Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/255 E. 2020/250 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/255
KARAR NO: 2020/250
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2019
NUMARASI: 2019/567 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 12/02/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, eser sözleşmesi gereğince bakiye iş bedelinin tahsili talebine ilişkin olup, davacı bu davada alacağının güvence altına alınması amacıyla ihtiyati haciz kararı verilmesi isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin yaklaşık ispat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı vekilince bu ara karara karşı istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 08/01/2018 tarihli eser sözleşmesi gereğince müvekkilinin edimini eksiksiz ifa ettiğini ancak davalı şirketin bakiye 193.205,47TL cari hesap borcunu ödemediğini ileri sürerek şimdilik 193.000TL alacağın faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline ve uygun bir teminat mukabilinde davalı şirketin taşınır ve taşınmaz malları ile 3.şahıslarda olan hakları üzerine 193.000TL miktarında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 06/12/2019 tarihli ara karar ile, dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre tarafların sözleşme çerçevesinde karşılıklı edimlerini yerine getirilip getirilmediği hususunun yargılamayı gerektirdiği ve faturanın tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, acele işlerden olan ihtiyati haciz taleplerinde alacağın varlığının kesin olarak ispatlanmasının gerekmediğini, yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, İİK 257 ve devamı maddelerinde ihtiyati haciz kararı için alacağın yargılamayı gerektirmemesi şeklinde bir koşul öngörülmediğini, dava dilekçesine ekledikleri taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösteren sözleşme, cari hesap ekstresi ve bu sözleşmeden kaynaklı faturaların yargıtay kararlarında da açıkça belirtildiği gibi muaccel bir alacağın varlığına kanaat oluşturacak nitelikte belgeler olduğunu belirterek yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Somut olayda, davacı taşeron şirket … A.Ş. idaresi altındaki … Emlak Konutları, Konut ve Ticaret İnşaatları ile Alt Yapı ve Çevre Düzenleme işi kapsamındaki Ahşap Kapı, Mutfak Dolabı, Banyo Dolabı, PVC Kaplamalı Süpürgelik ve Posta Kutusu işini yapmayı üstlenmiştir. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Talep, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin mahkeme ara kararının kaldırılmasına ilişkindir. İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebilir. İhtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimali de gözetilmelidir. Bu nedenle, ihtiyati hacize karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati haciz kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati hacize karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati haczin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Her somut olayda ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir. İhtiyati haczin şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmelidir. Dosya kapsamında davacı taşeronun bu sözleşmeden kaynaklanan edimini tam olarak yerine getirip getirmediği, davalı yüklenici tarafından yapılan iş karşılığı davacı taşerona ne kadarlık ödeme yapıldığı hususları henüz açıklığa kavuşmuş olmayıp, yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş değildir. Bu gerekçelerle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen mahkeme ara kararı isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2019 tarih ve 2019/567 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40TL’nin mahsubu ile bakiye 10TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 12/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.