen ve bilmesi gereken davalı karşı davacının bu hususta bildirimde bulunması gerektiğini belirterek, asıl davanın reddine dair verilen kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne; birleşen dava yönünden ise ticari defterlere göre davalı birleşen davada davacının 11.620,96 TL alacaklı olduğu kabul edilerek verilen kararın asıl davadaki talepler doğrultusunda borçlu olmadıklarından birleşen davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı birleşen davada davalı iş sahibi; davalı birleşen davada davacı ise yüklenicidir. Taraflar arasında davacının dikip teslim ettiği kot pantolonlar üzerine davalı tarafından baskı yapımı konusunda anlaşma yapılmıştır. Asıl davada davacı, davalı tarafa toplam 1869 adet baskı yaptırıldığını, bunlardan 1087 adetinde ayıplar meydana geldiğini belirterek 1.000,00 TL maddi tazminat, 5.000,00 TL manevi tazminatın tazminini talep etmiş; birleşen davada davacı yüklenici ise, 11.621,96 TL cari hesap alacağının tahsili için giriştiği icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda kot pantolonların tek paçasına yapılacak baskı işleminin 4 rakle olarak yapılması gerekirken iş sahibinin fason takipçisi …’ın talebi üzerine yarım rakle basınç ile baskı yapıldığı, rakle basıncının düşürülmesi sebebiyle baskı deseninde oluşan kırılma ve bozulma ayıbı nedeniyle davalıya kusur yüklenemeyeceği belirtilmiş, mahkemece aynı gerekçeyle asıl davanın reddine karar verilmiştir. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin özen ve ihbar yükümlülüğü kapsamında iş sahibi tarafından verilen talimatın eserin ayıplı olarak imaline sebebiyet verebilecek nitelikte olması halinde bu durumun yüklenici tarafından iş sahibine bildirilmesi gerekmektedir. Bu husus aynı zamanda basiretli bir tacir olmanın da bir gereğidir. Somut olayda iş sahibinin fason takipçisi tarafından rakle baskısının yarım rakleye düşürülmesi talimatı verildiği savunulmasına rağmen bu talimatın verildiği yasal delillerle ispatlanamadığı gibi talimat verilmiş olsa dahi, özen ve ihbar yükümlülüğü karşısında, bu talimatın sonuçlarının iş sahibine bildirilmesi ve iş sahibince talimatta ısrar edilmesi halinde talimat gereğinin yerine getirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde basiretli tacir olmanın gereğini yerine getirmeyen yüklenici eserde meydana gelen ayıplardan sorumlu olacaktır. Bu durumda, mahkemece iş sahibinin ayıplı olduğunu iddia ettiği tüm ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ayıpların bedeli tespit edilip, taraf defterlerinde kayıtlı alacaktan mahsubu ile sonucuna göre asıl ve birleşen davalar yönünden karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın asıl ve birleşen davalar yönünden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2019 tarih, 2018/342 Esas, 2019/1241 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.