Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1946 E. 2021/960 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1946
KARAR NO : 2021/960
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2018
NUMARASI: 2014/931 Esas, 2018/843 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 20/05/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit talebine ilişkin olup, mahkemece davalılar … Tic.Ltd.Şti ile …’ye karşı açılan davanın kabulüne, diğer davalı … karşı açılan icra takibinin iptaline ilişkin davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı kooperatif arsa sahibi, davalı … Tic.Ltd.Şti yüklenici, davalı … ise davalı … Tic.Ltd.Şti’nin ortağı ve yetkilisi, diğer davalı … ise davaya konu senetleri ciro yoluyla elinde bulunduran yetkili hamildir. Davacı arsa sahibi kooperatif, davalı yüklenici şirket ile imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında davalı şirkete fazladan ödeme yapıldığını belirterek borçlu olmadığının tespiti ile diğer davalı … tarafından iş bu senetlere dayanılarak yapılan takibin iptalini istemiş, davalı şirket ile …, senetlerin bedelsiz olmadığını belirterek davanın reddini istemiş, diğer davalı … ise, senetleri iyi niyetli olarak ciro yoluyla aldığını savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalılar … Tic.Ltd.Şti ve …’ye karşı açılan davanın kabulü ile hükümde belirtilen senetler nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalı …’ya yönelik davanın ise, adı geçen kişinin davaya konu senetleri davalı …’den kötüniyetle, sırf davacının zararına olarak taraflar arasındaki ilişkiyi ve senetlerin bedelsiz kaldığını bilerek aldığını ispatlayamadığını belirterek bu davalıya yönelik açılan davanın reddine karar verilmiştir.Mahkemece verilen karara karşı sadece davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuş, dava …’ya karşı açılan ve reddedilen talep yönünden istinaf edilmiştir. İstinaf edenin sıfatına ve istinaf sebebine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu senetleri davalı … Tic.Ltd.Şti ortağı ve yetkilisi olan diğer davalı …’den ciro yoluyla teslim alan ve bu senetlere dayalıolarak davacı aleyhine takip başlatan davalı …’nın bu senetlere dayalı icra takibinde haklı olup olmadığı noktasındadır. Davacı kooperatif, gerek yargılama aşamasında ve gerekse istinaf talebinde, davalı …’nın davalı şirket müdürü …’nin arkadaşı ve iş yaptığı taşeronu olması, kayınpederinin davacı kooperatifin üyesi olması ve bir kısım toplantılara katılmış bulunması, davaya konu senetlerin keşide edilmesinden itibaren tüm tedavül süreçleri kronolojik olarak dikkate alındığında davalının iyi niyetli hamil olmadığı, senetleri bedelsiz olduğunu bilerek kötü niyetle aldığını iddia edilmiş ise de davacı tarafından ileri sürülen tüm bu iddialar soyut nitelikte olup davalı …’nın davaya konu takip dayanağı senetlerin bedelsiz olduğunu bilerek kötü niyetle diğer davalılardan aldığı hiçbir tereddüte yer verilmeyecek şekilde ispatlayamadığının anlaşılmasına göre mahkemece verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmuştur.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2018 tarih ve 2014/931 Esas, 2018/843 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 20/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.