Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1840 E. 2020/1465 K. 07.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1840
KARAR NO: 2020/1465
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2020
NUMARASI: 2019/8 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 07/12/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalının … 2. Etap 1. Bölge Konut ve Ticaret Merkezi inşaatlarının kat karşılığı hasılat paylaşımı usulü ile yapılması işini üstlendiğini, aynı proje ile ilgili müvekkil ile davalı arasında 02/01/2009 tarihinde yapılan sözleşme ile konut bloklarının PVC doğrama, ısıcam, kör kasa, mermer denizlikler, balkon ve merdiven korkulukları, bina giriş kapısı, kat holü giydirme cephe ve doğramalar, alüminyum menfezler ve cephe prekast elemanları işlerinin müvekkili şirkete verildiğini, anılan sözleşme gereğince davalı müteahhit şirketin toplam 1.953.149,73-TL ödemeyi taahhüt ettiğini, davalı şirketin müvekkile yapacağı ödemeye mahsuben toplam 1.150.000,00 TL tutarlı 11 adet çek verdiğini, başka bir yerde yaptığı inşaattan değeri 200.000,00 TL olarak belirlenen bir adet daire vermeyi taahhüt ettiğini, kalan ödemelerin de hak edişlere göre aylık kesilecek faturalarla ödenmesi hususunun kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin edimini yerine getirdiği halde, davalı şirketin anılan sözleşme gereği müvekkile devretmeyi taahhüt ettiği daireyi devretmediğini ileri sürerek sözleşme ile kararlaştırılan ayni edimin yerine getirilmesine, mezkur dairenin her türlü mükellefiyet ve takyidattan ari olarak müvekkili şirket adına tesciline, 1.000,00 TL akdi alacağın iş bitirme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekilinin 01/10/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; alacağın hiçbir teminata bağlı bulunmadığını, taraflar arasında girişimlerin bugüne dek semaresiz kaldığını, borcun halen ödenmediğini, borçlu şirketin mal kaçırma saiki ile içinin boşaltıldığını, dava lehe sonuçlansa dahi, icraen tahsil imkanının kalmayacağını, şirketin “http://www…com.tr “…” markasından yararlanıldığını, fakat sorumluluklarından ve borçlarından kaçınıldığını, bugüne dek ödenmeyen ve rehinle teminat altına alınmamış alacağın sağlanması için dava açtıklarını, bu nedenle borçlunun taşınır, taşınmaz mallarıyla, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına, Küçükçekmece … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerine teminatsız olarak ihtiyaten haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ihtiyati haciz istemine konu alacağın muaccel olduğuna dair ihtiyati haciz kararı vermeyi gerektirecek kanaat edinilememesi ve ayrıca aleyhine ihtiyati haciz talep edilen tarafın mal kaçırma çabası içeresinde bulunduğuna dair herhangi bir delilin sunulmaması nedeniyle İİK 257. maddesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Alacağın ticari defterlerle sübut bulacağını, dava neticesinde verilecek hükmün semeresiz kalmasının pek muhtemel olduğunu, davalı şirketin faaliyetlerini paravan şirketler üzerinden devam ettirdiğini, davalı tarafın cevap dilekçesinde beyanları dikkate alındığında müvekkili şirketin üzerine düşen edimi yerine getirdiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir.
İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Somut olayda, dava dosyası henüz layihalar aşamasında olup, tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış, yaklaşık ispat koşulu henüz gerçekleşmemiştir. Bu nedenle mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2020 tarih ve 2019/8 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 07/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.