Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1670 E. 2021/1380 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1670
KARAR NO: 2021/1380
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2018
NUMARASI: 2015/872 Esas, 2018/638 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında mal alım satımına dayalı ticari ilişki bulunduğunu, malların teslim edildiğini, davalı tarafça faturalara da itiraz edilmediğini, ancak bakiye borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu, davalının anlaşmaya uygun teslim edilmeyen malzemeler olduğu iddiasının doğru olmadığını ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, zamanaşımı definde bulunduklarını, zira cari hesap alacaklarının 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, sözleşmenin 16/05/2006 tarihinde imzalandığını ve son faturanın 12/11/2008 tarihinde düzenlendiğini, taraflar arasındaki ilişkinin salt mal alım satım ilişkisi olmadığını, anahtar teslimi şeklinde imal, nakil ve montaj ilişkisi olduğunu, uyuşmazlığa neden olan hususun ise davacının henüz montajları ve iş teslimlerini yapıp, hakediş düzenlemesinde mutabık kalmadan malzemeleri getirir getirmez fatura düzenlemesi olduğunu, bu durumun sözleşmeye ve ticari teamüllere aykırı olduğunu, ancak davacının getirdiği bir kısım malzemelerin yapılacak işe uygun olmaması nedeniyle davacı tarafça montajının yapılmadığını ve depoda bekletilmekte olduğunu, davacıya 2008 yılından bu yana çeşitli uyarılar yapılmışsa da malların iade alınmadığını, davacının edimini tam olarak yerine getirmediği için bakiyeyi de bugüne kadar talep etmediğini, müvekkilinin ise ilgili kısma ilişkin iade faturası düzenlediğini savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının faturaları defterlerine işlediği, yasal süresi içerisinde iade veya itiraz etmediği, yapılan iadenin yasal süresinden ve hatta takipten sonra olması nedeni ile davacının alacağını ispatladığının kabulü gerektiği, davacının işlemiş faiz talebinin ise kısmen haklı olduğu, alacağın likit olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının icra takibine itirazının kısmen iptaline, takibin 14.468,13-TL asıl alacak ve 2.446,00-TL işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %11,75’i geçmemek üzere avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine, hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 3.382,82-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, ancak zamanaşımı definin reddedildiğini, davacının edimini tam olarak yerine getirmeden faturaları düzenlediğini, keşif yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Taraflar arasında 16/05/2006 tarihli bir kısım inşaat imal, nakil ve montaj işini konu alan eser sözleşmesi akdedilmiş olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı işin yapılıp teslim edildiğini ileri sürerek bakiye alacağının ödenmesini talep etmiş, davalı ise zamanaşımı definde bulunmuş, ayrıca işin eksik ve ayıplı yapıldığını savunmuştur. Gerek sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 126/4 ve gerekse 6098 sayılı TBK’nın 147/6. maddesine göre yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi 5 yıldır. Zamanaşımı süresi alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. Eser sözleşmelerinde sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa iş bedeli alacağı eserin tamamlanıp teslim edildiği tarihte, sözleşmenin feshi halinde ise fesih iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla muaccel hale gelir.Mahkemenin 09/05/2017 tarihli duruşmasında davalının zamanaşımı definin defterlerin incelenmesinden sonra değerlendirilmesine karar verilmiş, davalı vekilince son celse defi tekrarlandığı halde bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmeden işin esasına ilişkin karar verilmiş, gerekçeli kararda da zamanaşımı define ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, öncelikle yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak davalının zamanaşımı definin değerlendirilmesi, ardından gerekirse işin esasına girilerek bir karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2018 tarih, 2015/872 Esas, 2018/638 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/07/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.