Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/134 E. 2020/119 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/134
KARAR NO : 2020/119
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2019
NUMARASI : 2019/364 Esas, 2019/1406 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ : 21/01/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı şirket vekili, müvekkilinin şirket merkezi olarak kullandığı dairenin tadilatı ve mimari işleri için davalı ile anlaştığını, davalıya avans ödemesi yapıldığını, ancak işlerin gereği gibi yerine getirilmediğini, mahallinde delil tespiti yaptırdıklarını, fazla ödenen kısım için yapılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle devanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince tüketici mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle istinaf talebinde bulunulmuştur.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, Kanun’un 1. maddesinde bu kanunun amacı açıklanmış, 2. maddesinde ise, bu kanunun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsayacağı belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 3/k maddesine göre; tüketici, ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir. Buna göre kişisel ihtiyaçları dışında, belirli bir meslek ve sanatın icrası, üretim ve ticari faaliyetlerinde kullanma gibi amaçlarla bir mal veya hizmeti alanlar, tüketici sayılmaz. Kanun’un 73/1. maddesine göre, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan … hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu maddede sayılan dava ve işlerin asliye ticaret mahkemelerince incelenerek karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır.Somut olayda davacı ticaret şirketi bir tacir ise de davalının tacir olduğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmamaktadır. Davanın TTK’nın 4. maddesinde sayılan dava ve işlerden olmadığı anlaşılmaktadır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu iş davacının ticari işletmesiyle ilgili olduğundan tüketici işlemi de söz konusu değildir. Bu durumda, uyuşmazlığı çözme görevi, genel mahkeme sıfatıyla asliye hukuk mahkemelerine ait olduğundan, mahkemece, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna dair verilen görevsizlik kararı yerinde olmuştur.Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih ve 2019/364 Esas, 2019/1406 Karar sayılı kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL maktu istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/01/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.