Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1827 E. 2023/1283 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1827
KARAR NO: 2023/1283
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/09/2020
NUMARASI: 2020/160 Esas, 2020/369 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi tespit
KARAR TARİHİ: 21/11/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibinden dolayı açılan menfi tespit davası olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davacı ile davalı arasında “PVC Doğrama Satın Alım Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmeye göre … Mah. … Pafta, … ada, … nolu ve … ada … parsel Arnavutköy/İstanbul adresindeki inşaatın yükleniciliğini üstenen davalıdan bir kısım PVC doğrama, balkon kapıları ve pencere işlerini aldığını, yer teslimi yapılmasını müteakip aralarında kararlaştırılan süre içerisinde tüm işlerini eksiksiz ve ayıpsız olarak yaptığını, davalının gönderdiği Bakırköy … Noterliğinin 24/07/2019 tarih, … yevmiye nolu ihtarında eksik ve ayıp iddiasında bulunduğunu, bunun üzerine müvekkili şirketin inşaat sahasında karşı tarafın talepleri doğrultusunda işleri elden geçirdiğini ve teslim ettiğini, yine davalı tarafından Bakırköy … Noterliğinin 14/01/2020 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile yapılan kapı ve pencerelerin yağmurda su alması nedeniyle sözleşmeden döndüklerini, yapılan iş ve imalatları sökmesini, işi üçüncü şahıslara yeniden yaptırarak işin bedelini müvekkili şirketten talep edeceklerinin ihtar edildiğini, müvekkilinin Gaziosmanpaşa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/15 D.İş sayılı dosyası üzerinden delil tespiti yaptırdığını, alınan bilirkişi raporunda doğramaların sözleşme ve uzlaşma tutanağına uygun şekilde yapıldığının, soruna davalının çatı, izolasyon ve mermer kırıklarının sebep olduğunun tespit edildiğini, ancak davalının taraflar arasında şarta bağlı olarak düzenlenen 20/01/2020 tarihli uzlaşma tutanağını İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibine koyduğunu belirterek, söz konusu icra takibine konu alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının sözleşmeye uygun ifa yükümlülüğünü yerine getirmediğini, buna ilişkin ihtarlarının olduğunu, kendilerinin de Gaziosmanpaşa 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/2 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdıklarını, alınan bilirkişi raporunda A ve C Bloktaki doğramaların %50’sinin B Bloktaki doğramaların ise %85’inin doğramalardan kaynaklı su aldığının tespit edildiğini, dışarıdan serpme suretiyle yapılan testler sonucunda doğramaların su aldığının belirlendiğini, davacının yaptırdığı tespiti kabul etmediklerini, taraflar arasında düzenlenen 20/01/2020 tarihli tutanaktaki alacağa ilişkin ilamlı icra takibi başlattıklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dosyada bulunan deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre akdedilen eser sözleşmesi kapsamında davacının yüklendiği edimi ayıpsız olarak teslim etmediği, taraflar arasında düzenlenen 20/01/2020 tarihli uzlaşma tutanağı kapsamında davacının yapmış olduğu onarımların sorunun gidermemesi durumunda davacının davalıya 700.000,00 TL ödemeyi taahhüt ettiği, davalının davacı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile 700.000,00 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davacının taahhüdü ve sorunun giderilememiş olması dikkate alındığında, davalının icra takibi yapmakta haklı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine, mahkemece verilmiş olan tedbir kararı uygulanmış olduğundan, İcra İflas Kanununun 72/4. maddesi uyarınca %20 tazminatın davacıdan tahsiline, ihtiyati tedbire yapılan itirazın kabulü ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, mahkemece bilirkişi heyet raporu ve davadan önce de sulh hukuk mahkemelerinden 3 adet olmak üzere toplamda 4 adet bilirkişi heyet raporu alındığını, bu raporlardan davalının talebi üzerine Gaziosmanpaşa 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/2 D.İş sayılı dosyası marifetiyle alınan raporun 20/01/2020 tarihli uzlaşma tutanağı öncesindeki bilirkişi görgüsüne dayandığından hukuki itibarının olmadığını, Gaziosmanpaşa 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/2 D.iş sayılı dosyası haricinde mahkeme dosyasında yer alan diğer değişik iş dosyalarına sunulan teknik bilirkişi heyeti raporları ve mahkemeye sunulan teknik bilirkişi heyeti raporunun davalı müvekkili şirket lehine olduğunu, uzlaşma tutanağı sonrası hazırlanan teknik bilirkişi heyeti raporlarına göre davalı müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, yapılan imalatın sözleşmeye uygun yapıldığını ve bu imalatlarda ayıp bulunmadığının bildirildiğini, ancak mahkemece bilirkişi raporlarının dikkate alınmayarak davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise asıl yüklenicidir. Taraflar arasında PVC Doğrama Satın Alım Sözleşmesi akdedilmiştir. Davalı asıl yüklenici işin eksik ve ayıplı olduğunu, bu nedenle taraflar arasında 20/01/2020 tarihli uzlaşma tutanağı düzenlendiğini, bu tutanakla PVC doğramalardaki sorunun giderilmemesi halinde davacının 700.000,00 TL ödemeyi taahhüt ettiğini ileri sürmüştür. Davacının açtığı menfi tespit davasının konusu, 20/01/2020 tarihli bu tutanağın İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konulduğu, uzlaşma tutanağının şarta bağlı olup, ilam niteliğinde olmadığından geçersiz olduğu, bu nedenle takibe konu alacaktan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ilişkindir. İstanbul 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/575 esas 2021/439 karar sayılı ilamı ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki takibin, takibe konu uzlaşma tutanağı şarta bağlı olduğundan ve bu husus yargılamayı gerektirdiğinden ilam niteliğinde olmadığı kabul edilerek, takibin iptaline, takibin dayanağı 15/01/2020 tarihli uzlaşma tutanağının iptaline ilişkin talebin ise bu hususta mahkemenin görev ve yetkisi bulunmadığından reddine karar verilmiştir. İstanbul 14. İcra Hukuk Mahkemesinin anılan kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 2021/3233 esas 2022/1933 karar sayılı ilamı ile tasdik edilmiş, bu karara karşı yapılan temyiz incelemesinde ilgili karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2022/10552 esas 2023/3260 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. Davacının menfi tespit davasının konusu olan İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki takip iptal edildiğinden ve buna ilişkin karar kesinleştiğinden dava konusuz kalmıştır. Konusuz kalan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekirken mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak dava konusu icra takibinin iptaline ilişkin karar kesinleştiğinden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE 2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/09/2020 tarih ve 2020/160 Esas, 2020/369 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN: 1-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 11.954,25 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 11.684,40 TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı tarafından yapılan 3.600,00 TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN: 1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,2- Davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 42,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 191,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Gerek ilk derece gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,