Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1659 E. 2023/1181 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1659
KARAR NO: 2023/1181
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2020
NUMARASI: 2017/211 Esas, 2020/137 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 31/10/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 09/06/2015 tarihli sözleşme ile müvekkiline ait … Sok. No:… Kadıköy İstanbul adresinde bulunan butik otel inşaat binasına mekanik tesisat cihazları temini ile birlikte malzemeli olarak yerinde tesisat ve montajının davalı tarafından üstlendiğini, sözleşmede yazılı işlerin 61.000,00 TL’ye yapılması için anlaştıklarını, yapılan işlerin hatalı ve ayıplı olduğunu, merkezi ısıtma sistemi, (kombi, sirkülasyon pompası, denge genleşme tankı, tek serpantinli boiler ve bağlantı setleri) şeklindeki kazan dairesi diye tabir edilen alanın hiç yapılmadığını, ısıtma sistemi için katlara dağılım yapan ısıtma sisteminin boru çapının yetersiz koyulduğunu, bacalama sisteminin eksik ve hatalı olduğunu, kalorifer peteklerinin hiç yapılmadığını, başka eksik ve ayıplı imalatların da olduğunu, ayıplar sebebiyle müvekkilinin inşaatını tamamlayamadığından zararının daha da büyüdüğünü, bu nedenle hem maddi, hem manevi zarar oluştuğunu, eksiklikleri tamamlamadığını, ayıpları gidermediğini, hataları düzeltmediğini, davalıya Kartal … Noterliği’nin … yevmiye nolu 27/10/2016 tarihli ihtarnamesi gönderilerek eksikliklerin giderilmesinin ihtar edildiğini, ihtarın 31/10/2016 tarihinde tebliğ edildiğini ancak, eksikliklerin tamamlanmadığını, İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/117 D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespitte 44.000,00 TL+KDV değerinde hiç yapılmayan ve eksik yapılan imalat, malzeme ve işçiliğin tespit edildiğini belirterek, fazlaya ait dava ve talep hakları mahfuz kalmak kaydı ile eksik imalat, malzeme, işçilik, ayıplı ve kusurlu imalat, malzeme ve işçilik, ihtarname, bilirkişi ücreti, keşif ücreti, gider avansı, keşif arabası için toplam 32.000,00 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında 09/06/2015 tarihili sözleşme akdedildiğini, müvekkilinin işi yapmaya başladığını, ancak, ilerleyen süreçte davacı tarafından yükümlülüklerin yerine getirilmediğini ve sözleşmede kararlaştırılmış olan ödeme planına uyulmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin işi tamamlayamadığını, ödemelere ilişkin dava dilekçesi ekinde sunulan evrakların sözleşmede kararlaştırılan ödeme planına uymadığını, işin tamamlanmamış olmasında ilişkin müvekkili şirketin herhangi bir kusuru olmayıp bu konuda eksik kalan işe ilişkin müvekkil şirkete kusur atfedilmesinin kabul edilmediğini, bu durumun davacıya gönderilen 08/11/2016 tarihli ihtarname ile açıkça izah edildiğini ve sözleşmede kararlaştırılan ödeme planına uyulmadığı için yapılması gereken işe ilişkin eksikliklerden müvekkil şirketin değil kendilerinin sorumlu olduğunun sözleşmeye aykırılığın giderilmemesi durumunda sözleşmenin feshedilmiş sayılarak maddi manevi zarar ve her türlü masrafla doğan tazminat alacaklarını ödemek zorunda kalacaklarının ihtar olunduğunu, akabinde, söz konusu eksiklerin davacı şirket tarafından İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/117 D.İş sayılı dosyası ile tespitinin yaptırıldığını ve alınan bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edildiğini, rapora karşı itiraz ve beyanda bulunduklarını, rapordaki eksik ve hatalı tespitleri kabul etmediklerini, yapılmış olan bir takım işlerin raporda yapılmamış olarak gösterildiğini, yapılmayan işlerin tutarına ilişkin hesaplamanın da 24/11/2016 tarihindeki rayiç fiyatların baz alınarak fahiş şekilde hesaplandığını, hesaplamada baz alınması gereken fiyatların sözleşme tarihi olan 09/06/2015 tarihine ait olması gerektiğini, ayrıca, sözleşme eki fiyat listesindeki liste fiyatı üzerinden anlaşma yapılmadığını, zira, listede yer alan bedellerin toplanması halinde sözleşme bedeli olan 61.000 TL’den çok daha yüksek bir rakamın ortaya çıkacağını, dolayısıyla, yapılan iskonto neticesinde 61.000,00 TL’lik bedel üzerinden sözleşme imzalanmadığını, bu nedenle, öncelikle sözleşme konusu işin eksik kalan kısımlarının doğru şekilde tespit edilip, eksikliklerin sözleşme tarihi itibariyle rayiç değerleri ve bu değerler üzerinden yapılan iskonto dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, zira, o takdirde müvekkili şirketin almış olduğu ödemeye karşılık hakkınca iş yaptığının görüleceğini, işin geriye kalan yapılamamış kısmından dolayı da zaten davacı tarafın mesul olduğunu, davacı tarafın iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte, talep edilen alacak kalemlerine ilişkin ödeme tarihinden itibaren faiziyle tahsili talebinin temerrüt olmadığından istenemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bilirkişi heyetinden alınan raporda davalı tarafından üstlenilen işin bir kısmının eksik ve ayıplı yapıldığının tespit edildiği, bu nedenle davacının genel hükümlere göre zarar talebinde bulunabileceği, davalının eksik ve ayıplı işler nedeniyle ödemesi gereken tazminat miktarının ancak yerinde yapılacak bir inceleme sonucunda belirlenebileceği, ancak yerinde inceleme sonucunda hazırlanan İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/117 D. İş sayılı dosyasındaki bilirkişi raporu dikkate alınacak olursa, eksiklik ve ayıpların (44.000,00 TL+KDV) 51.920TL’lik bir bedelle giderilebileceği, davacının yaptığı ve yapması gereken ödemeler dikkate alındığında; davacının talep edebileceği zarar miktarının toplamının 16.195,00 TL olup, ek raporda ise, yerinde inceleme sonucunda hazırlanan İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/117 D. İş sayılı dosyasındaki bilirkişi raporu dikkate alınacak olursa, davacının eksikleri ve ayıpları gidermek için zararının alternatifli olarak hesaplanarak, tespit raporunun hazırlandığı 24/11/2016 tarihi fiyatlarıyla 31.262,00TL olacağı, enflasyon hesaplaması ile sözleşme tarihi Haziran 2015 fiyatlarıyla 26.157,00TL olacağı, davacının yapmış olduğu tespit ve gönderdiği ihtarname nedeniyle 933,04TL masraf yaptığı dikkate alındığında, davacının talep edebileceği zarar miktarının toplamının tespit raporu tarihindeki turara göre 31.262,00 + 933,04TL = 32.195,04TL (KDV dahil), sözleşme tarihindeki tutarları göre 26.157,00TL + 933,04TL = 27.090,04TL (KDV dahil) olarak hesaplanabileceği, hesaplanan bu alacağa 31/10/2016 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması gerektiğinin bildirildiği, taraflar arasında davacıya ait butik otel binası inşaatına bazı mekanik tesisat cihazlarının temini ve montajı konusunda bir sözleşme yapıldığı, sözleşme bedelinin KDV dahil 61.000,00 TL olarak belirlendiği, davacının bu bedelin 40.342,00 TL’lik kısmını ödediği, davacının, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğün davalı tarafından tam ve gereği gibi yerine getirilmediğini iddia ederek eksik imalat, malzeme, işçilik, ayıplı ve kusurlu imalat malzeme ve işçilik bedellerini talep ettiği, davalının ise, davacının sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşmede kararlaştırılan ödeme planına uyulmadığını, bu nedenle işi tamamlayamadıklarını savunduğu, eksik ve ayıplı işlerin davacı tarafından sonradan tamamlandığından mahkemece de bir tespit yapılamadığı, tespit raporu esas alınarak hazırlanan bilirkişi heyet raporunda hesaplanan sözleşme tarihindeki tutarlara göre davacının eksiklikleri ve ayıpları gidermek için uğradığı zararın 26.157,00 TL olduğu bildirildiğinden, yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmeyen davalının davacının zararını karşılaması gerektiği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile 26.157,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, asıl kusurun sözleşmeye aykırı hareket eden davacı tarafa ait olduğunu, davacı tarafın müvekkilinden hiç bir hak ve alacağının olmadığını, davacı tarafça yaptırılan tespitin tamamen davacının delilleri üzerinden yapılan taraflı bir tespit olduğunu, bu tespit raporunun kararda esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinafa cevap ve katılma yolu ile istinaf dilekçesiyle; müvekkilinin üzerine düşen ödemeleri yerine getirdiğini, İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/117 D.İş sayılı dosyasından alınan tespit raporunun haklılıklarını ispat ettiğini, imalatta ayıp ve eksikliklerin olduğunu, kusurun davalı yandan kaynaklanmış olduğunu belirterek davalı yanın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiş; ayrıca İstanbul 7. Asliye Ticaret mahkemesinin 2017/211 esas 2020/137 karar sayılı ilamı ile 32.195,04 TL tazminat haklarının olmasına rağmen mahkemece 26.157,00 TL tazminata hükmetmesinin hatalı olduğunu, reddedilen kısım yönünden davalı vekiline vekalet ücreti takdir edildiğini beyanla mahkeme kararının bu yönden kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Taraflar arasında düzenlenen 09/06/2015 tarihli sözleşme ile, davacıya ait butik otel inşaat binasına mekanik tesisat cihazları temini ile malzemeli olarak yerinde montajının davalı tarafından yapılması kararlaştırılmıştır.Kural olarak, sözleşme kapsamında yapılan işlerin yüklenici tarafından yapıldığının kabulü gerekmektedir. İşin eksik yapıldığını iş sahibi ispatlamalıdır. Davacı iş sahibi tarafından mahallinde tespit yaptırılmıştır. Dosyada alınan bilirkişi raporunda bilirkişilerin mahallinde inceleme ile değil, yalnızca İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/117 D.İş sayılı dosyasındaki tespitler nazara alınarak değerlendirme yaptıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece yerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle, tespit raporunda saptanan eksik ve hatalı imalatlar da dikkate alınarak, davalı yüklenici tarafından eksik bırakılan ve ayıplı olarak yapılan işlerin bedelinin tespit edilmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki sözleşme götürü bedelli yapım sözleşmesidir. Götürü bedelli sözleşmelerde yüklenicinin yaptığı işlerin bedelinin veya eksik ve ayıplı işlerin bedelinin tespiti için orantı yöntemine göre hesaplama yapılması gerekir. Buna göre, sözleşme ile yapımı kararlaştırılan işlerin tamamı 100 birim olarak kabul edilip; yüklenici tarafından mahallinde yapılıp tamamlanan işlerin toplam yapılması gereken işlere oranının yüzde (%) olarak bulunduktan sonra, bu oranın sözleşmede kararlaştırılan toplam iş bedeli olan 61.000,00 TL’ye oranlanması sonucu davalı yüklenicinin hakettiği işlerin bedelinin bulunması; bundan davacı tarafça yapıldığı ihtilafsız olan ödemeler tespit edilip, hakedilen iş bedelinden mahsup edilerek, davacının fazla ödeme yapıp yapmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan davacı tarafça ihtarname, bilirkişi ücreti, keşif ücreti, gider avansı, keşif arabası için yapılan masraflar yönünden de talepte bulunulmuş olup, bu taleplerin tespiti halinde yarılama masrafları içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2020 tarih, 2017/211 Esas, 2020/137 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde taraflara İADESİNE,5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 31/10/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.