Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/2017 E. 2021/393 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2017
KARAR NO: 2021/393
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/09/2020
NUMARASI: 2019/608 Esas, 2020/435 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 24/02/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava, bakiye bedel alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali; karşı dava ise, ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Asıl davada davacı yüklenici, karşı davada ise davacı iş sahibi olup, mahkemece istinafa konu karar ile davacı şirketin iş yeri adresinin “Kartal” olduğu, davalının icra takibine itiraz ettiği dilekçesinde ise adresinin “Ataşehir” olarak gösterildiğini, bu durumda yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğu belirtilerek takibin yetkisiz İstanbul İcra Dairesinde başlatılmış olması nedeniyle usulüne uygun bir takip bulunmadığından bahisle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf talep dilekçesinde özetle, İTO’nın cevabi yazısına göre davalı adresinin Eyüpsultan/İstanbul olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Taraflar arasında bir kısım inşaat işleri nedeniyle sözlü eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Asıl davada davacı yüklenici davaya konu takiple iş bedeli alacağını istemiş; davalı karşı davacı ise, bir miktar avans ödemesi yaptıkları halde işin yapılmadığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davasında ise avans ödemelerinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı davaya konu icra takibini İstanbul İcra Dairelerinde başlatmış, davalı borca itiraz dilekçesinde borca itirazı ile birlikte adresinin Ataşehir/İstanbul’da bulunduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece davalının borca itiraz dilekçesinde bildirmiş olduğu “Ataşehir” adresi esas alınarak takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığından bahisle usulüne uygun takip bulunmadığı belirtilerek davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Davadaki uyuşmazlık İcra Dairesinin yetkisine ilişkindir. Eser sözleşmelerinde yetkili yer mahkemesi/ icra dairesi, genel yetki kuralı gereği davalınn ikametgahı veya işin ifa edildiği yerdir. Dava ve davaya konu takip davalı borçlu olarak … gösterilmek suretiyle gerçek kişiye karşı açılmış/yapılmıştır. Davalının gerçek kişi olarak mernis adresi Ataşehir ilçesi sınırları içerisinde bulunduğu ve fakat davalının sahibi olduğu … ünvanlı şahıs firmasının ise Eyüpsultan’da bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar taraflar arasında yazılı bir sözleşme yok ise de işin kapsamı ve niteliği, davanın ticaret mahkemesinde görülüyor olması, davalının, sahibi olduğu … firmasının temsile yetkili tek kişisi olması, firmanın iştigal konusu birlikte değerlendirildiğinde sözleşmenin davalıya ait adı geçen sahıs firmasıyla yapıldığının kabulü gerekir. Dosyada yer alan İTO cevabi yazısına göre adı geçen firmanın Eyüpsultan adresinde faaliyet gösterdiği anlaşılmakla davaya konu takibin yetkili İstanbul İcra Dairesinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davaya konu talebin yetkili icra dairesinde açıldığının kabulü ile yargılamaya devam edilerek işin esası incelenip sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddi kararı hatalı olduğundan kararın belirtilen nedenlerle kaldırılarak dosyanın gereği için mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/09/2020 tarih, 2019/608 Esas, 2020/435 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı-karşı davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davacı-karşı davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı-karşı davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.