Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1908 E. 2020/1522 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1908
KARAR NO : 2020/1522
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2020
NUMARASI : 2020/478 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Menfi tespit
KARAR TARİHİ : 16/12/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkin olup; mahkemece, davacılar vekilinin davalı yanca yapılan icra takiplerinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir taleplerinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi gereğince, davalı şirketin müvekkili şirketin unlu mamullerinin satılacağı fırının tadilat ve dekorasyon işini üstlendiğini, iş bedelinin 150.000,00 TL’lik kısmı için müvekkillerine ait Yenibosna’da bulunan 6010 parsel sayılı taşınmazın davalıya devredildiğini, 20.000,00 TL nakit paranın elden verildiğini, bakiye kısmın 13.000,00 TL’si için verilen 15.10.2019 tarihli bono bedelinin de davalıya ödenmesi ile iş bedelinden toplam 183.000,00 TL’nin davalıya ödenmiş olduğunu, kalan 89.000,00 TL iş bedeli için de davalıya bono teslim edildiğini, ancak davalının işi eksik bırakması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, kendi ürettiği ürünlerin imalatını durdurarak dışarıdan temin etmek zorunda kaldığını, işi sözleşme gereğince tamamlamadan bırakıp giden davalının iş bedeli için müvekkili tarafından verilen senetleri icraya koymak suretiyle takip başlattığını ileri sürerek müvekkili tarafından sözleşme kapsamında davalıya verilen senetlerin iptali ile dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, dava konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından başlatılan icra takiplerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafça dosyaya sunulan sözleşmenin işbu dava konusu icra takiplerinin dayanağı bonolarla bir ilgisi bulunmadığını, sözleşmenin davacılardan … ile müvekkili şirket arasında akdedilmiş iken, bonoların keşidecisinin davacı … ile lehtarı …olduğunu, söz konusu bonoların nakden kayıtlı olup müvekkili şirkete ciro yoluyla geçtiğini, sözleşme ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, bonoların sözleşmeye istinaden verildiğini kabul etmemek kaydıyla, müvekkili şirketin söz konusu sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediği ve işi geciktirdiği iddiasının doğru olmadığını, sözleşme konusu işin, teslim tarihinden önce yapılıp iş sahibine teslim edildiğini, davacı tarafça müvekkiline gönderilen ihtarnamenin akabinde Beyoğlu …. Noterliği’nin 03.01.2020 tarihli, … yevmiye numarasıyla, sözleşme konusu bütün işlerin tamamlandığı ve teslim edildiğine ilişkin ihtarname gönderildiğini ve davacıların icra dairesine gelerek dava konusu her iki icra takibi için de ödeme taahhüdünde bulunmalarının borcu kabul anlamını taşıdığını savunarak, davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece 02.10.2020 tarihli ara karar ile; davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit talebine ilişkin olduğu, İcra İflas Kanununun 72/3. maddesi gereğince, icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ancak, borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebileceği gerekçesiyle, davacı vekilinin takibin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Davacılar vekili 15.10.2020 tarihli dilekçesi ile, dava konusu senedin tahsili halinde müvekkili şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağını belirterek teminatsız ya da uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar dava konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ve İstanbul … İcra müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyalarına ilişkin icra takiplerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebini yinelemiştir. Mahkemece 16.10.2020 tarihli ara karar ile, davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin daha önce 02.10.2020 tarihli ara karar ile değerlendirildiğinden yeniden değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Davacılar vekili istinaf dilekçesiyle; İİK’nın 72/3.maddesinde borçluya teminat karşılığında ihtiyati tedbir talep etme hakkı tanındığını, müvekkilinin teminat yatırmaya hazır olduğunu, mahkemece ihtiyati tedbir taleplerinin red kararında somut gerekçe sunulmadığını, davalı şirketin yerine getirmediği edimlerin ücretini almak için bu icra takiplerini başlattığını belirterek mahkemenin 16.10.2020 tarihli ara kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacılar iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.Davacılar vekili, davacı şirket ile davalı şirket arasında müvekkilinin Yenibosna’da bulunan unlu mamüller fırınının tadilatı ve dekorasyon işinin davalı tarafça yapılması konusunda sözleşme yapıldığını,, iş bedeli olarak kararlaştırılan 272.000,00 TL’den 183.000,00 TL’sinin işin başında davalı yükleniciye ödendiğini, bakiye iş bedeli için davalıya değişik tarihli senetler verildiğini, davalı yüklenici tarafından işin eksik bırakıldığını, buna rağmen bakiye iş bedeli için davalıya verilen senetlerin davalı yanca İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ve İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyalarından icra takibine konulduğunu belirterek bu takiplerin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı yüklenici tarafından, davacı iş sahipleri hakkında; İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, 22.05.2019 tanzim, 15.11.2019 vade tarihli, 12.000,00 TL bedelli, 22.05.2019 tanzim, 15.12.2019 vade tarihli, 12.000,00 TL bedelli ve 22.05.2019 tanzim, 15.01.2020 vade tarihli, 13.000,00 TL bedelli, 3 adet senede istinaden toplam 37.607,00 TL alacağın tahsili için 20.01.2020 tarihinde, yine davalı yüklenici tarafından, davacı iş sahipleri hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, 22.05.2019 tanzim, 15.02.2020 vade tarihli, 13.000,00 TL bedelli, 22.05.2019 tanzim, 15.03.2020 vade tarihli, 13.000,00 TL bedelli, 22.05.2019 tanzim, 15.04.2020 vade tarihli, 13.000,00 TL bedelli ve 22.05.2019 tanzim, 15.05.2020 vade tarihli, 13.000,00 TL bedelli, 4 adet senede istinaden toplam 55.438,50 TL alacağın tahsili için 10.08.2020 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus takip yapılmıştır. İİK. 72/3. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.
Somut olayda, davalı yüklenici tarafından, davacı iş sahipleri hakkında toplam 7 adet senet alacağının tahsili için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ve İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalarından kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, takiplerin kesinleştiği, davacı iş sahipleri tarafından açılan iş bu menfi tespit davasının icra takiplerinden sonra açıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, mahkemece, İİK’nın 72/3.maddesi koşulları değerlendirilerek, davacılar vekilinin icra takiplerinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/10/2020 tarih ve 2020/478 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-davacılar tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 16/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.