Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1491 E. 2023/1172 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1491
KARAR NO: 2023/1172
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2020
NUMARASI: 2014/2391 Esas, 2020/110 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 31/10/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davacılar ile davalı arasında 20.05.2013 tarihinde “… Proje Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmeye göre davacıların davalıya ait Bakü’de bulunan çocuk yuvası ve buna ait teras ve peyzaj alanından oluşan kompleksin mimari uygulama ve iç mekan projelerinin çizim işlerini üstlendiklerini, sözleşme bedelinin 50.000,00 USD olduğunu, sözleşmeden doğan her türlü edimini yerine getirdiğini ve sözleşmeye konu projeleri davalıya teslim ederek onay aldığı halde, davalının davacılara 40.000,00 USD ödeme yaptığını, ancak bakiye 10.000,00 USD borcunu ödemediğini, Kadıköy … Noterliğinin 07.05.2014 tarih ve .. yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının icra takibine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı ile davacılar arasında 20.05 2013 tarihinde “…” yapımı için sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre davacı tarafından Bakü’de bulunan çocuk yuvası ve buna ait teras ve peyzaj alanından oluşan kompleksin mimari uygulama ve iç mekan çizim işlerinin davacılar tarafından yüklenildiğini, sözleşmede; davacıların sözleşme konusu işlerde olabilecek yanlışlıkları veya eksiklikleri önceden tespit etmek ve işverene bildirmek, projelerdeki hata, kusur ve noksanları işveren tarafından belirlenecek sürede yapmak tamamlamak, işin yapımı sırasında işveren ile yakın koordinasyon içinde çalışarak, yükümlendiği konularda işverenin teknik danışmanı olarak çalışmak, işlerin gecikmeden ve kesintisiz yapılabilmesi için gerekli bilgi akışını sağlayacak projeleri bekletmeden işverene sunmak, işveren tarafından gerekli görüldüğü takdirde şantiyeye gitmek, sözleşme kapsamındaki işlere ilişkin malzeme listelerini, metrajları ve teknik şartnameleri hazırlamak ve sözleşme konusu işi sözleşmenin eki niteliğindeki pafta listesine uygun olarak eksiksiz davalıya teslim etmekle yükümlü olduğunu, davacıların sözleşmenin hükümlerine rağmen gerek projenin hazırlanması sürecinde, gerekse projenin tamamlanıp işverene teslimi aşamasında sözleşmeden doğan edimlerini gereğince yerine getirmediğini, davacılarca yapılmayan eksik ve hatalı edimlerin davalı şirket çalışanlarınca tamamlandığını, sözleşmenin 10. maddesi uyarınca yükleniciden kaynaklanan gecikmeler ve eksik yapılan kontroller nedeni ile davalı şirketin yüklenici bedelinden kesinti yapma hakkının da bulunduğunu, yüklenici olarak davacıların sözleşmenin. 4. maddesine aykırı davranarak yeterli performansı göstermediğini, istenen kalitede iş yapmadıklarını, davacılar tarafından yapılan eksik işler nedeni ile sözleşme kapsamında yapılan kesinti neticesinde 40.000,00 USD ödenmesini kabul ettiğini ve sadece bu rakam üzerinden fatura kesmiş olmasına rağmen 10.000,00 USD için İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını ve davalı tarafından usul ve yasaya aykırı iş bu takibe itiraz edildiğini, davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, davacının beyanlarının gerçeklikten uzak, haksız ve mesnetsiz olduğunu davacıların sözleşme konusu projeyi eksiksiz hazır ettiklerini ve projeyi davalıya teslim ettiklerini ispat etmekle yükümlü olduğunu belirterek, davanın reddine, % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, sözleşmenin 3. Maddesine göre, sözleşme konusu işleri kontrol etmek ve iki gün içinde onay vermek mecburiyeti getirildiğini, yüklenici tarafından uygulama ve iç mekan projelerine ait bilgisayar ortamında gerçekleştirilen … çizim İşi ile ilgili olarak davalı tarafından, savunmalarında belirtilen eksik ve ayıplı çizimler nedeniyle sözleşmenin 3. maddesine istinaden yükleniciye ayıplı olduğunu düşündüğü ürün ile ilgili herhangi bir bildirimde bulunup bulunulmadığı hususlarında dosya kapsamında bir belgeye de rastlanılmadığından davalı işsahibinin eseri kabul etmiş olarak kabul edildiği, ancak dosya kapsamındaki maillere göre yüklenici … & … Ortaklığı tarafından bilgisayar ortamında hazırlanarak onaya sunulmak üzere taahhüdündeki “Mimari Uygulama Proje Çalışmaları” ile “İç Mekan Uygulama Projesi Çalışmaları”‘nı içeren, sözleşme eki olarak da işveren tarafından isim ve ölçeği belirlenmiş olan toplamdaki 163 adet paftadan oluşan mimari ve iç mekan uygulama projelerinin teslimi hususunda görüş belirtilmesine karşın, davalı tarafından kısmi düzeltmeler ile bazı Türkçe paftaların İngilizce’ye çevrilmesi hususlarını içeren çalışmaların dosya kapsamında incelenmiş olduğu, yüklenicinin sorumluluğundaki işlerin bir kısmı için; (Ağırlıklı olarak paftaların davalı sorumluluğundaki … proje kompleksine ait ana işveren tarafından yapılan değişiklikleri içeren ve davacı yükleniciye teslim edilmesi gerekli paftaların hazırlanması ağırlıklı çalışma ile yükleniciden gelen paftalardaki ölçü eksikliği, paftalardaki Türkçe karakterin İngilizce yazıma dönüştürme ve de sahada ölçü farklılığından kaynaklanan düzeltmeleri içeren) davalı elemanları tarafından yapılmış olduğu tespit edilmiş olan ve yapımı gerçekleştirilmiş hizmetin karşılığı olarak 3.050,00 USD olarak hesaplandığı, yüklenici sorumluluğundaki uygulama projelerinin teslimi aşaması olan yaklaşık 25.09.2013 tarihi itibariyle 30 günlük bir gecikme tespit edildiği, bitmiş projelerde dahi yeni çözümler bakımından değişikliklere gidilebileceği hususu irdelendiğinde, mimarlık mesleğindeki matematiksel kesin kavramların bulunmaması karşısında hesap ve tespit edilen 30 günlük gecikme süresinin yeterli ve geçerli bir süre olduğu, hesaplamanın da buna göre yapıldığı, yüklenici … Ort. Sözleşme Alacağının (… Proje Bedeli Alacağı) 10.000,00 USD olduğu, davalı … Ltd. Şti’nin tamamlamış olduğu eksiklerin 3.050,00 USD olarak hesaplanması gerektiği, bu durumda davacıların bakiye alacağının 6.950,00 USD olduğu, takas mahsup def’ilerinin süresinde yapılmaması nedeniyle değerlendirilmesi gerekmediği gerekçesiyle, 6.950,00 USD asıl alacak ve 84,79 USD işlemiş faiz olmak üzere toplamda 7.034,79 USD üzerinden itirazın iptali ile bu miktar üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %4,75 oranında faiz uygulanmasına karar vermiştir.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davalı tarafından hiçbir şekilde davacılar adına iş yapılmadığını, yapılan yargılama sonucunda davalı şirketin davacılar ile yaptığı sözleşme konusunun hiçbir itirazda ve ayıp bildiriminde bulunmadan kabul edildiğini, davacıların dava konusu alacağın tamamına hak kazandığını, mahkeme gerekçesinde işin yapıldığını kabul etmesine rağmen mahkemenin bu doğrultuda alacağın bir kısmını reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda davalı çalışanları tarafından sözleşme konusu işlerin bir kısmının yapıldığı belirtilerek buna ilişkin hesaplama yapılmışsa da, hesaplamanın fahiş olduğunu, iddia edilen işlemlerin bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde önemsiz ve ikincil işler olup hesaplandığı değerde olmadığını, hiçbir şekilde kabul etmemekle beraber davalı şirketin buna ilişkin davacılara hiçbir bildirimi ve itirazı olmadığını, hatalı bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararında ‘ağırlıklı olarak paftaların davalı sorumluluğundaki … proje kompleksine ait ana işveren tarafından yapılan değişiklikleri içeren ve davacı yükleniciye teslim edilmesi gerekli paftaların hazırlanması…’ denilmesine rağmen belirttiği hususa aykırı olarak karar oluşturulduğunu, yine ‘sahadaki ölçü farklılıklarından kaynaklanan düzeltmeler’ denmişse de bu ölçme hatalarının zaten davalıdan kaynaklandığından bunda da davacıların bir sorumluluğu bulunmadığı halde buna ilişkin indirim yapılmış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı şirketin itirazsız olarak yapılan işi kabul ettiği ve davacıların dava konusu alacağı hak ettiğinin tespit edildiğini, bir an için aksi düşünülse bile yapılan işin sözleşmeye uygun olarak teslim edildiğinin de dosya kapsamında sübuta erdiğini, her iki bilirkişi raporunda da sözleşme konusu yapılan işlere ilişkin yapılan hesaplamalarda her şekilde davacıların talep edilen meblağdan daha fazla alacaklı olduklarının tespit edildiğini, davacıların dava konusu alacağa hak kazandığının sabit olduğunu, hiçbir kesinti yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının sözleşme ile yüklendiği edimlerini yerine getirmediğini, edimlerinin bir kısmını eksik ve hatalı yaptığını, bu nedenle işte gecikme yaşandığını da kabule ettiğini, davacının sözleşme eki dokümanda listeli paftaların tamamını teslim etmediğini, teslim edilen paftaların büyük bir kısmının kusurlu olduğunu, uygulama projesi ve imalat çizimleri kontrolü ve tüm evrakların İngilizce olarak hazırlanması gerekirken bu hususun göz ardı edildiğini, evrakları davalı firma çalışanlarının tercüme etmek durumunda kaldığını, sözleşmenin 2.2. maddesi uyarınca … Projenin davalı şirketi tarafından verileceğini, … Proje paketinde yer alan cepheler ve planlama dağılımı ana esas kabul edilerek bu sınırlar içerisinde cephe ve fonksiyonların … projeye uygun olarak çözümleneceğini, … Projede öneriler ya da tespit edilen olumsuzluklar varsa işverenin onayı şartı ile bu değişikliklerin uygulama projesinde yansıtılacağını, … projenin davalı tarafından üstlenici firma olan …’dan 06.05.2013 tarihinde taraflar arasında sözleşme imzalanmadan evvel yapılan görüşmeler sırasında davacıya teslim edildiğini, sözleşme kapsamında davacı tarafından yerine getirilecek edimlerin davalıya teslim edilecek projeler, imzalanan sözleşme ekinde liste kapsamındaki projelerin bir kısmının hiç sunulmadığını, sunulan projelerin bazılarının ise davalı şirket çalışanlarınca düzeltilmek zorunda kalındığını, davacıların sözleşmenin 4. maddesi ve tamamına aykırı davrandıklarını ve yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, mahkemenin ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, sürekli davalı şirketin eksik, hatalı işler için davacı tarafı mail ile defaten uyardığını, davacı tarafın projeyi geç teslim ettiğini kabul ettiğini, mahkemece bu gecikmenin olağan gecikme olarak değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının işi 53 gün gibi uzun bir süre geciktirdiğini, davacıların projeyi sözleşmenin 7. maddesi uyarınca davalıya teslim ettiklerini ispat edemediğini, davacının teslim etmesi gereken paftaları teslim etmediğinin 11 Temmuz 2013 tarihli dilekçeye ekli mailde açıkça belirtildiğini, davacı tarafından teslim edilmeyen paftaların müvekkili tarafından çizilerek işverene teslim edilip onay alındığını, aynı şekilde, kusurlu paftaların da düzeltilerek işverene sunulduğunu, gecikmelerden dolayı sahada ilerleyen işlerin durma noktasına geldiğini, işverene teslim edilen çizimlerin nerdeyse % 63’lük kısmının davalı tarafından oluşturulduğunu, üreticiler tarafından çizilmiş olan imalat çizimlerinin pek çoğunun da davalı tarafından kontrol edildiğini, mahkemece davacının işi geciktirme süresi dikkate alınmadan ve eksik ve hatalı işlerin %63’lük kısmının davalı tarafından yapıldığı göz ardı edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Taraflar arasında 20.05.2013 tarihli … projesi sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı taraf, sözleşme gereği üstlendikleri edimleri tamamladıklarını, ancak iş bedelinin bakiye 10.000,00 USD’sinin ödenmediğini, girişilen icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiş; davalı ise, davacının edimlerini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediğini, yapması gereken projelerin bir kısmını hazırlayarak teslim etmediği gibi bir kısım edimleri kendileri tarafından tamamlanarak iş sahibine teslim etmek durumunda kaldıklarını, işin geciktiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş; mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davacının edimlerini teslim ettiğini ancak özellikle e-mail yazışmalarına göre davacının edimlerini tam olarak teslim etmediği, bir kısım edimlerin davalı tarafından tamamlattırıldığı, bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan 6.950,00 USD bakiye alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 20.05.2013 tarihli sözleşme gereğince iş bedeli 50.000,00 USD olarak belirlenmiştir. Davalı iş sahibi tarafından iş bedelinin 40.000,00 USD kısmının ödendiği bakiye 10.000,00 USD kısmının ödenmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi, dosyaya sunulan e-posta yazışmalarına göre davacı tarafın bir kısım edimlerini eksik yerine getirdiği, bu eksiklerin davalı tarafından tamamlanarak asıl işsahibine mimari projelerin teslim edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının eksik bıraktığı işlerin 3.050,00 USD tutarında olduğu, buna göre davacı alacağının 6.950,00 USD olduğu, 30 günlük gecikmenin işin kapsamı göz önüne alındığında bilirkişilerce de uygun bulunduğu, ancak ifaya ekli cezai şart niteliğindeki cezanın istenebilmesi için gerekli itirazi kaydın ileri sürülmediği anlaşılmakla, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2020 tarih ve 2014/2391 Esas, 2020/110 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Davacı tarafından İstinaf harçları peşin yatırıldığından harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 2-Davacıdan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 215,45 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yatırılması gereken 1.119,66.TL nisbi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 280,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 559,660 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 31/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.