Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1541 E. 2020/1100 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1541
KARAR NO: 2020/1100
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2020
NUMARASI: 2020/129 D.İş, 2020/129 Karar,
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 14/10/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda değişik işler esası üzerinden verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden dilekçesi ile; Müvekkilİ şirket ile borçlu şirket arasında gerçekleşen ticari faaliyetler neticesinde Borçlu … AŞ.’ nin müvekkili şirkete 1.105.663,77 TL borcu bulunduğu, ticari hayatın bir gereği olarak korona sürecini de göz önünde bulundurmalarına rağmen borçlu şirketin mal kaçırmaya ilişkin girişimlerde bulunduğunu, borçluların mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, teminatsız şekilde aksi kanaat halinde de uygun görülecek teminat karşılığı, borçluların, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz talep edilmiştir. Mahkemece yaklaşık ispata matuf yeterli delilin de sunulamadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir. Talep eden İstinaf başvuru dilekçesi ile; Faturaların karşı tarafa ulaştığını ve itiraz edilmediğini; Sözleşme dışı işin yapılarak, teslim edildiğinin itirazsız kabul olunduğu; ibraz edilen taraflar arasındaki sözleşme ve cari hesap ekstrelerinin alacağın varliğina karine teşkil ettiğini; sunulan faturaların bir kısmına dayanılarak daha önce İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/121 d.iş sayılı kararı ile yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği gerekçeleri ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiğini ve ihtiyati haciz kararına istinaden davalı işyerine hacze gidildiğinde şirketin farklı bir isim altında işlerini devam ettirdiği tespitinin yapıldığını; bu hususun dahi tek başına davalının mal kaçırdığını, borçlarını ödememek için kötüniyetli olarak davrandığını kanıtlar nitelikte olduğunu; davalı tarafın imzalamış olduğu 2017 ve 2018 yıllarına ait sari inşaat stopaj kesintileri listesinde müvekkilinin davalı şirketten alacaklı olduğu ve davalı borçlunun borcu kabul ettiğinin açıkça görüleceğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına veya yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haczi düzenleyen İİK’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebilir. HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda; taraflar arasındaki asıl ilişkinin eser sözleşmesine dayalı olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerine göre alacağın oluşup oluşmadığı noktasında henüz yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olmayıp kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/07/2020 tarih ve 2020/129 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 14/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.