Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1780 E. 2020/1627 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1780
KARAR NO: 2020/1627
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2018
NUMARASI: 2017/382 Esas, 2018/281 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 30/12/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkil ile davalı arasında … Sitesinde bulunan A, B ve C blok binaların çatı ve teraslarına püskürtme, köpük şeklinde su yalıtımı yapılması hususunda anlaşma sağlandığını, davalı tarafından 22.09.2015 tarihinde 5 yıl süreli Garanti Belgesi düzenlendiğini; A ve B Bloklarda işçilikten ve davalı tarafından, taraflar arasında mutabık kalınan malzeme dışında başkaca malzeme kullanılmasından kaynaklanan sorunlar meydana geldiğini, defalarca tadilat yapılmasının ayıbın giderilmesi neticesini doğurmadığını, müvekkili müteahhit şirketin daireyi satın alan kişiye tesliminin mümkün olmaması sebebiyle daire sahiplerine 12.000,00 TL kira bedeli ödendiğini, davalı şirketçe iki yıldır süregelen tadilatlarla sorunların giderilememiş olması sebebiyle geçici tadilat yapılması maksadıyla başka bir şirketle anlaşılarak 13.080,00 TL ödendiğini belirterek fazlaya ve ıslaha dair her türlü hakları saklı kalmak üzere sözleşmeden dönme sonucu şimdilik, 51.700,00 TL bedel iadesi alacağı, sözleşmeden dönme mümkün olmadığı takdirde, 51.700,00 TL ayıbın giderilmesi bedeli alacağı, sözleşmeden kaynaklı borcun davalı şirketçe gereği gibi ifa edilmemesi sebebiyle müvekkili şirketin yapmak durumunda kaldığı 12.000,00 TL kira ödemeleri ve 13.080,00 TL geçici tadilat bedeli ödemesi olmak üzere toplam 25,080.00 TL ödemeden kaynaklı zarar alacağı olmak üzere şimdilik 76.780,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, dava dilekçesinin HMK. 119. maddeye göre aykırı olluğunu, talep edilen 51.700,00 TL’nin açıklanması için davacı tarafa süre verilmesini, bu süre içinde de eksiklik tamamlanmazsa, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini; ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, müvekkil ile davacı tarafın işin müvekkili tarafından yapılması konusunda anlaşması üzerine, işin yapımında kullanılacak malzemelere davacı tarafça onay verildikten sonra işin yapımına başlandığını, işin tamamının zamanında ve eksiksiz olarak müvekkili tarafından ifa edilerek 22.09.2015 tarihinde garanti belgesi düzenlemek suretiyle teslim edildiğini, teslim edilmeden önce müvekkili firma tarafından işin kontrol ve denetiminin yapıldığını, ancak, davacı tarafça 08.08.2016 tarihinde müvekkili firmaya ihtarname gönderildiğini, 2 yıldır tadilat gördüğünü iddia eden davacının bu hususta hiçbir belge sunmadığını, davacının sunduğu belgelerin kendisi tarafından hazırlandığını ve yanıltma amacı taşıyan sonradan hazırlanmış belgeler olduğunu belirterek, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. Mahkemece; yağmur yağması ile ortaya çıkan gizli nitelikteki ayıp nedeniyle, davalının garanti süresi içinde meydana gelen bu ayıptan sorumlu olduğu, mahkemece de benimsenen teknik raporda belirtildiği üzere TBK’ nın 475/1-1 madde bendi gereğince sözleşmeden dönme şartlarının yerinde olmadığı, bedelde indirim talebinin yerinde olduğu, bu kapsamda talep edilebilecek tutarın 25.850,00 TL olduğu, genel hükümlere göre belgelere dayalı olarak talep edilebilecek tazminat tutarı (13.080,00 TL + 12.000,00 TL) ile birlikte toplam 50.930,00 TL maddi tazminat isteminin yerinde olduğu gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile; toplam 50.930,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; yerel mahkemece, bilirkişi raporlarına itirazlarının dikkate alınmadığını; bilirkişi raporunda, ayıbın tam olarak hangi tarihte ortaya çıktığının belirtilmediğini; taraflarca belirlenen malzemenin kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmediğini; raporda değerlendirme yapılırken toplam tutarın %50’si gibi belirsiz ve muğlak bir ifade kullanıldığını; kabul etmemekle birlikte bilirkişi tarafından işlemin ayıplı olduğuna ilişkin bir kanaat oluştuysa bu ayıbın hangi yolla ve hangi materyaller kullanılmak suretiyle giderilebileceğinin açık ve net bir şekilde belirlenmesi gerektiğini; bilirkişi tarafından hakimin yetkisinde bulunan konularda değerlendirme yapıldığını; sözleşme konusu eserin ifa sonucunda 22/09/2015 tarihinde 5 yıllık garanti belgesi ile teslim edildiğini, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını; davalının garantiyi bozmak suretiyle 3. kişiler vasıtasıyla tamir veya tadilat yaptığından garanti belgesine dayanarak hak iddia edemeyeceğini; garanti belgesinin ayıp ihbar sürelerini ortadan kaldırdığına yönelik değerlendirmenin yerinde olmadığını; mahkemenin davacı tarafın delillerine yapmış olduğu itirazların incelemediğini, gider makbuzlarının doğruluğunun değerlendirilmediğini, davacı tarafından sunulan faturanın sonradan düzenlendiğini, dava konusu işle ilgisi bulunmadığını belirterek kararın aleyhe olan kısmın ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; ayıp farkedilince davalıya ihtar çekildiğini; işin ayıplı yapıldığını, bu şekilde kabul edilmek zorunda olmadığını, davanın tam kabul edilmesi gerektiğini belirterek reddedilen kısım için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Eser sözleşmesi iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği iki taraf için hak doğuran ve borç yükleyen bir sözleşmedir. Eser sözleşmesinde iş sahibinin asli borcu TBK 470.maddesi çerçevesinde meydana getirilen eser karşılığında bir miktar pararın ödenmesi, yüklenicinin borcu ise eseri zamanında ve ayıpsız olarak imal ve teslim etmektir. Eser sözleşmesinde yüklenicinin ayıptan sorumluluğu TBK’nın 474 ile 478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Eser sözleşmesinde ayıp, sözleşmede üzerinde anlaşılan veya taraflarca ondan beklenen niteliklerin eserde bulunmaması, başka bir ifadeyle, olmaması gereken bozuklukların olması, ya da olması gereken bazı vasıfların bulunmaması olarak tanımlanmaktadır. Yüklenicinin kasten sakladığı bozukluklarla, usulüne uygun yapılan gözden geçirmede fark edilemeyecek ayıplar için sorumluluğu devam eder. Eğer, meydana getirilen eserin, teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile var olan bozukluğu görülmemişse, ortada gizli bir ayıbın olduğu kabul edilir. Açık ayıplar, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede; gizli ayıplar da ortaya çıkar çıkmaz, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmelidir. Ayıp bildirimi süresinde yapılmadığı takdirde iş sahibi bu ayıbı örtülü olarak kabul etmiş sayılır. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp, süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir. Yine ayıp bedelinin de ayıbın ortaya çıktığından itibaren geçecek makul süre dikkate alınarak hesaplanması gerekir. Somut olayda; mahkemece gizli ayıp olduğu belirtilerek bedelde indirim talebi kabul edilerek, bu miktarın tamirat tutarı ve geçen süre için iş sahibinin daire malikine ödediği kira miktarının davalı yükleniciden tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda taşınmazdaki hasarın ortaya çıkış tarihinden itibaren ne kadar sürede tamir edilebileceği belirlenmeden, davacının daire malikine 2 yıl için 12.000.00 TL kira ödediği beyanına göre karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca bilirkişi raporunda, davalı tarafından yapılan mevcut su yalıtımı üzerine iyileştirme amacıyla yapmış olduğu sürme su yalıtımı ile ayıpların giderilebildiği ve su yalıtımının amacına uygun işlevini yerine getirebilecek duruma geldiği belirlenen çatı için tamir bedeline hükmettikten sonra, aynı zamanda ödenen bedelde indirim yapılması da doğru olmamıştır. O halde, mahkemece davacı tanıkları da dinlenilmek suretiyle taşınmazdaki hasarın ortaya çıkış tarihinden itibaren ne kadar sürede tamir edilebileceği belirlenerek, bu sürede davacının ne kadarlık kira bedeli ödeyeceği hesaplanıp, bu süre yönünden kira bedelinin belirlenmesi; ayrıca tamir edilen ve iyi duruma getirilen çatı için aynı zamanda ödenen bedelde indirim yapılamıyacağı dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde, bu hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kaldırılarak, belirtilen şekilde araştırma yapılıp, sonucuna uygun bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2018 tarih, 2017/382 esas, 2018/281 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 30/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.