Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1904 E. 2021/675 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1904
KARAR NO : 2021/675
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/06/2020
NUMARASI: 2017/995 Esas, 2020/355 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedel alacağı ile cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davacı taşeron, davalılar ile yapılan sözleşmeler gereği muhtelif yerlerde bulunan yaya alanlarında ve yaya üst geçitlerinde bir kısım bakım ve onarım işleri ile kauçuk kaplama işlemini yaptığını belirterek ödenmeyen bakiye iş bedeli ile cezai şart alacağını talep etmiş, davalı …Ticaret Ltd.Şti süresinde cevap vermemiş, aşamada vekilince verilen dilekçede yapılan iş karşılığı tüm ödemelerin yapıldığını savunmuş, diğer davalı …San.ve Tic.Ltd.Şti ise sözleşmede taraf olmadığını ileri sürerek husumet nedeniyle davanın reddini istemiştir.Mahkemece verilen ilk kararda işlerin yapıldığının ispatlanamamış olması nedeniyle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine, Daire’mizce verilen 10.07.2017 tarihli kararı ile, bir kısım işlerin yapılmış olduğu dosya içeriği ile sabit olduğu belirtilerek yapılan işlerle ilgili tüm bilgi ve belgeler toplanarak ve yerinde yapılacak keşifle davacının alacağı belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulmak üzere yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece Daire’miz kararı doğrultusunda yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulü ile, raporda yapıldığı tespit edilen imalat karşılığı belirlenen bakiye bedele hükmedilmiş, yüklenicinini yapımını üstlendiği diğer bir kısım işleri yapmamış olması nedeniyle koşulları oluşmayan cezai şart alacağı talebinin de reddine karar verilmiştir.Karara karşı istinaf başvurusunda bulunan davacı vekili istinaf talebinde özetle, davalı … San.ve Tic.Ltd.Şti şirketinin de sorumlu olduğunu, yapılan tüm işler yönünden toplam bedel talebinde bulundukları halde mahkemece imalatı yapılan işlere göre ayrı ayrı bedellere hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davanın tümden kabul edilmesi gerektiği halde kısmen kabul kararının yanlış olduğu, 30.08.2010 tarihli sözleşmenin 31. maddesi hükmü uyarınca cezai şart taleplerinin kabulü gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.Taraflar arasında 01.05.2010 ve 30.08.2010 tarihli yazılı sözleşmeler bulunduğu anlaşılmaktadır. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebeplerine göre yanlar arasındaki uyuşmazlık bu sözleşmeler nedeniyle davalı … şirketinin sorumlu olup olmadığı, iş bedeli tutarı ve cezai şart alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davalı… San.ve Tic.Ltd.Şti tarafından da imzalandığı görülen sözleşmenin tüm hükümleri birlikte değerlendirildiğinde bu şirketin bahsi geçen 01.05.2010 tarihli sözleşme ile yapımı kararlaştırılan işlerin ifası ve sonucuyla ilgili olarak hak ve borçlarla yükümlülük altına alınmamış olması nedeniyle mahkemece adı geçen şirketin sözleşmenin tarafı olarak kabul edilmemesinde bir yanlışlık olmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan bilirkişi tarafından usulünce yapılan inceleme sonucu imalatı gerçekleştirilen tüm işlerin miktarı, türü ve bedeli sözleşme ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenmiş ve mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda belirlenen bedelden davalı tarafından yapıldığı ispatlanan veya ihtilafsız ödemeler düşülerek saptanan bakiye tutara hükmedilmiştir.Ayrıca davacı 30.08.2010 tarihli sözleşmenin 31. Maddesi hükmü uyarınca cezai şart alacağına da hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, sözleşmenin anılan maddesinde cezai şarta hükmedilebilmesi için davacının sözleşme ile kararlaştırılan tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir. Oysa somut olayda, davacının işi tamamlamadığı, edimini kısmen ifa ettiği anlaşılmakla tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğinden söz edilemez. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/06/2020 tarih ve 2017/995 Esas, 2020/355 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 01/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.