Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/291 E. 2023/217 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/291
KARAR NO: 2023/217
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2019
NUMARASI: 2017/19 Esas, 2019/1205 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 23/02/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, tarafların tekstil sektöründe faliyet göstediklerini, davalı tarafın talebi ile kendilerine fason tekstil işi yaptıklarını, davalının iş bedelini ödemediğini, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile icra takibinin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafa toplamda 27945 adet ürün teslim ettiklerini, teslim edilen ürünlerin kesimi yapılmış kumaş niteliğinde olduğunu, davacı tarafından dikim, ilik, ütü, paket yapılmak üzere teslim alındığını, bahse konu 27945 adet ürünün davacı tarafından 1178 adet eksik şekilde kendilerine gönderdiğini, eksikliğin davacı tarafından düzenlenen faturalardan anlaşılabileceğini, davacının üstlendiği edimi eksik ifa ederek davalının zararına sebebiyet verdiğini, davacı tarafından teslim edilen ürünlerden 9354 adetinde ayıp tespit edildiğini, dikimi yapılan ürünlerin dikişlerinin bozuk olduğunu, “ense peçi” olarak adlandırılan kısımların ortalanmadığını, kumaşların bir kısmında makine yağ lekeleri olduğunu, düğme iliklerinde ayıp tespit edildiğini, bahse konu ürünlerdeki ayıpların ürünlerin … Tekstil’e tesliminde ortaya çıktığını, 26/03/2016 tarihli sevk irsaliyesinde gönderilen ürünlerden 8909 adetinin konfeksiyon imalat hatası, peç, hat hatalarından dolayı iade edildiğinin bildirildiğini, davacının da ayıbı ve eksikliği kabul ettiğini, davalının kendi atolyesinde ayıp ve eksikliklerin düzeltmelerini yaptığını, davacı taraf ile görüşmelerin sonuç vermemesi üzerine 13.527,00 TL tutarında fatura düzenleyerek davacı alacağından mahsup yaptıklarını, davacıya borçlarının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, taraflar arasında eser sözleşmesinin mevcut olduğu, davalı tarafça teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğunun ileri sürülmesi sebebiyle yapılan bilirkişi incelemesinde 80 adedinde dikim işleminden kaynaklı ayıp olduğunun tespit edildiği, tespit edilen ayıp miktarına göre fire oranın altında olduğu, davalını ayıp ihbarından sonra davacının davalının iş yerine kendi işçilerini göndererek tamir işleminin davalı iş yerinde yaptıklarının tanık beyanları ile sabit olduğu, sonrasında ise davalının ne kadar ayıplı ne kadar eksik iş olduğuna dair usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulduğunu kanıtlayan delilleri dosyaya sunmadığı, ayıbın hangi kumaş teslimatına ilişkin olduğu hususu anlaşılamadığı, ayıbın açık ayıp olduğu, davacı tarafça tamir edilerek tesliminin davalıya yapıldığı, davalının bu şekilde ürünleri kabul ettiği, sonrasında zarara ilişkin davalının bildiriminin bulunmadığı, ayıpların hangi tarihli faturaya ilişkin olduğunun belli olmadığı, Türk Borçlar Kanununun 474/1 maddesi gereğince davalının muayene ve ayıbı ihbar yükümlülüğünü ihmal ederek, kumaşı mamül haline getirdikten sonra satışını yaptığı, kumaşları bu hali ile kabul ettiği ve tamir ettirme hakkını kullandığının kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle davalının ayıba bağlı haklardan faydalanamayacağı, ayıba ilişkin yemin delilinin de bulunmadığı, eksik işe yönelik davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takibin 17.051,13 TL asıl alacak üzerinden devamına, faize ilişkin istemin reddine, 17.051,13 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde, dava dilekçesinde yer alan tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinin HMK hükümlerine uygun olarak sunulmadığını, davacıya herhangi bir boçlarının bulunmadığını, ticari defter incelemesinde kendilerinin bir borcunun bulunmadığının tespit edildiğini, davacı ticari defterlerinde kendilerinden 17.051,03 TL alacaklı tespit edilmiş ise de bunun sebebinin … irsaliye numaralı 3.525,12 TL ve … irsaliye numaralı 13.527,00 TL olan toplam 17.052,00 TL bedelli fiyat farkı faturalarından kaynaklandığını, mahkemenin dava konusu ürünlere ilişkin tüm faturaların teslim noktasında imzasız olduğu husus gözden kaçırarak usulüne uygun bir teslim olduğunu kabul ettiğini, oysa ki gerek eksik ürün adedi gerekse … A.Ş’den gelen tüm kayıtların açık olarak ortada olduğunu, davacı tarafından üretimi yapılmayan ürün adedi bakımından takas mahsup defilerinin kabulünün zorunlu olduğunu, kayıtlardan da anlaşıldığı üzere davacının eksik ürün teslim ettiğini, davacı kayıtlarında bulunmayan faturaların davacı adına düzenlenerek davacıya tebliğ edildiği ancak davacının kasıtlı olarak tebliği almaktan imtina ettiği hususunun kargo kayıtlarından anlaşıldığını, ürünlerin ayıplı olduğu hususunun tarafların kabulünde olduğunu, davacıya toplam 27945 adet ürün teslim edildiğini, teslim edilen ürünler kesimi yapılmış kumaş niteliğinde olduğunu ve bu ürünler davacı tarafından dikim, ilik, paket yapılmak üzere teslim alındığını, davacının teslim aldığı ürünlerden 1.078,00 adet eksik şekilde gönderdiğini, davacı tarafından düzenlenen 06.04.2016 tarih, 31.03.2016 tarihli faturalardan bu hususların açıkça anlaşıldığını, davacı tarafından gönderilen ürünlerden 9.354 adedinde ayıp olduğunun tespit edildiğini, ayıpların kendileri ürünleri … şirketine tesliminde ortaya çıktığını, teslim alan şirketin 8909 adet ürünü konfeksiyon imalat hatası, peç pat hatalarından iade edildiğini ve 3857 adet ürünü sağlam olarak teslim aldıklarını, asıl ayıplı ürün adedinin 9354 olduğunu, sevki yapılan 8909 olduğundan … tarafından iade edilen ürün sayısının az olduğunu, davalıda henüz sevki yapılmak üzere ürünler bulunduğunu, 9.354 adet ayıplı ürün itibariyle %15 kabul edilebilir fire oranını geçmiş olduğunu, davalının ayıplı olarak kendisine iade edilen ürünleri 3 hafta içerisinde tüm düzeltmeleri yaparak yeniden imal ettiğini, ayıplı ürünler ve eksik ürünler sebebiyle … nolu 3.525,12 TL ve … nolu 13.527 TL bedelli iki ayrı Tshirt fiyat farkı açıklaması ile fatura düzenleyerek davacı alacağından mahsup ettiklerini, 9.354 adet ürün için yapılan maliyet asgari birim fiyatı ile yapılan hesaplama ile 5,5 * 9.354 adet = 51.447 TL olduğunu, bilirkişi raporu ile de 1.078 adet ürünün teslim edilmediğinin tespit edildiğini, eksik ürünlerin maliyetinin 5.929,00 TL olduğunu, mahkemece eksik ürünler ile ilgili taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken aksine verilen kararın kaldırılmasına, davanın reddine, %20 icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.Somut olayda, taraflar arasındaki fason tekstil işi kapsamında davalı tarafından kesilmiş kumaşların davacıya teslim edilmesi, davacı yüklenicinin de kendisine teslim edilen kumaşları dikim, ilik, ütü, paket işlerini yaparak davalı tarafa teslim edilmesi hususunda anlaştıkları anlaşılmaktadır.Davalı tarafından davacı yükleniciye teslim edilen ürünler, davacı tarafından taraflar arasındaki sözlü anlaşma doğrultusunda işlemleri yapılarak davalı tarafa teslim edilmiştir. Davalı kendilerine 1.078 adet ürünün eksik teslim edildiğini ve ayrıca 9.354 adet üründe ayıp bulunduğunu iddia etmektedir. Tarafların beyanlarına göre, davalı iş sahibinin talebi ile davacı yüklenici tarafından davalıya ait iş yerinde ayıplı ürünlerin büyük çoğunluğunun ayıplarının giderildiği ve davalı tarafından müşterisine teslim edildiği anlaşılmaktadır. Davalı taraf ayıplı ürün olarak bilirkişi incelemesine 80 adet ürün sunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi ek ve kök raporuna göre, incelemeye sunulan 80 adet ürünün ayıplı olduğunun tespit edildiği, ancak bu miktarın kabul edilebilir fire oranında bulunduğu, davalı tarafından davacıya teslim edilmediği belirtilen 1078 adet ürünün 5.929,00 TL değerinde olduğu bildirilmiştir.Davalı taraf cevap dilekçesinde 9.354 adet ayıplı ürün ve 1.078 adet eksik ürün itirazında bulunmuştur. Davacı söz konusu eksik ürünleri teslim ettiğini ispatlayamamıştır. Bu durumda, mahkemece, bilirkişi raporu ile belirlenen eksik ürün bedeli olan 5.929,00 TL’nin davacı alacağından mahsubu gerekirken, mahsup işlemi yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.Ayrıca, uyuşmazlığın yargılama ile çözüme kavuşturulduğu ve alacağın likit olmadığı gözetilerek davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru olmamıştır. Öte yandan, davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatının da reddine karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takibin 17.051,13 TL – 5.929,00 TL = 11.122,13 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin alacak talepleri ile icra takibindeki faize ilişkin taleplerinin reddine, davacının icra inkar tazminatı ve davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/11/2019 tarih ve 2017/19 Esas, 2019/1205 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın KISMEN KABULÜ ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 11.122,13 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,Fazlaya ilişkin alacak talepleri ile icra takibindeki faize ilişkin taleplerinin REDDİNE, 4- Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE, davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 1.186,58 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 296,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 889,93 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 296,65 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,3-Davacı tarafından yapılan 205,00 TL tebligat ve posta gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.405,00 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 899,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,4-Davalı tarafından yapılan bir masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 6.248,53 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 47,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 196,5‬0 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-Gerek ilk derece gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere23/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.