Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/274 E. 2022/63 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/274
KARAR NO: 2022/63
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2018
NUMARASI: 2018/834 Esas, 2018/1126 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 18/01/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, kat karşılığı eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili …’ın, davalı ile T.C. Gaziosmanpaşa … Noterliği 25.06.2015 tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmenin yapılmasına müteakip müvekkilinin arsa payı sahibi …’a, resmi ortak olmayan kardeşi diğer müvekkili …’ın da imzasının bulunduğu boş teminat senedi verdiklerini, bu durumu tanıklarının tümünün bildiğini, ayrıca …, … ve …’dan da aynı şekilde senet alıp, daire tesliminde veya inşaat başladığında geri verildiğini, boş sadece imza olan senet için 25.06.2015 tarihli aralarında imzaladıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesinde …’a 135.000 lik senet verileceği kabul edildiğini, müvekkillerinin senedi boş olarak verdiğini, çünkü … ve babasının davacının büyük amca çocukları olduğunu, kendilerini güvende hissetmeleri için bu senedin verildiğini, ancak aradaki tutarın 135.000TL olduğu unutulup, senede hatalı biçimde 125.000TL yazıldığı veya senet keşide tarihi, vade tarihi ve tutarı farklı şekilde atılıp sanki senedin inşaat işi ile ilgisi olmadığı şeklinde anlaşılması için bu şekilde düzenlendiğini, müvekkillerinin davalıya hiçbir borcu olmadığını, oğluna karşı olan inşaat edimi de tamamlandığını, müvekkillerinin davalı ile hiçbir alacak verecek ilişkisi bulunmadığını, müvekkili tarafından takip eden zamanlarda, inşaat bitirildiğni ve Gaziosmanpaşa … Noterliği 01.09.2016 tarih … yevmiye nolu ihbarname gönderilerek inşaatın sözleşmede yer alan şartlara uygun olarak tamamlandığı … Kat ile bağlantılı 5 nolu depolu dükkanın anahtarlarının ve kat irtifaklı tapunun teslim alınmasını istediğini, ibarnamenin şüphelilere ulaşmasına müteakip, şüphelilerce boş olan senet doldurulmuş veya ve doldurtturulmuş olarak düzenleme tarihi kat karşılığı İnşaat sözleşmesinden önce 01.03.2015 şeklinde keşide tarihi atılarak, sanki inşaat yapımıyla ilişkisi yokmuş gibi gösterilmeye çalışıdığını, ödeme tarihinin de 01.08.2016 olarak yazılarak ihbarnameden önce bir tarih konulduğunu fakat icra İşlemi 23.09.2016 tarihinde yapıldığı, 1 ay 22 gün işlem yapılmadan bekletildiğini, bunun mümkün olamayacağını, oğlu … ile kavga eden baba şüpheli … oğlundan istediğini alamadığı için müvekkilerine oğlundan daha önce zorla aldığı senedi … İcга Müdürlüğü ….E. sayılı dosyası üzerinde icraya koyarak müvekkilinden almak istediklerini, … ile müvekkilnin … arasındaki facebook konuşmasında. …’ın babası …’da senetler olduğu ve bunların dükkan teslimi ile verilmesi gerektiği konusunda konuşmalar yapıldığı anlaşıldığını, müvekkilinin ihbarname çekmesinden sonra oğlundan dükkanı isleyen baba, dükkanı oğlu …’dan alamayınca, boş verilen senedi icraya koyduğunu, takip konusu senet inşaat ilişkisi için verilmiş olan garanti senedi olduğunu, davalı … ile ilgisi bulunmadığını, müvekkillerinin kendisine borcu olmadığı gibi hiçbir alacak verecek ilişkisi de olmadığını, …’da müvekkili İzzete “Tamam ben babamla konuşayım” şeklinde yanıt verdiğini, konuşmaların tarihi 19 Ağustos 2016 olduğu, senedin direkt olarak inşaat ilişkisi ile bağlantılı olduğunu, inşaat ilişkisi de davalı ile değil, … ile kurulduğunu, müvekkillerinin hiçbir türlü borçlu veya herhangi bir şekilde alacak verecek ilişkisi bulunmadığını, senetteki imzalar ile diğer yazılar birden fazla farklı kalemle doldurulduğunu, davalı … ile hiçbir alacak verecek ilişki olmayan müvekkilleri adına, haksız, dayanaksız ve hukuka aykırı takibin iptali ve borçlu olmadığının tespitini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, takibe ve davaya konu olan bononun varlığı ve imzası davacılar tarafından inkar edilmemiş olup kabul edildiğini, davacıların iddia ettikleri gibi dava konusu bononun, davalının oğlu …’a verilmiş olmadığını, bonoda lehtar ve alacaklının davalı olduğunu, bononun davalı vekil edene verildiğini, davacıların, dava dışı … ile yapmış olduğu sözleşme ve sözleşme ile …’a verdiklerini iddia ettikleri 135.000,00 TL lik bono ile müvekkilinin ilgisi olmadığını, davacıların …’a verdiklerini iddia ettikleri bononun 135.000,00 TL miktarlı olduğu kendi beyanları ile ve sundukları sözleşmeden anlaşıldığını, davaya konu olan bononun 125.000,00 TL olduğunu, her iki yazılı belgede de bu durumun açıkça belli olması ve davacılar tarafından imzalanması karşısında, her iki bononun aynı bono olduğu iddiasının yerinde olmadığını, davaya konu bononun hukuken geçerli olduğunu, müvekkilinin alacağı,kambiyo senedi(bono) ya dayalı olduğu ve kambiyo senedi ile ispat edildiğini, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davacı borçlunun takibe konu bononun bedelsiz olduğunu, başka bir anlaşmanın teminatı olduğu vs. iddialarını da senetle kanıtlaması gerektiğini, davacının senede karşı tanık dinletme talebine ve tanık dinlenilmesine muvafakati bulunmadığını, senette “bedeli nakden ahzolunmuştur” ibaresi bulunduğundan böyle bir bonoda paranın alındığının borçlu tarafından ikrar edildiğini, yazılı ikrarın aksini, davacı borçlunun kanıtlamakla yükümlü olduğunu beyanla davanın reddini ve davacıların %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacının senedin teminat amacı ile bedelsiz olarak verildiği iddiasını ispat edemediği, her ne kadar davalının oğluna ait olduğu belirtilen beyan sunulmuş ise de bu beyanın da senede karşı senetle ispat yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, aksi kabul edilse dahi kambiyo senedinin sebepten mücerret olup, davalının oğluna verilen senet ile davaya konu senedin aynı olduğunun da somutta ispat edilememiş olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, soruşturmanın sonucunun beklenmeden karar verildiğini, davalı savcılık ifadesinde ödeme kısmının boş olduğunu, sonradan avukatı aracılığı ile doldurulduğunu beyan ettiğini, senedin sonradan doldurulduğunun kabul edildiğini, geçerli senet olmadığını, takipte geçerli olmadığını, maddi olayları tanık ile ispat etmek istediklerini, mahkemenin değerlendirmediğini, boş senet alan ve sonra geri veren diğer kişilerin tanık olarak bildirdiklerini fakat dinlenmediklerini, senet üzerinde inceleme talep edilmesine rağmen incelenmediğini, sonradan doldurulduğu iddiası ile …’ın kendi yazılı ifadesinin dikkate alınmadığını, kesin delillerle ispat edildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacılar, davalının oğlu dava dışı … ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmeye istinaden davacıların imzasının bulunduğu boş senedin dava dışı …’a teslim edildiğini, inşaat tamamlandığında senedin davacılara geri verileceğini, senedin bu haliyle teminat senedi olduğunu, dava dışı …’ih rızası dışında senedin davalının eline geçtiğini ve davacı ile davalı arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesine aykırı olarak doldurularak davacılar hakkında takip başlatıldığını, davalıya borçlu olmadıklarını iddia etmişler, davalı senetteki imzaların davacılara ait olduğunu, senedin geçerli olduğunu, senede karşı senetle ispatın gerektiğini , oğlu … ile yapılan sözleşmeden ve bu sözleşme için verilen boş senetten haberi olmadığını savunmuş, mahkemece, senedin teminat senedi olduğu davacılar tarafından ispat edilmediği gerekçesi ile davanını reddine dair verilen karar davacılar tarafından istinaf edilmiştir. Davalı … ve oğlu dava dışı … haklarında , başlatılan soruşturma sonucu mahkemenin karar tarihinden sonra açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan iddianame hazırlandığı davacılar vekilinin verdiği beyan dilekçesinden anlaşılmaktadır. Davacılar boş senet verdiklerini ve senedin sözleşmeye aykırı olarak doldurulduğunu, bu haliyle senedin geçersiz olduğu yönündeki iddiaları karşısında senedin geçerli olup olmadığının belirlenmesi ceza yargılaması sonucunda ortaya çıkacağı ve geçerli olması halinde teminat senedi olarak verilip verilmediğinin tartışılması gerekeceğinden mahkemece ceza yargılamasının sonucunun kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğinden ayrıca davacılar, sözleşme kapsamında davalının oğlu …’a teminat senedi verdikleri iddiasına karşılık, bu kişiye de davanın ihbarı gerektiğinden , davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/11/2018 tarih, 2018/834 Esas, 2018/1126 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacılar tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.