Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1251 E. 2023/923 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1251
KARAR NO: 2023/923
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/01/2020
NUMARASI: 2016/1062 Esas, 2020/74 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 19/09/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davacının kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında Ayamama Deresi II. Kısım Dere Islahı Kazı ve Hafriyat işlerine ait olmak üzere 14/09/2013 tarihli sözleşmenin aktedildiğini, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ifa ettiğini, işin eksiksiz tamamlandığını, işe ait hakedişlerin itirazsız olarak imzalandığını, sözleşmenin 14. maddesine göre hakedişlerden % 5 teminat kesintisi yapıldığını, kesilen faturada % 95 hakediş bedeli olduğunun açıkça belirtildiğini, toplamda 141.163,53 TL’nin sözleşmeye aykırı olarak banka ve çek olarak ödendiğini, davalı şirket ile yapılan şifahi görüşmelerde ana yüklenici şirket ile yapılacak kesin hak edişten sonra ödeme yapılacağının bildirildiğini, ödeme yapmaktan imtina eden davalı şirkete karşı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını itiraz üzerine takibin durdurulduğunu belirterek İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının hafriyat işini sözleşmeye aykırı yaptığını, hafriyatı yol kenarlarına terk edip taşıma noktasına nakil yapmadığını, bu nedenle asıl işveren … A.Ş.’nin davalı şirketten kaldırılmasını talep ettiğini, davacı tarafından kaldırılmadığını, davalının … A.Ş.’ye karşı cezai yükümlülük altına girmemek için yol kenarlarına yığılan hafriyatı kendilerinin kaldırdığını ve temizlediğini, davacının iş sırasında sahadaki makine ve ekipmanları sözleşmeye aykırı olarak başka şantiyeye götürdüğünü, asıl işverene karşı zor durumda kaldıklarını, başka şirketlerden makine ve ekipman, su pompası kiralamak zorunda kaldıklarından bunların bedellerinin hak edişten kesilmek koşulu ile fatura ve hak edişleri kabul ettiklerini, davacının bunu kabul ettiği halde fırsatçılık yaptığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 27/01/2020 tarihli karar ile, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirilerek taraflar arasında 14/09/2013 tarihinde Ayamama Deresi II.kısım dere ıslahı kazı hafriyat işlerine ilişkin sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 14.maddesine göre hakedişlerden %5 teminat kesintisi yapılarak %95’inin davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde davacının davalıya düzenlenmiş olduğu faturaların tarafların ticari defterlerine işlenmiş olduğu, tarafların ticari defterleri arasındaki 11.767,42 TL’lik farkın davalı tarafın %3 stopaj kesintisini defterlerine işleyerek ödeme göstermiş olmasından kaynaklandığının tespit edildiği, sözleşmede fiyat farkı verileceğine dair bir maddenin bulunmadığı, 7 numaralı hakediş raporu ekinde yer alan hakediş özeti isimli belgede 1,2,5,6,7 nolu hak edişler için fiyat farkının davalı tarafça kabul edildiği, 3 ve 4 numaralı hakedişler için ise fiyat farkı konulmadığı, bu hakediş raporlarında fiyat farkına ilişkin hesaplama yapılmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturalarda fiyat farkı bedelinin yer almadığı, yine bu hakedişlere ait taraf ticari defterlerinde fiyat farkına ilişkin olarak borç-alacak kaydı yapılmadığı, dolayısı ile davacının bu hakedişler için talep ettiği fiyat farkı bedelinin yerinde olmadığının anlaşıldığı belirterek bilirkişi tarafından yapılan ayrıntılı hesaplama ve tespitler sonucuna göre davacının davalıdan 91.198,08 TL+ 16.415,65 TL %18 KVD olmak üzere toplam 107.613,73 TL alacaklı olduğu kabul edilmiş olup, her ne kadar davalı taraf sözleşme gereği işin görüldüğü şantiyede çalışan personele ait SGK prim ödemelerinden davacı şirketin sorumlu olduğunu ancak SGK ödemelerinin kendileri tarafından yapıldığını belirterek davacı alacağından indirilmesini talep etmiş ise de, ibraz edilen hizmet dökümü belgelerine göre çalışanların davalı çalışanı olduğu, SKG tahakkukununda davalı adına yapıldığı, söz konusu işçilerin davacı çalışanı olduğu ve tahakkuk fişlerindeki borçların davacı borcu olduğuna ilişkin davalı tarafça ispata yarar herhangi bir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı kabul edilerek, davanın kısmen kabulü ile, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında yapılan icra takibine davalının itirazının 91.120,61-TL asıl alacak (% 5’lik kesinti miktarı) ve 16.401,71-TL KDV miktarı üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 oranında ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi yürütülerek takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (107.522,32) % 20’si oranında hesaplanan 21.504,46- TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, hafriyat atıklarının kendilerince kaldırılması nedeni ile zarara uğradıklarını, sözleşme süresi olan 2 yıl boyunca davacının SGK’da dosya açması ve borcu yoktur yazısı getirmemesi nedeni ile gerçekte davacının yükümlülüğünde olan işler nedeni ile 47.000,00 TL ödediklerini, işveren tarafından verilen banka teminat mektubunun davacı tarafından alınarak kendilerine iade edilmemesi sebebi ile teminat mektubu için 12.500,00 TL ödendiğini, risk sigortası yaptırdıklarını, ve bunun içinde 75.000,00 TL ödediklerini, bunun yarısı olan 37.500,00TL’yi davacının ödemesi gerektiği halde ödemediğini, 12.500,00 TL’nin uzun bomlu makinenin davalı tarafından kiralandığını, sözleşmesel yükümlülüklerin ihlal edildiğini, 120.486,22 TL sigorta priminin davalı müvekkilince ödendiğini, alacak likid olmadığı halde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Taraflar arasında 14/09/2013 tarihli “Ayamama Deresi II. Kısım Dere Islahı Kazı ve Hafriyat sözleşmesi” akdedilmiştir. Davacı sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, tüm hak ediş ve fturaların davacı tarafından itirazsız kabul edildiğini, sözleşmenin 14. Maddesine göre % 5 teminat kesintisi yapıldıktan sonra % 95 imalat bedeline ilişkin faturaların tanzim edildiğini, faturalarda bu açıklamaların ayrıntılı olarak yazıldığını, davalı tarafça ödenmeyen 141.163,53 TL asıl alacak için İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının haksız itirazları nedeni ile takibin durdurulduğunu belirterek itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş; davalı ise, davacının yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğini, hafriyatın yol kenarlarına döküldüğünü, davacıdan hafriyatın kaldırılması, dökülen alanların temizlenmesi istenmiş ise de, yapılmadığını, kendilerinin yapmak zorunda kaldıklarını, ayrıca iş sırasında iş sahasıdan başka yere götürülen makineler yerine kendilerinin makine kiraladıklarını, ayrıca davacının ödemesi gereken SGK primlerini ödediklerini, davacıya verilen teminat mektubunu almak içinde bankaya ödeme yaptıklarını belirterek zarara uğradıklarını ve bu zararlarının davacı alacağından indirilmesini talep etmiş iseler de, davacının bu iddialarının dosya kapsamı ve bilirkişi raporlarına göre ispat edilmediği, buna ilişkin delillerin davacı yanca dosyaya sunulmadığı, sunulan belgelerin de iddialarını ispatlayamadığı, davacının hakediş bedeli olarak talep ettiği ve tarafların ticari defterlerinde de kayıtlı olan faturalardan kaynaklı alacağının 91.120,61 TL asıl alacak, 16.401,71 TL KDV alacağı olmak üzere toplam 107.522,32 TL olduğu anlaşılmakla mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde olmuştur. Davacı taraf, fiyat farkına ilişkin talepte bulunmuş ise de, sözleşmede fiyat farkı verileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından, bu yöne ilişkin talebin reddine karar verilmesi de doğru olmuştur. Ancak, davacının talep ettiği alacak likid olmayıp yargılama sonucunda tespit edildiğinden İİK’nın 67/2. maddesine göre icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığı halde, mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/01/2020 tarih 2016/1062 esas 2020/74 karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, davanın kısmen kabulü ile 107.613,73 TL üzerinden itirazın iptaline, icra inkar tazminatı talebinin reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1- Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/01/2020 tarih ve 2016/1062 Esas, 2020/74 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın KISMEN KABULÜ ile, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına davalının yaptığı itirazın 91.120,61 TL asıl alacak (% 5’lik kesinti miktarı) ve 16.401,71 TL KDV olmak üzere toplam 107.522,32 TL asıl alacak miktarı üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi yürütülerek takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 4- Şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 7.344,84 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.704,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.639,93 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 1.704,91 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan 108,70 TL tebligat ve posta gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.108,70 TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına göre takdiren 845,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 17.142,06 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Gerek ilk derece gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere19/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.