Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/165 E. 2022/2090 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/165
KARAR NO: 2022/2090
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2019
NUMARASI: 2016/945 Esas, 2019/832 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 21/12/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak, karşı dava ise sözleşmeden kaynaklı istirdat, tazminat ve menfi tespit talebine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine dair verilen karara karşı davalı- karşı davacı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı karşı davalı vekili; davalı şirketin müvekkili şirketten, sahibi olduğu “..’in” dekorasyon ve tadilat işlerini yaptırmak için teklif istediğini, davacının yaptığı inceleme sonucunda davalının istediği işlerin maliyetine ilişkin ön keşif bedelinin 78.051,27 TL olduğunu tespit ederek, bu bedelin üzerine %30 oranında mimarlık ücreti ve toplam rakamın üzerine ise %18 oranında KDV ekleneceği şeklinde hazırladığı teklifi davalıya sunduğunu, bu teklifin davalı tarafından 08/10/2015 tarihinde imzalanarak kabul edildiğini, aynı teklifte belirlenen bedel kapsamındaki işlerin dışında işler olursa bunların bedellerinin haricen daha sonra fiyatlandırılacağının da yer aldığını, söz konusu mutabakat gereği işe başlandığını, işin devamı sırasında davalının e-mail ve whatsapp ve şifahi talimatları gereği ek işlerin de yapılarak davalıya teslim edildiğini, davalı tarafından kullanılmaya başlandığını, ön keşfe konu işlerin bedelinin öngörülenden daha düşük şekilde 67.869,20 TL olarak kesinleştiğini, fazla işlerin ise 58.157 TL ve 24.525,20 TL olmak üzere tüm işlerin toplam 150.551,40 Tl ye mal olduğunu, bunun üzerinen %30 oranında mimarlık ücreti yuvarlanarak 45.000,00 TL eklendiğini bulunan 195.551,40 TL’üzerinden davalının talebi ile 15.000,00 TL iskonto yapılarak düşüldüğü, kalan 180.551,40 TLyi %18 oranında hesaplanan 32.499,18 TL KDV eklenmesiyle bulunan 213.050,58 TL’den ise 1.150,58 TL daha iskonto yapıldığını, toplam davacı alacağının 211.900,00TL olduğu konusunda tarafların mutabık kaldıklarını, alacağa ilişkin davalı adına 23/12/2015 tarihli ve 143964 sayılı 117.500,00 TL’lik ve 15/03/2016 tarihli ve 007105 sayılı 94.400,00 TL’lik faturalar kesilerek davalıya teslim edildiğini, davalı tarafından da 11/09/2015 tarihinde 47.500,00 TL, 30/10/2015 tarihinde 20.000,00 TL, 31/12/2015 tarihinde 50.000,00 TL ve 04/03/2016 tarihinde 20.000,00 TL olmak üzere toplamda 137.500,00 TL ödendiğini, bakiye 74.400,00 TL’nin ödenmediğini, şifai tüm taleplere rağmen ödenmeyen bedel için Kadıköy … Noterliği’nin 20/04/2016’da … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, davalı tarafın da Beyoğlu … Noterli’ğinin 28/04/2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bakiye borcu ödeyeceğini, ancak 20.000,00 TL bakiye fazlası olduğunu iddia ederek ihtarnamenin sonuç bölümünde de talebiyle çelişir şekilde 20.000,00 TL’lik faturanın gönderilmesini istediğini, 74.400,00 TL bakiye alacağın temerrüt tarihi olan 30/04/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 madde hükmü gereğince Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranını davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı karşı davacı vekili, davacı ile “…” isimli iş yerinin dekorasyon ve tadilat işlerinin yapılması hususunda 08/09/2015 tarihli 1. keşif tutanağında belirtilen bedel karşılığında yapılması konusunda tarafların 08/10/2015 tarihinde anlaştıklarını, davalı tarafa gönderilen 1. keşif olarak tekliflendirilen işlerin kesin hakedişi, 2. keşif olarak tekliflendirilen işlerin kesin hakedişi ile şantiye sürecinde yapılan imalatlar ve satınalmalar isimli sözde hakedişlerde yer alan kalemler ile bedelinin davalı tarafça tamamen kabul edildiğine dair herhangi bir ifade ibare veya imza olmadığını, bu nedenle davacının alacak talebine ilişkin borçlu olmadılarını ispatlamaları gerekmediğini, davacı tarafın alacağının varlığını ispatlaması gerektiğini, sözde hakedişlere dayanılarak oluşturulan toplam 211.900,00 TL borcu kabul etmediklerini, her ne kadar 08/10/2015 imza tarihli 1.keşif tutanağında “diğer …. işler olur ise belirlendikten sonra” ifadesine yer verilmiş ise de bu ifade daha sonra ortaya çıkacak ana kalemler veya ondan bağımsız işler için yapılmasında zorunluluk olan veya olmayan tüm işin ve buna bağlı olarak iş bedelinin davalı tarafça kabul edildiği anlamına gelmeyeceğini, bu hususun sözde hakedişlerin davalı tarafından kesin kabul edildiğini, ortaya koymayacağını, hakedişlerde yer alan fiyatların nasıl belirlendiğinin davalıya ne ölçüde bilgi verildiğinin, yapılan işlerin uygunluğunun, bu hususlarda davalıya bilgi verilip verilmediğinin, davalının rızası alınıp alınmadığının belirlenmesi gerektiğini, TBK 481. maddesindeki düzenlemeye göre, bedeli belirlenmemiş ve yapılmış işlerin değerinin nasıl belirleneceğini düzenlediğini, bu hususun mahkemece tespit edileceğini, hakedişlerde yer alan bir kısım işlerin yapılmadığını, buna rağmen bedelin istenildiğini, ayrıca hatalı imalatlar yapıldığını, davacının işletmesinin … Avm yönetimi altında yer alan işyeri olduğunu, tadilat ve dekorasyon işlerine ait projenin AVM yönetimi tarafından uygun bulunması ve işin yapımına izin verilmesinden sonra AVM yönetimine ait şartnameye uygun olarak yapılması gerektiğini, davacının birtakım işleri şartname dışında yapması sebebiyle sonradan sökmek kırmak suretiyle ortadan kaldırmak ve yeniden yapmak durumunda kaldıklarını, bu nedenle 21 günlük gecikmeyle 11/12/2015 tarihinde iş yerinin faaliyete geçtiğini, gecikmenin “lazer kesim ışıklı tabela ve taşıyıcı demir konstrüksiyon” işleri, “doğalgaz tesisatı”yla ilgili işler, “zemin şap uygulaması” işi ile “davlumbaz ekzost sistemi”ne ilişkin işlerin sökülüp, yeniden yapılması nedeniyle diğer işlerin aksamasından kaynaklandığını, davacının bu nedenle 21/11/2015 tarihli vade itibariyle (faaliyet tarihi) ihtarsız ihbarsız temerrüde düştüğünü, davalının geç açılış sebebiyle kâr kaybına uğradığını, bu kâr kaybının temerrüt nedeniyle gecikme tazminatı çerçevesinde talep ettiklerini ve bu hususta davacıya Beyoğlu … Noterliğinin 27/04/2016 tarihli ihtarnamesini gönderdiklerini yapılan ödemelerin sözde hakedişleri karşılamasına rağmen davacının ödemeler yapıldıktan sonra 23/12/2015 tarihinde 117.500,00 TL’lik fatura kestiğini, davalının eksik ve yapılmayan işlere rağmen fatura bedeli olan 117.500,00 TL’yi ödediğini, 04/03/2016 tarihinde de 20.000,00 TL fazla ödeme yaptığını, toplamda 137.500,00 TL ödeme yaptığını, bir an önce işin bitirilmesini amaçlayan davalıya, davacı tarafından 94.400,00 TL’lik fatura daha ibraz edildiğini, davalının bu faturayı ödemediğini, asıl davanın reddini, davacının davalıya gönderdiği ihtarnamede eksik ve geç ifa ile birlikte 20.000,00 TL ‘lik fazla ödemenin yapıldığının da bildirildiğini, bu ihtar ile eksik ve geciken işlere ilişkin davacının temerrüte düştüğünü belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan işin gereği gibi yapılmaması ve geç teslim edilmesi nedeniyle mahkemece yapılacak keşif ve birlikişi incelemsi sonucu tespiti olunacak zararın 21/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile brilikte davacıdan tazminine, fazladan ödenen 20.000,00 TL’nin 27/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davacıdan tahsiline, davacının iddia ettiği 94.000,00 TL alacaktan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, asıl davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında eser sözleşmesi aktedildiğini, sözleşme kapsamında dava ve karşı davadaki talepler doğrultusunda keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırarak aldığı, 26/08/2018 tarihli heyet raporu ile davacı alacağının dosyaya sunulan belgelere göre 211.900,00 TL olduğu, davalı tarafın bir kısım işlerin yapılmadığını iddia ettiği, iddia edilen işlerin bir kısmının 1. keşif teklifinde yer almadığı 2. keşif tablosunda yer aldığı, davalı- karşı davacı tarafın dosyaya sunduğu resim albümününde yer alan 8 ve 9 nolu resimlerde söz konusu dolabın açıklamada belirtildiği gibi kapaksız olarak imal edildiği, seramik ve corian işleri başlığı altında yer alan “mutfak duvar seramik işleri, neptuna duvar seramiği malzeme ve işçilik bedelinin hakedişte yer aldığı, bu işlemlerin uygulanması sırasında SMS iletilerinden onaylandığı, yine onay aşamasında yapıldığı anlaşılan yazışmalardan mutfak içi sahte kiriş uygulaması işi mobilya işleri başlığı altında “CNC kesim menü tabelası” işi “seramik ve corian işleri” başlığı altında 30*60 neptune birinci kalite duvar seramiği “CNC kesim masif menü tabelası” işi mutfak içi sahte kiriş uygulamasının alçıpan duvarların kiriş şeklinde uygulandığı, uygulama planının dosya içeriğine konulduğu, fotoğraflarının dosyada bulunduğu, kullanılan seramik ve seramik görüntüsündeki malzemelerin mutfak duvarlarına uygulandığı, işlerin geç teslim edilmesi hususunda dosya içerisinde herhangi bir tarih ya da teslim belgesi ve bitirilme süresine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, yapılan işine ve hizmetin toplam bedelinin 211.900,00 TL olabileceği, davacının 20.000,00 TL fazla ödeme yaptığına ilişkin iddiasını ispat edemediği, geç teslim nedeniyle zarara uğradığı iddiasının da ispatlanmadığı, yapılan işin bedeli davacı tarafından yapılan ödemenin mahsubu ile dava tarihi itibari ile davacının davalıdan 74.400,00 TL alacaklı olduğu, davacının işin tamamının sözleşmeye uygun olarak ifa ettiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, 74.400 TL’nin 30/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline davacıya verilmesine; karşı davanın reddine karar verilmiştir. Davalı – karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde: davalının ticari defterlerinin incelenmediğini , ticari defterlerin ibrazı için kesin süre verilmediğini, fatura içeriği, mal ve hizmetlerin verilmediğini, faturanın tek başına alacağın varlığını kanıtlamadığını belirterek, usul ve yasaya aykırı olan kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı- karşı davalı yüklenici, davalı- karşı davacı ise iş sahibidir. Mahkemece davalı- karşı davacıya defter ve belgelerini sunması için usulüne uygun süre verilerek defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, ayrıca mahallinde keşif yapılması suretiyle asıl ve karşı dava yönünden tarafların talepleri değerlendirilerek ayrıntılı gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu düzenlettirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahallinde keşif yapılmaksızın ve davalı-karşı davacıya ait ticari defter ve belgeler incelenmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı- karşı davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/10/2019 tarih, 2016/945 Esas, 2019/832 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı- karşı davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davalı- karşı davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.