Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1627 E. 2021/2331 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1627
KARAR NO: 2021/2331
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2019
NUMARASI: 2015/544 Esas, 2019/766 Karar
Mahkememiz dosyasıyla birleşen İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/896
E.2015/805 karar sayılı dosyada
Mahkememiz dosyasıyla birleşen İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/147
E.2016/240karar sayılı dosyada
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 08/12/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava, taraflar arasında imzalanan 31/01/2013 tarihli alt yüklenici sözleşmesi uyarınca, davacının yüklenici sıfatıyla edimlerini yerine getirdiği, ayrıca sözleşme harici işlerin de yerine getirildiği, davalının yaptığı ödemeler neticesinde 31/01/2015 tarihi itibariyle 948.787,86 TL daha borcu bulunduğu, davalının …’ye teslim ettiği 9 no.lu hakedişte toplam iş miktarının KDV dahil 12.198.698,64 TL olup, bu hakedişte belirtilen kesin hesap raporu nedeniyle oluşan alacağın 12.610.585,66 TL olduğu, sözleşme kapsamında geçici hakedişlerde kesilen fatura tutarı olan 8.674.256,37 TL’nin düşümü ile davacının oluşan alacağının 3.936.329,29 TL olduğu, davalı tarafından düzenlenen hak edişlere sokulmayan davacı tarafından tamamlanan poz miktarlarının karşılığının da KDV dahil 287.902,27 TL olduğu, bunların dışında davalının davacıya ilettiği …’den gelen e-mail uyarınca düzenlenen 25/03/2013 tarihli yazılı talimat ile teknik şartnamede belirtilen 304 paslanmaz metalden mamul ürün ve ekipmanların kalitesinin 316 olarak değiştirildiği, … tarafından yapılan bu değişiklik ile fiyat artışı meydana geldiğinden KDV dahil 144.791,86 TL daha alacaklarının doğduğu, yine … tarafından ek iş ve iş artışına gidildiği, bunlarında C/15 maddesinde hariç tutulan kısma girdiği, fiyat ve bedel artışı karşılığı KDV dahil 1.238.634,03 TL tutarın da davalının sorumluluğunda olduğu, Ataköy …’da yapılan iki adet dairesel ön çöktürme havuzu üzerinin brandalı hareketli kapama sistemi ile bir adet üçgen dağıtım yapısı üzerinin brandalı kapama sistemi ile kapatılması işinin özel tasarımı ve projesinin … ve davalı tarafın talebiyle (yükümlülüğünde olmamasına rağmen) ön ve kesin projelerinin yapılıp tamamlandığı, bu işle ilgili olarak ayrıca KDV dahil 196.078,63 TL alacaklarının doğduğu, Yenikapı Atık Su Ön Artırma tesisinin teknik şartnamesinde belirtilen koku giderim sistemi ile ilgili olarak davalının …’ye 15/01/2014 tarihinde yazdığı yazı uyarınca kimyasal koku giderim sistemine ilave olarak biyolojik koku giderim sisteminin yapıldığı, bu sistem ilavesi nedeniyle de KDV dahil 768.257,56 TL alacaklarının doğduğu, taraflar arasında sözleşmenin imzalanmasını müteakip davacı tarafından 04/02/2013 günü Şantiye SGK hesabının açıldığı, ancak davalının 25/02/2013 tarihinde …’nin onayına sunduğu ve … tarafından 08/04/2013 tarihinde onaylandığı, bu süre zarfında Şubat, Mart ve Nisan aylarının ilk 19 günü ile ilgili bordlarda belirtilen işveren payı dahil bedellerin haksız ve sözleşmede görülmeyen şekilde müvekkili tarafından ödendiği, boş geçen bu süredeki işçilik giderlerini de ödemek zorunda kaldığı, bu nedenle toplam KDV dahil 196.807,38 TL alacaklarının doğduğu, … tarafından hazırlanıp ihale dosyasına konulan ön ve/veya kesin proje adı altındaki çizimlerin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu 4.maddesindeki tanımlara uymaması nedeniyle projelerin davacı tarafından yeniden çizildiği, bu projeler için KDV dahil 112.981,46 TL talep haklarının bulunduğu, ilk 3 kalem alacakları için 15/04/2015 tarihine kadar da KDV dahil 688.372,26 TL gecikme faizi taleplerinin olduğu, davalıya verilen 540.000 TL tutarında kesin teminat mektubunun 1/2’sinin sözleşme eki yapım işleri genel şartnamesinin 45.m.uyarınca geçici kabul tutanağının onaylanması ile birlikte iadesi gerektiği halde ve talep edilmesine rağmen iade edilmediği, bu yüzden oluşan banka masrafının 5.416,20 TL olduğu, ayrıca sözleşme uyarınca teminat mektubunun 1/2’lik kısmının da iadesi talepleri bulunduğu iddiasıyla, toplam 8.524.358,80 TL asıl alacağın davalıdan ticari işlerde uygulanan en yüksek ticari temerrüd faiziyle birlikte tahsili, ayrıca, davalının taraflar arasında imzalanan sözleşmenin C/30 maddesine uymaması, işveren olarak emek, eser ve tecrübeye özen göstermeme, etik davranmama, kamu menfaatine aykırı davranma, çalışanlara küfürlü hitap etme, idare yöneticilerine karşı iyiniyet içermeyen girişim ve isnatlarda bulunabileceğine ilişkin söylem ve niyeti ifşa etmesi gibi nedenlerle C/30 maddesi 2.paragrafındaki davacı için getirilen yükümlülüğün de haklı nedenle feshi talebine ilişkindir. Birleşen İstanbul 18. ATM 2015/896 esas sayılı dava, davacı-birleşen davalının sözleşme kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmediği, sebepsiz zenginleştiği, Yenikapı tesisinde kimyasal kullanılması gerektiği halde kimyasal kullanılmadığı, sözleşme gereği geçici kabul tarihini takip eden 4 aylık işletme döneminde sarfı gereken kimyasal bedelinin 353.400 TL olduğu, teknik şartnamenin Teknik Özellikler Başlıklı 3.maddesine göre işletme süresinin bitiminden kesin kabule kadar enerji ve su dışındaki sarf malzemelerinin temininin de davalıya ait olup bu tutarın da yıllık 1.074.945 TL olduğu, davalının yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle bu bedelden sorumlu olduğu, Yenikapı harici tüm tesislerde devreye alma esnasında biyolojik esanslı solisyon(besiyer)kullanılması teknik şartnamenin gereği olmasına rağmen davalının kullanmadığı, kullanılmayan besiyerin 1 yıllık giderinin 128.000 USD olup, davalıya gönderilen ihtarname tarihindeki TL karşılığının 328.960 TL’ye tekabül ettiği, 31/01/2013 tarihli sözleşmenin C/32 maddesi gereği davalının yükümlendiği know-how ve mühendislik hizmetlerini yerine getirmediği, bu işin de sözleşme kapsamında olduğu, davalının buna ilişkin olarak 590.000 TL’yi sebebsiz zenginleşme kapsamında iade etmesi gerektiği, davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle işin yapımında 1 yıl gecikme olduğu, bu yüzden davalı-birleşen davacının personel maliyetleri yönünden 197.759 TL, personel yakıt gideri yönünden 13.750 TL, hakedişlerin zamanında alınamaması, bu süre zarfında nakdi desteğin bankalar kanalı ile temin edilen kredilerden karşılanması sonucu 120.000 TL, iş programındaki gecikmeden kaynaklı olarak 52.000 TL kaybı olduğu, banka kredi faizi ve 140.000 TL kredi faiz kaybına da uğradığı, ticari itibarının da zedelendiği, … nezdinde menfi etkisi olduğu, bu yüzden de 50.000 TL tazminat talep ettikleri iddiasıyla, toplam 2.920.814 TL alacağın, davacı-birleşen davalıya gönderilen ihtarın tebliğ tarihini takip eden 15 günün sonu olan 05/08/2015 tarihinden itibaren 22.686,32 TL tutarında işletilmiş avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili, ayrıca, davacı-birleşen davalının sözleşmenin 30 maddesine aykırı hareket ederek …A.Ş. ile sözleşme imzalayıp çalışmaya başladığı, bu işten hissesine düşen kazancın 1/2’sini sözleşme gereği kendisine ödemesi gerektiği iddiasıyla şimdilik 250.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Birleşen İstanbul 15 ATM 2016/147 esas sayılı dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin C/19 maddesi uyarınca davalıya verilen 540.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun, sözleşme kapsamında tüm edimlerin yerine getirilmesi, işin geçici ve kesin kabulünün yapılması nedeniyle, asıl davaya konu edilen 1/2 kısmı haricinde kalan 1/2’lik kısmına ilişkin bakiye tutarı olan 270.000,00 TL’lik kısmının ve bu tutar yönünden banka tarafından uygulanan 6.442,80 TL banka masrafı ve faizinin davalı taraftan yasal faiziyle birlikte tahsili, kesin teminat mektubunun 270.000,00 TL tutarındaki bölümünün kesin kabul yapılmış olmakla hükümsüzlüğü ve iadesine talebine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, 6.926.553,96 TL’nin dava tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, taraflar arasında imzalanan 31/01/2013 tarihli sözleşmenin C/30 maddesi 2.paragrafının haklı sebeple feshine, asıl davadaki fazla taleplerin reddine, birleşen İstanbul 15. ATM 2016/147 esas sayılı dosyada davacının teminat mektubunun hükümsüz kaldığının tespiti yönündeki talebinin kabulüne, … Bankası Dilovası Şubesi’ne ait 16/02/2015 tarih, … nolu teminat mektubunun davacı yana iadesine, Fazla talebin reddine, birleşen İstanbul 18. ATM 2015/896 esas sayılı dosyada açılan davanın reddine, karar verilmiştir. Davacı-birleşen davalı vekili istinafında, mahkeme tarafından karara esas alınan 18/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda, davacının talep edebileceği tutarın 3.630.004,02 TL olduğu belirtilmiş ve mahkemece de bu yönde karar verilmiş olmasına rağmen, ne bilirkişi raporunda ne de mahkeme kararında taleplerinin tamamının neden kabul edilmeyeceği konusunda bir açıklama bulunmadığını, talep ettikleri alacak kalemlerinden biri olan …’nin hakedişlere sokmadığı işlerden doğan alacak talepleri reddedilmiş ise de, karara esas alınan bilirkişi raporunda buna ilişkin alacağın hakediş veya imalat bedeli olduğunun takdiri mahkemeye bırakılmış, taraflar arasındaki sözleşmenin 18.maddesine atıf yapılmış olmasına rağmen, mahkeme tarafından bu ihtimal değerlendirilmeden, bilirkişi raporunda aksi hiç belirtilmemiş gibi karar verildiğini, SGK açılışının yapıldığı tarih ile idareden alt yüklenici onayının alındığı tarih arasındaki geçen boş süredeki işçilik giderleri taleplerinin reddinin de hatalı olduğunu, davacı firmanın davalı ile 31/01/2013 tarihinde yaptığı sözleşme uyarınca alt yükleniciliğini yaptığı iş ile ilgili olarak çalışmalara sözleşme tarihi itibariyle başladığını ve başlamak zorunda olduğunu, davalı-birleşen davacı firmanın davacı firmayı …’ye 25/02/2013 tarihinde sunduğunu, ancak 08/04/2013 tarihinde davacı firmanın alt yüklenici olması onayını aldığını, bu tarihin davalı-birleşen davacı … ile … arasında 19/12/2012 tarihinde yapılan sözleşmeden 110 gün sonra, taraflar arasında yapılan 31/01/2013 tarihli sözleşmeden ise 67 gün sonra ve davacı-birleşen davalı firmanın SGK hesabı açılış tarihi olan 04/02/2013 tarihinden 63 gün sonra olduğunu, bu sebeplerle gecikmelerden davacı-birleşen davalı şirketin sorumlu olmadığını, bilirkişilerin açıklamalarını ve mahkemenin kabulünün aksine, müvekkili firmanın SGK’ya iş yeri bildirgesi vermesi ve personel çalıştırmasının sözleşmeden ve SGK mevzuatının emredici hükümlerinden kaynaklandığını, çünkü evrak üzerinde noksanlıkları olsa da yer teslimi yapıldıktan itibaren 20 gün içerisinde iş yeri SGK bildirimi yapmayan şirketin idare ve cezai yaptırımla karşı karşıya kaldığını, bu nedenlerle 5510 sayılı Kanunun 11.4 maddesi gereğince iş yeri bildirgesi vermek ve açılış yapmak zorunda olan müvekkili ile ilgili, davalı yüklenici yükümlülüklerini süresinde yerine getirmediğinden 196.807,38 TL’nin faizi ile tahsilinden sorumlu olduğunu, kararda ön ve kesin proje bedellerinin sözleşmede kararlaştırılan bedel içinde olduğu kabul edilmiş ve müvekkilinin bu projelere ilişkin olarak talepte bulunamayacağı belirtilmiş ise de, sözleşme birimi fiyatlı olduğundan sözleşme kapsamında ücretsiz yapılması gereken projelerin uygulama ve detay projeleri olduğunu, bu nedenle ön ve kesin proje bedellerine ilişkin taleplerinin de kabul edilmesi gerektiğini, taraflarınca davalıya gönderilen ihtarname ve … Hukuk Bürosu tarafından davalıya gönderilen ihtarnameler ile davalı şirketin faiz alacakları için de temerrüte düşürüldüğünü, taraflarınca 15/04/2015 tarihine kadar işlemiş gecikme faizi talep edilmesine rağmen, bu ihtarlarda gecikme faizine konu edilen alacak kalemlerine ilişkin bir talebin olmadığına karar verildiğini, teminat mektubunun hükümsüz kaldığının tespiti yönündeki taleplerinin kabulüne rağmen kesin teminat mektubunun geçici kabul onay tarihinde (13/11/2014) yarısının iade edilmemesinden kaynaklanan banka masrafı 5.416,20 TL ve faizine ilişkin taleplerinin mahkemece kabul edilmediğini, aynı şekilde kesin teminat mektubunun kalan 1/2’sinin de kesin kabul tarihinde iade edilmemesinden kaynaklanan banka masrafı olan 6.442,80 TL ve faizine ilişkin taleplerinin de mahkemece kabul edilmediğini belirterek, kararın asıl davada kısmen reddolunan talepleri bakamından kaldırılarak, talepleri doğrultusunda asıl davanın kabulüne karar verilmesini, davalı-birleşen davacı tarafın istinaf taleplerinin ise reddedilmesini talep etmiştir. Davalı-birleşen davacı vekili istinafında, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve dosyada mevcut 23.05.2016 tarihli uzman görüşünden anlaşılacağı üzere sözleşmenin “anahtar teslim sözleşme” olduğunu, sözleşmede yer alan birim fiyat düzenlemesinin sadece ihtimal dahilinde olabilecek ek işlere ilişkin olduğunu, sözleşmenin C.15. Ve C.18. Maddeleri gereğince, … tarafından şartname değişikliği, ek iş ve iş artışı yapılmadığı sürece fiyat ve bedel talep edilemeyeceğini, buna rağmen bilirkişi heyeti tarafından fiyat farkı/artışı şeklinde hesaplanan rakamların kabul edilemeyeceğini, …’den gelen müzekkere cevabının müvekkili şirketin haklılığını açıkça ispatladığını, müvekkili şirketin mezkur sözleşme uyarınca, … ile yapılan anlaşma tutarının %66’ı kadarını davacı/karşı davalı şirkete ödemesi gerektiğini, müvekkili şirketin, …’den, …’ın üstlendiği taraflar arası sözleşme gereği 15.537.575,15 TL ödeme aldığını, …’nin anayüklenici müvekkili şirkete ödediği fiyat farkının 660.438,40 TL olduğunu, bu durumda toplam ödemenin 660.438,40 TL’sinin 31.01.2013 tarihli sözleşme kapsamında kararlaştırılan işlere ilişkin fiyat farkı olup sözleşme ve sözleşmenin C.15. maddesinin 2. Paragrafı uyarınca … tarafından talep edilmiş ilave iş kalemi, şartname değişikliği ve/veya iş artışı olmayıp bu tutarın KDV eklenerek yapılan ödeme tutarından düşülmesi gerektiğini, bu durumda 660.438,40 + 660.438,40 x %18 = 779.317,312 TL’lik tutarın genel ödeme tutarından düşülmesi gerektiğini, bu tutar düşüldüğünde ise 14.758.257,838 TL rakamına ulaşıldığını, sözleşmenin C.17. maddesi gereğince … tarafından talep edilmiş ilave işler dahil %66,14’lük … alacağına dair hesaplamada gözetilmesi gereken tutarın bu olduğunu, bu durumda taraflar arasında imzalanan sözleşme ve … ödemeleri uyarınca davacı/karşı davalı …ın KDV dahil müvekkili şirketten hakettiği alacağın 9.761.111,73 TL olduğunu, … firmasına müvekkili şirket tarafından sözleşmeye konu işler kapsamında bugüne değin yapılan ödemeler toplamının 7.726.937,86 TL olup, yapılan ödeme tutarı alacak tutarından düşüldüğünde … alacağının 2.034.173,87 TL olduğunu, ancak karşı davadaki talepleri yönünden mahsuba girildiğinde böyle bir alacağın da bulunmadığını, …’den, … sebebiyle, … tarafından kesilen toplam cezalar tutarı 1.278.182,50 TL’nin …-… arasındaki sözleşme ve özellikle sözleşmenin C.29. maddesi gereği mahsubu gerektiğini, … Firmasının o tarihteki talebi üzerine …-… ana kontratının …la da imzalanmış şekli olan Enstrümantasyon ve Koku Giderim işleri TF.03/7 On-line H2S ile On-line NH3 Ölçme Sistemi gaz analizörleri tedariklerinin … tarafından yapılarak yerine konulduğunu, bu iş kaleminin …ın mesuliyeti dahilindeki mühendislik ve tasarım mesuliyetinden ve iş artışından dolayı sayısal olarak 29 adet olmuş olup, 1.594.613,00 TL bedelindeki işin müvekkili … tarafından yapıldığını, bu hususun incelenmeyen müvekkilinin defter belgeleri ve … kayıtları ile de sabit olduğunu, dolayısıyla bu tutarın da 2.034.173,87 TL’lik alacak bakiyesinden düşülmesi gerektiğini, sözleşmenin C.1. ve C.32. Maddeleri gereğince …-… hakkediş bedeli içerisine mühendislik, know how ve projelendirme bedeli dahil olmasına rağmen …ın bu vecibeyi yerine getirmediğini ve bu konuyla ilgili sunmuş olduğu tedarikçilerin … tarafından 4-5 ay süreyle kabul edilmediğini, projenin gecikmesinin ana sebeplerinden birinin bu olduğunu, bu ve benzer projelerin mühendislik, proses ve know-how bedelinin ortalama sözleşme bedelinin %5‘inden az olmadığını, … firmasının da süreç içerisinde Hollanda menşeili … firmasına bu iş kalemleri için 200.000 Euro ödeyeceğini sözlü ve yazılı ifade ettiğini, ancak … tarafından sunulan … firması yeterlilik nedeniyle … tarafından kabul görmediğini, yapılan tüm işlemler mühendislik tedarikçisi kullanılmadan gerçekleştirilmiş olduğundan …’ın haksız bir kazanç sağladığını, …’nin …’a bu bedeli toplam iş kalemleri içerisinde ödediğini, bu bakımdan en az 200.000 Euro karşılığı bedelin … tarafından …’ye tazmini gerektiğini, götürü ve anahtar teslimi usulde belirlenen toplam anlaşma bedeli içerisinde “… şartnamelerine uygun olarak iş kapsamı dahilinde kimyasal koku işleri için devreye alma ve şartnamesel ve anlaşmasal işletme dönemi içerisinde kullanılacak olan kimyasalların miktar ve bedelleri ve ayrıca devreye alma ve işletme dönemi içerisindeki kullanılacak kokuyu asıl giderecek mikrobiyolojik besiyer (laboratuvar ortamında yetiştirilmiş özel koku alıcı sentetik mikroorganizma) temini de” yer almasına ve bunların bedeli …a ödenmesine rağmen, kimyasal ve besiyer kullanımı yapılmadığını, bu nedenle kimyasal kullanımı ve besiyer için kullanılmayan kimyasal 1.428.345,00 TL ve besiyer 328.960,00 TL toplamı 1.757.305 TL’nin genel hesaptan düşülmesi gerektiğini, … firmasının kullanmadığı malzemelerin parasını almak suretiyle müvekkili aleyhine zenginleştiğini, bilirkişi heyeti; “… kullandığı malzemelerin faturasını/bedelini sunmalıdır ve … kendi imal etmekte olduğunu beyan etmiştir, bu nedenlerle bu hesaplarla ilgili davalı/karşı davacı … talepleri yerinde değildir” şeklinde kanaat belirttiyse de, kullanmadığı malzemenin faturasını sunamayan ama günlük kullanılması gerektiği miktar ve bedeli bizzat … yetkilisinin maili ve … kayıtları ile sabit olan net bir kimyasal hesabının nasıl yapılamadığının anlaşılamadığını, hesabın bizzat davacı/karşı davalı şirket yetkilisinin mailinden de açıkça yapılabildiği üzere; 2.945,00 TL X 120 GÜN + 2.945,00 TL X 365 GÜN = 353.400,00 + 1.074.925,00 = 1.428.345,00 TL kullanılmayan kimyasal olduğunu, 328.960,00 TL de kullanılması gereken besiyer kullanılmadığını, … firması besiyeri üretmiş ise ucuza mal ettiği tutar kadar müvekkili firmadan ödeme alması gerektiğini, aynı şekilde hiç kullanmadığı ama müvekkilinden tahsil ettiği kimyasalların bedelini de müvekkiline tazmin etmesi gerektiğini, yukarıda ayrıntılı olarak izah ettikleri gerekçelerle davacı/karşı davalı şirketin, müvekkili şirketten hiçbir alacağı bulunmadığı gibi aksine müvekkili şirketin karşı taraftan alacaklı olduğunu, bunun yanında müvekkili şirketin …’den alması gereken ücretini de, davacı/davalı şirket sebebi ile …’ce ücretten kesilen cezai şarttan dolayı alamadığından ortadaki tek mağdurun müvekkili şirket olduğunu, …’ın taraflar arası sözleşmenin 30. Maddesini açıkça ihlal ederek, kendisini …’ye tanıtan ve müvekkili firmayı es geçerek …’nin Asya yakası koku işlerini yapan … firmasına alt yüklenicilik yapmak suretiyle haksız kazanç elde ettiğini ve bu kazançtan aralarındaki sözleşme uyarınca …’ye ödeme yapmadığını, yine … firmasının …’nin taşeronluğunu yaparken ve 31.01.2013 tarihli taraflar arası sözleşmenin 30. Maddesine göre iş ortaklığı şeklinde birlikte yürütülmesi gereken …’nin Paşaköy Çamur Kurutma Tesisi işini 4.169.824,00 EURO bedelle tek başına aldığını ve müvekkilin iş ortaklığı payını vermediğini, raporda iddialarının tarihsel olarak tespit edilemediği belirtilmiş ise de, tüm iddilarının … kayıtları ile sabit olduğunu, müvekkilinin ticari defter ve kayıtları incelenmeksizin rapor düzenlendiğini ve işbu raporun yerel mahkemece hükme esas alındığını, mahkeme kararı doğrultusunda şirket merkezinde inceleme yapılmak üzere tüm defter ve belgeler hazır edilmiş ve bilirkişi incelemesi beklenilmiş olmasına rağmen incelemeye kimsenin gelmediğini, müvekkilinin defterlerinin incelenmesi için yeniden talepte bulunmalarına rağmen mahkemece 11.07.2018 tarihli celse ara kararıyla bu taleplerinin reddedildiğini, bu ara karardaki ret gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu, şirket merkezi Dilovası/KOCAELİ olan davacı/karşı davalı … defter belgelerinin yargılama alanında olmamasına rağmen bilirkişilere verilen görevle HMK 27 ve 197. Maddelerine aykırı surette hakim yokluğunda inceletildiğini, bu durumun yasaya aykırı olduğu ve yeniden inceleme yapılması gerektiğine dair taleplerinin de mahkemece haksız olarak reddedildiğini belirterek, adli yardım taleplerinin kabulü ile kararı kaldırılmasına, yeniden yapılacak yargılama ile asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce verilen 2020/498 E – 2020/378 K sayılı 11/03/2020 Tarihli geri çevirme kararı sonrasında, davalı-birleşen davacı vekiline istinaf harçlarının tamamlanması için usulüne uygun muhtıra çıkartılıp tebliğ edilmesine rağmen, davalı-birleşen davalı vekilince, asıl dava ve birleşen davalardan hangilerinin istinaf edildiğine dair bir açıklama dilekçesi sunulmadığı gibi, muhturada yazılı olan eksik istinaf harçları da tamamlanmamış, bunun üzerine mahkemece verilen 10/09/2020 tarihli ek kararla, davalı birleşen-birleşen davacı vekilinin istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, davalı-birleşen davacı vekilince bu ek karara karşıda süresi içinde maktu istinaf harçları yatırılarak istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Sunulan bu istinaf dilekçesinde, önceki istinaftaki beyanlar ve adli yardım talebi tekrar edilmiştir. Davalı-karşı davacı … A.Ş vekilinin adli yardım talebinin Dairemiz’in 13/11/2019 tarihli ara kararı ile reddedildiği, davalı-karşı davacı şirket vekilinin itiraz dilekçesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 02/12/2019 tarih ve 2019/3 D.iş sayılı kararı ile de itirazın reddine karar verildiği, ek karara karşı yapılan istinafta adli yardım talebinin değerlendirilmesine dair yeni bir husus ileri sürülmediği anlaşıldığından, ek karara karşı istinaf dilekçesinde tekrar edilen bu talebe ilişkin olarak yeniden bir karar verilmemiştir. İlk derece mahkemesince, söz konusu ek kararla, davalı birleşen dosya davacısının tümden istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş ise de, en son geri çevirme kararımızda da belirtildiği üzere, davalı-birleşen davacı vekilince 2015/896 esas sayılı birleşen davalarında verilen kararın istinafına ilişkin olarak 17/09/2019 tarihli makbuzla 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 44,40 TL maktu istinaf karar harcı yatırıldığından, başkaca bir açıklama dilekçesi sunulmadığından bu harçların 2015/896 Esas sayılı dosya istinafına sayılarak sadece diğer davalar yönünden istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi gerektiğinden, verilen 10/09/2020 tarihli ek karar 2015/896 Esas sayılı dosya bakımından kaldırılarak davalı-birleşen davacı vekilinin bu dosyaya yönelik asıl istinaf itirazlarının incelenmesinin geçilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı-birleşen davalı taşeron, davalı-birleşen davacı ise yüklenicidir. Asıl dava, taraflar arasında imzalanan 31/01/2013 tarihli alt yüklenici sözleşmesine dayalı olarak alacak, kesin teminat mektubunun 1/2’lik kısmının iadesi ve bu tutar yönünden uygulanan banka masrafı davalıdan tahsili ile sözleşmenin C/30 maddesi 2.paragrafında davacı için getirilen yükümlülüğün haklı nedenle feshi talebine, birleşen İstanbul 15 ATM 2016/147 esas sayılı dava, davalı-birleşen davacıya verilen kesin teminat mektubunun asıl davaya konu edilen 1/2’lik kısmı haricinde kalan 1/2’lik kısmının hükümsüzlüğü ve iadesi ile bu tutar yönünden uygulanan banka masrafı ve faizinin davalı-birleşen davacıdan tahsili, birleşen İstanbul 18. ATM 2015/896 esas sayılı dava ise, davacı-birleşen davalının sözleşme kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmeyerek sebepsiz zenginleştiği, ayrıca işin yapımında 1 yıl gecikmeye neden olarak davalı-birleşen davacının çeşitli zararına sebep olduğu, ticari itibarını zedelendiği, ayrıca sözleşmenin 30 maddesine aykırı hareket ederek kazanç kaybına sebep olduğu iddiasıyla alacak ve tazminat taleplerine ilişkindir. Taraflar arasında 31/01/2013 tarihinde “Avrupa Bölgesi Tesislerinin Kapalı Hale Getirilmesi ve Koku Giderim Sistemi Yapılması”işi ile ilgili olarak alt taşeronluk sözleşmesi imzalanmış olup, bu sözleşmenin C.1 maddesinde … (Son Kullanıcı) ve …, (yüklenici) arasında imzalanan .. ihale kayıt numaralı sözleşmeye ve işe istinaden, Alt Yüklenici / Taşeron … firması … ihale kayıt numaralı sözleşme ve bu iş kapsamındaki tüm yükümlülükleri ve bu iş kapsamında belirtilen tüm idari ve teknik sorumlulukları eksiksiz olarak üstleneceği ve bu kapsamda, idari ve teknik şartnamelere uygun olarak 6 ayrı tesisle ilgili ve projenin tamamı ile ilgili (Küçükçekmece, Büyükçekmece, Zeytinbıırnu, Silahtarağa, Cendere, Yenikapı), tüm detay projelerinin … ve idarenin kabul edeceği şekilde hazırlamak ve … ve idare tarafından onaylanmasını müteakip teknik şartnamelere uygun olarak komple anahtar teslim yapımı, sözleşmelerde ve şartnamelerde anılsın veya anılmasın tüm gerekli dizayn, mühendislik hizmetleri, sistem, ekipman, parça, sarf malzemeleri ve yedek parçaları, malzeme tedariki, saha işleri, montajları, kurulumu ve devreye alınması, eğitim verilmesi, 4 aylık işletme süresince tüm kimyasallar da dahil olmak üzere işletilmesi, taahhüt edilen proses çıkış verilerinin sağlanarak geçici kabule hazır hale getirilmesi ve şartnamelerde ve sözleşmelerde belirtilen tüm idari, mali, hukuki ve teknik şartlara uygun olarak yapılması ve tüm bu şartname ve işlerden doğabilecek hak ve cezaların gayri kabili rücu olarak aynı şartlarda kabul edilmiş olunması kaydıyla yapılması yükümlülükleri …’a ait ve sorumluluğunda olduğu, …’nin ve …’nin talebi kapsamında son kullanıcının yurt dışına götürülmesi, konaklama seyahat ve eğitim masraflarının …’a ait olduğu düzenlenmiştir. Sözleşme, teknik şartnamelere uygun olarak komple anahtar teslimi olarak düzelenmiş olup, sözleşme bedeli 9.000.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Tarafların imzaladıkları birim fiyatlı işlerle ilgili olarak mutabık oldukları anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulan belgelere göre, davalı-birleşen davacı … ile dava dışı asıl iş sahibi … arasında geçici kabul tutanağının 06/11/2014 tarihinde düzenlediği ve geçici kabul itibar tarihinin 23/06/2014 olarak yazıldığı, bu belgede yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olduğunun, geçici kabule engel olabilecek eksik, kusur ve arızların bulunmadığının görüldüğünün ifade edildiği, geçici kabul tutanağının … tarafından ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalandığı, 14/08/2015 tarihinde ise kesin kabul tutanağının düzenlendiği ve geçici kabul tutanağındaki ifadelerin aynen yer aldığı, bu tutanağında … firması tarafından ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalandığı anlaşılmıştır. Dosya tarafları arasında dava ve sözleşmeye konu işle ilgili geçici ve kesin kabul işlemleri yapılmamış ise de, davalı-birleşen davacı … ile dava dışı … arasında düzenlenen geçici kabul ve kesin kabul tutanaklarının davalı-birleşen davacı … tarafından çekincesiz imzalanmış olması, bu tutanakların davacı-birleşen davalı alt taşeron tarafından yapılan işleri kapsamadığının da iddia ve ispat edilmemiş olmasına göre, dava konusu işlerin de sözleşmesine uygun olarak tamamlanıp teslim edildiğinin kabulü gerekmektedir. Öncelikle davalı-birleşen davacı tarafça, asıl davada (2015/544) ve birleşen 2016/147 Esas sayılı davada verilen kararlara yönelik olarak bir istinaf başvurusu bulunmadığı kabul edildiğinden, bu dosyalarda verilen kararlar bakımından sadece davacı-birleşen davalı vekilinin istinaf itirazları değerlendirilecektir. Bu istinaf itirazları değerlendirildiğinde, mahkemece alınan bilirkişi heyeti raporunda yapılan ayrıntılı ve denetime elverişli değerlendirmeler ile tüm dosya kapsamı göz önünde bulundurulduğunda, davalı-birleşen davacı … tarafından taraflar arasında imzalanan 31/01/2013 tarihli sözleşme ile üstlenilen edimlerin yerine getirildiği, işin geçici ve kesin kabullerinin yapıldığı, davalı-birleşen davacı … tarafından bu tutanakların ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin imzalandığı, davalı-birleşen davacı … ile işveren … arasında imzalanan sözleşmenin 6.maddesinde “sözleşmenin birim fiyatlı” sözleşme olduğu belirtilmiş ve bu sözleşmenin 13.607.497,00 TL.bedel üzerinden akdedilmiş, buna göre davacı-birleşen davalı …’ın, davalı-birleşen davacı …’nin …’den aldığı birim fiyatlar ve tutarlar üzerinden %33,86 oranında indirim uygulamış olması karşısında, 18/01/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunun 24.sayafasında yapılan ayrıntılı hesaplamada belirlenen, asıl davada talep edilen …’nin …’ye teslim ettiği 9 nolu hakedişte belirtilen kesin hesap raporu dolayısıyla oluşan … alacağı (2 fatura toplamı) 3.936.329,29 TL bakımından, davacı-birleşen davalı taşeronun talep edebileceği miktarın 3.630.004,02 TL olduğuna dair hesaplama ve tespitin dosya kapsamına uygun olduğu, sözleşmenin 18. maddesindeki düzenlemenin …’nin …’den bedelini almadığı imalatların bedelini … da ödemeyeceği şeklinde değerlendirilmesi gerekmesi karşısında davalı-birleşen davacı şirketin …’den olan hakedişlere sokmadığı işler dolayısıyla talep edilen 287.902,27 TL’lik alacak iddiasının yerinde olmadığına dair tespit ve mahkeme gerekçesinin de yerinde olduğu, yine aynı bilirkişi heyeti raporunun 34-35.sayfalarında yapılan ve dosya kapsamına uygun görülen değerlendirmeye göre, davacı-birleşen davalının SGK’ya başvuru tarihi itibariyle henüz asıl iş sahibi … tarafından davalı-birleşen davacı … ile imzalanan 9/12/2012 ana sözleşmenin 15.1.maddesi gereğince, alt yüklenici çalıştırılabileceğine dair onay verilmemiş olduğundan, asıl davadaki bu onay öncesinde davacı-birleşen davalı …’ın oluştuğu belirtilen 196.807,38 TL’nin işçilik gideri talebinin yerinde olmadığına dair tespit ve mahkeme gerekçesinin de yerinde olduğu, yine aynı bilirkişi heyeti raporunun 35-36.sayfalarında yapılan ve dosya kapsamına uygun görülen değerlendirmeye göre, davalı-birleşen davacının …’ye hitaben yazdığı yazılarda göz önünde bulundurulduğunda, asıl davada talep edilen 112.981,46 TL’lik ön ve kesin proje bedeli talebinin yerinde olmadığına dair tespit ve mahkeme gerekçesinin de yerinde olduğu, söz konusu proje bedellerinin de sözleşmede kararlaştırılan bedel içinde olduğunun kabulü gerektiği, yine aynı bilirkişi heyeti raporunun 38.sayfasında yapılan ve dosya kapsamına uygun görülen değerlendirmeye göre, asıl davadaki ilk 3 alacak kalemi için 15/04/2015 tarihine kadar gecikme faizi talep edilmiş ise de, bu alacak kalemlerinin cari hesap bakiyesi, 9 no.lu hakedişte belirtilen kesin hesap raporu nedeniyle oluşan alacak ve davalının hak edişlere sokmadığını idda ettiği alacaklar olduğu, bu alacak kalemleri için taraflar arasında kararlaştırılmış bir vade olmadığından, davacı-birleşen davalının davalı-birleşen davacıyı temerrüde düşürmesi gerektiği, ancak dosya kapsamında böyle bir temerrüt ihtarnamesine rastlanmadığı, davacı-birleşen davalının istinaf dilekçesinde belirtilen ihtarlarda gecikme faizine konu edilen alacak kalemlerine ilişkin davalı-birleşen davacı temerrütünü sağlayabilecek usulüne uygun bir talebinin olmadığı, bu nedenle asıl davadaki bu faiz alacaklarına ilişkin talebin yerinde olmadığına dair tespit ve mahkeme gerekçesinin de yerinde olduğu, yine aynı bilirkişi heyeti raporunun 38-39.sayfalarında yapılan ve dosya kapsamına uygun görülen değerlendirmeye göre, sözleşmede geçici kabul onay tarihinde kesin teminat mektubun 1/2.sinin iade edileceğine ilişkin bir düzenleme olmadığı gibi şartnamenin 45.maddesinin taraflar arasındaki sözleşmeye uygulanacağına ilişkin bir düzenleme de olmadığından, davalı-birleşen davacının teminat mektubunu iade yükümlülüğü ancak kesin kabulün yapılmasından sonra doğacağından, işin kesin kabulü 14/08/2015 tarihinde yapılmış ise de davacı-birleşen davalı bu tarih sonrasında davalı-birleşen davacıyı bu yönde temerrüde düşürdüğüne ilişkin olarak bir delil sunmadığından, asıl ve birleşen (2016/147 Esas) davada, teminat mektuplarının zamanında iade edilmemesi nedeniyle oluştuğu belirtilen zarar taleplerinin yerinde olmadığına dair tespit ve mahkeme gerekçesinin de yerinde olduğu, asıl davadaki bunların haricinde kalan talep kalemlerinin tam olarak kabul edilmiş oldukları ve bunlara karşı davalı tarafça bir istinaf başvurusu bulunmadığı, buna göre, mahkemece yukarıda belirtilen kesintiler sonrasında asıl dava için belirlenen 6.926.553,96 TL’lik toplam alacak miktarının ve asıl ve birleşen (2016/147 Esas) davalardaki kesin teminat mektuplarının zamanında iade edilmemesi nedeniyle oluştuğu belirtilen zarar taleplerinin yerinde olmadığına ilişkin hükümlerin dosya kapsamına uygun olduğu, davacı-birleşen davacının istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davalı-birleşen davacı vekilinin, birleşen 2015/896 Esas sayılı davası yönünden yapmış olduğu istinaf itirazları değerlendirildiğinde, 18/01/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunun 45.sayfasında açıklandığı üzere, tarafların imzaladıkları sözleşmeye göre, davacı-birleşen davalı taşeronun ihtiyaç duyduğunda know-how hizmeti vereceği, ancak dosya kapsamına göre prosesin sağlıklı işlediği, bunun da know-how almaya ihtiyaç duyulmadığını gösterdiği, sözleşme ve eklerindeki keşif listesinde know-how için bir bedel öngörülüp öngörülmediğinin anlaşılamadığı, dosya içeriğinden davacı-birleşen davalı taşeronun vermediği belirtilen know-how ve mühendislik hizmetleri bedelini davalı-birleşen davacı yüklenicinden tahsil ettiğine dair bir durumun tespit edilemediği, bu nedenlerle davalı-birleşen davacının bu talebinin yerinde olmadığına dair bilirkişi görüşü ve mahkeme gerekçesinin yerinde olduğu, yine aynı bilirkişi raporunun 44.sayfasında açıklandığı üzere, yapılan keşif esnasında Yenikapı tesisinde koku giderimi için hem biyolojik hem de kimsayal proses içeren 2 farklı ünite olduğunun tespit edildiği, her iki yolla da kokunun giderilebileceği, sözleşmede olmamasına rağmen … ile varılan mutabakat sonucu biyolojik tesisin inşa edildiği, davalının sözleşme gereği kullanması gerekenden daha az miktarda kimyasal kullandığına ve davalının fiilen davacıdan kullanmadığı kimsayal bedelini tahsil ettiğine dair bir delil sunulmadığı, davalı-birleşen davacının geçici ve kesin kabul tutanaklarına ihtirazi kayıt ileri sürmeden imzalamış olması da göz önünde bulundurulduğunda, davacının … tesisinde kimyasal kullanılması koşulunun davalı tarafça yerine getirilmediği ve işletme süresinin bitiminden kesin kabule kadar enerji ve su dışındaki sarf malzemelerinin davalı tarafça temin edilmediği iddialarına dayalı alacak talebinin de yerinde olmadığı, davalı-birleşen davacı … tarafından sözleşmenin C/30 maddesi 2 paragrafındaki düzenlemenin davacı-birleşen davalı … tarafından ihlal edildiği ileri sürülmüş ise de, … Atıksu Arıtma Dairesi Başkanlığından gelen 25/11/2016 tarihli yazıya göre, davalı-birleşen davacı …’nin tazminat talebine dayanak yaptığı …Ltd.Şti’nin yüklenici, dava dışı …A.Ş’nin işveren olduğu, … Asya Bölgesi Tesislerinin Kapalı Hale Getirilmesi, Koku Giderim Sisteminin Yapılması Konulu Sözleşmenin 18/01/2013 tarihli olup taraflar arasında imzalanan 31/01/2013 tarihli sözleşmeden önceki tarihli olduğu, buna göre sözleşmenin C/30 maddesinin 2.paragrafının davacı-birleşen davalı …Ltd.Şti. tarafından ihlali söz konusu olmadığından bu maddenin ihlali gerekçesine dayanarak tazminat talep edilmesinin de yerinde olmadığı, istinaf konusu hususların alınan bilirkişi heyeti raporundaki teknik ve mahallinde yapılan incelemelere dayalı değerlendirmelerle açıklığa kavuşturulmuş oldukları, 18/01/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, birleşen 2015/896 Esas sayılı dosyadaki talep kalemlerinden biri olan, davacı-birleşen davalının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işin yapımında 1 yıl gecikme yaşandığı ve bu yüzden zarara uğranıldığı hususu bakımından davalı-birleşen davacı defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiği belirtilmiş ise de, istinaf dilekçesinde bu talep kalemine ilişkin olarak açık bir istinaf itirazı bulunmadığı, istinaf dilekçesinde bahsi geçen …’den gelen müzekkere cevaplarına göre davacı-birleşen davalı alacağından düşülmesi gereken miktarlar ile … tarafından kesilen toplam cezalar tutarı 1.278.182,50 TL’nin ve … tarafından yapıldığı belirtilen 1.594.613,00 TL’lik mühendislik ve tasarım bedelinin davacı-birleşen davalı alacağından mahsubu gerektiğine dair itirazların asıl davaya cevapta ileri sürülen mahsup savunmaları oldukları, buna göre davalı-birleşen davacı tarafça kendi ticari defter ve kayıtlarının incelenmemesi ve davacı-birleşen davalı tarafın defterlerinin yetkisiz mahalde incelettirildiği hususları da istinaf itirazı olarak dile getirilmiş ise de, istinaf edenin sıfatı ve yukarıda değerlendirilen istinaf sebepleri gözetildiğinde, bu hususların davalı-birleşen davacının istinafına konu talep kalemleri yönünden esasa etkili olmadığı, istinaf dilekçesinde yazılı olan diğer istinaf itirazlarının ise, asıl ve birleşen 2016/147 Esas sayılı davalarda verilen kısmen kabul kararlarına ilişkin oldukları, yukarıda belirtildiği üzere bu kararlara karşı davalı-birleşen davacı tarafça yapılmış bulunan bir istinaf başvurusu bulunmadığından, bunlara dair Dairemizce bir istinaf incelemesi yapılamayacağı, bu açıklamalar doğrultusunda davalı-birleşen davacı vekilinin birleşen 2015/896 Esas sayılı davasına yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2019 tarih ve 2015/544 Esas, 2019/766 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Asıl dava yönünden davacı-birleşen davalıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Birleşen dava (2016/147 Esas) yönünden davacı-birleşen davalıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Birleşen dava (2015/896 E.) yönünden davalı-birleşen davacı tarafından peşin olarak yatırılan 143,20 TL harçtan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 83,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA, 6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 08/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.