Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1293 E. 2023/1156 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1293
KARAR NO: 2023/1156
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/11/2019
NUMARASI: 2017/787 Esas, 2019/1087 Karar
DAVANIN KONUSU: Sözleşmenin feshi, Çeklerin iptali
Birleşen İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/877 Esas Sayılı Dava Dosyasında :
DAVANIN KONUSU: Çeklerin istirdadı
KARAR TARİHİ: 25/10/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinin feshi ve çeklerin iptali, birleşen dava; istirdat talebine ilişkin olup; mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuş, mahkemenin 02/07/2020 tarihli ek kararı ile davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.Asıl davada davacılar vekili 06/09/2017 tarihli dilekçesiyle, davacıların hastanelerin restorasyonunda kullanılacak kurşun levha ve tuğlaları temin etmek üzere, taşeron firma olarak davalı ile 21/06/2017 tarihli “Kamu Hastane Birliği (Bakırköy) Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneler Kurumu Nükleer Tıp Merkezi Düzenleme İşi Sözleşmesi”ni yaptıklarını, sözleşme ile davalının, “Müşteri Teklif Formu” nda yer alan kurşun levha ve kurşun tuğlaları imal edeceği ve en geç 10/08/2017 tarihine kadar müvekkillerine teslim edeceğinin kararlaştırıldığını, işin toplam bedelinin 130.000,00 TL ve %9 KDV olarak belirlendiğini, müvekkillerinin, davalıya avans olarak her biri 25.000,00 TL’lik iki adet çek verdiğini, böylece toplam 50.000,00 TL ödeme yapıldığını,ancak davalının sözleşme koşullarına uymadığını, kurşun levha ve tuğlaları müvekkillerine teslim etmediğini, sözleşmenin müvekkili yanca TBK’nın 125.maddesi gereğince davalıya gönderilen İstanbul ….Noterliği’nin 16/08/2017 tarih ve … yevmiye nolu sözleşmenin Fesih İhbarnamesi ile feshedildiğini, sözleşme gereğince mallar müvekkillerine teslim edilmediğinden iki adet çekin de karşılıksız kaldığını ve ihtarnameye rağmen çeklerin iadesinin yapılmadığını ileri sürerek, taraflar arasında imzalanan 21/06/2017 tarihli sözleşmenin feshine,TBK’nın 125. maddesi gereğince davalıya avans olarak verilen … Beylikdüzü Beykop Şubesi’ne ait … çek nolu, 22/09/2017 ödeme günlü 25.000,00 TL’lik çek ile, aynı şubeye ait … çek nolu, 22/09/2017 ödeme günlü 25.000,00 TL’lik çeklere ilişkin ödeme yasağı konulmasına ve çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 08/09/2017 tarihli ara kararı ile, alacak miktarının %40’ı oranında (20.000,00 TL nakit veya kesin süresiz teminat mektubu) teminat karşılığında davaya konu … Beylikdüzü Beykoz Şubesi tarafından verilen 22/09/2017 keşide tarihli 25.000,00′ er TL bedelli … hesap nolu … ve … nolu toplamda 50.000,00 TL bedelli çeklerin taraflar arasında geçerli olmak üzere icra takibine konulmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar vermiştir. Birleşen davada davacılar vekili İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/877 Esas sayılı dosyasına verdiği 06/10/2017 tarihli dilekçesiyle, asıl davanın konusunu oluşturan iki adet çek bedelsiz kaldığından ileride telafisi güç zorlukla karşılaşmamaları için çeklerin 3. Şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için ödeme yasağı talep ettiklerini ancak mahkemece sadece müvekkilleri ile asıl davanın davalısı olan … Ltd.Şti. arasında geçerli olmak üzere toplamda 50.000,00 TL’lik çeklerin icra takibine konulmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiğini, ödeme yasağı taleplerinin reddi üzerine, çeklerin bankaya ibraz edilmesi karşısında müvekkillerinin ticari itibarlarının sarsılmaması ve zedelenmemesi için çek bedellerini ödemek durumunda kaldıklarını, çeklerin de davalı … A.Ş. tarafından tahsil edildiğini, davalı … AŞ. tarafından çeklerin tahsil edilebilmesi için ana davanın davalısı olan … Ltd.Şti. ile arasında bir Faktoring Sözleşmesinin olması ve … Ltd.Şti. tarafından malın teslim edildiğine dair bir faturanın tanzim edilip taraflarına teslim edilmiş ve bu faturanın davalıya ibraz edilmiş olması gerektiğini, davalı … A.Ş.’nin gerekli incelemeyi yapmış olsa idi, dava dışı …Ltd.Şti.’den alınacak mallara karşılık dava konusu çeklerin taraflarınca verildiğini, çeklerin bedelsiz olduklarını, malların teslim edilmediğini, bu nedenle herhangi bir faturanın da tanzim edilmediğini öğreneceğini, dava dışı … Ltd.Şti.’nce sözleşme konusu mallar müvekkillerine teslim edilmediğinden, sözleşme gereğince avans olarak dava dışı …Ltd.Şti.’ne verilen ve ciro yolu ile davalıya geçen, davalı tarafından tahsil edilen çeklerin bedelsiz kaldığını ileri sürerek müvekkillerinin bu çeklerden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine,davalı tarafından çek bedeli olarak tahsil edilen toplam 50.000,00 TL’nin avans faiziyle birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece 16/10/2017 tarih, 2017/844 Karar sayılı karar ile dava dosyasının istinafa konu kararın verildiği ana dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece 13/01/2020 tarihli karar ile, dava konusu sonu … ile biten çeke ilişkin faktoring sözleşmesinin 09/01/2017 tarihinde imzalandığı, faktoring işlemini tevsik edici mahiyette olan fatura tarihinin ise 01/06/2017 tarihli olduğu, dava konusu sonu … ile biten çeke ilişkin faktoring sözleşmesinin 23/06/2017 tarihinde imzalandığı, faktoring işlemini tevsik edici mahiyette olan fatura tarihinin ise 21/06/2017 tarihli olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulu bulunan 21/06/2017 tarihli sözleşme gereğince 22/06/2017 tarihinde dava konusu çekleri davalıya verdiği, ancak davalı … Ltd.Şti. tarafından sözleşme kapsamındaki işlerin yerine getirilip getirilmediği hususunda cevap, kayıt ve herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığı, birleşen davanın davalısı … A.Ş. tarafından asıl davanın davalısı yüklenici … Ltd.Şti.’nin davacıya tanzim ettiği 21/06/2017 tarihli 117.720,00 TL tutarındaki faturayı 22/06/2017 tarihli çekleri aldıktan bir gün sonra 23/06/2017 tarihinde birleşen davanın davalısı … AŞ ile yapılan faktoring sözleşmesine istinaden 25.000,00 TL‘lik … nolu çeki teslim ettiği, 28/06/2017 günü ise diğer 25.000,00 TL’lik … nolu çeki … Ltd.Şti.’nin ciro ettiği kendisinden sonra sırası ile … ve … firmalarının cirosunun mevcut olduğu, birleşen dosya davalısı … AŞ’nin ikinci çeki … firması ile yapmış olduğu faktoring işlemi ile ve … tarafından … firmasına tanzim edilen faturaya istinaden aldığı, asıl davada davalı … Ltd.Şti.’nin faktoring işlemine konu yaptığı 25.000,00 TL bedelli ve … nolu çek için düzenlediği fatura sebebiyle alacaklı olmadığı belirlendiğinden 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2. ve 9/3. maddeleri uyarınca birleşen davada faktoring şirketinin devraldığı alacak için davacının ileri sürebileceği def’ileri de faktoring şirketine ileri sürülebileceği, bu kapsamda bu çekten dolayı birleşen davada davacının tam faktoring şirketine karşı da yapılmayan iş bedeline ilişkin verilen çekten dolayı çekin bedelsiz kalması sebebiyle borçlu olmayacağı, keşideci tarafından ödenen ve faktoring şirketi tarafından tahsil edilen çek bedelini birleşen davada istirdatını talep edebileceği, buna karşılık ikinci çek olan 25.000,00 TL bedelli, … nolu çeki ciro yoluyla … firmasının … firmasına tanzim ettiği faturaya dayalı olarak almış olduğundan davacının bile bile zararına hareket edip etmediğini araştırılmasının gerektiği, bu çek yönünden faktoring ilişkisinin irdelenmesinde, faktoring sözleşme tarihinin 09/01/2017, tevsik edici mahiyettiki fatura tarihinin ise 01/06/2017 olduğu dikkate alındığında faktoring ilişkisinin geçerli bir şekilde kurulduğu kanaatine varıldığı, ciro yoluyla alınan ikinci çek için faktoring şirketinin bile bile borçlunun zararına hareket etmediğinin anlaşıldığı, bu itibarla birleşen davada davalı tarafından tahsil edilen bu çek bedeline ilişkin davacının istirdat talep edemeyeceği, sunulan 22/11/2018 tarihli kök rapordan sonra taraflarca dosyaya ve incelemeye yeni bilginin ve belgenin sunulmadığı, dava dışı şirketlerin de defterlerini ibraz etmediği, birleşen davanın davalısı … AŞ firmasına asıl davanın davalısı dışındaki faktoring yapan firmanın çeki devraldığı ticari ilişkiye dair herhangi bir tespitin yapılamadığı, dava konusu sonu … ve … numaralı çeklerde davacı …’ın keşideci, lehtar ve ciranta olarak isminin bulunmaması nedeniyle davacı …’nün aktif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle ana dava açısından; taraflar arasındaki 21/06/2017 tarihli sözleşmenin feshi ile 50.000,00 TL’nin 22/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, birleşen dava açısından; … numaralı çek yönünden; 25.000,00 TL’nin 22/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı faktoring şirketinden alınarak davacı …’ye verilmesine, … numaralı çek yönünden; davacının davasının reddine, davacı … yönünden davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili 20/01/2020 tarihli dilekçesi ile; ödeme yasağı taleplerinin 3. şahıslar bakımından reddedildiğini, müvekkillerinin çeklerin ibraz tarihinde 3. şahıs olan davalı … Faktoring A.Ş. tarafından bankaya ibraz edilmesi üzerine, ticari itibarlarının sarsılmaması ve zedelenmemesi için çekleri ödemek durumunda kaldıklarını, böylece çekler davalı … Faktoring A.Ş. tarafından tahsil edildiğinden tedbir kararının konusuz kaldığını, tedbir kararının devamında hiç bir hukuki yarar kalmadığını, çeklerin tahsil edilmesinde hiç bir engelle karşılaşmayan davalıların herhangi bir mağduriyetinin oluşmadığını, çeklerin tahsil edildiğini, teminatın iade edilmesinin davalılar aleyhine zarar oluşturmayacağını belirterek teminatın iadesine karar verilmesini istemiş, mahkemece 22/01/2020 tarihli ek karar ile, gerekçeli kararın henüz kesinleşmediği ve birleşen dava dosyası yönünden davalı faktoring şirketi açısından davanın kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesiyle davacılar vekilinin teminatın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.Asıl ve birleşen davada davacılar vekili 12/02/2020 tarihli istinaf dilekçesiyle, birleşen davada, müvekkili … hakkında aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, birleşen davanın yasal dayanağının iş sözleşmesi olup, müvekkili …’nün, iş sözleşmesinin tarafı olduğunu, iş sözleşmesinin tarafı olan müvekkili …’nün, istirdat davasının da tarafı olmasının kaçınılmaz ve yasal zorunluluk olduğunu, çekler davalı … A.Ş. tarafından tahsil edildiğinden tedbir kararının konusuz kaldığını, tedbir kararının devamında hiç bir hukuki yarar kalmadığını, gerekçeli kararda teminatın iadesi hususunda bir hüküm bulunmadığından ek karar ile teminatın iadesini istediklerini bu taleplerinin de reddedildiğini, müvekkillerinin daha fazla mağduriyetlerine sebebiyet verilmemesi için ilk derece mahkemesinin, teminatın iadesinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasının gerektiğini, yerel mahkemenin, davalı … A.Ş.’nin müvekkili aleyhine bile bile hareket etmediği gerekçesiyle … seri numaralı 22/09/2017 ödeme tarihli 25.000,00 TL’lik ikinci çek için istirdat taleplerinin reddine dair kararının gerçeğe ve yasaya aykırı olduğunu, davalı … A.Ş. ile davalı … Ltd.Şti. arasında yapılan faktoring sözleşmesinin danışıklı olduğunu, zira asıl davanın tarafları arasında 21/06/2017 tarihli iş sözleşmesi imzalandıktan 2 gün sonra 23/06/2017 tarihinde, davalı … Ltd.Şti. ile davalı … A.Ş. arasında faktoring sözleşmesi yapıldığını, davalılar arasında yapılan faktoring sözleşmesi tarihinde müvekkillerine henüz mal teslimi yapılmadığını, sözleşme gereğince malın tesliminin 10/07/2017-10/08/2017 tarihleri arasında yapılacağını, henüz teslim edilmemiş bir mal için irsaliyeli fatura düzenlenmesinin ticari yaşamın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı … şirketinin bu hususu bilmesi gerektiğini, davalı … A.Ş.nin dava konusu çeki ciro yoluyla aldığı şirket ile yaptığı faktoring sözleşme tarihinin, davalı … Ltd.Şti. ile yaptığı faktoring sözleşme tarihinden 6 ay öncesine ait olduğunu, davalı … A.Ş., … Ltd.Şti. ile 23/06/2017 tarihinde, dava dışı …Ltd.Şti. ile 09/01/2017 tarihinde faktoring sözleşmesi yaptığını, müvekkillerinin, davalı … Ltd.Şti.’ne çekleri 22/06/2017 tarihinde verdiğinei, davalı … A.Ş.nin dava dışı …Ltd.Şti.’den 01/06/2017 tarihli fatura ile birlikte müvekkillerine ait çeki almasının olanaksız olduğunu, bu ilişkinin davalı … A.Ş., … Ltd.Şti üzerinden bedelsiz çeklerin tahsilini yaptığını, ciro silsilesinin gerçeği yansıtmadığını gösterdiğini, davalı … A.Ş.,’nin 6361 sayılı yasanın 9/3. maddesine uygun olarak çeki ciro yoluyla aldığını kanıtlamak amacıyla …Ltd.Şti’ni çekte ciranta olarak gösterdiğini, ilk çekin İstanbul’da davalı … A.Ş, ne verilmiş iken, ikinci çekin tedavülle çıkıp, iki şirket arasında ciro edilip, son hamil tarafından Bursa’da yine davalı … A.Ş.ne verildiğini, ikinci çekin de birinci çek gibi başka bir faktoring kurumuna verilmeyip davalı … A.Ş.’ye verilmesinin tesadüf değil manidar olduğunu, taraflar arasında gerçek bir ticari ilişkinin varlığı ispatlanamadığı halde adeta ticari ilişki var kabul edilerek hüküm verildiğini, dava dışı şirketler arasında gerçek bir ticari ilişkinin mevcut olduğu kanıtlanamadığından, davalı … A.Ş. müvekkillerinin zararına bile bile … seri numaralı 22/09/2017 ödeme tarihli 25.000,00 TL’lik ikinci çeki kabul ettiğinden, birleşen dava ile ilgili yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili 25/02/2020 tarihli ek istinaf dilekçesiyle, birleşen davada, müvekkili … tarafından yapılan masraf ile ilgili bir karar verilmediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Birleşen davada davalı … A.Ş. vekilince 06/03/2020 tarihli istinaf dilekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılması istenilmiş ise de; mahkemece 02/07/2020 tarihli ek karar ile; düzenlenen ve tebliğ edilen 06/03/2020 tarihi muhtıraya rağmen istinaf karar harcı ile istinaf avanslarının verilen kesin süre içinde yatırılmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Asıl davada davacılar yüklenici, davalı ise taşerondur. Asıl davanın tarafları arasında 21/06/2017 tarihinde “Kamu Hastane Birliği (Bakırköy) Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneler Kurumu Nükleer Tıp Merkezi Düzenleme İşi Sözleşmesi” imzalanmış olup, bu sözleşme ile davalı … Ltd. Şti. davacıların yapımını yüklendikleri Kamu Hastanelerinin iç ve dış cephe düzenleme işleri kapsamında hastane restorasyonunda kullanılacak kurşun levha ve tuğlaları temin etme işini üstlenmiştir.Sözleşmede davalının, “Müşteri Teklif Formu” nda yer alan kurşun levha ve kurşun tuğlaları imal edeceği, imal edilen ürünlerin en geç 10/08/2017 tarihine kadar davacılara teslim edileceği kararlaştırılmış, işin toplam bedeli 130.000,00 TL ve %9 KDV olarak belirlenmiştir.Mahkeme kararına karşı birleşen davada davacılar vekilince hem usulü yönden hem de esasa ilişkin olarak istinaf talebinde bulunulduğundan öncelikle usule ilişkin itirazların incelenmesi gerekmiştir.Birleşen davanın konusu çeklerin istirdatı talebine ilişkin olup, davanın tarafları olan davacılar ile davalı faktoring şirketi arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığından mahkemece birleşen davada davacı … yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetli olmuştur.Eldeki davada dosya kapsamı ve istinafa gelen taraf sıfatına göre yanlar arasında sözleşmeye, içeriğine, bedeline ve ürünlerin davalı taşeron tarafından davacılara teslim edilmediğine ve davacı yanca davalıya iş bedeli avansı olarak 25.000,00 TL bedelli iki adet çek verildiğine yönelik bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yanlar arasındaki ihtilaf; asıl davanın davalısı taşeron şirket tarafından birleşen davanın davalısı … Şirketi’ne ciro edilen avans çeklerinden … seri numaralı, 22/09/2017 ödeme tarihli, 25.000,00 TL bedelli çek bedellerinin davacı yana iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.Birleşen davanın davalısı olan faktoring şirketinin faktoring sözleşmesi kapsamında kıymetli evrak olan çeki alabilmesi için; müşteri ile arasında faktoring sözleşmesi imzalanması ve alacak kambiyo senedine dayalı olsa bile fatura veya alacağın bir mal veya hizmet satışından doğmuş olduğunu tevsik eden benzeri belgeler ile ilişkilendirilmiş olması gerekmektedir.Dosya kapsamında bulunan ve mali müşavirler … ile … tarafından düzenlenen 22/11/2018 tarihli bilirkişi kurul raporunda; davalı … A.Ş.’nin ticari defter kayıtlarında 28/06/2017 tarihli ve … yevmiye madde nolu kayıtta … nolu 25.000,00 TL’lik …’nün keşide ettiği çekin … Ltd. Şti.’nden giriş kaydı ve 25/09/2017 tarih ve … nolu yevmiye madde nolu kayıtta ise tahsilat kaydının bulunduğu, … Ltd. Şti. ile davalı … A.Ş. arasında yapılan faktöring sözleşmesine istinaden dava dışı … Ltd. Şti.’nin dava dışı … San. Ltd.Şti.’ne düzenlediği 01/06/2017 tarih ve … sıra nolu 25.000,74 TL tutarında fatura bulunduğu, davalı … şirketinin bu fatura alacağına ilişkin çeki kabul ettiği, çekte davacı …’ ile davalı … San. Ltd. Şti. ve … Ticaret Ltd. Şti.’nin cirolarının bulunduğu belirtilmiştir. Davalı şirketin bir faktoring şirketi olması nedeniyle eldeki davada 13/12/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun uygulanması gerekmektedir.Anılan kanunun 9/3. maddesinde; “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğer ki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” hükmüne yer verilmiştir. Maddenin gerekçesinde de faktoring şirketinin borçlunun bile bile zararına hareket ettiği ispatlanmadığı sürece şahsi def’ilerin faktoring şirketine karşı ileri sürülemeyeceği açıklanmıştır. Somut olayda; davacı tarafça ileri sürülen davalı … Ltd. Şti. tarafından sözleşme uyarınca üstlenilen edimin gerçekleştirilmediği iddiası şahsi bir def’i olup, kanun maddelerinde de açıkça vurgulandığı üzere şahsi defilerin faktoring şirketine karşı ileri sürülebilmesi ”bile bile davacı zararına hareket edilmiş olması” ve bu hususun “yazılı ve kesin deliller ile kanıtlanması” koşulu ile mümkündür. Davalı faktoring şirketinin borçlunun bile bile zararına hareket ettiği ispatlanmadığı sürece şahsi def’iler davalı şirkete karşı ileri sürülemeyecektir.Yapılan bu açıklamalar ışığında eldeki birleşen davada mahkemece davalı şirketin faktoring şirketi olması nedeniyle kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca sadece ciro zincirini kontrol etme ve alacağını fatura ile tevsik etme yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek, dava konusu … Beykop Beylikdüzü İstanbul Şubesi’ne ait … seri numaralı 22/09/2017 ödeme tarihli 25.000,00 TL bedelli keşidecisi davacı …, lehtarı … Ltd. Şti. cirantaları sırası ile … San. Tic. Ltd. Şti. ve … olan çekin, davalı faktoring şirketi ile dava dışı … arasında imzalanan 09/01/2017 tarihli faktoring sözleşmesi ile söz konusu alacağın dava dışı … Şirketi ile çekte kendinden önceki ciranta olan …. San. Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenmiş 01/06/2017 düzenleme ve fiili sevk tarihli … seri … sıra numaralı fatura ile teslim alındığı, bu suretle alacağın fatura ile tevsik edildiği ve davalı faktoring şirketinin ” bile bile davacı zararına hareket ettiği” nin ispatlanamadığı gerekçesiyle birleşen davada dava konusu … seri numaralı çek yönünden davanın reddine karar verilmesi dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun olmuştur.Ancak mahkemece asıl davada sözleşme feshedildiği ve tedbir konusu çekler birleşen davanın davalı Faktoring Şirketi’nce tahsil edildiği halde davacılar vekilinin çeklerin icra takibine konulmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına dair 08/09/2017 tarihli ara kararın kaldırılması ve teminatın iadesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Ayrıca davacılar vekili 25/02/2020 tarihli ek istinaf dilekçesiyle, birleşen davada müvekkili … tarafından yapılan masraf ile ilgili bir karar verilmediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de, gerekçeli kararın davacılar vekiline 16/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği belirlendiğinden, süresi içinde verilmeyen dilekçedeki bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak asıl davanın kabülüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1- Asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2019 tarih ve 2017/787 Esas, 2019/1087 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Asıl davanın KABÜLÜ İLE, Taraflar arasındaki 21/06/2017 tarihli sözleşmenin feshi ile 50.000,00 TL’nin 22/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE, 4-Birleşen davanın KISMEN KABULÜ İLE, – Davacı … yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, – Dava konusu … numaralı çek yönünden; 25.000,00 TL’nin 22/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı faktoring şirketinden alınarak davacı …’ye VERİLMESİNE, – Dava konusu … numaralı çek yönünden; davanın REDDİNE,- Mahkemenin 08/09/2017 tarihli dava konusu çeklerin icra takibine konulmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına dair ara kararın KALDIRILMASINA, Davacı yanca yatırılan TEMİNATIN talep halinde İADESİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN Asıl dava dosyasında;1-Alınması gereken 3.415,50 TL nispi karar ve ilam harcından davacılar tarafça peşin olarak yatırılan 853,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.561,62 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacılar tarafından yapılan 853,88 TL peşin harç, 31,40 TL ilk masraf, 595,10 TL posta ve tebligat gideri, 2.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.280,38 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,3-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,Birleşen dava dosyasında;1-Alınması gereken 1.707,75 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 853,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 853,87 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 853,88 TL peşin harcın davalıdan aınarak davacı …’ye VERİLMESİNE,3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,4-Davacı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,5-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’ye VERİLMESİNE,6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya VERİLMESİNE, 7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi uyarınca usulden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya VERİLMESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Asıl ve birleşen davada davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara İADESİNE,2-Asıl ve birleşen davada davacılar tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 48,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 197,35 TL istinaf yargılama giderinin asıl ve birleşen davada davalılardan alınarak asıl ve birleşen davada davacılara VERİLMESİNE,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-Gerek ilk derece gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 25/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.