Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1353 E. 2023/1105 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1353
KARAR NO: 2023/1105
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2020
NUMARASI: 2016/642 Esas, 2020/170 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 18/10/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili şirketlerle davalı şirket arasında yapılan sözleşme gereğince Nevşehir İli, Ürgüp İlçesi, … Beldesi, … Cad. No:… adresinde faaliyette bulunan “…” konsepti kapsamında, hali hazırda kullanılmakta olan 29 oda, restaurantlar, SPA, ortak alanların ve yeni inşa edilip eklenecek odalar ile 2 adet kilise ve ihtiyaç duyulan mutfak, depo, personel soyunma odaları ve yemekhaneleri, bütün avlu dahil ortak kullanım alanlarının tasarlanıp, projelendirilerek kullanıma hazır halde teslimine kadarki süreci kapsadığını, sözleşmenin 4. Maddesi ile alt maddelerde yapılacak işler başlığı altında teker teker işlerin tanımlandığını, sözleşmenin işlerin fiyatları başlıklı 3. maddesinde 27 Ekim 2015 tarihinde ilk ön ödeme 50.000,00 TL’nin, 01 Ocak 2016 tarihinde tüm proje çizimlerinin çoğunun teslim edildiği tarihte 80.000,00 TL’nin, 01 Mart 2016 tarihinde yine tüm projenin paftalarının ve uygulama projelerinin teslim edildiği tarihte 70.000,00 TL’nin, 23 Haziran 2016 tarihinde bu sözleşmede yazılı çizim, projelendirme ve uygulamaların tamamen neticelendirilmesi, kısaca iş bitiminde kalan 50.000,00TL yüklenicilere ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ön proje çalışmasının tamamlanması ile davalı tarafından ön ödeme olan 50.000,00 TL’nin müvekkili şirketlere ödendiğini, ödemeyi müteakip, davacı müvekkili şirketlerin sözleşme ile üstlendikleri işe devam ederek, gerek sözleşme öncesi, gerekse sözleşme imza aşamasında davalı şirket ile yapılan görüşmeler dahilinde, davalı şirketin taleplerini karşılar, ayrıca etüd ve proje hazırlık çalışmalarına uygun mimari alt yapı ve teknik gereklilikleri karşılar şekilde, özgün ve özel bir konsept ile proje çizim ve tasarımlarının sözleşmede kararlaştırılan süre sonunda 01 Ocak 2016 tarihinde davalıya teslim edildiğini, buna karşılık 80.000,00 TL’lik ödemenin yapılmadığını, bu nedenle davalıya Beşiktaş … Noterliğinin 29/03/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek 01/01/2016 tarihinde ödenmesi gereken 80.000,00TL’nin ihtarın tebliğden itibaren 3 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, davalı tarafın Kartal … Noterliğinin 18/01/2016 tarih … ve … yevmiye nolu ihtarnamelerini göndererek sözleşme kapsamında istenen işlerin istenen kalitede yapılmadığını, tamamlanması gereken proje çizimlerinin gerçekleşmediğini, iş programına uyulmadığını, konsepte uygun tasarımların yapılmadığını belirterek sözleşmenin feshedildiğini ve ödenen 50.000,00 TL nin iadesinin istendiğini, sözleşme ile üstlenilen edimler yerine getirildiği halde hakettikleri 80.000,00 TL’nin ödenmediğini belirterek, 80.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 29/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu 80.000,00 TL nin sözleşmeden de anlaşılacağı üzere 01.01.2016 tarihinde tüm proje çizimlerinin çoğunun teslim edilmesi halinde ödeneceğini, bu tarihte müvekkili şirketin talep istek ve arzularını karşılar özgün özel bir konsept ile proje çizim ve tasarımların gerçekleştirilerek teslim edilmediğini, sözleşmeye göre proje çizimlerinin 01/01/2016 tarihinde teslim edilmesi halinde 80.000,00 TL’nin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirket tarafından davacılara gönderilen Kartal … Noterliği’nin 18.01.2016 tarih … ve … yevmiye nolu ihtarnameleri ile sözleşmenin feshedildiğini, ayrıca ödemesi yapılan 50.000,00 TL nin de iadesinin istendiğini, sözleşmenin 5 ‘inci maddesinde davacıların yükümlülüklerinin düzenlendiğini, buna göre işin uygun sürede, beklenen kalitede yapılmadığını, sözleşme konusu yerin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca tescilli yerlerden olup, atılan tüm adımların kurulun denetimine tabi olduğunu, denetime esas olacak davacılar tarafından kurula verilmiş bir projenin olup olmadığının tespiti gerektiğini, kuruldan gerekli izinler alınarak kullanımı hazır şekilde işin teslimine ilişkin anlaşma yapıldığını, davacılar tarafından gönderilen Beşiktaş … Noterliği’nin 29/03/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinden taleplerinin kabul edilmediğinin açıkça ihtar edildiğini, kendilerininde Kartal … Noterliğinin 18/01/2016 tarihli … ve … nolu ihtarnameleri ile sözleşmeyi feshettiklerini, davacıların sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dosya üzerinden yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan raporlara ve dosyadaki mevcut delillere göre; taraflar arasında … kapsamında 29 oda, Resteurantlar, Spa, Ortak alanlar ve yeni inşaa edilip eklenecek odalar ile iki adet kilise ve ihtiyaç duyulan mutfak vs. bütün avlu dahil, ortak kullanım alanları tasarlanıp projelendirilerek 23/06/2016 tarihinde teslimine ilişkin sözleşme imzalandığı, davalı …tarafından 18/01/2016 tarihinde davacılara ayrı ayrı çekilen ihtarnameler ile sözleşmenin feshedildiği ihbar edilerek ödenen 50.000,00 TL ödemenin iadesinin talep edildiği, davacılar tarafından davalıya gönderilen 29/03/2016 tarihli ihtarnamede ise sözleşmeye uygun olarak tasarımların yapıldığı, eser niteliğindeki projelerin teslim edildiği belirtilerek sözleşmenin 3. maddesi uyarınca 80.000,00 TL’nin ödenmesinin ihtar edildiği, bu ihtarnameye cevap olarak davalı tarafından davacılara gönderilen 05/04/2016 tarihli ihtarnamede ise sözleşme kapsamı yükümlülüklerin tam ve gereği gibi yerine getirilmediği, bu sebeple sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, işin tamamlanmasının başka firma eliyle yürütülmeye çalışıldığı, akde aykırı davranışlar nedeniyle feshedilen sözleşme hükümlerine göre yapılan ödemenin iadesinin ihtar edildiği, davacının ise açtığı davada sözleşmenin 3.2 maddesi gereği 80.000,00 TL’nin ödenmesini talep ettiği, ancak anılan sözleşme maddesine göre 80.000,00 TL hakedişin ödenebilmesi için “Tüm proje çizimlerinin çoğunun teslim edilmesi” gerektiği, sözleşmede teslim edilecek iş oranı belirtilmediğinden peşin ödenen 50.000,00 TL ile işin çoğu tamamlanınca ödenecek olan 80.000,00 TL’nin toplamı 130.000,00 TL’nin iş bedeli olan 250.000,00 TL ‘ye oranı kadar yani işin % 50 ‘sini aşan kısmının teslim edilmesi gerektiği, bu kapsamda davacı tanıklarının beyanları, mail yazışmaları, dosyaya sunulan proje ve tasarımlar ile davalı tarafça kalan işin tamamlatılması için dava dışı …Ltd. Şti. ile yapılan sözleşme ve bedelinin 120.000,00 TL olması ve 120.000,00 TL’nin taraflar arasında imzalanan sözleşme bedeli 250.000,00 TL’den tenzil edildiğinde aradaki farkın 130.000,00 TL olması hususları nazara alındığında, gerekçeli, somut olaya uygun ve denetime elverişli olan ve hükme esas alınan 17/01/2019 ve 29/05/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporlarında işin % 53’ü oranında tamamlandığı, tamamlanan kısma isabet eden iş bedelinin 132.500,00 TL olduğu, bu miktarın hemen hemen her iki sözleşme bedeli arasındaki farka eşit olduğu, davalının 50.000,00 TL ödemesi mahsup edildiğinde, sözleşmenin 3.2 maddesi gereğince davacının 80.000,00 TL alacağı olduğu, davalının sözleşmeden dönüldüğü iddiasına konu 18/01/2016 tarihli muhatap … Mobilya Tic. Ltd Şti’ye çektiği ihtarnamenin imza vermeyen … beyanına istinaden muhatabın adresinde tanınmadığından bahisle çıkış merciine iade edildiği, yine davalının sözleşmeden döndüğüne ilişkin 18/01/2016 tarihli muhatap …’ne çektiği ihtarnamenin imza vermeyen … (…) beyanına istinaden muhatabın tanınmadığı/taşındığından bahisle çıkış merciine iade edildiği, davacı muhatapları ihtarnamenin tebliğe çıkartıldığı adreslerinin, sözleşmedeki adresleri olmakla birlikte sözleşmede bu adreslere çıkarılan tebligatlar ve bildirimlerin yapılmış sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, ayrıca posta memuruna beyan veren kişilerin davacı taraf çalışanı olduğu veya kasıtlı olarak tebligatın alınmadığı hususları iddia ve ispat edilmediğinden davacıların dahil olmadan gelişen süreç itibariyle iade edilen tebligatlara sonuç bağlanmasının mümkün olmadığı, sözleşmeden dönme ve sözleşmenin feshinin karşı tarafa varması gerekli bir irade beyanı ile mümkün olduğu, bu nedenle davacılara tebliğ edilemeyen 18/01/2016 tarihli dönme ve feshe ilişkin ihtarlarının sonuç doğurmayacağı, kaldı ki sözleşmede bir takvim olmamakla birlikte 01/01/2016 tarihli çizimlerin çoğunun teslim edildiği tarihte 80.000,00 TL ödeneceği kararlaştırıldığından, mahkemece itibar olunan teknik bilirkişi heyeti raporlarına göre 18/01/2016 tarihli ihtarnamelerden önce işin % 53 ‘ünün teslim edilmiş olması karşısında TBK.nın 473/1 maddesi uyarınca işin gecikmesine dayalı sözleşmeden dönülmesi şartlarının da oluşmadığı, ayrıca TBK.nun 473/2 maddesi kapsamında işin ayıplı veya sözleşmeye aykırı yapıldığı hususunda herhangi bir delilde sunulmadığı davacılara gönderilen 18/01/2016 tarihli ihtarnamelerin öncesinde ayıbın ve aykırılığın giderilmesi için davacılara süre verilmediği, bu haliyle TBK.nun 473/2 maddesi gereğince de sözleşmeden dönme şartlarının oluşmadığı, davacı tarafından yapılan işin bedeline ilişkin ön ödeme olarak yapılan 50.000,00 TL düşüldükten sonra sözleşmenin 3.2 maddesi uyarınca 80.000,00 TL hakediş alacağının bulunduğu, davacı tarafın davalıya gönderdiği 29/03/2016 tarihli ihtarname ile ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 iş gününde ödemenin yapılmasını talep ettiği, ihtarnamenin 30/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 03/04/2016 tarihi itibarı ile temerrüdün oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 80.000,00 TL’nin 03/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre davacıların hali hazırda kullanımında olan otelin 29 odası restaurantları, spa, ortak alanları ve yeni inşa edilip eklenecek odalar ile iki adet kilise ve ihtiyaç duyulan mutfak, depo, personel soyunma odaları ve yemekhaneleri, bütün avlu dahil ortak kullanım alanlarını tasarlamak, projelendirilerek kullanıma hazır halde teslimine kadarki süreci kapsayan eser sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye göre işin 23/06/2016 tarihinde tamamlanması gerektiğini, sözleşmede ödeme tarihlerinin belirlendiğini ancak davacının 01/01/2016 tarihine kadar yerine getirmesi gereken tüm proje çizimlerinin çoğunu teslim etme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sözleşmeye uygun iş teslimi yapılmadığını, bu nedenle davacıya Kartal … Noterliğinin 18/01/2016 tarihli … ve … yevmiye nolu ihtarnameleri ile bu hususlara ilişkin beyanları bildirilerek sözleşmenin feshedildiğinin ihtar edildiğini, otel işletmecisi şirkete süreli taahhüdü bulunduğundan ve cezai şart konulduğundan işi tamamlayabilmek için üçüncü bir firma ile anlaşma zorunda kalındığını, bu hususunda ihtar edildiğini ve ödenen 50.000,00 TL nin iadesinin istenildiğini, bilirkişi raporlarına itiraz ettiklerini, bilirkişi raporlarında sözleşmenin 3. Maddesindeki 01/01/2016 da ödenecek 80.000,00 TL’ye konulan şartın çok belirsiz olduğunu, çizimlerin çoğunun teslim edildiğine ilişkin değerlendirmesinin hatalı olduğunu, bilirkişilerin toplam mimarlık hizmetinin % 53 olarak tespitine ve buna karşılık belirlenen bedele ilişkin değerlendirmelerinin de hatalı olduğunu, dosyada eserin teslim tarihi belirlenmediğinde de ihtar tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin yerinde olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.Taraflar arasında davalının faaliyette bulunduğu otelin sözleşmenin 1. Maddesinde kararlaştırılan işlerin yapılması hususunda sözleşme akdedilmiştir.Sözleşmede işin teslim tarihi 23/06/2016 tarihi olarak kararlaştırılmıştır. Yüklenici tarafından sözleşme kapsamında yapılacak işlerin fiyatı ve ödeme tarihleri sözleşmenin 3. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre 27/10/2015 tarihinde ilk ön ödeme 50.000,00 TL nin davalı tarafça ödendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı, 01/01/2016 tarihi itibariyle tüm proje çizimlerinin çoğunun teslim edildiği tarihte 80.000,00 TL ödenecektir düzenlemesine göre 01/01/2016 tarihi itibariyle ödenmesi gereken 80.000,00 TL’yi dava konusu etmiştir. Davacı taraf tüm proje ve çizimlerin tamamlandığını bedele hak kazanıldığını iddia etmiş olup; dosyada alınan bilirkişi raporlarında da yapılacak işin % 53’ünün bu tarih itibariyle tamamlandığı, davacının 80.000,00 TL alacağa hak kazandığı belirtilmiştir. Sözleşme kapsamına göre, toplam proje bedeli 250.000,00 TL’dir. Davacının işin tamamlanma oranına göre 132.500,00 TL’ye hak kazandığı, ancak talebinin 50.000,00 + 80.000,00 = 130.000,00 TL olduğu, dava dışı … Ltd Şti. ile yapılan sözleşme bedelinin de 120.000,00 TL olduğu, bu şekilde toplam iş bedelinin sözleşmedeki toplam iş bedeli ile örtüştüğü, bu durumda davacının dava konusu ettiği 80.000,00 TL’nin karşılığı işin yüklenici tarafından yapılmış olduğu anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmuştur. Bilindiği üzere, muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, kesin vade şeklinde taraflarca birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle borçlu temerrüde düşmüş olur (BK 101. TBK 117. Madde). Anılan maddeler uyarınca istenebilir hale gelen bir alacağa dava tarihinden önce faiz yürütülebilmesi için davalıya usulüne uygun ihtarname gönderilip temerrüde düşürülmesi gerekir. Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden icra takibi yapılmış ise takip tarihinde temerrüt gerçekleşir. (11.12.1957 tarih 17/29 sayılı İBK). Somut olayda, temerrüdün davacının alacağının tahsili için davalıya gönderdiği 29/03/2016 tarihli ihtarnamenin tebliğinden itibaren üç iş günü sonrası oluştuğu; ihtarnamenin 30/03/2016 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, dolayısıyla mahkemece 03/04/2016 tarihinden itibaren ticari faize hükmedilmesi de usul ve yasaya uygun bulunmuştur.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/02/2020 tarih ve 2016/642 Esas, 2020/170 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 5.464,80 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 1.366,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.098,58 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 18/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.