Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1909 E. 2020/1501 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1909
KARAR NO : 2020/1501
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2020
NUMARASI : 2019/254 Esas, Derdest,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibine yapılan çok sayıda su deposu işlerine ilişkin olarak bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebine, karşı dava ise ayıplı ifa nedeniyle bedel iadesi, mahrum kalınan kar, boşuna yapılan ve yapılacak masraflara ilişkin şimdilik 10.000,00 TL’nin davacı-karşı davalı yükleniciden tahsili talebine ilişkin olup, davalı-karşı davacı vekilince sunulan 11/06/2020 tarihli dilekçeyle, karşı davanın haklılığının bilirkişi raporu ile subuta erdiği, davacı-karşı davalı ile yapılan sözleşme hacminin büyüklüğünün ortada olduğu, davacı şirketin ekonomik zorluklar yaşadığı, dava sonunda alacaklarının tahsilinin tehlikeye girdiği belirtilerek, İİK 257.mad gereği öncelikle teminatsız olarak davacı-karşı davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, 13/10/2020 tarihli gerekçeli ara kararla, davalı-karşı davacı tarafın talepleri, iddia ve savunmalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için vadesi gelmiş muaccel bir alacağın yaklaşık olarak ispat edilmesi gerektiği, bunun tespitinin ancak yargılama sonunda olabileceği, dosya kapsamının yaklaşık ispat sağlamaya elverişli olmadığı anlaşılmış olup, ihtiyati haciz şartları oluşmadığından, davalı-karşı davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin yargılamayı gerektirmesi ve ihtiyati haciz şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde, iddialarını destekler nitelikte paslanmış ürünlere ait fotoğraf/ resimler ve sözleşme ile kararlaştırılmış olan malzeme kaliteleri ile kullanılan malzeme kaliteleri arasındaki farların açık bir şeklide izah edildiğini, ihtiyati haczin reddi kararının delil durumuna uygun olmadığını, sundukları delillerden imla edilen ürünlerin açık bir şekilde ayıplı olduklarının görüldüğünü, dosyada mevcut bilirkişi raporlarında da alacaklarının sübut bulduğunu belirterek, kararın kaldırılarak, ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dava dosyası henüz layihalar aşamasında olup, tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış, İİK’nın 257.maddesindeki şartlar ve yaklaşık ispat koşulu henüz gerçekleşmemiştir. Bu nedenle mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle davalı-karşı davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yaklaşık ispat kriterleri ile yargılama sırasında sunulacak delillere göre talep halinde ihtiyati haciz şartlarının her zaman yeniden değerlendirilebileceği göz önüne alındığında, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tarih ve 2019/254 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı-karşı davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 15/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.