Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1456 E. 2020/1267 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1456
KARAR NO: 2020/1267
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2019
NUMARASI: 2014/761 Esas, 2019/355 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 12/11/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacı ile İstanbul ili, Üsküdar İlçesi, … Mahallesi, … Sokak … ada, … parsel sayılı taşınmazın malikleri olan … varisleri …, … ve … varisleri arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tanzim edilmiş olduğunu, bu sözleşmenin çeşitli aşamalarda değiştirilerek yeni anlaşmalar ve ek sözleşmeler yapıldığını; sözleşmede adı geçen bir kısım malikler tarafından davacı aleyhine Üsküdar … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 93.000 DM cezai şart alacağı için başlatılan icra takibine karşı yapılan itiraz üzerine Üsküdar 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2000/1109 E. Sayılı dosyasında tesis edilen karar Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 02/07/2003 tarih 2003/1043 E. 2003/3665 K. sayılı kararı ile 17/11/2000 tarihli hesap mutabakatnamesinin davanın kapsamında olup olmadığının araştırılması gerekçesi ile bozulmasından sonra yapılan yargılama sonunda Üsküdar Asliye 5. Hukuk Mahkemesinin 06/07/2004 tarih 2004/8 esas ve 2004/294 karar sayılı kararı ile söz konusu mutabakatnamenin davanın kapsamında olmadığına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, 17/11/2000 tarihli hesap mutabakatnamesinin 3. maddesinde dış doğramalar ve sair işler için … şirketine verilmesi gereken 250.000 DM’na karşılık Kasım 2000 ayı dahil müteahit firma tarafından ödenmesi gereken dava dışı …’in kira bedelleri dahil 186.657 DM … şirketine ödendiği, bakiye 63.343 DM doğramaların yapılmasını takiben … ve çocukları tarafından … şirketine ödenecektir hükmünün yer almasına ve davacının dış doğramalar ve sair işler ile ilgili edimini ifa etmiş olmasına rağmen ödenmesi gereken 63.343 DM’nin davacıya ödenmemiş olduğunu, Beyoğlu …Noterliği 19/08/2003 tarih, … yevmiye numarası ile ihtar çekildiğini ve akabinde icra takibi yapıldığını belirterek, 63.343/1,95583=32.386,00 EURO alacağın 26/08/2003 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş 20.065,14 EURO faizi ile birlikte toplam 52.451,14 EURO alacağın faizi ile tahsili için davalıların itirazlarının iptaline, davalıların %40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar …, …, … ve … vekili, yetki, iş bölümü ve zamanaşımı itirazında bulunarak mutakabatnamedeki imzanın kendilerine ait olmadığını, yabancı paranın nasıl çevrildiğinin açıklanması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini ve %40 inkar tazminatı verilmesini talep etmiştir. Davalılardan … ve … ise, davacının sözleşme, protokol ve ihtarnamelerdeki birçok yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu nedenle bir takım eksikliklerin kendilerince giderildiğini, kendilerinin bu firmadan alacağının bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, sahte imza ile kaleme alınmış ve imzası olmayan taraflar açısından yok hükmünde olan bir sözleşmeye dayalı mutabakatname ile diğer tarafların hukuki sorumluluğunun doğmayacağı, sözleşmenin ayakta tutulabilmesi şartlarından olan taraf irade beyanlarının tam olarak sağlanamadığı, sözleşmenin bu şartlar karşısında davalılar …, … ve … açısından da geçerli kılınamayacağı, sözleşmenin yok hükmünde olduğu, bilirkişi raporlarına göre sözleşmeden kaynaklanan alacağın bulunmadığı, dosyaya yasal sürelerde ibraz edilen belgeler uyarınca delillerin değerlendirilmesi sonucunda davalıların borçlu olmadığına kanaat getirildiği, dava konusu değer dikkate alınarak yazılı delil ve belgeyle ispata değer verildiğinden, alacağın varlığına dair dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davacının davasını ispat edemediği, ancak kötü niyetli olduğuna dair de kanaat oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme kararında belirtilen,17/11/2000 tarihli hesap mutabakatnamesindeki imzalardan kendi eli ürünü olmadığı tespit edilen davalılar açısından, sözleşmenin yok hükmünde olması değerlendirilmesinin yapılmış olması karşısında sözleşmede imzaları bulunanların da tam mutabakat sağlanmadığı gerekçesiyle sorumluluklarının bulunmadığının ileri sürülmesinin hukuk ve mantık kurallarına aykırı olduğunu; müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini, davalıların sözleşme ile kendileri lehine yarar sağlamış olmalarına rağmen kendi edimlerini ifa etmeyerek müvekkili şirketi zarara uğrattığını; “Hesap Mutabakatnamesi” başlıklı belgede müvekkili şirketin yapım işinden tamamen el çekmiş olduğu, işin kontrolünün kendisinde olmadığı, hata ve kusurdan sorumlu olmadığı sadece belirli bir bedeli ödeme yükümlülüğü altında bulunduğunu; sözleşmede imzası bulunanların da imzayı inkar edenlerin de sözleşmenin nimetlerinden faydalandıklarını, bu nedenle sözleşmenin geçersizliğinin veya imzasının bulunmadığının ileri sürülmesinin MK 2’de açıklanan dürüstlük kuralları ve hakkın kullanılması yasağına aykırı olduğunu; metnin ikinci maddesi gereği müvekkili şirketin yükümlülüğünü …-… ile imzaladığı 2001 tarihli “Anlaşma” başlıklı belge ile yerine getirmiş ve sözleşme gereği ödemesi gereken bedellerin tamamen ifa edilmiş olduğunun Beyanname ve Hesap Özeti başlıklı belgede sabit olduğunu; delillerinin değerlendirilmediğini ve imzaları bulunan kimselerin sorumluluklarının ortaya konulmadığını, HMK 25.madde gereği “Taraflarca getirilme ilkesi” uyarınca davalı taraflarca ileri sürülmeyen hususların, mahkeme kararında, yasal hükümlere aykırı bir şekilde dikkate alındığnı ve sözleşmenin geçerliliğine dair hukuki dayanaktan yoksun yorumlar yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar …, …, … ve … vekili istinafa cevap dilekçesi ile, dosyada içerisinde mevcut mutabakatnamenin sahte imzalarla düzenlenmesi sebebi ile yok hükmünde olması, ispat yükünün davacı yanın üzerinde olması ve alacak iddiasının somut bir delile dayandırılamaması, yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın usule ve yasaya uygun olması nedeniyle istinaf talebinin reddine, kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Beyoğlu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile alacaklı … Şirketi tarafından davalı borçlular aleyhine 32.386 Euro (63,343 DM) karşılığı ve 18.086 Euro (26/08/2003 tarihinden işlemiş faiz) toplamı 50.472 Euro, (99.959,80 TL) için 05/11/2010 tarihinde takibe başlandığı, borçlu … ve … tarafından borç olmadığı, olsa bile zamanaşımının dolduğu, diğer borçlular tarafından ise borcun olmadığı gerekçesiyle itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, Üsküdar 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/8 esas sayılı dosyanın sonucunun dava açmak için beklendiğini, zamanaşımı olmadığını belirtmiş, 18/12/2012 tarihli dilekçe ile 63.343 DM’nin 32.386 Euro ve 18.086 Euro faiz toplamı 50.472 Euro olduğunu, davanın bu miktar için olduğunu, 1.979,14 Euroluk fazla hesabın dikkate alınmamasını talep etmiştir. Dava konusu 17/11/2000 tarihli hesap mutakabatnamesi başlıklı belgenin … şirketi ve dosya davalısı altı kişi ile birlikte Av. … tarafından imzalandığı ve içeriğinde; “1.maddesi: … ve çocukları tarafından müteahhit firmaya iç sıvaları için verilen 50.000 Alman Markı müteahhit firma tarafından mutakabatnamenin imzalanması ile geri iade edilmiştir. 2.maddesi: … ve çocuklarına ait iki adet ikiz ve iki adet tek villanın dış doğramaları müteahhit firma tarafından yaptırılacaktır, bu işi yapacak kişi yada kurum, … ve çocukları tarafından bulunacak ve bu kişi yada kurumla müştereken yapılacak pazarlık sonucunda iş ikmal edilecek, bu kişi veya kuruma yapılan işlerin bedellerin … tarafından ödenecektir. Yapılacak işlerin kontrolü ve beğenilmesi … ve çocuklarına ait olacak, işin sonunda yapılan işin hata veya kusurlarından … sorumlu olmayacaktır. 3.maddesi: dış doğramalar vs işler için … şirketine verilmesi gereken 250.000 Alman markına karşılık Kasım 2000 ayı dahil müteahhit firma tarafından ödenmesi gereken …’in kira bedelleri dahil 86.657 Alman Markı … şirketine ödenmiştir, bakiye 63.343 Alman Markı doğramaların yapılmasını takiben … ve çocukları tarafından … şirketine ödenecektir. 4.maddesi: villaların çevresindeki bahçe düzenlemeleri, istinaf duvarları … ve çocukları tarafından yaptırılacak ve bu iş için gerekli malzeme ve işçilik bedelleri … şirketi tarafından karşılanacaktır. … Şirketi ile … ve çocukları bu hususta da mutakabat sağlayarak iş yapılacaktır. 5.maddesi: İş bu mutakabatname yukarıda yazılı hususları kapsamakta olup taraflar arasında yapılan sözleşmeler gereği tarafların hak ve sorumlulukları ayrıca devam edecektir, yani sair hususlar bu mutakabatname kapsamı dahilinde değildir.” hükmünü içermektedir. Anlaşma başlıklı 16/06/2001 tarihli belgenin … ve çocukları adına … ve … ile … şirketi adına … arasında imzalandığı, … Konaklarında işverene ait …, …, …, …, …, … nolu konutların ahşap dış doğrama işlerinin malzeme ve işçilik yapımına ilişkin olduğu, anlaşma şartlarının sözkonusu binalarda eksik kalan tüm doğrama işlerinin … nolu binanın doğramalarını örnek almak suretiyle bu işverenin talepleri doğrultusunda tamamlanarak doğramaların şantiyede cilalı ve montajı yapılmış olarak teslim edileceği, ölçümlerde giriş kapısı, giriş kapı çerçeveleri, kapalı doğramalar ve diğer tüm doğramaların eş değer sayılacağı ve tek birim fiyat ile değerlendirileceği, ahşap koruyucu protim boya malzemesinin … şirketinin temin edeceği veya sarı menteşe ve aksesuarların bedelini ödeyeceği, işin bedelinin 60.000.000 TL/m2 olduğu, işçilik ve kereste bedelinin … şirketi tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Beyanname ve hesap özeti başlıklı 24/01/2003 tarihli belgenin … tarafından imzalandığı ve içeriğinde 4.maddeye göre işin birim bedelinin 60.000.000 TL olduğu, işin toplam tutarının 21.300.000 TL olduğu, bu toplam bedelin 7.000.000.000 TL’si kereste bedeli olarak 11/06/2001 tarihinde, 9.000.000.000 TL’si … adına …’den çeşitli tarihlerde avans olarak alındığını, bakiye bedelin 21.300.000.000-16.000.000.000= 5.300.000.000 TL olduğu ve 1.440.000.000 TL’sini 15/04/2003 tarihli … çekiyle şahsen almış olup kalan 3.860 TL’nin borçlara mahsuben …’e ödenmesini kabul ettiği ve belirtilen işlerle ilgili … şirketinden alacağı kalmadığını, anlaşmanın 3.maddesinde belirtilen doğrama aksesuarları ve pirinç aksam karşılığı ile cila malzemesini ve 628.000 TL’sini nakit olarak …şirketi adına …den aldığını, bu hususta bir alacağı kalmadığının belirtildiği görülmüştür. Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen 25/08/2013 tarihli raporda 17/11/2000 tarihli hesap mutakabatnamesi başlıklı belgedeki …, …, … imzalarının kendilerine ait olmadığı, belgedeki imzanın Mihriban eli ürünü olduğu belirlenmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sırasında mahallinde keşif yapılarak birden çok sayıda bilirkişi rapor ve ek raporu alınmıştır. Davalı … 20/06/2013 tarihli duruşmada dış panjur, 2 havuz ve çevre düzenlemesi yapılmadığını, ihtilafın buradan çıktığını, 30/09/2013 tarihli duruşmada ise villaların dışında yapılacak doğramaların yapıldığını, bedelin 3.680 TL’sinin kendisi tarafından ödendiğini, bahçe duvarlarını yaptırdığını belirtmesi üzerine, davacı tarafça bahçe duvarları için 3.860 TL’nin …’e ödendiği belirtilerek davalı … ve …’e yemin teklif edilmesi üzerine; mahkemece yemin teklifinin … yönünden reddedildiği, davalı …’in ise usulüne uygun ettiği yeminde 3.860 TL ödemenin davacı şirket tarafından yapılmadığı beyanında bulunduğu anlaşılmaktadır. Üsküdar 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/4 esas, 2004/294 karar sayılı dosyası ile, dosya davacıları …, …, … ve … tarafından davalı … Şirketi aleyhine Üsküdar …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile gecikme cezası ve kira bedeline ilişkin başlatılan takibe dayalı itirazın iptali davası açıldığı, yapılan yargılamada villaların 31 ay geçmesine rağmen teslim edilmediği gerekçesi ile 93.000 DM üzerinden iptaline karar verildiği verilen kararın Yargıtay 15.Hukuk Dairesi tarafından “17/11/2000 tarihli hesap mutakabatnamesinin dosya alacağını kapsaması durumunda davanın reddi gerekeceği, kapsamaması halinde yükümlü olduğu işler dikkate alınarak hesaplama yapılması, alacağın TL cinsinden karar verilmesi, vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin paylaştırılmaması” gerekçesiyle bozulması üzerine, mahkemece alınan bilirkişi raporu sonrasında “17/11/2000 tarihli hesap mutakabatnamesinin dosya alacağını kapsamadığı, yüklenici tarafından yapılan işler nedeniyle gecikme bulunduğu, 24/07/1996 tarihli ek sözleşmede belirtilen 15 ay ve 29/10/1997 tarihinde sona erdiği, 29/11/2000 tarihine kadar 31 aylık gecikme bulunduğundan itirazın 28.086.000.000 TL iptaline, kira alacağından vazgeçme nedeniyle reddine ve inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi tarafından 2005/605 esas, 2015/5124 karar sayı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında daha önceden kat karşılığı inşaat sözleşmesinin düzenlendiği bilahare anahtar teslimi hususundan vazgeçildiği anlaşılmaktadır. Kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği tüm doğramalar, camlar ve bina içindeki sıva dahil tüm ince işlerin arsa sahibi tarafından yapılması kararlaştırılmış, bilahare dava konusu 17.11.2000 tarihli mutabakatname düzenlenerek söz konusu dış doğramalar ve sair işler için davacı şirkete 250.000,00 TL Alman markı verilmesi yönünde anlaşma yapıldığı, ancak davacı yüklenici şirket tarafından ödenmesi gereken arsa sahiplerine ait kira bedelleri olan 186.657 Alman markının ödendiği kabul edilerek bakiye 63.343 Alman Markının ise doğramaların yapılmasını takiben arsa sahibi … ve çocukları tarafından yüklenici şirkete ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı Şirket tarafından söz konusu alacak ve faizinin Euro cinsinden tahsili için icra takibi yapılmış olup davacı tarafça bu takibe yapılan itirazın iptali istenmektedir. Tüm dosya kapsamı göz önüne alındığında, davalılarca mutabakatta ve arsa sahiplerince yapılacak işlerde, sayılan doğramalar dışında sair işlerin yapılmadığı hususunda bir savunma ileri sürülmemiştir. Arsa sahiplerinin yapılmadığını ileri sürdüğü havuz ve diğer hususlar mutabakatın konusu olmayıp Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde yükleniciye yüklenen edimlerin konusudur. Davacı iş yapım sözleşmesi niteliğindeki nutabakatname kapsamındaki işler yönünden dava açmıştır. Dosya kapsamındaki bilirkişi raporundan mutakabata konu doğramaların yüklenici tarafından “Anlaşma” başlıklı 16/06/2001 tarihli belge ve “Beyanname ve hesap özeti” başlıklı 24/01/2003 tarihli belgeye dayalı …’a yaptırılmış olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu mutabakatta bakiye alacak olarak belirtilen 63.343 Alman Markının ödenmesi doğramaların yapılması şartına bağlandığından ve doğramaların yüklenici tarafından yaptırıldığı anlaşıldığından şart gerçekleşmiştir. Ancak dava konusu mutakabatname üzerinde Adli Tıp Kurumu raporuna göre davalılar …, …, … adlarına atılan imzaların kendilerine ait olmadığı, … imzasının kendisine ait olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalılar …, … ve … yönünden mutakabatname gereğince, …, … ve … yönünden ise sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince sorumlulukların doğacağı açıktır. Davacı mutakabat gereği bakiye 63.343 Alman Markını talep ettiği, sözleşme gereği başka bir talebi bulunmadığı göz önüne alınarak, mahkemece dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilerek yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmak suretiyle davalıların taşınmazlardaki hisse oranlarına göre sorumlu olduğu miktarın belirlenlenmesi konusunda ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/04/2019 tarih, 2014/761 esas, 2019/355 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 12/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.