Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/17 E. 2020/63 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/17
KARAR NO : 2020/63
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2019 Derdest
NUMARASI : 2014/1440 Esas,
DAVA: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ : 14/01/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl dava davacısı vekili, İstanbul ili, Pendik ilçesi, … mahallesi, .. pafta, … ve … parsel sayılı taşınmazlarda inşa edilecek konutlar için müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 09/05/2012 tarihli anahtar teslim inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu güne kadar davalı firmaya KDV dahil toplam 5.725.066,50TL karşılığı toplam 4.240,79 m² ödeme yapıldığını ancak davalı şirkete çeşitli tarihlerde gönderilen noter ihtarnamelerine rağmen dava tarihi itibariyle konutların tamamlanıp teslim edilmediğini belirterek sözleşme kapsamında davalı şirkete fazladan devredilen dairelerin tespiti ile tespit edilecek taşınmazların tapularının iptali ile müvekkili şirket adına tesciline ve taşınmazların tapu kaydına davalıdır şerhinin işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın reddini talep etmiştir.Asıl davada davalı ve karşı davada davacı yüklenici şirket vekili birleşen İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/246 Esas sayılı dava dosyasında, asıl dava davacısı şirketin İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu alacağın güvence altına alınması için davalının varsa borcuna yetecek miktarda taşınmaz mal varlığına teminatsız veya uygun teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına veya davalı adına kayıtlı mal varlığına ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz uygulanmak suretiyle ihtiyati haciz kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece birleşen davaya ilişkin olarak 14/12/2016 tarihli celsenin 9 nolu ara kararı ile; “Davalı-birleşen dosya davacısının tedbir talebinin kısmen kabulü ile, İstanbul, Pendik, … Mah., …, … ve … parsel sayılı taşınmazlar içinde halen davacı-birleşen dosya davalısı adına kayıtlı hengi bağımsız bölüme tedbir konulmasını istediği hususunu açıklaması için birleşen dosya davacısına 2 hafta süre verilmesine, dilekçe sunduğunda talebi ve tapu kaydı mahkememizce kontrol edilmek suretiyle birleşen dosya yönünden de dava sonuçlanana kadar satılamaz şerhi konulmasına,” karar verilmiş, celse arasında mahkeme tarafından Pendik Tapu Müdürlüğüne asıl dosya davacısı şirket adına kayıtlı İstanbul ili, Pendik ilçesi, … mahallesi, .. parsel … blok 9, … blok …, C blok … ve … nolu daireler ile … parsel … Blok 41 ve 43 nolu 7 adet taşınmazın tapu kaydı üzerine dava sonuçlanıncaya kadar satılamaz şerhi konulması yönünde yüzı yazılmıştır. Asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı iş sahibi şirket vekili , birleşen davanın itirazın iptali davası olarak para alacağı iddiasına dayandığını, müvekkili şirketin mülkiyetinde bulunan taşınmazların davanın konusunu oluşturmadığını belirterek ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, 02/10/2019 tarihli duruşmada verilen 3 nolu ara kararı ile; asıl dosya davacısı vekilinin tedbirin kaldırılması isteminin reddine karar verilmiştir. Asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı vekili, 14.12.2016 tarihli celsede verilen 9 nolu ara kararın yeterli açıklığa sahip olmadığını, birleşen davanın itirazın iptali davası olarak para alacağı iddiasına dayandığını, müvekkili şirketin mülkiyetinde bulunan taşınmazların davanın konusunu oluşturmadığından bunlar üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin usulüne uygun olmadığını belirterek, müvekkili şirket adına kayıtlı 7 adet taşınmazın tapu kaydına konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Taraflar arasında 09.05.2012 tarihli …. ilçesi, … mahallesi,… pafta … parsel ve … pafta … parsel anahtar teslim inşaat işi için yüklenici sözleşmesi imzalanmış olup, sözleşmede davacı şirket (eski ünvanı … Ticaret A.Ş.) iş sahibi, davalı şirket ise yüklenicidir.Asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı vekilinin istinaf talebi, birleşen itirazın iptali davası yönünden; davalı iş sahibi şirket adına tapuya kayıtlı İstanbul ili, Pendik ilçesi, … mahallesi, … parsel .. blok …, …, B blok …, C blok … ve … nolu daireler ile … parsel … Blok .. ve … nolu 7 adet taşınmazın tapu kaydı üzerine mahkemenin 14/12/2016 tarihli celsesinin 9 nolu ara kararı gereğince konulan “dava sonuçlanıncaya kadar satılamaz şerhi”‘nin kaldırılmasına ilişkin yaptıkları talebin reddine dair verilen kararın kaldırılmasına yöneliktir. Birleşen davanın konusu, sözleşme gereği davacı yüklenici şirket tarafından yapılan inşaat miktarı itibariyle davalı iş sahibi şirketçe onaylanan ve onaylanmadığı iddia edilen hakediş bedellerinin tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.6100 sayılı HMK’nın 389. Maddesi gereğince ancak dava konusu şeyler hakkında ihtiyati tedbire karar verilebilir. Dava konusunun para alacağı olması halinde ise ancak İİK’nın 257. Maddesi gereğince ihtiyati haciz talep edilebilecektir. Somut uyuşmazlıkta, birleşen davanın konusu para alacağına ilişkin olup, tedbir kararı verilen malvarlığının uyuşmazlık ve dava konusu olmadığı göz önüne alındığında, yerel mahkemece asıl davada davalı ve birleşen davada davacı şirket vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı ve birleşen davada davalı şirket vekilininistinaf başvurusunun kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak, taşınmazlar üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması yönünde ara kararı verilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/10/2019 tarih, 2014/1440 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4-Asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.