Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/209 E. 2022/2112 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/209
KARAR NO: 2022/2112
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2019
NUMARASI: 2016/518 Esas, 2019/680 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında 03.12.2013 tarihli imzalanan sözleşme ile davalı şirketin alt taşeronu olarak Maltepe sahili spor ve rekreasyon alanların düzenlenmesi inşaatının ” kaba inşaat” işlerini üstlendiklerini, davacı sözleşme kapsamında edimini yerine getirerek teslim etmiş olmasına rağmen hakedişlerinin 17.512,61 TL kısmının eksik ödendiğini, icra takibi başlattıklarını ancak davalının takibe itiraz etmesi ile icra takibinin durduğunu belirterek, itirazın iptali ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, her ne kadar davacı tarafça taraflar arasında düzenlenen taşeron sözleşmesi gereği yaptığı işlerin bir kısmının bedelinin ödenmediği, hakedişlerinden haksız olarak kesinti yapıldığı iddiasıyla davalı aleyhine takip başlatılmış ise de davacının kendi kayıtlarına göre düzenlemiş olduğu tüm faturaların bedellerinin davalı tarafından ödenmiş olduğu ve ödenmeyen davacı alacağının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, bilirkişi incelemesinde görüldüğü üzere davalı şirket tarafından davacıya sözleşme kapsamında yapılan ödemelerden 21.347,60 TL kesinti yaptığı tespit edilmiş olmasına rağmen bilirkişi tarafından bu kesintinin haklı veya haksız olarak yapılıp yapılmadığı hususunda bir inceleme yapılmadığını, davacı tarafından iş sebebi ile 112.157,19 TL miktarlı fatura kesildiğini, ancak davalı şirket haksız şekilde 21.347,61 TL kesinti yaptığını, yapılan kesintinin 3.835,00 TL kısmına itiraz etmediklerini, ancak bakiye 17.512,61 TL kısmını kabul etmediklerini, davalı kendi ticari defter ve kayıtlarını mahkemeye ibraz etmediğini, haksız kesinti sebebiyle zarara uğradıklarını, haksız kesintinin tespiti ile davacıya iadesi gerekirken davanın reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı alt taşeron davalı ise taşerondur. Taraflar arasında 03.12.2013 tarihli Maltepe Sahili Spor ve Rekreasyon Alanların Düzenlenmesi İnşaatının “kaba inşaat” işlerinin yapılması hususunda eser sözleşmesi imzalanmıştır. Mahkeme tarafından talimat mahkemesi aracılığıyla inşaat ve mali müşavir bilirkişilerinden alınan 22.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda, “hakediş tutarının 112.157,19 TL olduğu, kesintiler toplamının 21.347,61 TL olduğu, ödenmesi gereken bedelin ise kesintiler toplamı düşüldükten sonra 90.809,58 TL olabileceği, fatura tutarlarının tamamının ödenmiş olduğundan, 21.347,61 TL yapılan kesintilerin ödendiği tespit edilmiş olup, alacak borç bakiyesinin olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmiştir. Davadaki icra takibine konu alacak talebi davalı tarafından davacının hakedişinden yapılan nakit teminat kesintisi ve diğer kesintilerin haksız olduğu gerekçesiyle iadesi talebine ilişkindir. Davada, hakedişlerden yapılan nakit teminat kesintisi ve diğer kesintilerin iadesi talep edildiğinden, nakit teminat kesintisi yönünden iade şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, diğer kesintilerden hangi kalemlerden ne miktar kesinti yapıldığı, yapılan kesintilerin sözleşmeye uygun olmadığı, dayanak belgelerin bulunup bulunmadığı ve kesintilerin davacı tarafa iadesi gerekip gerekmediği hususlarında inceleme yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, mahkemece bilirkişi heyetinden defter ve belgelerdeki fatura ve ödeme kalemlerinin ayrıntılı olarak incelenmek suretiyle ek rapor düzenlenmesi istenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2019 tarih, 2016/518 Esas, 2019/680 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.