Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1975 E. 2023/1226 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1975
KARAR NO: 2023/1226
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2018
NUMARASI: 2015/807 Esas, 2018/708 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 07/11/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacı şirketin Dilovası / Gebze adresindeki yeni fabrika ve yönetim binasının dış cephesinin alüminyum strüktürel silikon cam cephe ve alüminyum kompozit panel işinin yapılması hususunda davalı şirket ile 07.05.2013 tarihli sözleşme yapıldığını, davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmeyerek işleri eksik bıraktığını, bu hususta Gebze … Noterliğinden davalıya 11.02.2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname yolladıklarını, ancak bir gelişme olmaması üzerine işin başka bir firmaya yaptırıldığını, eksik işler kapsamında; davalı şirketin şişe cam marka 14 adet 6 mm temperli cam takması gerekirken (çerçeve, nakliye montaj) sadece alüminyum çerçevelerini taktığını, camların davacı şirket tarafından … Ltd. Şirketinden tedarik edildiğini ve montajının ise İlke İzolasyona yaptırıldığını, davacı şirket tarafından cam ve nakliye için 2.720,00 TL, montaj için de 3.000,00 TL ödeme yaptığını, camların alüminyum, cam, nakliye ve montajının 11.000,00 TL olduğunu, montaj paraları düşülünce geri davalı tarafın hakkı olarak 5.280,00 TL kaldığını, davalının davacı şirketten 51.169,69 TL aldığını, yapılan işin bedelinden 5.280,00 TL tenziliyle davacı şirketin 49.889,65 TL alacağının bulunduğunu, gecikme nedeniyle de davacı şirketin faaliyette olduğu kiralık yere aylık 5.000,00 TL’den bir yıllık gecikme nedeniyle 60.000,00 TL kira ödemek zorunda kaldığını öne sürerek, 49.889,69 TL fazla ödeme ve 60.000,00 TL kira bedeli olmak üzere toplam 109.889,69 TL alacağın ve ayrıca söz konusu işin başka firmaya yaptırılması nedeniyle meydana gelen ek maliyetin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasında, davacının merkez ofis binasının dış cephe ve ısı yalıtım alüminyum doğrama işinin yapılması hususunda 07.05.2013 tarihli sözleşme yapıldığını, davacı şirketin uygun hale getirmemesi nedeniyle işe başlama tarihinin revize edilerek 02.09.2013 olarak belirlendiğini, davalı şirketin tüm proje, çizim, ekip ve gerekli malzemeleri hazır etmesine rağmen davacı şirketten kaynaklanan sebeplerle bir türlü işe başlayamadığını, davalının dış cephe kaplaması için gerekli tüm malzemeleri aldığını, sözleşmede çelik konstrüksiyonun antipaslı olması kararlaştırıldığı halde davacı şirketin sözleşmeye aykırı olarak galvanizli olmasını istediğini ve tüm çelik konstrüksiyonun yeniden imal edilerek galvanizli olarak geri getirildiğini, davacı şirket yetkilisinin ise “bunlar galvanizli değil” diyerek geri çevirdiğini, çelik konstrüksiyon üzerinde malzemelerin … isimli şirketin teknik ekiplerinin yaptığı inceleme sonucunda galvanizli olduğunun anlaşılması üzerine tüm çelik konstrüksiyonun tekrar inşaat alanına getirildiğini, davacı şirketin, davalının yaptığı masrafın 5.280,00 TL olduğunu öne sürmüş ise de yaptığı toplam masrafın 65.686,00 TL olduğunu, davacı şirketin, davalı şirketin 5.5 ay boyunca işe başlamadığı halde süresinde gerekli ihtarı yapmadığını, ortada yasaya uygun şekilde yapılmış bir ayıp ihtarının bulunmadığını, davacı şirketin kira taleplerinin ise yerinde olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme gereği, idari bina ön cephe … cephe yapımı için 30/40 galvanizli alt kontstrüksiyon malzemeleri “…” olacağı yazılı olduğu halde sahaya getirilen malzemelerin iki kez davacı tarafından kabul edilmeyerek yeniden galvaniz yapılmak üzere götürüldüğü, mahallinde yapılan tespitle şantiye sahasında mevcut galvanizli profiller, galvaniz yapımı ve projelendirilmesi bedeli, ana fabrika binası yan cephe alüminyum pencere doğramaların bedeli, davacının iş yerini geç teslimi nedeniyle işin yapımı için kiralanmış olan iş iskelesinin davalı tarafından talep edilen iki aylık kira bedeli olmak üzere davalının talep edebileceği alacak tutarının 31.691,00 TL olduğu, ancak davacıdan 55.169,69 TL ödeme aldığı, dolayısıyla davacının davalıya 23.478,69 TL fazla ödeme yaptığı, sözleşmede işin hangi tarihte bitirileceğine ilişkin bir düzenleme olmadığı gibi, davacının başka yere aylık 5.000,00 TL kira ödemesi yaptığını ispat edemediği, davalı tarafından yapılması gereken ancak yapılmayan işin dava dışı ….San.tic.Ltd.Şti’ne 245.000,00 TL’ye yaptırılması nedeniyle meydana gelen fiyat farkının tazminine ilişkin talebi itibariyle, davacının incelenen ticari defter kayıtlarına göre dava dışı …San.tic.Ltd.Şti’nden toplam 277.841,25 TL tutarında hakediş faturası aldığı ve bu tutarda ödeme yaptığının görüldüğü, davacının dava dışı …San.tic.Ltd.Şti’ne yaptığını iddia ettiği ödemenin 218.349,42 TL ‘lik kısmını belgeleriyle kanıtladığı, davacının 143.004,00 TL’ye yapılması gereken işi dava dışı …San.Tic.Ltd.Şti’ne 218.349,42 TL bedelle yaptırdığı ve 75.345,42 TL fazla ödeme yaptığı, tarafların işin gecikmesinden dolayı % 50- % 50 oranında müterafik kusurlu oldukları, dolayısıyla gecikmeden kaynaklı 75.345,42 TL fiyat farkının yarısından davalının, yarısından davacının sorumlu olması gerektiği, davacının talebinin ise 10.000,00 TL olduğu belirlenmekle, davanın kısmen kabulü ile, 23.478,69 TL fazla ödenen tutar, 10.000,00 TL ek maliyet bedeli olmak üzere 33.478,69 TL’nin 30/07/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde;gerekçeli kararda “Türk Milleti” yerine “Türk Ulusu” yazılmasının hatalı olduğunu, mahkemece alınan 28.7.2017 ve 06.03.2018 tarihli ek raporların inşaat ve muhasebe bilirkişilerine ait iki imza olduğunu, kararda gerekçe yapılan bilirkişi raporunda itiraz ve çelişkiler giderilmeden hükme esas alınacak nitelik taşımadığından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kusur yönünden değerlendirme ve gerekçenin hatalı olduğunu, mahkemece “tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına” karar verildiği ancak itirazlar somutlaştırılmadığından sadece davalı tarafın üç (3) adet davacı eski vekilinin iki (2) kez rapora itirazı olduğunu, bilirkişi raporunda davalı tarafından talep edilen iş iskelesinin 2 ay süreyle temin edildiği de anlaşıldığını, sözleşmenin 4. Maddesinde “montaj için gerekli alet, edevat, ekipman temini …vs. tüm hususlar yapılacak iş birim fiyatına dahil olduğunun” anlaşıldığını, davacı şirket işin gecikmesi değil aksine iskele temin ederek çabuk bitmesi için davalı şirkete kolaylık yaptığı anlamı çıktığını, işin başlama tarihinde olduğu gibi gecikmesinde de davalı şirketin münhasıran kusurlu olduğunu, davacı şirketin sözleşmeden hemen sonra davalı şirkete işin başlangıcına göre kat kat fazla avans ve nakit ödemesi yaptığını, sözleşme tarihinden 07.05.2013’den itibaren yaklaşık 9 ay sonra Şubat 2014’ e kadar şantiyeye getirilen malzeme olmadığını, montajı yapılacak çelik ve diğer malzemelere uluslararası piyasa ve enflasyon nedeniyle artış da eklendiğinde zaten maliyetleri karşılayamayacağının açık olduğunu, bu sebeple davacıya kusur atfedilmesinin kesinlikle kabul edilemeyeceğini, sözleşme eki olan teklif ve çizimler incelendiğinde davalının projelendirme hatası nedeniyle buna uygun montajı yapamadığı ve işi geciktirdiğinin anlaşıldığını, binanın çatı kısmındaki sandwıch panel ve kubbe bölümü kaplamaları proje- montaj hatasından denk getirilemediğini, izah olunan gerekçelerle %50-%50 oranında kusur dağılımını kabul etmediklerini, hukuki değerlendirmenin hatalı yapıldığını, ek raporlarda davacı şirket vekilinin çelik alt kontrüksiyon bedeli, galvaniz farkı, iskele kiralama bedeli vs. hususlardaki hesaplamaların oldukça abartılı ve gerçekle bağdaşmadığını, bilirkişilerin maliyet fiyatlarını ortaya koyan belge sunmaksızın hesaplama yapmadıklarını, mahkemece bu konuda yeniden rapor almak yerine sürekli ek rapor alarak itirazların cevapsız kalması ve değerlerin objektif olarak hesapladığı konusundaki çelişkiyi de gideremediğini, kusur oranına göre ise %50-%50 yapıldığında = 50.998,00 TL olarak hesaplandığını, yapılan iş bedeli sözleşmeye atıf yapılarak ilk bilirkişi raporunda 245.000,00 TL olarak dikkate alınırken diğer ek raporlarda ödenen bedelin 218.349,92 TL olarak hesaplandığını, ilk raporun 4. Sayfasında tüm ödemeler ayrıntılı çıkarıldığında 277.841,25-TL ödeme yapıldığını, bilirkişilerin bunu KDV’siz hesaplamasının da kabul edilemeyeceğini, yapılan iş davacı şirkete fatura edilip ödendiğine göre mahsuplaşmada KDV’siz olarak dikkate alınmasının tamamen davalı şirket lehine yorumlamaktan başka bir şey olmadığını, , kira bedeli konusundaki değerlendirmenin dosya içeriği ile çeliştiğini, Bilirkişilerin davacı şirket yönünden gecikme nedeniyle ödemek zorunda kaldığı kira bedelleri için kabul edilebilir olduğunu, fakat aylık 5.000-TL için yapılan ödemeyi ispat edemediğini, bu konuda kira sözleşmesi ve ödeme dekontları deliller kısmında sayıldığı gibi ödemelerin de delil olarak sunulduğunu, bilirkişilerin eksik yaptığı incelemelerden birisinin de, ödemelerin resmi ve düzenli olarak banka suretiyle yapılıp ticari defterlere de işlendiğini ancak ispat edilemediğinden bahisle bu konudaki davanın reddinin hatalı olduğunu, kira bedeli konusundaki haklılığıyla ilgili ispat edilemediği değerlendirmesi yapıldığını, ek maliyet bedeli yönünden hatalı değerlendirme yapıldığını, dosya kapsamında davacının “49.889,69-Tl fazla ödene para ve 60.000-TL ödnemek zorunda kalınan kiranın tahsili” talep edildiğini, bilirkişi raporlarına göre 23.478,69-TL fazla ödenen para olarak tespit edildiğini, dosyadaki bilirkişi raporundaki fatura ve belgelere göre 277.841,25-Tl ödendiği belirtilirken tüm rapordaki çelişki giderilmeden mahkemece ödenen tutarı 218.349,92-TL olarak hem de KDV’siz tutar üzerinden hesaplama yapıldığını, Rapor içeriğinde ise esasen her ne kadar ticari defterlere göre 277.841,25-TL ödenmiş ise de dava dilekçesinde talebe göre 245.000,00 TL’nin nazara alınması gerektiğinin yazıldığını, bu konudaki çelişki giderilmeden verilen kararın hatalı olduğunu, dosya içeriğinde davanın ıslah edilmediğini, taleple bağlılık gereği 10.000,00 TL ek iş bedeli olarak hüküm kurulduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı taraf yüklenici tarafından eksik yapılan işlerin dava dışı şirkete daha fazla bedel ile yaptırıldığını ileri sürmüş olup, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında menfi zarar niteliğindeki bu zararın sadece yapılan ödeme ve sözleşmede o iş için öngörülen iş bedeli oranında fark olarak hesaplanmış ise de, eksik yapılan işlerin neler olduğu ve dava dışı şirkete tamamlattırılan işlerle birebir aynı iş kalemleri ve aynı miktarlar olup olmadığı, üçüncü şirketin sözleşme kapsamı dışında yaptığı ve hesaba katılan işler bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması ve yine fazla ödendiği ileri sürülen işler konusunda yüklenicinin 65.686,00 TL iş yaptığını ileri sürmesine rağmen, bilirkişi raporunda 31.691,00 TL iş yaptığı kabul edilerek avans bedelinden düşülmesi, itirazların dikkate alınmaması nedeniyle, mahallinde bu hususlarda bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak ek rapor alınması ve varılacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, yargılama aşamasında davacı tarafa ödenen kiraya yönelik talep hususunda 07.06.2018 tarihli duruşmada rapora bir diyecekleri bulunmadığı ve dosyanın tekemmül ettiği belirtilerek karar verilmesinin talep edildiği, bilahare istinaf dilekçesi ekinde kira ödenmesine ilişkin dekontların sunulduğu anlaşılmakla, yargılama aşamasında rapora itiraz edilmediği ve talep ispat edilemediğinden mahkemece talebin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Bununla birlikte; bilirkişi heyetince düzenlenen raporlarda gecikmeye her iki tarafın eşit kusurla sebep oldukları belirtilerek talep edilen miktarlardan % 50 indirim yapılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu ve fazla ödenen bedel ile kusur arasında bir bağlantı bulunmadığından fazla ödeme nedeniyle taraflara kusur yüklemek suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, taraf vekilinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 21/06/2018 tarih, 2015/807 Esas, 2018/708 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/11/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.