Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1561 E. 2021/76 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1561
KARAR NO : 2021/76
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2020
NUMARASI : 2020/111 Esas, 2020/401 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 13/01/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, fatura alacağına dayalı başlatılan İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafça işin tamamlandığını gösterir delil sunulmadığını, davacının sunduğu faturanın taraflar arasındaki ticari ilişkinin durumunu ispat etmek için yeterli olmadığını, davacının kendi edimini tamamlamamışken, müvekkili aleyhine muaccel olmayan bir borç için haksız olarak takip başlatmış olduğunu, taraflar arasındaki güven ilişkisini de zedelemiş olduğunu, bu nedenle davacının iddialarının aksine itirazlarının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, itirazın iptali davasında dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılması gerektiği, bu hususun dava şartı olduğu, davacının tensip ile kendisine verilen süre içerisinde arabuluculuk tutanağının aslını dosyaya sunmadığı gerekçesi ile 6100 Sayılı HMK nun 114 (2) ve 115. maddeleri gereğince davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; itirazın iptali davasının UYAP üzerinden açıldığını ve dava dilekçesinin 7 nolu eki olarak “Arabuluculuk Son Tutanağı”nın aslından PDF olarak taranmış suretinin UYAP üzerinden dosyasına gönderildiğini; ayrıca, Arabuluculuk Son Tutanağının aslının mahkemeye duruşma sırasında ibraz edildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesinde “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü düzenlenmiştir. 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesinde ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usuldenreddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yapılmıştır.Somut olayda, mahkemece tensip tutanağında, davacıya arabuluculuk son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış suretini sunması için yasal sonuçları hatırlatılarak kesin süre verilmiştir. Ancak, davacı vekili tarafından arabuluculuk son tutanak örneğinin dava dilekçesi ekinde sunulduğu, ayrıca 14.07.2020 tarihli duruşmada tutanak aslının dosyaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Kanun’un amacı dava açılmadan önce tarafların arabulucuya başvurması ve buradan sonuç alınamaması halinde dava açılmasıdır. Dosya kapsamına göre davadan önce arabulucuya başvurulduğu ve anlaşmazlık tutanağı tutulduğu, bunun bir suretinin dosyaya sunulduğu, sonrasında tutanak aslının da dosyaya ibraz edildiği sabittir. Bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak arabulucu tutanağı ibraz edildiğinden, işin esasına girilmek suretiyle yargılama yapılarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/07/2020 tarih, 2020/111 Esas, 2020/401 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.