Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/117 E. 2022/2010 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/117
KARAR NO: 2022/2010
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2019
NUMARASI: 2018/162 Esas, 2019/1146 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 07/12/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; taraflar arasında … projesinin ahşap işlerinin davacı tarafça yapılması ve karşılığında davalı tarafından müvekkiline inşaatı yapılan … projesinden değeri 450,000,00 TL olan … Blok … numaralı 2+1 dairenin verilmesi ve ödeme yapılması konusunda 26/12/2016 tarihli sözleşme imzalandığını; ancak davalı tarafından ödeme yapılmadığı ve çek verilmediğini; müvekkili tarafından işin tamamlanarak işin 550,000,00 TL kısmı için 23/08/2017 tarihli faturayı kesip davalı tarafa gönderdiğini; davalının.ödeme yapmaması üzerine davalı tarafa Beyoğlu …noterliği’nin 09/10/2017 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yükümlülüklerine uyması ve dairenin bulunduğu projenin iskanı olmadığından daireyi teslimden almaktan vazgeçildiği bildirilerek 23/05/2017 tarihli fatura bedelinin ödenmesi talep edildiğini; davalı tarafından Bakırköy …noterliği’nin 17/10/2017 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile işin eksik yapıldığını ve kesin hak edişin yapılmadığını beyan edildiğinini; davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile cari hesap üzerinden başlatılan icra takibinde davalının borca itiraz ettiği gibi aynı zamanda 10/11/2017 tarihinde Bakırköy …Noterliği’nin 10/10/2017 Tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini; davalı tarafından gönderilen her iki ihtarname içeriğinin birbiri ile çeliştiğini, davalının 09/11/2017 tarihinde icra takibine itiraz etmesine rağmen müvekkili firmanın banka hesabına 13/11/2017 tarihinde 80.286,00 TL ödeme gönderildiğini belirterek davalının Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, 454.500,74 TL alacağa icra takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan yüklenici sözleşmesinin ödemeler başlıklı 10. maddesinde: “yükleniciye işin bedelinin 450.000,00 TL’si … sistemiyle ödenecektir. Bartere konu daire … Projesinde 2+1 Dubleks daire olup, … Blok … Kat … nolu bağımsız bölüm numarası ve fiyatı 450.000,00 TL’dir. Gayrimenkulun tapu devri esnasında oluşacak tapu harcı ödemelerinin alım satım vergilerinin 1/2 si yükleniciye aittir. Bahsi geçen dairenin tapusu yükleniciye ait olmayacaksa tapu harcı ödemeleri ve alım satım vergileri dahil tüm masraflar yüklenici tarafından karşılanacaktır. Kesin hesaptan sonra yükleniciye daire tapusu verilecektir.” hükmünde olduğunu; müvekkili şirketin kesin hesap işlemleri ve tapu devri yapılması için davacıyı davet ettiğini, davacının davetlere icabet etmeyip tapuyu devralmaktan kaçındığını; bartere konu dairenin bulunduğu projenin süreç olarak olağan aşamada işlediğini, iskanın alınmamasında davalı müvekkili şirketin gecikme veya kusuru bulunmadığını; davacının bu aşamada iskanı bahane ederek işin bedelini nakit olarak talep etmesinin kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin işin tamamını nakit ödemek durumunda kalırsa büyük bir zarara uğrayacağını, şirketin her aşamada bağımsız bölümün devrini yapmaya hazır olduğunu, kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığını belirterek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacı tarafından ödeme talep amacıyla Beyoğlu … Noterliği’nden gönderilen 09/10/2017 gün ve … yevmiye numaralı ihtarnameye cevaben davalı tarafından davacıya gönderilen Bakırköy …Noterliği’nin 10/10/2017 Tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yapılan işin tamamlanmadığı, eksik ve ayıplı olduğuna dair ihtarın yapıldığı; davalının, davacı tarafından kesilen 23/08/2017 gün ve … sıra numaralı faturayı 28/08/2017 tarihinde teslim aldığı; kural olarak bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahip olup, aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılacağı; faturaya sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olacağını; davaya konu olayda, davalının davacı tarafından gönderilen faturaya herhangi bir itirazının olmadığı, süresi içerisinde işin ayıplı ya da eksik olduğuna dair beyanda bulunulmadığı, bu nedenle davacının davaya konu sözleşme kapsamında yüklendiği … Projesinin ahşap işlerini tamamlayarak teslim ettiği ve üzerine düşen edimi yerine getirdiği kanaatine varıldığı; davacının defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacının davalıdan olan alacağının 454.500,00 TL olarak tespit edildiği; taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesi uyarınca, iş bedelinin 450.000,00 TL’sinin … sistemi ile ödeneceği, …’a konu dairenin davalının … Projesi’nde yer alan 2+1 dubleks daire olup, … Blok … Kat bağımsız … no’lu bölümde yer aldığı görülmüş ise de, davacının beyanları ve Avcılar Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 04.06.2018 tarihli ve 03.07.2018 tarihli cevabi yazılarına istinaden …’a konu dairenin yapı kullanma izin belgesinin yani iskan ruhsatının henüz temin edilemediğinin anlaşıldığı; taraflar arasındaki sözleşmede …’a konu dairenin iskan şartının olup olmayacağına dair açık bir hüküm bulunmamakta ise de, bir taşınmazın iskan ruhsatının alınamamış olmasının hukuki bir ayıp olarak nitelendirileceği ve davacının ayıplı bir taşınmazı sözleşme kapsamında yerine getirdiği edimin karşılığı olarak kabul etmek zorunda olmadığı; 6098 sayılı TBK’nun 219. ve 227.maddesi kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde söz konusu bu hükmün olaya konu … sözleşmesi bakımından da kıyasen uygulanabileceği; ayrıca davacıyı … olarak kabul ettiği ancak hukuki ayıp ihtiva eden bağımsız bölümü harcamış olduğu emeğin karşılığı olarak kabul etmeye zorlamanın hakkaniyete aykırı olacağı; değişen ekonomik koşullar da göz önüne alındığında, iskan ruhsatı alınmamış bir daireden davacının iskan ruhsatı alınmış bir daire ile aynı ölçüde istifade etmesi ve bu daireden yararlanarak sözleşmesel ediminin parasal karşılığını elde etmesinin beklenemeyeceğini; davacının, … konusu dairenin iskan ruhsatının alınamadığını öğrendiğinde Beyoğlu … Noterliği’nden gönderilen 09/10/2017 gün ve … yevmiye numaralı ihtarname ile söz konusu daireyi kabul etmediğini, bunun yerine dairenin bedeli olarak kararlaştırılan 450.000,00 TL’yi talep ettiğini davalıya iletiği; davacının bu beyanı iskan ruhsatının alınamamasından dolayı … sözleşmesinden dönme istemi olarak değerlendirilerek davacının sözleşme uyarınca ödenen bedelin iadesi istemi yerinde bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü … sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 454.500,74 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca takip tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak işleyecek yıllık %9 oranından başlamak ve talebi aşmamak üzere değişen oranlarda yıllık yasal faizi uygulanmasına, alacak faturaya ve sözleşmedeki bedele dayalı olup söz konusu borç miktarı davalı tarafından bilinebilir nitelikte olduğundan sonuç olarak likit bulunduğundan haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın takdiren %20’si tutarı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu; mahkemenin gerekçeli kararında taraflar arasındaki sözleşmenin nitelendirilmesinin yanlış yapıldığını; taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunu; yapılan işteki ayıplara rağmen davaya konu borcun müvekkil şirket tarafından ifa edildiğini; davacının ifayı kabul edip, daireyi teslim alarak kiraya verdiğini; davaya konu bir bağımsız bölüm bulunmasına rağmen, bağımsız bölüme ilişkin keşif yapılmadığını; kararın kaldırılarak, davaya konu bağımsız bölümde keşif yapılmasını, … Site Yönetimine müzekkere yazılmasını, banka kayıtlarının celbini ve davaya konu bağımsız bölümde mevcut kiracının tespitini talep ettiklerini; ifanın yargılamanın her aşamasında ileri sürülüp, incelenebileceğini; bu hususta site yönetimi ve davaya konu bağımsız bölümün bulunduğu taşınmazın site sakinlerinin tanık olarak dinletileceğini; kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davaya konu bağımsız bölümün iskanının olmaması nedeniyle davacının, tapu devrinden kaçınabileceği düşünülse bile, bağımsız bölüm teslim edildiğinden davacının ifayı kabul etmiş sayılacağını; sözleşme konusu işin bedelinin ne şekilde ödeneceğinin sözleşmede açıkça kararlaştırıldığını; TBK gereği sözleşme hükümlerinin tarafları bağlayacağı, tek tarafın beyanla sözleşme hükümlerinin değiştirilemeyeceğini; davacının, davaya konu bağımsız bölümün iskanı olmamasını bahane ederek, davaya konu bağımsız bölümün bedelini nakit olarak talep etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu; … konu dairede iskan alınmamasının o aşamada ayıp niteliğinde olmadığını; davalı müvekkili şirketin dairenin iskan alınmış bir şekilde devrinin yapılacağına ilişkin taahütte bulunmadığı ve sözleşmeye yazılmadığını; davanın açılmasını müteakip iskan belgesi alındığını; iskan konusunda herhangi bir gecikme bulunmadığını, işin teamülü gereği iskanın alınma süresinin makul olduğunun davacı tarafından bilindiğini; ayıp iddiları çerçevesinde taraflar arasında kesin hesap yapılmadığını, keşif yapılmadan karar verilmesinin mümkün olmadığını; icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını belirterek kararın aleyhe yönlerden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında imzalanan 26/12/2016 tarihli sözleşme ile … projesinin ahşap işlerinin davacı tarafça toplam 750.071,48 TL karşılığı yapılacağı, 200.000 TL bedelin ödendiği, bakiye 550.071,48 TL nin kesin hakedişi müteakip ödeneceği; kesin hesaptan sonra davalı tarafından inşaatı yapılan … projesinden değeri 450,000,00 TL olan … Blok … numaralı 2+1 dairenin verileceğinin kararlaştırıldığı; davalı tarafından ödeme yapılmadığı, … dairenin iskanının olmadığı belirterek alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiş; davalı iş sahibi ise kesin hesabın yapılmadığı, kesin hesap işlemleri ve tapu devri yapılması için davacının davetlere icabet etmeyip tapuyu devralmaktan kaçındığını; işin eksik ayıplı olduğu, müvekkili şirketin bağımsız bölümün devrini yapmaya hazır olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile, davacı-alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 534.786,74 TL cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için 27/10/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının vekili aracılığıyla süresinde takibe itiraz edildiği; davalının itirazından sonra ancak davanın açılmasından önce 13/11/2017 tarihinde 80.286,00 TL ödeme gönderdiği;davacının bu miktarı düşerek bakiye 454.500,74 TL için itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır.Mahkemece tarafların defter ve kayıtları ile dosya üzerinden inceleme yapılmak suretiyle düzenlenen bilirkişi raporu esas alarak davanın kabulüne karar verilmiş; karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.Dosya kapsamında; davacı vekili taraflar arasındaki sözleşmeye göre müvekkili firmanın yüklendiği edimleri yerine getirip, yaptığı işleri teslim ettiğini; ancak davalı tarafın kesin kabulden sürekli kaçtığını belirtmiş; davalı vekili ise, davacı tarafından eksik ve ayıpların giderileceği beyan edildiğinden kesin hesap yapılamadığını belirtmiş, bilirkişi raporuna itirazında ise eksik ve ayıp iddiasında bulunulmuştur.Bu durumda; mahkemece mahallinde keşif yapılmak suretiyle kesin hesabın belirlenmesi, eksik ve ayıp varsa buna ilişkin bedellerin düşülmek suretiyle davacının talep edebileceği alacak belirlenerek sonuca gidilmesi gerekir.Ayrıca, davalı istinaf dilekçesinde, iskan ruhsatının alındığını belirttiğine göre, bu husus incelenerek iskan ruhsatı alınmamış ise davacının daireyi almaya zorlanamayacağı hususunun değerlendirilmesi; iskan ruhsatı alınmış ise, taraflara dairenin devri işlemlerini yapmak üzere mehil verilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Kabule göre de; dava konusu alacağın mevcut olup olmadığı ve mevcut alacağın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmış olması, toplanan delillerin değerlendirilmesi neticesinde yapılan yargılama sonucu mümkün olmuştur. Alacak miktarının likit olmadığı, yargılama ile belirlendiği hallerde borçlunun takibe itirazında haksız olduğu kabul edilemez. Bu durumda, likit bir alacak bulunduğundan söz edilemeyeceğinden mahkemece icra inkar tazminatı isteminin reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2019 tarih, 2018/162 Esas, 2019/1146 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.