Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/137 E. 2020/150 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/137
KARAR NO : 2020/150
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2019
DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 28/01/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, taraflar arasında taşeron sözleşmesi imzalandığını, işin devamı sırasında davalının sözleşmeyi feshettiğini, teminat olarak verilen kambiyo senedinin haksız olarak takibe konulduğunu ve müvekkilinden tahsil edildiğini, bu nedenle uğranan zararın tahsili gerektiğini ileri sürerek, şimdilik 100,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davacı vekilince sunulan 17/09/2019 havale tarihli dilekçede ise, davanın Ankara mahkemelerinde açılmak istenirken UYAP’ta sehven İstanbul’un işaretlendiğini, bu yanlışlığın UYAP Avukat Portalından düzeltilemediğini, bu nedenle mahkemenin esasına kaydedildiğini, dava dilekçesinin başlığının Ankara mahkemelerine yönelik olduğunu ve davalı şirket merkezinin de Ankara’da olduğunu belirterek, dosyanın yetkili Ankara mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesi istenmiştir. Mahkemece 20/09/2019 tarihli karar ile, HMK’nın 17. Maddesi gereğince yetki sözleşmesi düzenlendiği, yetki sözleşmesinin kanunen yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisini ortadan kaldıracağı, tarafların bu mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istemeleri halinde bu durumun sözleşmede açıkça belirtilmesi gerektiği, dosya kapsamındaki yetki sözleşmesinde ihtilaf vukuunda Ankara mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, davacı vekilinin iradesinin ve talebinin de bu doğrultuda olduğu, bu nedenle davanın Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması gerektiği gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine, HMK’nın 114/1-ç ve HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca davanın usulden reddine, dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı … istinaf dilekçesinde, dava dilekçesi tebliğ edilmediğinden savunma hakkının kısıtlandığını, dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilseydi davacının dayandığı sözleşmeye itiraz hakkını kullanabileceğini, davalı olarak ikamet adresinin İstanbul ili olduğunu, yetkili mahkemenin de İstanbul Anadolu mahkemeleri olduğundan davanın İstanbul Anadolu mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemelerin yetkisi 6100 sayılı HMK’nın 5 ilâ 19. maddeleri arasında düzenlenmiştir. HMK’nın 6. Maddesine göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek ya da tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Kanun’un 7. Maddesi gereğince davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. HMK’nın 10. Maddesine göre sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. HMK’nın 17. Maddesine göre tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. HMK’nın 18. Maddesine göre ise, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hallerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11/04/2019 tarih ve 2017/15-2141 esas, 2019/442 karar sayılı kararında; 6100 sayılı HMK’nın 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vereceği, gerektiği takdirde kararını vermeden önce bu konuda tarafarı ön inceleme duruşmasında dinleyebileceğinin belirtildiği, dava şartları ve ilk itirazların karara bağlanması için, tarafların açıklamaları yeterli ise hâkimin, dosya üzerinden karar verebileceği, verilen kararın (görevsizlik veya yetkisizlik kararı gibi) davayı (o mahkemede) sona erdirici nitelikte ise, hâkimin tarafları ön inceleme duruşmasına davet etmeden (dosya üzerinden) gerekli kararı verebileceği, bu hususun HMK’nın 138. Madde gerekçesinde de belirtildiği, anılan düzenleme ile hâkime dava şartlarına ilişkin olarak hangi aşamada karar verilmesi noktasında takdir hakkı tanınmış olup, hâkimin tarafların dinlenmesine ihtiyaç duymaması hâlinde gerekli gördüğü takdirde dosya üzerinden de karar verebileceği, HMK’nın 30. maddesi uyarınca hâkimin, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olup, dava şartlarına ilişkin bir sorunun yargılamanın başında çözülmeyip sonrasında dava şartı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ekonomisi ilkesi ile de bağdaşmayacağı, buna göre mahkemece dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin, 6100 sayılı HMK’nın 115/1. ve 138. maddeleri ve usul ekonomisi uyarınca mümkün olduğu belirtilmiştir. Somut olayda, davacı tarafça uğranan zararın tahsili talepli dava açılmış, davacı vekili, davalı şirketin ikametgahının Ankara olduğu, yetki sözleşmesi bulunduğu ve UYAP’ta sehven İstanbul işaretlendiğinden davanın İstanbul mahkemelerinde açıldığını belirterek, yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine ve dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamında bulunan 02/12/2010 tarihli sözleşmenin 18. Maddesinde ihtilaf halinde Ankara mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunun düzenlendiği, davalılardan … Elektrik İnşaat Turizm Taahhüt San.ve Tic.Ltd.Şti’nin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde belirtilen ikametgah adresinin Ankara ili olduğu anlaşılmaktadır. Gerek yetki sözleşmesi hükmü, gerekse birden fazla davalı bulunması halinde bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinde dava açılabileceğine ilişkin HMK’nın 7. Maddesi hükmüne göre davanın Ankara mahkemelerinde görülmesi usul ve yasaya uygundur. Dava dilekçesi incelendiğinde, dilekçenin “Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne” hitaben yazıldığı da anlaşılmaktadır. Bunun dışında, yukarıda değinilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında, davalıya tebligat yapılmaksızın yetkisizlik kararı verilmesinin usul ekonomisine uygun bulunduğunun kabul edildiği sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı …’ın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/09/2019 tarih ve 2019/221 esas, 2019/14 karar sayılı kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı …’ın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 10,00 TL istinaf karar harcının davalı …’tan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a-3.bendi gereğince KESİN olmak üzere 28/01/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.