Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/230 E. 2023/119 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/230
KARAR NO: 2023/119
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2019
NUMARASI: 2016/1083 Esas, 2019/1131 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 31/01/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davacı vekilinin davasının kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davacı şirketin mobilya tasarımı ve imalatı ile kişiye özel dekorasyon işi yapan bir şirket olduğunu, mekana uygun tasarım yaparak ürünleri 3 boyutlu olarak müşterinin bilgisine ve ön görüşüne sunduklarını ve kabulden sonra aynı şekilde imal ederek teslim ettiklerini, davalı …’ın … Mah. (…) … Cad. No…. B.l D. … Bakırköy İstanbul adresindeki evine uygun tasarlanan mobilyaların ve duvar kağıdı gibi yan dekoratif uygulamalarının imal edilmesi için sunulan teklif ve yapılan pazarlık sonucu özel iskonto uygulanarak 170.000,00 TL + KDV üzerinden anlaşmaya varıldığını, bu anlaşmaya göre 19/03/2016 tarihinde 25.000,00 TL, 05/04/2016 tarihinde 25.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL avansın davalılardan …’ın sahibi olduğu diğer davalı … Limited Şirketi tarafından davacı şirketin hesabına gönderildiğini, üretimin tamamladığını ve bir kısım ürünlerin 01/05/2016 tarihinde davalının adresine teslim edilerek kurulumunun yapıldığını, davacının kalan ürünlerin imalini de tamamlayıp teslim için davalı …’ı aradığını, davalının hiçbir gerekçe göstermeksizin ürünleri teslim almaktan imtina ettiğini ve ödeme yapmadığını, bunun üzerine, Küçükçekmece 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/62 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda, “puf, makyaj masası arkası ayna kaplaması ve giyinme odası ayna kaplaması ” türündeki ürünlerin tesliminden sonra yapılmasının mümkün olduğu henüz bunların hazırlanmadığı, fakat diğer tüm ürünlerin verilen siparişe uygun olarak yapıldığının, renk kodlarına kadar fotoğrafları ile rapora bağlanarak tespit edildiğini, davalı şirket tarafından Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/434 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan delil tespiti sonucunda alınan bilirkişi raporunda dahi, yapılan işlerde herhangi bir üretim hatası olmadığı, satıcı firmadan gelen resimler ve evraklar incelendiğinde, yapılan işlerin satıcı tarafından eksiksiz ve kusursuz olduğunun belirtildiğini, ürünlerin imalatında hiçbir kusur ve ayıp olmadığını , sözleşmeye uygun imalat yapıldığını, davalı …’ın satıcı şirketten bu işlerle ilgili çalışmanın yapıldığı programın CD’sini alarak başka yerlerden de teklif alıp işin pahalıya geldiğini düşünerek ürünlerden vazgeçme çabası içinde olduğunu da bildirdiğini, her iki bilirkişi raporu ile ürünlerin kusursuz ve sözleşmeye uygun imal edildiğini tespit edildiğini davacının sözleşmeye uygun olarak tam ve eksiksiz ifası nedeniyle kararlaştırılan 170.000,00 TL+ %18 KDV ücrete hak kazandığını, davalının ise ürünleri sebepsiz olarak kabul etmediğini, 50.000,00 TL avans ödemesi dışında kalan 120.000,00 TL + %18 KDV’yi ödemeyerek sözleşmeye aykırı davrandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bakiye 120.000,00 TL +%18 KDV’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davalılardan … Ltd. Şti. tarafından şirket adına kayıtlı taşınmaza davalı tarafından istenen özelliklerde mobilyaların üretilmesi konusunda talimat verildiğini, anlaşmaya istinaden 50.000,00 TL ödeme yapıldığını, ancak sipariş edilen ürünlerdeki özellikleri taşımayan, düşük kalitede çok farklı nitelikte ürünler imal edilmesi üzerine davalı tarafından ürünlerin ayıplı olduğunun davacıya bildirildiğini, davalı tarafından ürünler ayıp nedeniyle kabul edilmese de, büyük çoğunluğunun mobilya olması nedeniyle sökülüp geri götürülmesinin uzun süre alacak olması ve o andaki nakliyat problemi nedeniyle ürünlerin davalıda bırakıldığını, üretici davacı tarafından en kısa sürede iade alınacağının söylendiğini, ancak aradan geçen sürede üretici davacının ürünleri iade almadığı gibi ürünlerdeki ayıpları gidermeye yönelik olarak da işlem yapmadığını, davalıyı oyaladığını, hatalı mobilyalar nedeniyle satın alınan taşınmaz üzerinde başka bir tadilat da yapılamadığını, davacı tarafından teslim edilen ayıplı ürünler dışında davalıya teslim edilen herhangi bir ürün bulunmadığını, davalının ayıplı ürünlerin ayıplarının giderilmemesi sonucu başka bir firma ile anlaşarak mobilyaları başka yerden temin etmek durumunda kaldığını, aynı işe ilişkin tekrar masraf yapan davalının zarara uğradığını, dava haklarını saklı tuttuklarını, davacıya gönderilen ihtarnameye rağmen ödenen 50.000,00 TL’lik bedelin iade edilmediğini, sözleşmenin davalı şirket ile davacı şirket arasında yapıldığını, davalı …’ın sözleşmenin tarafı olmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, tek taraflı düzenlenen “…” adlı belgede davalının imzasının bulunmadığını, yine sunulu fotoğrafların, teslim edilen edilmeyen ürün listelerinin davayı kanıtlar nitelikte belgeler olmadıklarını, davanın değeri itibariyle tanık dinletilmesine onay vermediklerini, ürün teslim tutanağı ibraz edilmediğini, istenen kalitede üretilmeyen ayıplı ürünlerdeki görülen ayıpların derhal bildirildiğini, davacının ürünleri iade alacağını değiştireceğini söyleyerek bir kısım ürünleri davalı uhdesinde bıraktığını, tek taraflı alınan tespit raporunu kabul etmediklerini, delil tespitini sadece davalı …’a karşı yaptırdıklarını, davalı şirket için bu rapora dayanılamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, dava konusu imal edilen ürünlerin davalı …’ın yetkilisi ve tek sahibi olduğu davalı şirket adına kayıtlı ve …’ın ailesi ile ikamet ettiği taşınmaz için sipariş edildiği, mobilya imalatının sabit ve hareketli mobilyalar olup renk seçiminin davalının eşi olan … tarafından yapıldığının imzalı belge ile sabit olduğu, konutta yapılan ölçümlere göre çizimlerin yapıldığı, 3 boyutlu görsellerin davalıya sunulduğu, bir kısım sabit mobilya imalatının yapılıp teslim edildiği, bir kısmının da teslim sırasında imalatlardaki renk ve işçilik vb. nedenler ileri sürülerek teslim alınmadığı, davacı yüklenici tarafından geri götürülüp depoda bekletildiği, mahkemece alınan 02/07/2019 tarihli bilirkişi raporu ile bir kısım ürünlerin davalının elinde bulunduğu, davalılar tarafından üzerindeki renk farklılıklarına rağmen kabul edilmiş ve halen kullanılmakta oldukları, renk farklılıkları ile bir kısım imalatlardaki mevcut ve sonradan ortaya çıkan eksikliklerin açık ayıp olduğu, bu şekilde teslim alınan imalatlardan dolayı işin rayiç bedeli üzerinden %15 oranında nefaset kesintisi yapılmasının uygun olacağı, işin toplam bedelinin 163.800,00 TL olacağı, teslim alınan ürünlerin rayiç değeri olan 73.600,00 TL’den %15 oranında nefaset kesintisi olan 11.040,00 TL düşüldükten sonra davacı yüklenici şirketin 152.760,00 TL iş bedeline hak kazandığı, 50.000,00 TL peşin ödeme mahsup edildikten sonra ise 102.760,00 TL davacının alacaklı olduğu yönünde görüş bildirildiği, ayıca bilirkişilerin davalının evinde halihazırda kullandığı ürünlerin iyi işçilikle yapıldığı, montajın kalitesinin iyi olduğu, bir kısım montaj ve aksesuar seçiminde ayıplar bulunduğu, ayrıca davalının evine getirilmiş ürünlerin numune olan çekmeceden farklı renkte olduğu, ancak bariz renk farkı da bulunmadığı, kullanıma engel teşkil etmediği, diğer tüm ürünlerin de mağaza deposunda bulunduğu yönünde görüş bildirildiği, bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile 102.760,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı şirketten alınarak davcıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, davalı …’ın sözlü olarak ne istediğini davcıya söylediğini, davacının da çizimleri 3 boyutlu olarak davalılara gösterdiğini, renk, koltuk kumaşı, kırlent seçimlerinin davalının eşi tarafından yapıldığını beyan ederek sözleşmenin tarafı olduğunu kabul ettiğini, bu nedenle … hakkında davanın husumetten reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu, ayrıca nefaset indirimin yapılmaması gerektiğinin bilirkişilerin sabit mobilyalarda montaj ve boya kalitesinin iyi olduğunu, karkasların iyi işçilikle yapıldığını, renk farkının olduğunu, ancak kullanıma engel olmayacağını ve uzman bir gözle anlaşılabileceğini, sabit mobilyaların ayıp ihbarında bulunulmayarak mevcut haliyle kabul edildiğini, genç odası takımında renk problemi olmadığının davalı tarafın cevap ve 2.cevap dilekçesi ile kabul edildiğini, dolap içi aydınlatmanın olmamasının ayıplı imalat olarak kabul edilemeyeceğini, elektrik tesisatına ilişkin davlının kendilerinden bir talebi olmadığını, ayıp ihbarında bulunmayarak kabul etmiş sayılan davalı lehine nefaset indirimi yapılamayacağını, davalı tarafın da tacir olduğunu, ürünler teslim edildiğinde muayene ve ihbar yükümlülüğünü basiretli tacir olarak yerine getirmediğini belirterek, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalılar vekili istinaf dilekçesiyle, taraflar arasında eser sözleşmesi değil satış sözleşmesi bulunduğunu, buna göre alıcının bedel ödeme borcu, satıcının da satılan malın zilyetliğini ve mülkiyetini alıcıya devretme yükümlülüğünün bulunduğunu, esas olanın malın teslimi olup teslimin yazılı şekilde ispatı gerektiğini, davacının teslimi kesin ve yazılı bir delil ile ispatlayamadığını, davanın reddi gerektiğini, mahkemece kabul edildiği üzere eser sözleşmesi yapıldığı kabul edilse dahi muaceliyet şartının gerçekleşmediğini, birbiri ile çelişen iki bilirkişi raporundaki çelişki giderilmeden verilen mahkeme kararının hatalı olduğunu, ayrıca davacı tarafın fatura düzenlenmemesine rağmen davalının KDV ödemekle yükümlü olduğunu, edimin ayıplı ifa edildiğini, davacının ayıplı ifaya rağmen nefaset indirimine ilişkin itirazının haksız olduğunu, davacı tarafa ürün teslim aşamasında ayıplar fark edilerek teslimatı yapan kişilere doğrudan bildirildiğini, bu durumun tanık beyanları ile de sabit olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı şirkete ait, şirketin tek ortağı olan davalı … ‘ın konut olarak kullandığı daireye sabit ve hareketli mobilya çizimi ve imalatına ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak talebine ilişkindir. Davalı taraf imalatın ayıplı olduğunu, bu nedenle bir kısım imalatların geri çevrildiğini, bu durumu davacı yüklenicinin bildiğini, bir kısım imalatların ise hiç teslim edilmediğini iddia etmekte olup, ayrıca sözleşmenin tarafının davalı … değil davalı şirket olduğunu belirterek, … yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafın Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/434 Esas sayılı dosyası ile yaptırdığı tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda davacı şirket tarafından üretilmiş teslimat bekleyen tüm ürünlerin incelendiği, bu ürünlerden puf, makyaj masası arkası ayna kaplama ve giyinme dolapları ayna kaplama ürünlerinin teslimden sonra yapılacağından henüz üretiminin yapılmadığı, diğer ürünlerin ise üretilmiş ve teslime hazır şekilde depoda bekletildiği, yapılan ürünleri ölçü, renk, model ve kalite olarak sipariş detaylarına ölçülere renklere uygun olduğu belirtilmiştir. Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda yüklenici tarafından yapılan imalatın ayıpsız rayiç değerinin 163.800,00 TL olduğu, bir kısım imalatların davalının kullanımında olduğu, kabul edilebilir renk farkının açık ayıp niteliğinde olduğu, toplam imalatın gerçekleştiği, bir kısım imalatların ise ürün teslimlerinde yapılması gerektiği, monte edilen mobilyalarda küçük işçilik hatalarının bulunduğu, ancak ürünlerin geneli itibari ile kabul edilebilir ve kullanmaya engel bir durum bulunmadığı, rayiç değer üzerinden %15 nefaset kesintisi 11.040,00 TL ve davalı tarafından yapılan 50.000,00 TL peşin ödeme düştükten sonra davacının davalıdan 102.760,00 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davacı taraf, davalı tarafından bir kısım ürünlerin teslim alınması bir kısımının da iade edilmesinden sonra ürünlerin teslim alınması için davalı …’a Beyoğlu …, Noterliğinin 11 Temmuz 2016 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesini göndermiş ve üretilen ürünlerin teslim alınmasını, bakiye bedelin ödenmesini talep etmiştir. Davalı taraf her ne kadar ürünlerin ayıplı olduğunu iddia etmiş ise de bu ihtara karşı cevap vermemiştir. Sözleşmenin dosya kapsamından anlaşıldığı üzere şirket adına kayıtlı taşınmaz için yapıldığı, ödemelerin de şirket üzerinden yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, davalı şirketin sözleşmenin tarafı olarak kabul edilmesi ve bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne; davalı … hakkında açılan davanın ise pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine imal edilen ve yüklenicide kalan ürünlerin hükmedilen bedel ödendiğinde davalıya teslim edileceğinin tabii bulunmasına göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2019 tarih ve 2016/1083 Esas, 2019/1131 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 135,5‬TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalılar vekilince yatırılması gereken 7.019,53 TL nisbi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 1.755,00TL harcın mahsubu ile bakiye 5.264,53TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 31/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.