Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1525 E. 2020/1340 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1525
KARAR NO : 2020/1340
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2020
NUMARASI : 2010/684 Esas, 2020/93 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 23/11/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağı talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili, müvekkili davacının, davalıya ait işyerinde makine revizyonu yaptığını, iş karşılığı işçilik ve parça bedeli için 28.12.2006 tarihli, 575 numaralı, 1.013,81 TL ve 13.01.2007 tarihli, 580 numaralı, 16.874,00 TL bedelli 2 adet faturanın müvekkili tarafından tanzim edilerek davalıya teslim edildiğini, iş bedelinin bir kısmını müvekkiline ödeyen davalının bakiye 13.747,81 TL’sini ihtara rağmen ödemediğini, Bursa…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla yapılan icra takibine itiraz üzerine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas sayılı dosyası ile açtıkları davanın reddine karar verildiğini, icra dosyası kaybolduğundan bu davayı açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek, 13.747,81 TL bakiye iş bedeli alacağının 15/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen 13/10/2006 tarihli sözleşme gereğince davacının müvekkiline ait Lüleburgaz fabrikasındaki kranz ram makinesinin genel revizyon bakım işini üstlendiğini, sözleşme bitiş tarihinin 23/11/2006 olduğunu, davacı tarafın makinedeki genel temizlik, genel ihtiyaç olan parçaların tümünü değiştirmek ve makineyi komple orjinal şekilde revize etmek ve boyamak, ayrıca makineyi orjinal çalışma, sürat ve verimlilik durumuna getirmek konusunda taahhütlerde bulunduğunu, davacının makineyi tam ve eksiksiz olarak davalı tarafa kararlaştırlan tarihte teslim etmediğini, bu nedenle maddi zarara uğradıklarını, sözleşmede belirtilen teslim tarihinden sonra 28/12/2006 tarihli, 1.013,81 TL miktarlı ve 13/01/2007 tarihli, 16.874,00 TL miktarlı 2 adet fatura düzenleyip müvekkiline gönderdiğini, davacı tarafın henüz makine hakkında test tutanağı düzenlenmeden davalı şirketten sözleşme bedelinin %70’ini talep ettiğini ve bununla ilgili faturalar düzenlediğini, müvekkili tarafından 05/02/2007 tarihli ihtarname ile eksikliklerin giderilmesinin ihtar edildiğini, 26/02/2007 tarihli ihtarname ile de davacı tarafa eksik yapım farkı faturası gönderildiğini, davacının 19/03/2007 tarihli ihtarname ile 13.425,14 TL miktarlı eksik yapım farkı faturasını iade ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında malzemenin geliş tarihinin 13/11/2006, işin başlangıç tarihinin 16/11/2006 ve bitiş tarihinin 23/11/2006 olarak belirlendiği, sözleşmenin 3-d maddesinde 10.000,00 USD tutarlı işin %30’u iş başlangıcında, %70’inin iş bitiminde makine test edildikten sonra ödeneceği, 3-e maddesinde ise şartlara uymayan tarafın günlük 2.000,00 Euro ceza ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, 11/01/2007 tarihli iş teslimi ve kabul formu ile 30/12/2006 tarihinde başlanan işin 07/01/2007 tarihinde tamamlandığı, 10.000,00 USD bedelli anlaşmanın 3.000,00 USD tutarındaki kısmının peşinat olduğu, malzeme temininden dolayı 2 gün gecikme olduğu, makinenin sorunsuz olarak teslim edildiği hususunun davacı şirket yetkilisi Veysel Karaca ve davalı şirket yetkilisi … tarafından imzalanarak kayıt altına alındığı, davacı şirket tarafından keşide edilen A-580 sıra nolu 16.874,00 TL bedelli faturanın ihtarname ile davalı şirkete gönderildiği, davalının sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmediği hususlarının ihtarı ve eksik yapımdan kaynaklı reklamasyon faturasının gönderilmesi noktasında davacıya ihtarnameler keşide ettiği, davacının davalı yanca kesilen faturayı ihtarname ile iade ettiği, her iki şirket yetkilileri tarafından imzalı iş teslimi ve kabul formunda sözleşme konusu cihazın sorunsuz bir şekilde teslim edildiğinin yazılı olduğu, davalı yanın davacının sözleşmeyle üstlendiği edimlerini yerine getirmediği noktasındaki iddialarını ve/ veyahut sözleşme kapsamında kararlaştırılan bedeli ödediğini elverişli delillerle ispatlayamaması sebebiyle davacının bakiye alacak talep etmekte haklı olduğu, davacı yanın bakiye alacağı yabancı para cinsinden talep etme hakkı varken TL cinsinden talepte bulunması ve bilirkişi tarafından sözleşme bedelinin kalan kısmı olan 7.000 USD açısından temerrüdün 11/01/2007 tarihinde gerçekleştiğinin ve 10/01/2007 tarihli TCMB USD efektif satış kuruna göre (1 Euro=1,4540 TL) TL karşılığının 10.178,00 TL olduğunun tespit edilmiş olması karşısında davacının davaya konu sözleşme kapsamında davalıdan 10.178,00 TL alacaklı olduğu, temerrüt tarihi 11/01/2007 olarak tespit ve kabul edilmişse de, davacı yanca 15/01/2007 tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulduğundan taleple bağlı kalınarak asıl alacağa 15/01/2007 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 10.178,00 TL’nin taleple bağlılık ilkesi gereğince 15/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen istemin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, davalının süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde faturayı ve içeriğini kabul ettiğini, malı teslim aldığını ikrar ettiğini, ancak savunma olarak malın gerekli özellikleri taşımadığını ileri sürdüğünü, fatura içeriği ve teslim hususu kabul edildiği anda, müvekkilinin iddialarının ispatlandığını, ispat yükünün yer değiştirerek davalıya geçtiğini, malın gerekli özelliklere sahip olmadığı iddiasında bulunan davalının bu hususu ispat etmesi gerektiğini, davalının, malı sorunsuz teslim aldığına dair imzaladığı belgenin aksini iddia etmesine rağmen maldaki sorunu ispatlayamadığını, alacak tutarı ve teslim hususu tartışma dışı olduğuna göre, 13.747,81 TL tutarındaki alacaklarının 15.01.2007 tarihinden itibaren işlemiş reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece davalı tarafça hiç ileri sürülmediği halde asıl alacağın miktarını azaltarak hüküm ihdas edilmesinin hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini, davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için isitinaf kanun yoluna başvurmuştur.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında 13/10/2006 tarihli kranz ram makinesi revizyon (malzemeli) bakım anlaşması imzalanmıştır. Bu sözleşme ile, davacı, yüklenici sıfatıyla davalı şirketin Lüleburgaz fabrikasındaki kranz ram makinesinin davacı tarafın mümessili olduğu şirketlerden alınan yedek parçaların proformaya uygun olarak getirilmesi ile gelen malzemelerden kalite, montaj bakımından sorumlu olarak, genel revizyon bakım işini üstlenmiştir. Sözleşmeye göre işin bitimi tarihi 23/11/2006 olarak belirlenmiş, işin bedeli 10.000,00 USD olarak kararlaştırılmış, bu bedelin %30’unun işin başlangıcında, %70’inin işin bitiminde, makine test edildikten sonra ödeneceği düzenlenmiştir.İstinaf incelemesine konu eldeki davada, yargılama devam ederken davalı şirketin sicilden terkin edildiğinin anlaşılması üzerine mahkemece, şirketin ihyası için davacıya süre verildiği, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/928 Esas, 2015/795 Karar sayılı kararıyla davalı şirketin ihyasına karar verilmesi üzerine yeniden taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam olunduğu anlaşılmaktadır.Dosya kapsamında bulunan, makine mühendisi … ile mali müşavir … tarafından hazırlanan bilirkişi kurulu raporunda; her iki tarafın da ticari defter ve kayıtlarının incelemeye sunulmamış olması nedeniyle dava dosyasındaki belgelerin incelenmesi suretiyle değerlendirme yapıldığı, 10.000,00 USD iş bedelinin %30’unun işin başlangıcında, %70’inin ise iş bitiminde makine test edildikten sonra ödeneceği ve şartlara uymayan tarafın günlük 2.000,00 Euro ceza ödeyeceğinin kabul edildiği, Krantz Ram cihazın, davacı şirket tarafından, davalı şirkete sorunsuz ve çalışır bir şekilde teslim edildiği, toplam 10.000,00 USD olarak belirlenen bedelin 3.000,00 USD tutarındaki kısmının ödenmiş olduğu, kalan 7.000,00 USD açısından temerrüdün 11/01/2007 tarihinde gerçekleştiği, alacağın yabancı para cinsinden talebi mümkünken davacı tarafından TL olarak talebi ve dava dilekçesindeki 15/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi talebi ile bağlı kalınmak suretiyle 02/11/2010 dava tarihi itibarı ile davacının davalıdan 10.178,00 TL asıl alacak ve 9.321,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.499,10 TL alacaklı olduğu, sözleşmenin 3-E maddesi gereğince şartlara uymayan tarafın günlük 2.000,00 Euro ceza ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, malzeme temininden dolayı 2 gün gecikme olduğu hususunun 11/01/2007 tarihli iş teslimi ve kabul formu ile kayıt altına alındığı, 2 günlük gecikmeden kaynaklanan toplam 4.000,00 Euro (7.556,00 TL) ceza-i şartın davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği değerlendirilerek 02/11/2010 dava tarihi itibarı ile davacının davalıdan 2.622,00 TL asıl alacak ve 2.401,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.023,25 TL alacaklı olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.Somut olayda, taraflar arasında sözleşmeye, içeriğine, makinenin davacı yüklenici tarafından sorunsuz olarak yapılıp davalı iş sahibine teslim edildiğine ve iş bedeli olan 10.000,00 USD’nin %30’u olan 3.000,00 USD’ nin işin başında davacı yükleniciye ödendiği konusunda her hangi bir ihtilaf yoktur. İhtilaf, bakiye iş bedelinin tespitinden kaynaklanmaktadır. Davacı işin bedeli olarak 16.874,00 TL’lik iki adet fatura düzenlendiğini, dolayısıyla iş bedelinin bu kadar olduğunu, bu miktardan 13.747,81 TL’nin ödenmediğini ileri sürmekte ve mahkeme kararının bu nedenle istinaf etmekte ise de, karar tarihi itibariyle istinaf başvurusu yönünden kesinlik sınırı 5.390,00 TL olup istinaf başvurusuna konu reddedilen miktar 3.569,81 TL olduğundan kesinlik sınırının altında kalmaktadır. HMK 341/4 maddesi gereğince miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığından davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.Davalı vekilinin istinaf itirazlarının değerlendirilmesine gelince; mahkemece, iş bedelinin götürü bedel olup 10.000,00 USD olarak belirlendiği, iş bedelinin 3.000,00 USD’lik kısmının işin başında peşin olarak ödendiği, işin eksiksiz olarak iş sahibine teslim edildiği, bu suretle davacının bakiye 7.000,00 USD iş bedelini talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nın 341/4. ve 346/1. maddeleri uyarınca miktar yönünden kesinlik sınırının altında kaldığından reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2020 tarih ve 2010/684 Esas, 2020/93 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun miktar yönünden kesinlik sınırının altında kaldığından HMK’nın 341/4 ve 346/1. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2-Davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile peşin istinaf karar harcının istek halinde davacı tarafa İADESİNE 3-Davalı tarafça yatırılması gereken 695,26 TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 174,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 521,26 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 23/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.