Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1617 E. 2023/1173 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1617
KARAR NO: 2023/1173
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2019
NUMARASI: 2018/370 Esas, 2019/854 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat, İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 31/10/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı vekili; davacı şirket ile davalı arasında 16.02.2015 tarihli “İmalat ve Ticari Sır Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme gereğince, davalı tarafından bir örneği verilen dişli kutusunun bire bir aynısını 2.000 adet imal edilerek; Nisan 2015 tarihine kadar 500 adet olmak üzere 2016 Temmuz ayına kadar tamamlanacağını, 2000 adet dişli kutusu (yavru şanzıman) üretmek üzere üretim bantlarını ve makinalarını geliştirmek ve işçi kapasitesini artırmak zorunda olduğunu, taraflar arasında feshi istenen 16.02.2015 tarihli sözleşmede davacı şirketin üstlendiği edimleri yerine getirebilmesi için elinde bulunan makinalara ek olarak iki adet CNC tezgah daha almak ve işçi kapasitesini 15 kişi daha artırmak zorunda kaldıklarını, davacı şirket, bir kısım imalatı tamamlayarak davalı tarafa teslim ederek teslim ettiği ürünlerin iş bedelini aldığını, ancak davalı akabinde sözkonusu ürünü kendisinin satın almayacağını kardeş kuruluşu dava dışı …Sanayi ve Ticaret A.Ş.ye satmaya devam etmesini istediğini, davalının talebi doğrultusunda üretilen ürünleri … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne satmaya başladıklarını, sözleşmenin fesih iradesinin bildirildiği 16.03.2018 tarihine kadar, davalıya ve sonradan kurulan …Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne toplam satılan dişli kutusu miktarının yaklaşık 1.200 adet olduğunu, feshi istenen sözleşme ve ekinde proforma faturaya göre 15.04.2015 tarihine kadar 500 adet ve Temmuz 2016 tarihine kadar da 1.500 adet olmak üzere toplam 2.000 adet dişli kutusu satın alınması gerektiğini, dava dışı …Sanayi ve Ticaret A.Ş. isimli şirketin Aralık 2017 tarihinde davacıya keşide etmiş olduğu ihtarname ile ivedilikle 450 adet dişli kutusu almak istemişse de daha önce almış olduğu ve tutarı 435.673,50 TL tutan dişli kutularının bedeli ödenmemiş bulunduğundan talep ettiği 450 adet dişli kutusunun kendilerine satılmadığını, davacı şirketin yönetim kurulu üyesinin İtalya’da bir fuar ziyaretinde incelediği … Marka küçük ebatta traktörde kullanılan dişli kutusunun, kendisine ürettirilen dişli kutusu ile aynı olduğunu tespit ettiğini, kendisine üretim için numune olarak teslim edilen prototip dişli kutusunun aslında davalının prototipi olmadığını, … isimli araçta bulunan kutunun bir şekilde temin edilerek kendisine prototip olarak verildiğini, üzerindeki marka ve seri numarasının silinerek kendisine teslim edilmiş olduğundan o güne kadar anlaşılamadığını, davacı şirketin derhal üretimini durdurduğunu, 16.03.2018 tarihinde davalıya hitaben Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirdiğini, davacı şirket ile davalı arasında münakit 16.02.2015 tarihli “İmalat ve Ticari Sır” sözleşmesinin taahhüt edilen süre içinde taahhüt edilen miktarda mal alımının yapılmamış olmasının imalata konu ürünün başka bir firmanın ürünü olması nedeniyle sözleşme feshedildiğini, davalı tarafından davacı şiketin zarara uğratıldığını belirterek, taraflar arasındaki 16/02/2015 tarihli sözleşmenin feshine, elinde kalan yarı mamuller toplamı bedeli olan 493.702,37 TL’nin ve sözleşme nedeniyle istihdam edilen 15 işçi için sarfettiği giderin %50’sine isabet eden kısım olan 990.000,00 TL’nin sözleşme nedeniyle satın aldığı CNC Tezgahların satış bedellerinin ödenmesi ile ilgili olarak fesih tarihine kadar oluşmuş kredi faizlerinden oluşan finansman gideri olan 250.703,73 TL olmak üzere toplam 1.734.406,10 TL zarar miktarının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemesi olduğunu, sözleşmede yetki şartının bulunduğunu, davacı firmanın sözleşme kapsamında üretip, davacı şirkete teslim ettiğini, 1.310 adet yavru şanzımanın gizli ayıplı olduğunu, bu hususun ihtarname ile davacıya bildirildiğini, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/2066 D.İş sayılı dosyasındaki tespit raporunda da üretilen malların gizli ayıplı olduğunun tespit edildiğini ve bu tespit raporuna göre yavru şanzımandaki gizli ayıbın imalat hatasından kaynaklandığının belirlendiğini, davacının zarar olarak bildirdiği nedenlerin ve miktarların kabul edilemeyeceğini, zarara uğrayanın davacı şirket olduğunu, sözleşmenin feshinin haklı bir nedene dayanmadığını, İtalyan … firmasıyla organik herhangi bir bağının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada davacı vekili; davacı şirketin cari hesap kapsamında davalıdan alacaklı olduğunu, Bakırköy … Noterliğinin 15/01/2018 tarihi ihtarıyla ödeme yapılması istendiği halde bu gereğin yerine getirilmemesi sebebiyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalıya karşı icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durdurulduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada davalı vekili, davalının ürettiği yerli traktörlerde kullanılmak üzere 2.000 adet arazi yavru şanzımanın üretimi konusunda 16/02/2015 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, davacının bu sözleşme kapsamında taahhütlerini yerine getirmediği gibi teslim ettiği şanzımanların sözleşmedeki teknik özellikleri ve vasfı taşımadığını, teslim edilen 1.300 adet yavru şanzımanın gizli ayıplı olduğunu, bu hususun İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/2066 D.İş sayılı dosyasındaki tespit raporuyla sabit bulunduğunu, raporda ayıpların belirlenip imalat hatasından kaynaklandığının açıklandığını, dolayısıyla davacının müvekkilinden isteyebileceği bir alacağının bulunmadığını belirterek, davanın reddine, alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacı tarafından icra takibinden önce davalı şirkete Bakırköy … Noterliğinden 15/01/2018 tarihli ihtarname gönderilmiş olup, davalının temerrüde düşürüldüğü, bilirkişi raporu doğrultusunda davacının 416.835,98 TL alacaklı olduğu ve temerrüd tarihi itibariyle 6.235,41 TL faiz alacağı bulunduğu gerekçesiyle, asıl davada davacı tarafından davalı … Anonim Şirketi’ne karşı açılan davanın reddine; birleşen davada davalı …Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’ne karşı açılan davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasındaki itirazının 416.835,98 TL asıl, 6.235,41 TL işlemiş faiz ki toplam 423.071,39 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 416.835,98 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizinin uygulanmasına, davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Asıl davada davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece fesih ihtarından önce temerrüt ihtarında bulunulması gerektiği belirtilmesine rağmen, bu yaklaşımın hatalı olduğunu, doğrudan fesih hakkının kullanılabileceğini, müvekkili şirkete bir örnek verildiğini ve aynısının yapılmasının istendiğini, haklı fesih halinde ihbar önelinin gerekmediğini, ayıp iddiası kanıtlanamadığı halde sadece 4 adet iade faturasının kayıtlara alınması nedeniyle müvekkilinin kusurlu gösterilmesinin doğru olmadığını, bilirkişi raporunun müvekkilinin haklılığını ortaya koyduğunu, iddia edilen deformasyonun kullanıcı hatasından kaynaklandığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalılar iş sahibidir. Davacı ile davalı … AŞ arasında 16.02.2015 tarihli imalat ve ticari sır sözleşmesi imzalanmıştır. Davada davacı, davalı … AŞ’nin vermiş olduğu numuneye göre yavru şanzuman dişli kutusu imalatına başladıklarını, imalat için yeni işçi ve malzeme alımı yapmak suretiyle imalata başladıklarını, bir kısım ürünler davalı … AŞ’ne teslim edildikten sonra, davalı … AŞ’nin ürünleri kendilerine bağlı diğer şirket olan diğer davalı … Sanayi ve Ticaret AŞ’ne teslim edilmesinin telip edilmesi ile bu şirkete teslimlerin yapıldığını, ancak imalatını yaptıkları ürünlerin; gerek İtalyan bir şirkete ait bir ürün olması ve gerek ise davalılar iş bedelini ödememeleri sebebiyle davacı tarafça 16.03.2018 tarihinde sözleşmeyi feshetikleri, iş bu sözleşme sebebiyle işçi alımın, CNC tezgahı alım masrafları, finansman sebebiyle giderleri ve yarı mamullerin bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, asıl davada davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, 416.835,98 TL asıl alacak ve 6.235,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 423.071,39 TL için iptaline karar verilmiştir. İstanbul …İflas Dairesinin … iflas dosyasından gelen cevabi yazıda, davalı … Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketinin 31.03.2023 tarihinde İstanbul 1.Asliye ticaret Mahkemesinin 2018/777 esas sayılı kararı ile şirketin iflasına karar verildiği, iflas tasfiyesinin adi tasfiye hükümleri kapsamında yapıldığı, ilk alacaklar toplantısının 20.07.2023 tarihinde yapıldığı bildirilmiştir. Yine; davalı …Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi hakkında İstanbul 3.Asliye ticaret Mahkemesinin 2018/774 esas sayılı dava dosyasında 05.12.2019 tarihinde iflasına ve iflasın açılmasına karar verildiği, iflas idare memurları atanmış olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına göre davanın devamı sırasında asıl ve birleşen davada davalı şirketler hakkında iflas kararı verilmiştir. İflasın açılması ile hukuk davalarının İİK’nın 194/1. maddesi uyarınca ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar duracağı öngörülmüş olup, müflisin davalı olduğu hukuk davaları bakımından iflas idaresi, alacaklıları incelerken, bu alacağı davalı (çekişmeli) alacak olarak sıra cetveline geçirir. Dava konusu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki karar, ikinci alacaklılar toplantısında verilmektedir. Genel kural bu olmakla birlikte, tasfiyenin farklı usullerle yapılmasına da karar verilebilmektedir. Bir hukuk davasının kayıt kabul davasına dönüşmesi, davalının iflas etmesine ve iflas idaresinin de davaya konu alacağı iflas masasına kabul etmemesine bağlıdır. İkinci alacaklılar toplantısında, alacak iflas masasına kesin olarak kayıt ve kabul edilmiş ise dava konusuz kalacak, alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilecektir. Yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde eldeki istinaf incelemesine konu asıl ve birleşen davalar bakımından bir değerlendirme ve yargılama yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun usul yönünden KABULÜNE, 2-İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/10/2019 tarih, 2018/370 Esas, 2019/854 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak davadaki tüm talepler hakkında yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 31/10/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.