Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1809 E. 2021/178 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1809
KARAR NO: 2021/178
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/09/2020
NUMARASI: 2017/396 Esas, 2020/401 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 26/01/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit talebine ilişkin olup, mahkemece davanın adi ortaklığı oluşturan tüm ortak şirketler tarafından açılması gerektiği halde sadece davacı ortak tarafından açıldığı belirtilerek davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine dair verilen karar davacı şirket tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı vekili içinde müvekkili şirketin de bulunduğu … Adi Ortaklığı ile davalı şirket arasında elektrik tesisatı işinin yapılması işini konu alan sözleşme yapıldığını, davalı şirketi tarafından iş sahibi adi ortaklık aleyhinde faturaya dayalı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, diğer ortak şirketler tarafından takibe itiraz edildiği halde müvekkili şirket tarafından usulsüz tebligat sebebiyle borca itiraz edilemediğini belirterek müvekkili açısından kesinleşen takip nedeniğle davalıya borçlu olmadığının tespiti talep etmiştir. Davalı cevabında, davanın reddini istemiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davalı alacaklı tarafından adi ortaklık aleyhine başlatılan icra takibine diğer ortaklar tarafından itiraz edilerek takibi durdurdukları halde, usulsüz tebligat nedeniyle takibe itiraz edemeyen müvekkili şirket yönünde takibin kesinleştiğini, mahkemece adi ortaklığı oluşturan dava dışı diğer iki şirketin muvafakatlerinin sağlanması için yetki ve süre verilmediğini ileri sürmüştür. Tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında elektrik tesisatı yapılması işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu çekişmesizdir. Davalı yüklenici şirket tarafından davacı şirketin de içinde bulunduğu … adi ortaklığı aleyhinde faturaya bağlanmış bakiye iş bedeli alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından itiraz edilmemiş olması nedeniyle aleyhinde kesinleşen takibe karşı iş bu menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmıştır. Sözleşmenin adi ortaklık tarafından imzalandığı, icra takibinin de adi ortaklığa karşı başlatıldığı, iş bu davanın ise ortaklardan sadece davacı şirket tarafında açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın tüm ortaklar tarafından açılmadığı belirilerek aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı, diğer ortak şirketlerin takibe itiraz ederek takibi durdurduklarını, ancak usulsüz tebligat nedeniyle borca itiraz edemediklerini belirterek takibin kendileri yönünden kesinleştiğini, mahkemece diğer ortak şirketlerin davaya onaylarının sağlanması yönünde kendilerine yetki ve süre verilmediğini ileri sürmüştür. Mahkemece davanın adi ortaklığı oluşturan tüm şirketler tarafından açılması gerektiğine ilişkin kabulü doğru ise de bu eksikliğin tamamlanması için davacı ortağa yetki ve süre verilmeden taraf teşkili sağlanmadığından bahisle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen karar hatalı olmuştur. O halde, mahkemece davacı tarafa adi ortaklığı oluşturan diğer şirketlerin davaya onaylarının sağlanması veya bu ortaklar aleyhine dava açıp iş bu dosya ile birleştirilmek suretiyle taraf teşkili sağlamak üzere yetki ve süre verilerek belirtilen şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası incelenerek sonucuna uygun yeniden hüküm kurulmak üzere kararın ortadan kaldırılarak dosyanın gereği için mahal mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/09/2020 tarih, 2017/396 Esas, 2020/401 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.