Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/247 E. 2022/2068 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/247
KARAR NO: 2022/2068
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2019
NUMARASI: 2017/1076 Esas, 2019/297 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Birleşen İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1077 Esas Sayılı Dosyası;
DAVA: İtirazın İptali
Birleşen İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1078 Esas Sayılı Dosyası;
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 20/12/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında 14.01.2013 tarihli araç takip ve filo yönetim sistemidüzenlendiğini, sözleşmenin 5. Maddesinde davacı şirketin hizmetlerine karşılık davalı şirketin ödeme yapacağının düzenlendiğini, davacının edimini yerine getirdiğini, ancak davalının düzenlenen faturalara rağmen ödeme yapmaması sebebiyle icra takibine başladıklarını, davalı tarafından icra takibine haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, alacak miktarının 12.03.2014 tarih … nolu 8.880,02 TL bedelli kesilmiş faturadan kaynaklandığını belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kiralama sözleşmelerinden kaynaklı davalarda dava değeri ve taraflara bakılmaksızın görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacıya davaya konu faturalara dayalı borçlarının bulunmadığını, davacı tarafından düzenlenen faturaları kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen 2017/1077 esas sayılı dosyada davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 14.01.2013 tarihli araç takip filo yönetim sistemi kiralama sözleşmesi gereğince edimlerini yerine getirdiklerini davalının ihtarnameye rağmen 15/04/2013 tarihli … nolu 3.334,15 TL bedelli, 24/05/2013 tarihli … nolu 3.334,15 TL bedelli, 18/02/2013 tarihli … nolu 384,05 TL bedelli faturaları ödemediğini, başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dosyada davalı vekili, kiralama sözleşmesinden kaynaklı davalara bakma yetki ve görevinin Sulh Hukuk mahkemesine ait olduğunu, faturaya dayalı olarak davacı şirkete borçlarının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen 2017/1078 esas sayılı dosyada davacı vekili, 14/01/2013 tarihli araç takip filo yönetim sistemi kiralama sözleşmesi gereğince davacının tüm edimlerini yerine getirdiğini, buna karşın davalı şirketin ihtarlara rağmen sözleşme bedeline ilişkin 14/10/2014 tarihli … nolu 10.744,01 TL bedelli faturayı ödemediğini, İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamıne %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Birleşen dosya davalı vekili, kiralama sözleşmelerinden kaynaklı davalara dava değeri ve taraflara bakılmaksızın görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, faturadan kaynaklı davacıya borçlarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, taraflar arasında araç takip ve filo yönetim sistemi kiralama sözleşmesinin akdedilmiş olduğu, davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu araç izleme kayıtları üzerinden yapılan inceleme sonucunda davacının sözleşmeye konu hizmetin kapsamında araç takip cihazları ve ek bileşenlerinin montajının, gerekli yazılım ve entegrasyonlarının, data hatlarının aktifleştirilerek sözleşmeye konu olan araç takip hizmetinin başlatıldığı, bu hizmetin fiilen en ez bir yıl sürdürülmüş olması sebebiyle davacının edimlerini yerine getirmiş olduğu gerekçesiyle; … esas sayılı asıl davada, davanın kabulü ile, davalı borçlunun İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık % 2 oranında faiz uygulanmasına, 8.880,02 TL asıl alacağın %20’si oranında (1,776.04 TL) icra inkar tazminatına hükmedilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine; birleşen … esas sayılı dosyada davanın kabulü ile, davalı borçlunun İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihi itibari ile aylık % 2 oranında faiz uygulanmasına, asıl alacağa (7.052,32 TL) % 20 oranında (1.410.464 TL) icra inkar tazminatına hükmedilmesine; birleşen 2017/1078 esas sayılı dosya açısından; davanın kabulü ile, davalı borçlunun İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın 10.744,01 TL açısından iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihi itibari ile aylık % 2 oranında yasal faiz uygulanmasına, asıl alacağa (10.744,01 TL ) % 20 oranında (2.148,802 TL) icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin göreve yönelik yapmış oldukları itiraz hakkında karar vermemesi sebebiyle kararın kaldırılması gerektiğini, taraflar arasında imzalanan ve dava konusu olan 14.01.2013 tarihli araç takip filo kiralama sözleşmesinin 02.02.2013 tarihinde fesih edildiğini, davacı tarafından 39 araç için sözleşme imzalandığı, ancak cihazların sürekli problem çıkarması, ürünlerin ayıplı olması sebebiyle sorunun telefon ve email yazışmaları ile çözümlenmesi yoluna gidildiğini, ancak çözülmediğini, araçların sürekli pasife düşmeleri, takılan takip cihazlarının arıza göstermesi, değiştirilmesine rağmen sorunlarının devam etmesi, açık bir ortam ve hareket halinde olmayan araçların uydudan sinyal alamaması, sürekli pasif olmaları, bloke edilen araçların çözülemeyişi, iyi servis hizmeti verilememesi sebepleri ile sözleşmenin feshedildiğini, davacı şirket yetkilisi … tarafından taahhütname içerir yazısı ile taraflar arasında 14.01.2013 tarihli sözleşmeye ilave olarak 30.01.2013 tarihli ilave başlıklı ek anlaşma yapıldığını, ek sözleşme ile asıl sözleşmenin 6 maddesi değiştirilerek ek 2 madde ilave edildiğini, davacı tarafından takılan cihazların arızalı olması ve ayıplı olması sebebiyle taraflar arasında e-mail yazışmaları yapıldığını, dosya kapsamında rapor alınan teknik bilirkişinin 21.01.2019 tarihli raporunda arıza ve ayıplar konusunda inceleme yapılmadığını, taraflar arasındaki sözleşme fesih edilmesi ve arızalı araç takip cihazları kullanılmamış olmasına rağmen 2013-2014-2015 tarihli faturalarla alacak tahsili başlatıldığını, ancak sözleşmelerin 02.02.2013 tarihinde fesih edildiğini belirterek, yerel mahkeme kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.Taraflar arasında 14.01.2013 tarihli araç takip ve filo yönetim sistemleri kiralama sözleşmesi imzalanmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş olan hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK’nın 5/1 maddesi uyarınca, ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinde görülür. TTK’nın 5/3. Maddesine göre, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 14.01.2013 tarihli araç takip ve filo yönetim sistemleri kiralama sözleşmesi gereğince davacı yüklenicinin araç takip cihazları ve ek bileşenlerinin montajının yapılması işi ile birlikte gerekli yazılımların kurulması, entegrasyonun kurulup aktif hale getirilmesi işi üstlenilmiş olup, taraflar tacir ve yapılan iş de ticari nitelikte olduğundan davaya bakma yetki ve görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Yerel mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar vermiş ise de davalı vekili tarafından istinaf dilekçesi ekinde tarafların arasındaki sözleşmenin 02.02.2013 tarihinde fesih edildiğine ilişkin yazısı, e-mail ile gönderildiği belirtilen taahhütname ve 30.01.2013 tarihinde ilave olarak yapıldığı belirtilen ek anlaşma belgeleri sunulmuş olup, sunulan belgelerin niteliği itibariyle borcu sona erdiren belgelerden olup olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin fesih edilip edilmediği, takip edilen bedellerin istenip istenemeyeceği hususlarında sözleşme ve sunulan belgeler ile dosya kapsamındaki diğer bilgi ve belgeler birlikte değerlendirmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı-birleşen davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı-birleşen davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/03/2019 tarih, 2017/1076 Esas, 2019/297 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı-birleşen davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davalı-birleşen davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 20/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.