Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1721 E. 2020/1342 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1721
KARAR NO : 2020/1342
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2020
NUMARASI : 2020/207 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Sözleşmenin feshi
KARAR TARİHİ : 23/11/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, davalılar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptali talebine ilişkin olup; mahkemece, davacı vekilinin dava konusu 3 parsel sayılı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili, müvekkili ile davalı … San. Ve Dış. Tic. Ltd. Şti. arasında 16.10.2014 tarihinde Beşiktaş … Noterliği’nde … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davalı arsa sahibine ait İstanbul İli, … İlçesi, … Ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki kaba inşaat halindeki binanın A bloğunun otel olarak müvekkili tarafından tamamlanarak, işletmeye hazır hale getirilmesi, buna karşılık davalı … Şirketi tarafından taşınmazdaki B bloğun tümünün müvekkili şirkete devredilmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra davalı … Şirketinin sözleşme edimlerini ifa etmemek adına kötü niyetli olarak, imar durumunun taşınmazın otel olarak inşa edilmesine imkan vermediğine yönelik asılsız beyanları ile müvekkili aleyhinde dava açıldığını ve akabinde müvekkili şirketin sözleşmesi devam etmesine ve müvekkili şirkete ait sözleşmenin tapuya şerh edilmesine rağmen davalılar arasında Beyoğlu …. Noterliği’nin 25.08.2017 tarihli, … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını ve davalı arsa sahibi şirket tarafından kötü niyetli olarak A bloktaki bağımsız bölümlerin tapu devirlerinin diğer davalılar adına tapuda devredildiğini, davalıların tek amaçlarının davalı arsa sahibi şirket ile müvekkili arasında yapılan sözleşmeyi sonuçsuz bırakmak olduğunu ileri sürerek davalılar arasında yapılan Beyoğlu …. Noterliği’nin 25.08.2017 tarihli, … yevmiye numaralı sözleşmenin iptaline, davalı arsa sahibi … Şirketi tarafından diğer davalılara devredilen A bloktaki 108 adet bağımsız bölüme ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile bu taşınmazların yine davalı … Şirketi adına tesciline ve kötü niyetle yapılan Beyoğlu …. Noterliği’nin 25.08.2017 tarihli, … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin devam etmesi halinde müvekkili aleyhinde telafisi mümkün olmayacak zararların meydana gelmesini engellemek amacıyla iptali istenen sözleşmeye ilişkin inşai faaliyetlerin durdurulmasına ve 3 parsel sayılı taşınmazın 3.kişilere devrinin önlenmesi için taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece 25/09/2020 tarihli ara karar ile; olayda yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Büyükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/97 D.İş sayılı dosyasından alınan 03.09.2020 tarihli bilirkişi raporu itibari ile yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiğinin ispatlandığını, inşaatın devamı ve müvekkili şirkete ait sözleşme konusu inşaatın davalı yükleniciler tarafından yapılması halinde müvekkili şirketin sözleşmesinin konusuz kalacağını, inşaatın yapıldığı ve teslime hazır hale geldiği yönündeki davalı taraf iddialarının asılsız olduğunu belirterek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı … Şirketi arsa sahibidir. Davacı ile davalı … A.Ş. Arasında 16.10.2014 tarihinde Beşiktaş …. Noterliği’nde … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. İnşaat süresi 24 ay olarak belirlenmiştir. Bu sözleşme ile davalı … Şirketi’ne ait İstanbul İli, … İlçesi, … Ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki kaba inşaat halindeki binanın A bloğunun davacı tarafça 5 yıldızlı otel olarak tamamlanarak, işletmeye hazır hale getirilmesi, buna karşılık davalı … Şirketi tarafından taşınmazdaki B bloğun tümünün tapusunun davacı şirkete devredilmesi kararlaştırılmıştır.Davalı … A.Ş. tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan başvuru neticesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce A Blok için otel ruhsatı verilemeyeceği yazılı olarak bildirilmiş, bunun üzerine davalı … Şirketi tarafından davacı aleyhinde Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde taraflar arasında düzenlenen Beşiktaş …. Noterliği’nin 16.10.2014 tarih, … yevmiye numaralı sözleşmenin feshi talepli dava açılmış olup dava halen derdesttir. Davalı … A.Ş. ile diğer davalılar …A.Ş. ile …. Ltd. Şti. arasında da 25.08.2017 tarihinde Beyoğlu …. Noterliği’nde … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme ile davalı yüklenici şirketlere, davalı … AŞ ‘nin davacı ile otel yapılması konusunda anlaştığı A bloktan kendilerine düşen bağımsız bölümlerin tapularının verilmesi kararlaştırılmıştır. Bu sözleşme gereğince de 3 parseldeki tüm inşaat konut olarak tamamlanmış ve kat irtifakı/mülkiyeti kurulmuştur.Davacı Şirket tarafından Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/164 Esas sayılı dosyasından B Blok için ihtiyati tedbir ve tapu iptali istemli dava açılmış, mahkemece 3 parseldeki B Blok üzerine ihtiyati tedbir konulmuş, yargılama sonucu mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosya Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş ve 2020/23 Esas sayılı dosyasına kaydedilen dosyada tedbirin devamına karar verilmiştir. Davacı tarafça yine aynı mahkemede 2019/266 Esas sayılı dosyası ile bu kez müdahalenin men’i talepli dava açılmıştır. Her iki dosya da derdesttir. Davalı arsa sahibi … A.Ş. tarafından da davacı şirket aleyhinde, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2015/539 Esas sayılı dosya ile taraflar arasında aktedilen Beşiktaş …. Noterliği’nin 16.10.2014 tarihli, …. yevmiye numaralı düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin, Belediye tarafından gönderilen cevabi yazısında, İmar Kanununa göre A bloğun otel olarak inşa edilmesinin mümkün olmadığı belirtildiğinden , imkansızlık nedeniyle sona erdiğinin tespiti talepli dava açılmış, mahkemece 10.05.2017 tarih, 2017/495 Karar sayılı kararı ile, taraflar arasındaki sözlemenin başlangıçtaki hukuki imkansızlık nedeniyle geçersiz olduğunun tespitine karar verilmiş, davalı tarafça mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Dairemizin 13.12.2018 tarihli kararı ile, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Planlama Müdürlüğü’nün 01.12.2015 tarihli yazısında, İmar Kanunu uyarınca A bloğun otel olarak inşa edilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiş ise de, imara aykırı ve kaçak yapılar için 18.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7143 Sayılı Kanun’un 16. Maddesi ile 3194 Sayılı İmar Kanunun’na eklenen geçici 16.maddesi ile yapılan yeni düzenleme kapsamında yapının imar barışı yasasından yararlanma imkanı bulunup bulunmadığı hususunun araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararı kaldırılarak dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Aynı mahkemenin 2019/39 Esasına kaydedilen dosyada mahkemece yapılan yargılamada Dairemiz kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonunda, 04.12.2019 tarih, 2019/1079 Karar sayılı karar ile, imara aykırı ve kaçak yapılar için 18.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7143 Sayılı Kanun’un 16. Maddesi ile 3194 Sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16.maddesi ile yapılan yeni düzenleme kapsamında imar barışı yasasından yararlanma imkanı bulunduğu ve bu imkandan yararlanıldığı ve böylece başlangıçtaki hukuki imkansızlığın ortadan kalktığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Dairemizin 11.03.2020 tarihli kararı ile, imara aykırı ve kaçak yapılar için 18.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7143 Sayılı Kanun’un 16. Maddesi ile 3194 Sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16.maddesi ile yapılan yeni düzenlemenin imara aykırı ve kaçak yapıları projeye uygun ve yasal hale getirmediği, Yapı Kayıt Belgesinin sadece yapının kullanım amacına yönelik olduğu, yapı kayıt belgesinin yapının yeniden yapılmasına ve kentsel dönüşüm uygulanmasına kadar geçerli olup bununla birlikte yapıyı yasal hale getirmediği, sadece binanın idarece alınan yıkım kararı ile idari para cezalarının uygulanmasını engellediği hususları gözetilerek taşınmazın imar işlem dosyası getirtilerek sözleşmenin davanın tarafları arasında devamına imkan bulunup bulunmadığı , sözleşmenin feshinin gerekip gerekmediği, fesih gerekmesi halinde kusur durumu hususlarında gerektiğinde yeniden keşif yapılarak bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle değerlendirme yapılıp, sözleşmenin feshi ve şerhin terkinine ilişkin ikincil talep hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararı kaldırılarak dava dosyası mahkemesine gönderilmiş olup, dava derdest durumdadır.Davacı taraf, istinafa konu eldeki dava ile de, davalı arsa sahibi ile kendisi arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi devam ettiği halde, davalı arsa sahibi tarafından diğer davalı yüklenici şirketlere tapusu devredilen A bloktaki 108 adet bağımsız bölümün tapularının iptali ile bu bağımsız bölümlerin davalı arsa sahibi adına geri tesciline ve 3 parsel sayılı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece olayda yaklaşık ispat koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.Tüm bu anlatımlar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece yukarıda söz edilen ve derdest olan dava dosyalarının mahiyeti, aşamaları ve dosyalara sunulan belgeler ile Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde taraflar arasında görülen ve yargılaması devam eden 2020/23 Esas sayılı dosyada taşınmaz üzerindeki B bloğun kaydına konulan ihtiyati tedbirin devam ettiği hususları değerlendirilerek ve tedbirde ölçülülük ilkesi de gözetilerek, A bloktaki bağımsız bölümler üzerine de ihtiyati tedbir konulması hususunda yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/09/2020 tarih ve 2020/207 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 23/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.