Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1178 E. 2020/1313 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1178
KARAR NO : 2020/1313
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2017
NUMARASI: 2016/4 Esas, 2017/859 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, kaba inşaat işleri imalatını konu alan sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle ödenen bedelin iadesi, yoksun kalınan kâr ve uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı şirket vekilince istinaf edilmiştir. Taraflar arasında kaba inşaat işlerinin yapılmasını konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır. Davacı iş sahibi şirket, davalı yüklenici şirket tarafından imalatı yapılan inşaatın ayıplı olduğunu, inşaatta kullanılan betonun mukavemetinin standartlara uygun olmaması nedeniyle idarece yapı tatil tutanağı düzenlendiğini, sözleşmeyi feshederek başka firmayla anlaşma yaptıklarını belirterek ödenen bedelin iadesi, kâr kaybı ve uğranılan zararın tahsilini istemiş; davalı yüklenici şirket ise, dava dışı ,… firmasından alınan betonların inşaatta kullanıldığını, kendisinin bir kusurunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre ayıplı imalatın dava dışı Hereke firmasından alınan betonlardaki mukavemet düşüklüğünden kaynaklandığını, bunda davacının %10, dava dışı Hereke firmasının ise %90 oranında kusurlu bulunduğunu, davalı yüklenicinin kusurlu olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Buna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık işin ayıplı ifasından kimin sorumlu olduğu noktasındadır. Eser sözleşmesinde yüklenici işi sözleşme ve varsa eklerine, fen ve sanat kurallarına, iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak yapıp, kararlaştırılan sürede ve yerde usulünce iş sahibine teslim etmekle yükümlüdür. Somut olayda işin ayıplı olarak ifa edildiği ve bunun da davalı yüklenici tarafından dava dışı Hereke firmasından alınan ve dava ve sözleşmeye konu inşaat imalatında kullanılan beton mukavemetinin standartlara uygun olmayışından kaynaklandığı sabittir. Mahkemece dava dışı firmanın %90 oranında kusurlu olduğu bu nedenle bundan yüklenicinin sorumlu tutulamayacağını belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de sözleşmeler hukukunun en temel ilkesi uyarınca herkes akidine karşı sorumlu olup, sözleşmeden kaynaklanan her türlü hak ve talepler ancak imzacı diğer tarafa karşı ileri sürülebilir. Somut olayda, sözleşmeyle işin yapımını üstlenen davalı yüklenici inşaatın inşasından kaynaklanan her türlü eksik ve ayıptan kusuru oranında iş sahibine karşı sorumludur. Buna göre, yüklenicinin iş yaptırdığı veya malzeme aldığı dava dışı kişi veya şirketlerin kusurlarından da kendi kusuruymuş gibi davacıya karşı sorumlu tutulması gerekir. Yüklenicinin dava dışı muhataplarına karşı rücu hakkı ise saklıdır.Açıklanan nedenlerle, kararın kaldırılarak ayıplı imalat nedeniyle yüklenicinin sorumluluğu belirlenerek sonucuna uygun karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2017 tarih, 2016/4 Esas, 2017/859 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.