Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1922 E. 2020/1557 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1922
KARAR NO: 2020/1557
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/09/2020
NUMARASI: 2020/398 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 22/12/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, tekne inşasını konu alan yazılı eser sözleşmesine dayalı sözleşmenin feshi uğranılan zarar ile cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece istinaf incelemesine konu 04.09.2020 tarihli ara karar ile, geminin tesliminde gecikildiği ancak %92’lik kısmının tamamlandığı, davacı tarafça ödenmesi kararlaştırılan 2019 yılı 29. haftasındaki taksitin yükleniciye gününde ödenmediği hususlar birlikte değerlendirilerek, geminin 3.kişilere satışının tedbiren durdurulmasına, bunun dışında kalan hususlara ilişkin diğer tedbir taleplerinin reddine dair verilen karara karşı davacı iş sahibi vekilince reddedilen talepler yönünden istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı iş sahibi, teknenin süresinde inşa edilerek tamamlanıp teslim edilmediğini belirterek sözleşmenin feshi, uğranılan zarar ile cezai şart alacağının tahsilini istemiş, geçici hukuki koruma olarak da geminin satışının durdurulması, teknenin zilyetliğinin/ mülkiyetinin, inşai işlemlerin başka bir yüklenici tarafından tamamlanması ve buna ilişkin fark giderler davalı yükleniciye ait olmak üzere davacı şirkete tedbiren geçirilmemesini talep etmiş; davalı yüklenici ise, gecikmeden kendilerinin sorumlu olmadığını, sözleşmenin uyarlanması talepli dava açtıklarını, davacının gemi siciline ipotek koyma haklı bulunduğunu, gemi mülkiyetinin kendilerinde olması nedeniyle her türlü koruma tedbiri aldıklarını ve geminin sigortasının da yapıldığını belirterek dava ve ihtiyati tedbir talebinin reddini istemiştir. Davacı iş sahibi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, tedbire karar verilmemesi halinde müvekkilinin büyük zararlar göreceğini, tedbirin reddine ilişkin karardan rücu taleplerinin haksız olarak reddedildiğini, dava harcının sözleşme bedeli üzerinden tamamlanması kararının bozulması ve fazla ödenen harcın iadesi ile yerel mahkemenin yargılamaya muvakkat dosya üzerinden devam etmesine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında gemi inşasını konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır. Davacı iş sahibi, sözleşmeye konu geminin inşa edilerek süresinde teslim edilmediğini belirterek asıl talepleri yanında, geminin kalan kısmının tamamlatılması için zilyetliğinin/mülkiyetinin tedbiren kendilerine geçirilmesini istemiş; davalı yüklenici ise, gecikmenin kendilerinden kaynaklanmadığını belirterek dava ve tedbir talebinin reddini istemiştir. Mahkemece tedbiren satışının durdurulmasına karar verilmiş ve fakat koşulları bulunmadığından bahisle zilyetliğin davacıya devri talebi reddedilmiştir. Davadaki asıl talep sözleşmenin feshi ile uğranılan zararın tahsili ve sözleşmenin süresinde ifa edilmemiş olması nedeniyle cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkin olup, sözleşmeye konu teknenin tamamlanmak üzere tedbiren davacı iş sahibine teslimine yönelik geçici hukuki koruma talebi ile davayla istenen asıl talepler arasında sonuçları bakımından kabulünü gerektirir bir hukuki uygunluk bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava harcının sözleşme bedeli üzerinden tamamlanması kararının bozulmasına ve davacı iş sahibi tarafından fazla ödenen harcın iadesine karar verilmesini istemiş ise de, HMK’nın 341/1.maddesine göre, ilk derece mahkemelerince verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Anılan madde hükmünde belirtilmeyen ara kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulamayacağından davacının harca ilişkin talebi konusunda istinaf incelemesi yapılmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/09/2020 tarih ve 2020/398 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 22/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.